AA muhabirine konuşan Prof. Dr. Gökoğlu, Antalya'da deniz suyu sıcaklığının şu anda 31-32 derece aralığında seyrettiğini belirtti.

Deniz suyu sıcaklığındaki artış, limit değerde yaşamını sürdüren organizmalar için sıkıntı yaratıyor. Özellikle lagün benzeri, sığ bölgelerde risk daha da yükseliyor.

Beymelek Lagünü buna güzel bir örnek. Bu tür alanlarda su sıcaklığının aşırı artması, sessil yaşayan yani ortamdan kaçamayan canlılar için ciddi tehdit oluşturuyor ve ölümlere yol açıyor. Ancak hareketli organizmalar, uygun koşulları bulabildikleri başka alanlara doğru kaçış imkanı yakalayabilirler.

Prof. Dr. Gökoğlu, Kızıldeniz'in biyolojik çeşitliliğinin Akdeniz'e doğru taşındığını söyledi. Akdeniz'in artık tropikleşmesi, Kızıldeniz türlerinin geçişine daha elverişli bir ortam yaratıyor. Bu durum, Akdeniz'de de yeni türlerin artması anlamına geliyor. Bundan sonra Kızıldeniz'de ne varsa Akdeniz'de de görmeye başlayacağız.

Deniz kıyısındaki balık türlerinin de değiştiğine dikkat çeken Gökoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: Eskiden mırmır, kefal gibi türler varken şimdi sokar balıkları ve Kızıldeniz'den Akdeniz'e geçen barbun türleriyle karşılaşıyoruz. Ayrıca bazı yabancı türler, 'naylon balıkları' olarak adlandırılanlar ve yasemin balığına benzer domuz balığı gibi türler, yerli türlerin yerini almaya başlıyor; yerli türler ise Ege denizinde ve hatta Marmara'da kaymaya başlıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o092799b2-57e2-4f96-91ca-0e661f278efe.webp

“biyolojik çeşitlilik” ile ilgili sonuçlar

Akdeniz'deki ısınma ekosistemi yeniden şekillendiriyor