Cebel Marra bölgesinde bugün yaşanan heyelan, ağır yağışların tetiklediği toprak kayması sonucunda yüzlerce vatandaşımızı kaybettirdi. Egemenlik Konseyi, olay sonrası yaptığı açıklamada, hayatını kaybeden masum insanlar için derin üzüntü ve taziye dileklerini paylaştı.

Açıklamada, şehitlerimizin rahmetle karşılanması ve yaralıların acil şifa bulması için dua edildi. Ayrıca felaketten etkilenenlere yönelik tüm imkanların seferber edileceği belirtildi.

Darfur Bölgesi Başkanı Minni Arko Minawi, Tirsin köyündeki felaketi insanlık adına büyük bir trajedi olarak nitelendirdi; pek çok kişinin hayatını kaybettiğini ve durumun halkın gücünü aşan boyutlarda olduğunu söyledi. Minawi, uluslararası yardım kuruluşlarını cenazelerin çıkarılması ve hayatta kalanlara destek için acil müdahale çağrısında bulundu.

İsyancı Sudan Kurtuluş Hareketi-Abdulvahid Nur kanadına bağlı sivil otoritenin yaptığı açıklamada, yoğun yağışların yol açtığı toprak kaymasının Tirsin köyünü tamamen yok ettiği ve 1000'den fazla kişiden yalnızca birinin kurtulabildiği bildirildi. Açıklamada, köy sakinlerini derin üzüntü ve kaygıyla takip ettiklerini belirttiler. Ağustos ayının son haftasında etkili olan yoğun yağışların büyük ve yıkıcı heyelanlara yol açtığı ifade edildi; köyün tamamının yok olduğu ilk bilgiler arasında.

Sudan'da temmuz-ekim arasındaki sağanak döneminde her yıl yüzlerce kişi sel ve taşkınlar nedeniyle hayatını kaybediyor; binlerce ev ve tarım alanı zarar görüyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o378040e1-52cc-4437-9040-0214063da1e7.webp

Sudan'da Heyelan Faciası: Yüzlerce Kayıp ve Derin Üzüntü

Türkiye, 1999 yılının 17 Ağustos'una felaketi yaşayarak başladı.

Kocaeli / Gölcük'te meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi'nden Ankara ve İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Gece 03.02'de yaşanan depremde resmi kayıtlara göre 17.480 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Yaşadığımız bu acıyı unutmamız ise mümkün değil. Aklımızda hep tek bir soru var: Neden?

1999 Gölcük Depremi, 17 Ağustos gecesi saat 03.02'de Kocaeli/Gölcük'te meydana geldi. Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü 7.4 olarak açıkladı. Bu deprem, Türkiye tarihinde en büyük kayıplara neden olan deprem olarak tarihe geçti. Tüm Marmara Bölgesi'ni etkileyen deprem, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. 285 bini aşkın evin yıkıldığı depremde resmi kayıtlara göre 17.480 vatandaşımız hayatını kaybetti.

Ülkemizin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara'da yaşanan bu deprem, gelişmiş bir coğrafyayı etkilediği için büyük bir sıkıntıya neden oldu. Pek çok insan yakınını kaybetti, işini, evini kaybetti. Yaşanan artçı depremler büyük korkulara neden oldu. Hayat, uzun bir süre 'normal' akışına dönmedi.

Yaşananları unutmamız ise mümkün değil. 'Unutmadık' sözü sürekli dilimizde. Elbette hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, yaşanan acıları unutacağız. Bu, boynumuzun borcu. Fakat bir insan nasıl olur da 26 yıl önceki acıyı unutmaz? Hatta bu acıyı birinci derecede yaşamadığı halde takvim 17 Ağustos'u gösterdiğinde içi nasıl cız eder?

'Unutamadığımız' ya da 'unutturmadıkları' için. Gölcük Depremi'nin ardından Türkiye, dört bir yanında benzer acıları yaşadı:
12 Kasım 1999 Düzce: 7.2 büyüklüğündeki depremde 763 kişi hayatını kaybetti.
1 Mayıs 2003 Bingöl: 6.4 büyüklüğündeki depremde 176 kişi hayatını kaybetti.
23 Ekim 2011 Van: 7,2 büyüklüğündeki depremde 644 kişi hayatını kaybetti.
24 Ocak 2020 Elazığ: 6.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişi hayatını kaybetti.
20 Ekim 2020 İzmir: 6.6 büyüklüğündeki depremde 116 kişi hayatını kaybetti.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş: 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde 46.104 kişi hayatını kaybetti.

Fakat bu acıların yaşanma sebebi büyük depremlerin olması değil. Eğer öyle olsaydı bugün Türkiye'den değil Japonya'dan, Rusya'dan örnekleri konuşuyor olurduk. Bizlerin içini yakan, hâlâ bir önlem alınmadığını bilmek. Gece yastığa başımızı rahat koyamamak. Yakınlarımızı telefonla arayınca ulaşamamak. Deprem olma ihtimalinden haberdar olduğumuz halde o bölgelerde yaşamak zorunda olmak. Depremin değil, binanın yıkıcı olduğunu bilmek.

Tekrarının yaşanmayacağından emin olduğumuz acıları hatırlamak belki bir nebze kolay olabilir. Fakat bugün geldiğimiz noktada 1999 depremi de diğer depremler de yaşanabilecek diğer felaketlerin bir habercisi. İşte bu nedenle unutmadık, unutmayacağız. Unutamayacağız. 'Unutamayacağımız' kötü anıların yaşanmasına ise daha fazla tahammülümüz yok.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o7edad9ea-79c6-4e8a-9c05-9c9372e90ba7.webp

Unutmamız Mümkün Mü?

17 Ağustos Gölcük Depremi'nin Üzerinden 26 Yıl Geçti: Unutmamız Sahiden Mümkün mü?

Türkiye’nin ormanları yine yangınlarla mücadele ediyor. 15 Ağustos Cuma günü dört kentte orman yangınları çıktı ve görüntüler yürekleri ağıza getirdi.

Kocaeli’deki yangın yerleşim yerlerine sıçradı. Karamürsel ilçesi Suludere köyü yakınlarındaki ormanda başlayan yangın, saat 13.00 sıralarında Akçat Mahallesi’nde yaşayanları tahliye edilmesi gereken bir noktaya taşıdı ve birçok ev kullanılamaz hale geldi. O anlar kaydedildi.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde biçilmiş buğday tarlasında başlayan yangın, rüzgarın etkisiyle hızla ağaçlık alana sıçradı. 10 ev tedbir amaçlı tahliye edildi. Yaklaşık bir saat süren yoğun müdahale sonrası yangın kontrol altına alındı; yaklaşık 150 dekar tarım arazisi ve ağaçlık alan zarar gördü.

Kırklareli’nin Babaeski ile Lüleburgaz ilçeleri arasındaki anızlık alanda çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüdü. Yoğun duman D100 karayolunda görüş mesafesini düşürdü; duman nedeniyle yolda zincirleme trafik kazasında 6 araç birbirine çarptı.

Yangının dağlık arazide olması nedeniyle bölgeye 2 adet yangın söndürme helikopteri sevk edildi. Helikopterler bölgeye ulaşır ulaşmaz yangına müdahale etmeye başladı. Yangına, Ermenek Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile Ermenek, Sarıveliler, Başyayla ilçesi ve Güneyyurt, Kazancı, Göktepe Belde Belediyelerine ait itfaiye aracı, ekskavatörlerle müdahale ediliyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6b29fea1-e561-4058-93eb-0e84ebad41d2.webp

“afet” ile ilgili sonuçlar

Sudan'da Heyelan Faciası: Yüzlerce Kayıp ve Derin Üzüntü

17 Ağustos Gölcük Depremi'nin Üzerinden 26 Yıl Geçti: Unutmamız Sahiden Mümkün mü?

Dört Kentte Orman Yangını: Görüntüler Yürekleri Ağza Getirdi!