Enflasyonla mücadele sürüyor. Bu süreçte başta Fed olmak üzere pek çok merkez bankasının bu ay alacağı kararlar, küresel ekonomik yön haritasını belirleyecek. ABD tarafındaki tarife tartışmaları ve gümrük vergileri ise merkez bankalarının politika alanını daraltıyor. 

Fed, bu ay alınacak kararlarıyla piyasalarda büyük merak uyandırıyor. Başkan Donald Trump'ın eleştirileri eşliğinde gerçekleşecek faiz açıklaması yatırımcıların odak noktası. Piyasa beklentileri, Eylül'de faiz indirimi ihtimalinin yüksek olduğunu ve yıl sonuna kadar iki indirimin konuşulabileceğini gösteriyor. 

Bu beklentiler, dolar endeksinin son 5 işlem gününde değer kaybetmesini tetikledi. Doların zayıflaması ve küresel risk iştahının sürmesiyle altının ons fiyatı bugün 3.508,9 dolara çıkarak rekor kırdı. 

Öte yandan gümüşün ons fiyatı haftaya yükselişle başlamış; dün 40,76 dolara ulaşarak Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Gün içinde gümüşün onsu 40,86 dolara yükseldi. 

Platinin ons fiyatı da son üç işlem gününde artışına devam ederken bugün 1.426 dolar seviyesinde seyrediyor. 

Söz konusu gelişmeler ışığında paladyum da önceki gün yüzde 2,2 artışla 1.139 dolardan günü tamamlarken, yeni seansta 1.137 dolardan işlem görüyor. 

Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Rahmi İncekara, AA’ya yaptığı değerlendirmede, ons altındaki 3.450 dolar ve ons gümüşteki 40 dolarlık kilit dirençlerin aşıldığını belirterek, bu seviyelerin aşılmasının alımları hızlandırdığını söyledi. Yıl başından bugüne gümüşte kazancın yaklaşık yüzde 40’a ulaştığını, paladyum ve platindeki yükselişin de dikkat çektiğini kaydetti. 

İncekara, yatırımcıların odak noktasının gelecek gelişmeler olduğunu vurguladı ve cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisinin piyasaların yönünü değiştirebileceğini belirtti. Zayıf bir tarım dışı istihdam verisinin değerli metalleri destekleyebileceğini söyledi. 

Kıymetli metallerin seyirindeki en önemli göstergenin, Fed’in olası 50 baz puanlık dev indirim tartışmalarında saklı olabileceğini ifade eden İncekara, “Büyük bir faiz indirimi rallinin şiddetini artırabilir. Altın fiyatları da Fed’in faiz indirimi ihtimalinin artmasıyla yükseldi; ons zirveye ulaştı” dedi. Ayrıca ABD mahkemesinin Trump tarifelerini ‘yasadışı’ olarak nitelemesi dolar üzerinde baskı kurarak altına prim yaptırdı. 

İncekara, jeopolitik risk ve belirsizliklerin altın yatırımcılarının önemli destekleri olduğunu belirtti. Yılbaşından bu yana gümüşün altından daha hızlı değer kazandığını ifade eden İncekara, gümüşün sanayi talebinin bu dönemde belirleyici olduğunu vurguladı. Endüstrinin önemli bir bileşeni olan gümüş arzı, yüksek talep nedeniyle üst üste 5 yıl arza yakın bir konumda olmaya devam ediyor. Salgından sonra en uzun yükseliş dönemi sürerken İngiltere’deki stokların erimesi de gümüş fiyatlarını destekliyor. 

Vadelİ işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen ise faiz indirimlerinin kıymetli metal fiyatlarına yansıyacağını belirtti. Dolar endeksinin değer kaybetmesiyle varlık fiyatlarının genel olarak güçlendiğini ifade eden Ergezen, faiz indirimi beklentisinin metal fiyatlarıyla ters korelasyon içinde hareket ettiğini vurguladı. 

Ergezen’e göre, bu ayki faiz indirimi ihtimali arttıkça kıymetli metallerin değer kazanması doğal bir sonuç. Ancak tarifeler konusunda belirsizlik ve ABD mahkemesinin tarifeleri engelleme ihtimali risk primini yükseltebilir. Bu da altın ve gümüş başta olmak üzere bazı metaller için destekleyici olabilir. 

Gümüşün, endüstriyel talep ve para politikasının birleşimiyle daha olumlu bir konumda olduğunu ifade eden Ergezen, “Gümüş yatırımcıları sadece yatırım aracı olarak görmemeli; endüstrinin talebi de öne çıkıyor. Salgından sonra en uzun yükseliş devam ederken İngiltere’deki stoklar da eriyor. Bu, gümüş için olumlu bir işaret” dedi. 

Ergezen ayrıca, nisan ayında 106 olan altın-gümüş rasyonunun 85 seviyelerine gerilediğini hatırlattı. Bu durum, gümüşe yönelik akışların arttığının net göstergesi. “Gümüş daha güvenilir bir tercih haline geliyor ve bu eğilim sürecek. Tarifeler konusunda uzlaşı veya iptal olursa, ekonomik canlanma faiz indirimleriyle güçlenebilir; bu durumda gümüş daha da öne çıkabilir. Platin ve paladyum da bu hareketten payını alır.” diye ekledi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o78a86b83-858b-47a8-b90c-9c530378009c.webp

Altının onsu Fed'e ilişkin artan gevşeme beklentilerinin desteğiyle rekor kırdı

Küresel ekonominin enflasyonla mücadele süreci devam ederken, yatırımcılar için öne çıkan soru, Fed'in bu ay gevşemeye gidip gitmeyeceği. Bu beklentiler varlık fiyatlamalarını belirliyor ve kıymetli metallerde de hareketliliğe yol açıyor.

Fed'in faiz indirımlarına başlanacağına dair iyimserlik, güvenli limon olarak görülen metalleri destekliyor. Bu arada makroekonomik veri akışı ve yetkililerin açıklamaları dikkatle izleniyor.

Analistler, bu hafta ABD'de açıklanacak istihdam verilerinin, Fed'in faiz indirim patikasına ilişkin daha net sinyaller vereceğini düşünüyor.

Para piyasalarında 17 Eylül'deki Fed toplantısında 25 baz puan indirimine yüzde 90 ihtimalle fiyatlama yapıldığı değerlendiriliyor. Yıl sonuna kadar toplam iki 25bp indiriminin beklenmesi, ikinci indirimin aralık ayında olması yönündeki öngörüyle destekleniyor.

ABD’de hükümetin Fed’e yönelik eleştirileri sürüyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, Fed’in bağımsız olması gerektiğini vurgulayarak, birkaç hata yaptığını söyledi. Bessent, piyasaların Trump yönetiminin adımlarından rahatsız olduğuna dair görüşü reddetti.

Tarifeler konusunda Trump, Hindistan’a dair açıklamalarda bulundu. Hindistan’ın petrol ve askeri ürünlerinin çoğunu Rusya’dan aldığına dikkat çekerek, Hindistan’ın tarifeleri sıfıra indirmeyi teklif ettiğini ancak artık geç kaldıklarını ifade etti.

Para politikalarında gevşeme ihtimallerinin artması, güvenli limon olarak görülen altını destekliyor. Ons altın, önceki zirveleri aştı ve bugün yaklaşık 3.508,92 dolar düzeyine kadar çıktı; son sekiz işlem gününde değer kazanan ons, şu an 3.496 dolar seviyesinde işlem görüyor. Gümüş de yükselişini dördüncü güne taşıdı; ons başına 40,82 dolar ile Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi işaret ediyor.

ABD tahvil piyasalarında uzun vadeli kalemler satış baskısı altında seyrediyor; bu sırada 10 yıllık tahvil getirisi yaklaşık 2 baz puan artışla yüzde 4,25 civarında dengelendi. Dolar endeksi, 5 işlem gününün ardından hafif toparlanarak yüzde 0,2 artışla 97,9’da bulunuyor. Brent petrol ise varil başına 68,3 dolar seviyesinde görülüyor; yüzde 0,4 yükseliş mevcut.

New York borsasında dün İşçi Bayramı nedeniyle işlem yapılmazken, ABD endeks vadeli kontratları yeni güne hafif satıcılı başladı.

Avrupa’da geçen gün pozitif bir seyir izlendi; bugün Euro Bölgesi’nin ağustos ayı tüketici enflasyonu yatırımcıların odak noktası olacak. ECB’nin bu yıl yüzde 3 ana politika faizlerinde toplam 100 baz puan indirim yaptığı hatırlatılıyor. Enflasyonla mücadelede ilerleme ve finansman maliyetlerini düşürme amacıyla alınan bu adımların etkileri, imalat PMI verisinde görülen hareketle teyit ediliyor: Euro Bölgesi’nde PMI ağustos ayında 50,7 puanla büyüme sınırını aşmış durumda.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa’da başlıca endeksler seansında düşüşler kaydedildi: FTSE 100 İngiltere, -0,10%; FTSE MIB İtalya, -0,51%; CAC 40 Fransa, -0,05%; DAX 40 Almanya, -0,57%. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne karışık bir görünümde başladı.

Asya’da ise Güney Kore hariç genel olarak negatif bir tablo öne çıktı. BoJ Başkan Yardımcısı Ryozo Himino, bugün yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmaya devam etmesi gerektiğini belirtti. Küresel belirsizlik yüksekliğini korurken Himino, ABD ile yapılan ticaret anlaşmasının bu belirsizliği azaltmaya yardımcı olduğunu ifade etti.

Analistler, bölgeler genelinde veri akışının sakin olduğunu belirtiyor; Çin ve Hong Kong’da kar satışları ve düzeltmeler izleniyor. Kapanışa doğru, Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,2 geriledi, Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 1,1 düşüş kaydetti ve Hong Kong Hang Seng yüzde 0,7 değer kaybetti. Güney Kore Kospi ise yüzde 0,8 yükseldi.

Türkiye tarafında dün satış ağırlıklı seyrin ardından BIST 100 endeksi günü yüzde 0,07 gerileyerek 11.279,95 puanda kapattı. VİOP’ta BIST 30 ekim vadeli kontrat ise seans sonunda yüzde 0,1 yükseldi.

Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 4,8 büyüdü. Bu veri, piyasa beklentilerini aşan bir sonuç olarak kayda geçti. Dolar/TL ise dün yatay bir kapanışla 41,1150’ten çıktı; bugün ise 41,1490 civarında seyrediyor.

Günün geri kalanı için analistler, yurt içindeki veri gündeminin sakin olacağını, yurt dışında ise Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD PMI verilerinin takip edileceğini belirtiyor. Teknik açıdan BIST 100 için 11.200 ve 11.100 puanlık destekler; 11.300 ve 11.400 puanlık dirençler öne çıkıyor.

Bugün piyamalar için takip edilecek veriler şu şekilde:
12.00 Avrupa, ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi
16.45 ABD, ağustos ayı imalat sanayi PMI
17.00 ABD, ağustos ayı ISM imalat sanayi PMI
17.00 ABD, temmuz ayı inşaat harcamaları

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob5fec67c-1f99-4e97-827e-b7da0f9bd8d5.webp

Küresel piyasalar karışık seyrediyor

Dünya ekonomisinde enflasyonla mücadele sürerken, merkez bankalarının yaklaşan kararları küresel ekonomik seyri yeniden şekillendirecek. AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, ABD’nin gümrük tarifelerinin yarattığı belirsizlikler ve Fed’in izleyeceği yol haritası, para politikası gündeminin en kritik başlıklarından biri olarak öne çıkıyor.

Eylül ayında merkez bankaları yoğun bir mesaiye hazırlanıyor. Fed’in yanı sıra Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Avustralya Merkez Bankası (RBA) gibi büyük oyuncuların kararları global piyasalara yön verecek.

ABD tarafında, korumacı ticaret politikasına bağlı enflasyon risklerindeki artış, merkez bankasının karar sürecini zorlaştırsa da piyasalarda Fed’in 9 ayın ardından ilk faiz indirimine gitmesi yönünde beklentileri güçlendiriyor. Fed’in son toplantısında politika faizi sabit tutulmuş ve enflasyonun biraz daha yüksek seyretmesi öngörülmüştü. FOMC üyelerinden Michelle Bowman ve Christopher Waller, toplantıda 25 baz puanlık bir indirimi savunmuşlardı.

Fed Başkanı Jerome Powell ise ağustos ayında Jackson Hole’da faiz indirimine işaret etmişti. Analistler, bazı üyelerin güvercin tutumları ve merkez bankalarından gelen sinyallerin, eylül ayında 25 baz puanlık indirime yönelik ihtimali güçlendirdiğini belirtiyor. Bu adım, hükümetin Fed üzerindeki baskısını da bir miktar hafifletebilir.

Piyasalar, 17 Eylül’de yapılacak toplantıda Fed’in politika faizini 25 bp düşürerek %4,00–%4,25 aralığına çekmesini yüzde 87 ihtimalle fiyatlıyor.

Öte yandan, 3 Eylül’de yayımlanacak Bej Kitap raporu, ABD ekonomisindeki mevcut duruma ilişkin merkez bankası içi görünümü yatırımcılar tarafından yakından izlenecek.

Japonya’da BoJ, Temmuz’daki toplantıda politika faizini oy birliğiyle %0,50’de sabit tutmuştu. BoJ’un Eylül toplantısında da değişiklik yapması zor görünse de yıl sonuna kadar politika faizinde 25 baz puanlık bir artış ihtimali konuşuluyor. BoJ’un enflasyon öngörüleri yükselmiş durumda: 2025 için %2,2’den %2,7’ye, 2026 için %1,7’den %1,8’e ve 2029 için %1,9’dan %2,0’ya yükseltilen tahminler dikkat çekiyor.

Avrupa tarafında ise bölgesel imalat sanayi aktivitesi ve büyüme riskleri sürüyor. ECB, 24 Temmuz’da küresel belirsizliklere vurgu yaparak politika faizini sabit tutarken, BoE 25 baz puanlık indirimi ile %4 seviyesine çekti. Piyasaların beklentisi, 11 Eylül’de ECB’nin ve 18 Eylül’de BoE’nin faiz kararlarının da sabit kalması yönünde.

İsviçre Merkez Bankası (SNB) için de karar dönemi yaklaşıyor; ekonomistler 25 Eylül’deki toplantıda politka faizinin nötr seviyede sabit kalmasını bekliyor. Avustralya’da ise RBA, Ağustos’ta 25 bp’lik indirimi gerçekleştirerek faizi %3,60’a çekti. Temmuz itibarıyla süren gevşeme döngüsünün devam edeceği sinyalleri veren RBA’nın, 30 Eylül toplantısında da benzer bir adım atması bekleniyor. Böylece yıl başından bu yana toplam 75 bp’lik indirime gidilmiş olacak ve Fed’in kararları bu hareketleri etkileyebilir.

Türkiye tarafında ise iç piyasaları yönlendirecek kritik karar 11 Eylül’de TCMB PPK toplantısında açıklanacak. Temmuz’da politika faizi 300 baz puan indirildi ve %43 seviyesine geriledi. TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2025 sonunda enflasyon hedeflerini %25–%29 aralığına, 2026 sonunda ise %13–%19 aralığına çekmeyi öngördüklerini söylemişti. Ayrıca, 23 Ağustos’tan itibaren gerçek kişiler için Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında yenileme ve açılış işlemleri durduruldu.

Analistler, bu ay açıklanacak faiz kararı ve politika metninden çıkacak sinyallerin yatırımcılar tarafından yakından takip edildiğini belirtiyor. Geçtiğimiz ay alınan kararlar ve yapılan düzenlemeler, ekonominin odağında yer almaya devam ediyor.

Ek olarak, Eylül ayında Rusya Merkez Bankası (CBR), İsveç Merkez Bankası (Riksbank), Macaristan Merkez Bankası (MNB), Polonya Merkez Bankası (NBP) ve Çekya Merkez Bankası (CNB) kararları da gündemde olacak.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o4edc7385-8b91-4fb1-b598-05717c7accce.webp

Fed'den 9 ay sonra ilk kez faiz indirimi bekleniyor

Küresel piyasalar haftaya karışık bir tabloyla başladı. ABD’de açıklanan veriler, enflasyon endişelerini yeniden alevlendirirken, Fed’in izleyeceği yol üzerinden belirsizlikler de piyasaları etkiledi.

ABD’nin korumacı ticaret politikaları kapsamında uygulanan gümrük tarifelerinin enflasyonla mücadele sürecine olan etkileri sürüyor. Cuma günü açıklanan çekirdek PCE enflasyonu ise fiyat artışlarına dair endişeleri güçlendirdi.

- Temmuz’da kişisel tüketim harcamaları (PCE) yüzde 0,5 arttı; piyasa beklentileriyle paralel bir görünüm sergiledi. Fed’in enflasyon göstergesi olan çekirdek PCE de, gıda ve enerji hariç, aylık bazda yüzde 0,3 yükseldi.
- Yıllık bazda çekirdek PCE fiyat endeksi yüzde 2,9 ile son 5 ayın en hızlı artışını kaydetti ve beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
- Analistler, bu verilerin enflasyon baskılarının halen yüksek olduğuna işaret ettiğini belirtiyor ve piyasa öngörülerini desteklediğini söyledi.

ABD’de ticaret açığı temmuzda aylık yüzde 22,1 artışla 103,6 milyar dolar oldu; 4 ayın en yüksek seviyesine çıktı ve tahminleri aştı.

Michigan Üniversitesi’nin tüketici güven endeksi ağustosta 58,2 olarak revize edilerek açıklandı.

Fed yetkililerinin açıklamaları da yakından izleniyor. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, istihdam piyasasında yavaşlama izlenebileceğini, tarifelerin enflasyonu kısa vadede yukarı taşısa da bu etkilerin tarife kaynaklı fiyat artışları açısından geçici olduğunu söyledi.

Piyasa fiyatlamaları ise Fed’in Eylül’de yaklaşık yüzde 88 olasılıkla faiz indirimi yapacağını ve yıl sonuna kadar toplamda iki 50 baz puanlık indirimin olabileceğini fiyatlıyor.

Geçen hafta Trump’ın Fed Yönetim Kurulu üyesi Lisa Cook’un görevden alınmasıyla ilgili gelişmeler de gündeme geldi. Hukuki süreçler ve yeni iddialar piyasaları karmaşık bir tabloya sürükledi.

Altın, iyimserlikle toparlanmayı sürdürdü. Ons altın cuma günü yüzde 0,9 artışla 3.448 dolar seviyesinde kapandı; haftanın geri kalanında ise yaklaşık yüzde 1 değer kazandı. Gümüş de haftaya yükselişe başlayıp ons başına 40,54 dolar ile Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

ABD tahvil piyasalarında uzun vadeli notlar ağırlığını korurken 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 4,23’e çıktı. Dolar endeksi cuma günü yüzde 0,1 düşüşle 97,8 seviyesinden kapattı ve şu sıralarda hafif düşüş eğilimini sürdürüyor; 97,7 civarında seyrediyor. Brent petrol 67,1 dolar civarında işlem görüyor.

Güçlenen altın talebinin ve dolar zayıflığının etkisiyle ons altın, dolar zayıflamasını altın için destekleyici bir faktör olarak nitelendiriliyor.

ABD borsaları cuma günü düştü: S&P 500 yüzde 0,64, Nasdaq yüzde 1,15, Dow Jones ise yüzde 0,20 değer kaybetti. ABD endeks vadeli kontratları da yeni haftaya negatif başladı ve bugün işlem görmüyorlar çünkü ABD’de İşçi Bayramı nedeniyle kapalı olacak.

Avrupa borsalarında ise cuma günü genel olarak negatif bir tablo vardı. PMI verileri ve bölgesel veriler yatırımcıların odağında olacak; imalat sektörü ağır bir gündem olmaya devam ediyor. Jeopolitik gelişmelerde Rusya-Ukrayna savaşı ve Almanya başbakanı Merz’in diplomatik çözümler konusundaki tereddütleri de gündemde.

Asya’da açılış karışık seyretti. Japonya’da yarı iletken ve teknoloji hisselerindeki satıcılar baskıyı sürdürdü; Güney Kore’de de aynı sektörde satış baskısı vardı. Ancak Çin’de Caixin PMI, imalat sanayinde güçlenmeye işaret etti. Sonuç olarak Japonya’da Nikkei yüzde 1,6, Güney Kore’de Kospi yüzde 1,5 kaybetti; Çin Şanghay bileskesi yüzde 0,2 yükseldi, Hong Kong Hang Seng ise yüzde 1,9 arttı.

Türkiye tarafında BIST 100 cuma günü yüzde 0,71 kayıpla 11.288,05 puanda kapandı. VİOP’ta Ekim kontratı ufak bir düşüş kaydetti. Bu hafta yeni veriler gündemde: ikinci çeyrek GSYH, AA Finans’ın büyüme beklentileri ve regülasyon haberleri takip edilecek.

AA Finans’ın büyüme anketine göre, Türkiye ikinci çeyrek için yüzde 3,87 büyüme öngörüyor; 2025 için ortalama büyüme beklentisi ise yüzde 3,18 olarak görülüyor.

Borsa İstanbul Grubu’nun EBDKS ve işlem kurallarında bazı ayarlamalar yaptığı da dikkat çekiyor: devre kesici mekanizması tek aşamaya indirildi ve BIST 100 düşüşündeki yüzde 3 hedefinden yüzde 2’ye çekildi. Ayrıca T+1 takas sistemi için testler 5 Ocak 2026 itibarıyla başlatılacak.

USD/TRY cuma gününü 41,10 seviyelerinde kapattı; bugün açılışta 41,15 civarında işlem görüyor.

Bugün takip edilecek veri akışı şöyle: Türkiye’de 2. çeyrek GSYH, 2024 yılı GSYH, İSO PMI; Almanya, Avro Bölgesi ve İngiltere PMI verileri; Avro Bölgesi işsizlik oranı; ABD’de ise piyasalar tatil nedeniyle kapalı olacak.

Kısaca özetlemek gerekirse: Karışık bir tablo sürüyor; global büyümeye dair kaygılar, enflasyon baskıları ve jeopolitik riskler birlikte hareket ediyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc3607888-b7a4-4dfe-b9ac-eee7b80b22bf.webp

Küresel Piyasalar Haftaya Karışık Başladı

ABD Başkanı Donald Trump, Truth Social hesabından paylaştığı bir mektupla FED Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook'u görevden aldığını açıkladı. Kararın FED'in 111 yıllık tarihinde bir ilke olduğu belirtiliyor ve bu adımın dolara güveni sarsarak piyasaları etkileyebileceği endişesi var.

Trump, mektubunda Cook'u 'aldatıcı ve suç nitelikli mortgage anlaşmaları yapmakla' suçladı.

Cook ise kendisini görevden alma yetkisinin olmadığını savundu: 'İstifa etmeyeceğim. 2022'den bu yana Amerikan ekonomisine katkı sunmaya devam edeceğim.'

FED'den henüz resmi bir açıklama gelmedi. Kararın kuruldaki bu ilk uygulamayla sonuçlandığı, ABD medyasında da geniş yer buldu ve bu adım hukuki tartışmalara yol açabilir.

Trump, Cook'un iki hafta arayla Michigan ve Georgia'daki farklı mülkler için 'birincil/asıl ikametgah' taahhüdünde bulunduğunu öne sürdü; asıl ikametgah gösterilen yerlerdeki kredilerde daha düşük faiz uygulanıyor.

Cook, bu iddiaların FED'deki görevine başlamasından önceki bir mortgage başvurusuyla ilgili olduğunu belirtti.

Lisa Cook, 2022'de göreve getirildiğinde FED'in yönetim kurulundaki ilk Afrikalı Amerikan kadın olmuştu. Görevinin bu şekilde sona erdirilmesi, küresel piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Asya'da dolar güçlü para birimleri karşısında değer kaybetti. Yatırımcılar, yerine atanacak ismin faiz indirimi yönünde baskıyı artıracağını düşünmeye başladı.

Son dönemde Donald Trump, FED Başkanı Jerome Powell üzerinde de faiz indirme baskısını artırıyor ve Powell'ı görevden alma ihtimali üzerine sözler dile getiriyordu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o22132991-5596-4cbc-9f36-3de461938c58.webp

Trump, FED Yöneticisi Lisa Cook’u Görevden Aldı; Cook İstifa Etmeyi Reddediyor

ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Jerome Powell, iş gücü piyasasında riskler artarken enflasyonun tehdit olmaya devam ettiğini vurgulayarak gelecek ay yapılacak toplantıda faiz indiriminin mümkün olabileceğine dair sinyal verdi. Ancak kararın şu anda kesinleşmediğini net bir şekilde belirtti.

Powell’ın bu mesajı sonrası yatırımcılar, FED’in 16-17 Eylül toplantısında politika faizini 0,25 puan düşürme ihtimalini yeniden fiyatlamaya başladı. Wall Street’te analistler, daha önce Aralık'ta bekledikleri indirimin bu kez yıl sonuna kadar toplam 0,5 puanlık bir indirime dönüştüğünü öngörüyorlar. Şu an politika faizi yüzde 4,25–4,50 aralığında.

Powell, Wyoming'deki Jackson Hole Uluslararası Ekonomi Konferansı’nda yaptığı konuşmada, 'İşsizlik oranı ve diğer iş gücü göstergeleri istikrarlı seyrederken politikamızdaki duruşu dikkatli biçimde değerlendirmemize olanak tanıyor. Ancak ekonomik kısıtlayıcı konumun sürmesi, risklerdeki kaymaları politika duruşumuzu ayarlamaya zorlayabilir' dedi.

Yatırımcılar ayrıca bu hafta açıklanacak 5 Eylül istihdam raporu ile sonraki hafta yayınlanacak enflasyon verilerine odaklandı. En son iş gücü raporu, Mayıs–Temmuz döneminde aylık istihdam artışının ortalama 35 binle sınırlı kaldığını gösterse de işsizlik oranı yüzde 4,2 ile hâlâ düşük seviyelerde kaldı.

Powell ayrıca, gümrük tarifelerinin fiyatları yukarı çekebileceğini kabul etti, ancak bu etki enflasyon üzerinde kalıcı olmayabilir. Ancak tarifelerin baskısının daha kalıcı bir enflasyon dinamiğine dönüşmesi ihtimali de göz önünde bulundurulmalı ve bu da risk olarak yönetilmesi gereken bir konu.

Powell’ın açıklamaları sonrasında ABD borsaları yükseldi; yatırımcılar gelecek ay 25 baz puanlık indirimin olasılığını yüzde 85’e yükseltti ve yıl sonuna kadar ikinci bir indirimin daha olabileceğini fiyatladı. Tahvil getirileri düşerken dolar zayıfladı.

Trump’tan tepkiler de yükselişe geçti. ABD Başkanı, Powell’ın daha erken hareket etmesi gerektiğini savundu ve Lisa Cook’un görevden ayrılmasını talep ettiği bir açıklama yayımladı. Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, Cook istifa etmezse görevden alınacağını belirtti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1165e676-cb2d-444a-8bb5-d93e06e4fd61.webp

Powell: Faiz İndirimi Kapıda Olabilir — Dikkatli ve Temkinli Yol Haritası

ABD yönetiminin korumacı politikalarının ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği endişeleri sürüyor. Ancak dün açıklanan büyüme verileri bu kaygıları bir nebze olsun hafifletti: ABD ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış yüzde 3,3 büyüdü. Geçen ay yayımlanan öncü veride yüzde 3 büyüme öngörülmüştü; ilk çeyrekte ise ekonomi yüzde 0,5 daralmıştı.

Analistler, söz konusu verinin ekonominin güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini ve uzun süredir gündemde olan resesyon endişelerinin azalmasına katkı sağladığını belirtti.

Diğer yandan, tarifelerin büyümeye karşı oluşturduğu baskı ve enflasyon riskleri sürüyor. Fed'in para politikasını yönlendirmedeki ana gösterge olan çekirdek PCE, çeyreksel bazda yüzde 2,5 artış gösterdi. Bu gelişme, Fed'in gelecek adımları için ipuçları aranırken yakından izleniyor.

Gün içerisinde ayrıca bu göstergenin aylık ve yıllık verileri de takip edilecek. Fed'in enflasyon odaklı göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksiyle ilgili sinyaller, muhtemelen Fed'in gelecek kararlarını şekillendirecek.

Para piyasalarında ise Fed’in eylül ayında yaklaşık yüzde 85 ihtimalle faiz indireceği yönünde fiyatlamalar ağır basıyor; yıl içinde bir kez daha indirimin gelebileceği tahminleri de var. Bu beklentileri destekleyen açıklamalar ise sürüyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirim desteğini yineledi ve önümüzdeki 3-6 ay içinde ilave indirimler öngördüğünü söyledi.

Bu zirve hareketleriyle Trump yönetiminin Fed Üyesi Lisa Cook’u görevden alma girişimine yönelik gelişmeler de yakından takip ediliyor. Cook davayla karşılık Washington’da dava açtı. Dava dilekçesinde, girişimin “benzeri görülmemiş ve yasa dışı” olduğunun altı çizildi ve gerçekleşmesi halinde Fed tarihinde bir ilke imza atacağı belirtildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise Trump’ın Cook’u kovmak için yeterli gerekçeye sahip olduğunu savundu.

Dünki veri ve gelişmelerin etkisiyle ABD 10 yıllık tahvil faizi geriledi; yüzde 4,21’e kadar inen endeks, üçüncü işlem gününe taşıdı. Bugünkü işlemlerde ise yüzde 4,22 seviyesinde seyrediyor. Altın fiyatları da Fed’in indirim ihtimallerini destekler nitelikte hareket etti; ons altın dün yüzde 0,6 artışla yaklaşık 3.417 dolara yükseldi. Şu anda ise yaklaşık yüzde 0,2 kayıpla 3.409 dolardan işlem görüyor. Dolar Endeksi dün yüzde 0,3 düşüşle 97,9 seviyesinde kapanış yaptı; şu dakikalarda ise yüzde 0,1 üzerinde 98,0’da bulunuyor. Brent petrol ise yaklaşık yatay bir seyirle 67,5 dolar civarında hareket ediyor.

Öte yandan ABD’de S&P 500 dün rekor kapanış yaptı. S&P 500, Nvidia’nın 27 Temmuz’a kadar olan döneme ait güçlü finansal sonuçlarını geride bırakmasının ardından Nasdaq’ta yüzde 0,53, Dow Jones’ta ise yüzde 0,16’lık kazançlar kaydedildi. Ancak Nvidia’nın New York borsasındaki hisseleri yaklaşık yüzde 1 geriledi. Nvidia’nın toplam gelirleri yıllık bazda yüzde 56 artışla 46,7 milyar dolara yükselirken, net karı yüzde 59 artarak 26,4 milyar dolara çıktı. Veri merkezi gelirleri de yıllık bazda yüzde 56 artışla 41,1 milyar dolara ulaştı; fakat bu rakam bazı beklentileri karşılamadı.

Avrupa’da karışık bir tablo sürüyor. Fransa ve İngiltere’de siyasi gelişmeler yatırımcıların odağında kalmaya devam ederken Almanya’da DAX yatay seyrediyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarının ardından azami baskıyı sürdürme mesajını yineledi. Kiev’deki AB Delegasyonu’na yönelik saldırı sonrasında Avro Bölgesi’nde Ağustos ayı güven endeksi aylık bazda 0,5 puan düşüşle 95,2’ye indi.

Asya’da ise karışık bir seyrin hüküm sürdüğü görüldü. Japonya’da Ağustos TÜFE yıllık yüzde 2,6 artışla bekleneni karşılamış olsa da sanayi üretimi Temmuz’da aylık bazda yüzde 1,6 geriledi ve yıllık olarak yüzde 0,9 küçüldü. İşsizlik ise yüzde 2,3 ile tahminlerin altında gerçekleşti. Çin tarafında zayıf büyüme sinyalleri güçlenirken, hükümetin daha fazla teşvik adımı atması bekleniyor. Bu gelişmelerle Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,3, Güney Kore’de Kospi yüzde 0,2 değer kaybederken Çin’de Şanghay Bileşik ve Hong Kong Hang Seng ise sırasıyla yüzde 0,2 ve yüzde 0,6 kazandı.

Türkiye’de BIST 100, günü 11.368,78 puandan tamamladı. BIST 100’ün üzerinde odaklanılan vadeli kontratlar yatay seyretti. Dolar/TL ise dün 41,04 seviyelerinden kapandı; bugün bankalararası piyasada 41,16 civarında işlem görüyor.

Bugün takip edilecek veriler şöyle:
- 09.00 Almanya Temmuz perakende satışlar
- 10.00 Türkiye Temmuz işsizlik oranı
- 10.00 Türkiye Temmuz Hizmet Üretici Fiyat Endeksi
- 10.55 Almanya Ağustos işsizlik oranı
- 15.00 Almanya Ağustos Tüketici Fiyat Endeksi
- 15.30 ABD Temmuz kişisel gelirler ve harcamalar
- 15.30 ABD Temmuz çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi
- 15.30 ABD Temmuz toptan eşya stokları
- 17.00 ABD Ağustos Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi

Gündem yoğun, volatilite artabilir. Takipte kalalım.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/odb072956-307a-4a93-aaef-e9d6de168142.webp

Küresel piyasalarda veri gündemi yoğunlaşırken ABD büyümesi umut verici

Washington'daki federal bölge mahkemesinde açılan bir dava, Fed Yönetim Kurulu üyesi Lisa Cook'un görevden alınmasını engellemeyi amaçlıyor. Dava, Trump'ı yalnızca Cook'u değil, Fed Yönetim Kurulu ile Fed Başkanı Jerome Powell'ı da davalılar arasına koyuyor.

Dilekçeye göre, Başkan Trump'ın Cook'u 'benzeri görülmemiş ve yasa dışı' bir şekilde görevden alma girişimi, gerçekleşmesi halinde Fed tarihinde bir ilke yol açacak. Bu adım, daha önce hiçbir yönetim kurulu üyesinin görevden alınmasına ilişkin örneğin olmaması nedeniyle tarihi bir dönüm noktası olarak sunuluyor.

Dava, Fed Yasası'nın yönetim kurulunun görevden alınması için 'haklı neden' şartını hatırlatıyor. Ancak Cook'un atamasını onaylayan Senato sürecinde yaptığı mortgage başvurularıyla ilgili iddiaların bu şartı karşılamadığı savunuluyor.

Mahkeme, Trump'ın bu girişimini 'hukuka aykırı ve geçersiz' ilan etmesini ve Cook'un görevde kalmaya devam etmesini talep ediyor.

Trump ise hafta başında Cook'u mortgage sözleşmelerinde yanlış beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle görevden aldığını duyurdu. Sosyal medya üzerinden paylaştığı bir mektupta, Fed Yasası'nın kendisine verdiği yetkileri hatırlatarak, 'Fed Yönetim Kurulu üyeliği görevinden derhal alınmış bulunmaktasınız' ifadesini kullandı.

Trump, söz konusu yasanın kendi takdirine bağlı olarak 'haklı neden' olması halinde yönetim kurulu üyesinin görevden alınmasına olanak verdiğini savundu ve Cook'a karşı kararının geçerli olduğunu belirtti.

Cook ise bu iddialara yanıt vererek, başkanın yasa dışı ve haklı neden olmadığını bildiği halde kendisini görevden aldığını savundu. 'İstifa etmeyeceğim. 2022'den beri yaptığım gibi Amerikan ekonomisine yardımcı olmak için görevlerimi sürdüreceğim' dedi.

Lisa Cook'un avukatı Abbe Lowell de Trump'ın girişiminin hiçbir gerçek veya hukuki dayanağı olmadığını ifade ederek, dava açacaklarını açıkladı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o5bc816cd-7fc8-43d5-862b-d7ef2d7aadb5.webp

Cook'un Görevden Alınmasını Engellemeye Yönelik Dava: Trump'a Karşı Hukuk Savaşı Fed Yönetim Kurulu Tarihinde İlk Olabilir

Dünya genelinde tarife ve jeopolitik gelişmelere ilişkin belirsizlik sürüyor; yatırımcılar ikinci çeyrek finansal sonuçlarında ekonomiye etkileri konusunda sinyaller arıyor.

Piyasa değeri açısından dünyanın en büyük şirketi konumundaki Nvidia'nın bugün finansal sonuçlarını açıklaması bekleniyor. Bilanço öncesinde Asya tarafında teknoloji hisselerinin değer kazanması öne çıkıyor. Açıklanacak sonuçlar yalnızca Nvidia için değil, teknoloji sektörü için de bir gösterge niteliği taşıyor ve şirketin bilançosunun paylaşılmasıyla hisse ve sektör bazlı oynaklığın artması muhtemel.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump'ın Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook'u görevden alma girişimi, Fed'in özerkliğine ilişkin soru işaretlerini artırıyor. Banka yaptığı açıklamada Cook'un görevden alınmasına itiraz edeceğini ve görevine devam etmek için yargıya başvuracağını, mahkeme kararına uyacağını bildirdi. Analistler, para politikalarına ilişkin eleştirilerin yoğunlaştığı bir dönemde bu tür adımların Fed üzerindeki siyasi baskının arttığını gösterdiğini belirterek, Cook'un görevden alınması halinde yerine gelecek ismin Fed üzerinde oluşacak çoğunluğun Trump tarafından belirlenen kişilerden mi oluşacağını değerlendirdi.

Jeopolitik tarafta ise Venezuela, ABD’nin gelecek hafta Karayip Denizi’ne nükleer denizaltı göndermeyi planladığını öne sürüyor. Aynı zamanda ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Intel’in yüzde 10 hissesini elde etmesini sağlayan anlaşmanın ardından hükümetin savunma ve diğer sektörlerde potansiyel hisselere baktığını kaydetti.

Makroekonomik veri tarafında, ABD’de dayanıklı mal siparişleri Temmuz’da yüzde 2,8 düşüş kaydetti ve bu rakam beklentilerin altında geldi. S&P Case-Shiller Ulusal Konut Fiyat Endeksi Haziran’da yıllık yüzde 1,9 artış gösterdi ve konut fiyatlarındaki artış hızında yavaşlama sürüyor. Conference Board Tüketici Güven Endeksi ise Ağustos’ta 97,4 olarak açıklandı; piyasa beklentilerinin üzerinde bir sonuç olarak izlendi.

Tahvil ve altın piyasalarına ilişkin gelişmeler yakından izleniyor. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi dün yüzde 4,27’ye geriledi ve yeni seansta yatay seyrediyor. Altının ons fiyatı, Fed’in eylül ayındaki faiz indirimi olasılığını güçlendiren hareketlerle dün 3.394 dolara kadar çıktı; bugün ise yüzde 0,4 değer kaybıyla 3.381 dolar seviyesinde işlem görüyor. Dolar endeksi dün yüzde 0,1 azalışla 98,2 seviyesinde günü tamamlarken, şu an yüzde 0,2 üzerinde 98,4’te seyrediyor. Brent petrol ise yaklaşık yüzde 0,1 düşüşle 66,7 dolarda işlem görüyor.

New York Borsası’nda dün S&P 500 yüzde 0,41, Nasdaq yüzde 0,44 ve Dow Jones yüzde 0,30 değer kazandı; ülke vadeli kontratlar ise yeni güne pozitif bir eğilimle başladı.

Avrupa borsalarında dün satış ağırlıklı bir seyir izlendi; Fransa’daki siyasi gelişmeler de takip edildi. Rusya-Ukrayna savaşı için tarafların ne zaman masaya oturacağı belirsizliğini koruyor. Fransa Başbakanı François Bayrou’nun Ulusal Meclis’te güven oylaması yapacağını duyurması siyasi belirsizliği artırdı; LFI’nin önde gelen ismi Jean-Luc Mélenchon, Bayrou hükümetinin güvenoyu alamaması halinde Macron için azil süreci başlatacağını söyledi. Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise Kanada ile temel hammaddeler konusunda yeni bir anlaşma imzalayacağını açıkladı.

İlgili piyasalarda dün İngiltere’de FTSE 100 yüzde 0,60, Almanya’da DAX 40 yüzde 0,50, İtalya’da FTSE MIB 30 yüzde 1,32 ve Fransa CAC 40 yüzde 1,70 değer kaybetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne karışık başladı.

Asya’da Nvidia’nın bilançosu öncesi teknoloji odaklı yükselişler görülüyor. Çin’de Cambricon yüzde 6 değer kazanırken, Japonya’da Nikon yüzde 20’nin üzerinde yükseldi. Satori Electric yüzde 0,4, Aoi Electronics yüzde 0,8 yükseliş kaydetti. Çin’de temmuz ayı sanayi karları yıllık bazda yüzde 1,5 azaldı; haziran ayında ise yüzde 4,3 gerilemişti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Hindistan’dan gelen mallara uyguladığı yüzde 50 gümrük vergisi yürürlüğe girdi. Ayrıca Trump, Rusya’dan petrol alımını sürdürmesine karşılık olarak Hindistan’a yüzde 25 ek gümrük vergisi uygulanmasının öngörüldüğü bir kararnameyi 6 Ağustos’ta imzalamıştı.

Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,1 düşerken Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 0,7, Hong Kong’da Hang Seng yüzde 0,3 ve Güney Kore’de Kospi yüzde 0,8 değer kazandı.

Borsa İstanbul’da dün alış ağırlıklı seyrin ardından BIST 100 endeksi 11.529,81 puanla yüzde 0,45 artışla rekor seviyeden günü tamamladı. Gün içindeki en yüksek seviye 11.605,30 puana çıktı ve endeks son dört işlem gününü de üst üste rekor seviyeden tamamladı. VİOP’ta Ağustos vadeli BIST 30 endeksi kontratı ise yüzde 0,06 artışla 12.773,00 puanda kapandı.

Dolar/TL dün yüzde 0,1 artışla 41,0350’ye kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında 41,0420 seviyesinden işlem görüyor.

Analistler bugün iç gündemin sakin olacağını vurgularken, dış basında Almanya’da GfK tüketici güven endeksi ile ABD’de mortgage başvurularının izleneceğini söyledi. Teknik olarak BIST 100 için 11.600–11.700 direnç, 11.400–11.300 destek seviyeleri öne çıkıyor.

Takip edilecek veriler:
09.00 Almanya, eylül ayı GfK tüketici güven endeksi
14.00 ABD, haftalık mortgage başvuruları

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o08e3beb2-abba-4fb4-af13-9bf0a4f5f765.webp

Küresel piyasalarda Nvidia'nın bilançosuna odaklanıldı

Aylardır Fed’i ve Başkan Jerome Powell’ı faizleri yeterince hızlı düşürmedikleri gerekçesiyle eleştiren Trump, bankayla yaşanan gerilimin doğurduğu baskıyı savunmaya devam ediyor.

Trump’ın, Fed ile arasındaki tansiyonu yükselten adımı ise Lisa Cook’u görevden alma girişimi olarak öne çıkıyor. Yedi üyelik Fed Yönetim Kurulu’nda kendine yakın bir çoğunluk yaratma amacıyla hareket ettiği yorumları yapılıyor.

Çöküşün fitilini ateşleyen olay zinciri şöyle ilerledi: Federal Konut Finansmanı Ajansı (FHFA) Direktörü Bill Pulte, Cook’u mortgage dolandırıcılığıyla suçlayan bir mektubu ABD Adalet Bakanlığı’na iletti. Mektupta Georgia’daki bir apartman dairesi ile Michigan’daki bir evin aynı anda birincil ikametgâh olarak gösterildiği iddia edildi ve Cook’un daha düşük faiz oranları elde ettiği öne sürüldü. Bu iddialar, geçen hafta sosyal medyada paylaşılınca Trump da haberi kendi hesaplarından paylaşarak, “Cook hemen istifa etmelidir” dedi.

Cook ise açıklamasında, iddiaların kendisinin Fed’e katılmadan önceki 4 yıl öncesine dayandığını belirtti ve şu anki görevinden istifa etmeyi düşünmediğini kaydetti. Mali geçmişiyle ilgili soruların ciddiye alındığını ve doğruların kamuya açık biçimde yanıtlanacağını vurguladı.

Cuma gününe gelindiğinde Trump, Cook’u görevden alıp almayacağını soran gazetecilere, “Yaptığı şey kötüydü. Eğer istifa etmezse onu kovacağım” karşılığını verdi. Ardından, yazdığı mektupla “haklı neden” bulunduğunu savundu ve yasal çerçevede hareket ettiğini belirtti. Trump, Fed’in bağımsızlığına vurgu yaparak, bu tür davranışların güvenilirliği zedeladığını savundu.

Cook ise görevden ayrılmayacağını ve 2022’den bu yana olduğu gibi Amerikan ekonomisine yardımcı olmak için görevini yerine getireceğini belirtti. Avukatı Abbe Lowell ise Trump’ın girişimini yasa dışı olarak nitelendirdi ve Cook’un görevden alınmasına dair herhangi bir hukuki temel olmadığını savundu; davaya hazırlık yaptıklarını açıkladı.

Uzmanlar, bir Fed üyelerinin görevden alınmasının “görevi kötüye kullanma” veya “ihmal” gibi haklı nedenlere dayanması gerektiğini, Cook’un başvurulardan gelen iddialarının şu an için yeterli kanıt oluşturup oluşturmadığı konusunda görüş ayrılıkları bulunduğunu söyledi. Demokratlar ise bu durumu otoriter bir güç kullanımı olarak eleştirdi ve hükümet kurumlarının siyasi rakiplere karşı araç olarak kullanıldığı kaygısını dile getirdi.

Powell ise temkinli duruşunu koruyor ve enflasyon risklerine karşı dikkatli kalıyor. Görev süresi dolmadan Powell’ın yerine kimin geleceği konusunda spekülasyonlar sürüyor; Trump ise aday göstereceğini belirtti. Mevcut adaylar arasında Michelle Bowman ve süreci sürdüren diğer isimler öne çıkarken, Kugler’in istifasının ardından oluşan boşluk için aday arayışları hızlandı.

Yedi kişilik Fed Yönetim Kurulu’nun bağımsızlığı ve FOMC’de oy kullanma dengesi, bu gelişmelerle birlikte daha da güncel bir tartışma konusu oldu. Uzmanlar, Trump’ın yaklaşımıyla yönetimdeki siyasi çoğunluğun artmasına dikkat çekiyor; ancak Fed’in bağımsızlığı ve karar alma kapasitesi için gerçek bir denge gerektiğini vurguluyor.

Kısa vadede, ilgili yasal süreçler ve Kongre’nin tutumu belirleyici olacak. Fed’in bağımsızlığı, yürütme ile yürütülen siyasi tartışmalara karşı en kritik sınavlardan biri olarak gündemde kalmaya devam ediyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o141cbff8-c8db-45cb-b4d0-603bdf29abd4.webp

Trump, Fed Yönetim Kurulu Üyesi'ni Hedef Alınca Baskılar Artıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Fed Yönetim Kurulu Üyesi Lisa Cook’u görevden aldığını açıkladı.

Bu karar, Fed’in 111 yıllık tarihinde başkan tarafından görevden alınan ilk yönetim kurulu üyesi olma özelliğini taşıyor.

Trump, mektubunda Fed yasalarının kendisine tanıdığı yetkileri hatırlatarak Cook’un görevden alınması için ‘sebep’in var olduğunu belirtti. Yasa, başkanın takdirine bağlı olarak bir üyenin görevden alınmasına olanak tanıdığını ifade etti ve bu yüzden kararının uygun bulunduğunu savundu.

İddialara göre Cook, bir veya birden fazla mortgage sözleşmesinde yanlış beyanlarda bulunmuş olabilir. Trump, Cook’un iki hafta arayla iki farklı mülkün birincil ikametgahı olacağına dair taahhütler verdiğini öne sürdü. 

Trump, ikinci taahhüdünüzü verirken ilk taahhüdünüzden haberdar olmadığınızın düşünülemeyeceğini belirterek, her iki taahhüdün de yerine getirilmesini amaçlamış olmanızın imkânsız olduğunu ifade etti.

Fed’in faiz oranlarını belirlemek, rezervleri ve üye bankaları düzenlemek gibi büyük sorumluluklar taşıdığını hatırlatan Trump, politika belirleme ve Fed’i denetleme görevini üstlenen üyelerin dürüstlüğüne Amerikan halkının güvenebileceğini vurguladı. 

‘Finansal bir konuda sergilediğiniz aldatıcı ve potansiyel olarak suç teşkil eden davranışınız ışığında, onlar ve ben sizin dürüstlüğünüze bu tür bir güven duymuyoruz. En azından, söz konusu davranış finansal işlemlerde ve düzenleyici olarak yetkinliğinizi ve güvenilirliğinizi sorgulayan ağır bir ihmalidir,’ ifadelerini kullandı.

Başkan olarak, ABD kanunlarının sadakatle uygulanmasının görevinin bir parçası olduğunu hatırlatan Trump, bu yasaların ‘sadakatle uygulanmasının’ Cook’un derhal görevden alınmasını gerektirdiğini kaydetti.

Geçen hafta sosyal medya üzerinden Bloomberg’in FHFA Direktörü Bill Pulte’nin Cook hakkında Adalet Bakanlığı’nın soruşturma açması talebini gündeme getirdiğini paylaşan Trump, Cook’un hemen istifa etmesi gerektiğini belirtmişti. 

Cook ise Pulte’nin iddialarının Fed’e katılmasından dört yıl önce yapılan bir mortgage başvurusu nedeniyle soruşturma açılacağını savunarak, ‘Bir tweette sorulan bazı sorular nedeniyle görevimden istifa etmeye niyetim yok’ dedi.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3c02bc12-9ee6-441f-b4d1-7c0720a642c9.webp

ABD Başkanı Trump, Lisa Cook’u Fed Yönetim Kurulu Üyeliği Görevinden Aldı

ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell'ın Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’ndaki konuşması piyasalar üzerinde büyük dalga etkisi yarattı.
Powell, faiz indirimi için bir kapı araladı ve temel görünüm ile değişen risk dengesi hakkında sözler sarf etti. Bu açıklamalar, yatırım dünyasında hareketliliğe yol açtı ve birçok milyarderin servetini adeta katladı.
Dünya gazetesinden Gülben Dikmen'in derlemesine göre, Powell'ın konuşması en zengin 10 kişinin toplam servetini yaklaşık 33 milyar dolar artırdı.
İşte bazı dikkat çekici değişimler:
- Elon Musk: serveti 9.3 milyar dolar artışla 417 milyar dolar
- Larry Ellison: 4.4 milyar dolar artışla 282 milyar dolar
- Mark Zuckerberg: 3.6 milyar dolar artışla 258.8 milyar dolar
- Jeff Bezos: 4.4 milyar dolar artışla 239 milyar dolar
- Larry Page: 3.2 milyar dolar artışla 171.3 milyar dolar
- Sergey Brin: 2.9 milyar dolar artışla 159.4 milyar dolar
- Jensen Huang: 2 milyar dolar artışla 154.2 milyar dolar
- Steve Ballmer: 513 milyon dolar artışla 153 milyar dolar
- Bernard Arnault ailesi: 2.9 milyar dolar artışla 150.9 milyar dolar
- Warren Buffett: 64 milyon dolar artışla 146 milyar dolar

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o51305bf0-2d50-456a-81ff-4802d70eda1a.webp

“fed” ile ilgili sonuçlar