Ankara'da 26 katlı bir sitede Temmuz'da çıkan yangına ilişkin davada yeni gelişme geldi.

Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesi, olayla ilgili 13 şüpheli hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15'er yıla kadar hapis talebiyle hazırlanan iddianamenin incelemesini tamamladı.

Mahkeme, iddianamenin kabulüne karar vererek davanın ilk duruşmasının 14 Kasım'da görüleceğini açıkladı.

Soruşturma, 12 Temmuz'da Çankaya ilçesindeki Alacaatlı Mahallesi'ndeki 26 katlı sitenin yangınıyla başlatıldı. Soruşturma sonuçları, binanın şaft boşluğundan geçen elektrik iletim hattının metal gövdesinin 10. kat seviyesinde deformasyon gördüğünü ve yangının bu bölümdeki aşırı ısınma ile gevşek bağlantılar nedeniyle iletim hattındaki 'şase patlaması' sonucu başladığını gösterdi.

Başsavcılık, yangının çıkmasına yol açan yapı eksikliklerinden sorumlu olduğu belirtilen yüklenici firmanın müteahhidi, asansör bakım firmasının sahibi, site yöneticisi ve yapı denetim firmasının sahibinin de aralarında bulunduğu 13 şüpheli hakkında 'taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma' suçundan 15'er yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlemişti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6b8b87e7-17e0-453d-9552-6dad242f8e64.webp

Ankara'daki 26 Katlı Apartman Yangını Davası Başlıyor: İlk Duruşma 14 Kasım'da

Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN\n\n(İSTANBUL) CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar kapsamında 183 gündür tutuklu bulunan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, savunmasında iddianamedeki çelişkilere dikkat çekti. “İddianamede ifade veren kişinin bazı ihalelerde yetkili olduğu, bazı ihalelerden ise sorumlu olmadığı öne sürülüyor. Bu tutarsızlık başka bir niyeti gösteriyor. Bu iddianameyi hazırlayanın hiç mi vicdanı yok?” diye sordu.\n\nBeykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Köseler, 27 Şubat’ta saat 04.00 sıralarında evine baskın yapılarak gözaltına alınmıştı. Operasyon sonucunda gözaltına alınanlar arasında Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş’ün de aynı firmalara ihale verdirildiği iddiasıyla tutuklandığı belirtilmiş, Köseler ile birlikte 13 kişi tutuklanmıştı.\n\nBaşsavcılık, soruşturma için 26 kişi hakkında değişik suçlamalarla iddianame hazırladı. Köseler ve beraberindeki 25 kişi için 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis isteniyor. Hazırlanan iddianame İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.\n\nİlk duruşma bugün İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Hakan Kılıç Konferans Salonu’nda yapılıyor. Bazı tutuklu sanıklar SEGBİS ile bağlanırken, aralarında Köseler’in de bulunduğu kişiler ise tutuklu bulundukları cezaevinden getirildi. 183 gün sonra bugün ilk kez hakim karşısına çıkan Köseler, salona girerken alkışlarla karşılandı.\n\n"Herkesin belediye başkanı olarak görev yaptım"\nDaha sonra savunmasını gerçekleştirmek üzere kürsüye çağırılan Köseler’in özetle şunları söyledi:\n"Hakkımdaki iddianameyi 119 gün sonra okuyabildim. Belediye Başkanı olduktan sonra kimseye önyargılı yaklaşmadım. Müdürleri 4-5 ay boyunca izledim, yaptıkları çalışmaları değerlendirdim ve görev değişikliklerini bu gözlemler sonucunda yaptım. Beykoz’da siyasi görüşü en sağdan en sola herkesin belediye başkanı olarak görev yaptım. Seçim çalışmalarında Metin Ülgey, şoförlük yapan bir arkadaşımızdı. Veli Gümüş ise seçim sürecinde bize yardımcı olan, birlikte yol yürüdüğümüz bir arkadaşıydı. Bu seçimde inanan sayısı çok azdı, fark ise çok büyüktü. Böyle zorlu bir süreçten geçtik."\n\n"İfadelerde yönlendirme söz konusu"\nBurada şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum: İfadelerde yönlendirme söz konusudur ve bu doğru değildir. Hakkımda ifade veren kişi, ‘Ben bu şahıslarla aynı ortamda hiç bulunmadım’ diyor. Bu kesinlikle gerçeği yansıtmıyor. Kendini gizleme çabası içindedir.\n\n"Veli Gümüş'ün özel kalem müdürü olması için benden ricada bulundular"\nÖrgüt yöneticisi olduğu iddia edilen Veli Gümüş’ün özel kalem müdürü olması için benden ricada bulundular. ‘Genç bir arkadaş kazandıralım’ dediler, ben de kabul ettim ve müdür oldu. Diğer örgüt yöneticisi olarak gösterilen özel kalem personeli Metin Ülgey ise Ataşehir Belediyesi’nde hiç görev yapmadı. İhale firmalarıyla nasıl tanışmış olabilirler? İhale süreçlerine hiçbir şekilde etkim olmadı, gerçekten de olmadı. İşleyiş bellidir. Burada 'iftira at, izi kalsın' anlayışıyla hareket edildiğini görüyoruz."\n\n"Bu iddianameyi yazanın hiç mi vicdanı yok?"\nİddianamede ifade veren kişinin ihalelerin bir kısmında yetkili olduğu, diğer kısmından ise sorumlu olmadığı iddia ediliyor. Bu çelişki başka bir niyeti ortaya koyuyor. Soruyorum: Bu iddianameyi hazırlayanın hiç mi vicdanı yok?\n\n"Beykoz Belediyesi'nde ihale yapan kişilerin tape kayıtlarının incelenmesini istiyorum"\nBen Vatan Emniyet’te 96 saat insanlık dışı muameleye maruz kaldım. 12 metrekarelik bir alanda kalıyoruz. Vatan Emniyeti’nde sağlıklı bir insan 4 saatten fazla dayanamaz. Orada yaşananları anlatmam mümkün değil; oksijen yok, ayakta durmak dahi imkânsız. Bu koşullar insanlık dışıdır.\n\nSayın Savcı, bu iddianame hangi vicdanla yazıldı? Bu dosyada görülmeyen bir kurgu var. Burada bulunma sebim, iddianamede yazılı gerekçeler dışında başka nedenlere dayanıyor. Benim içeride kalmamdan kim, hangi firmalar faydalanıyor?\n\nBeykoz Belediyesi’nde ihale yapan kişilerin tape kayıtlarının incelenmesini istiyorum. Dosyası eksik olan hiçbir ihalenin geriye dönük ödemesi yapılmayacak. Buna rağmen dosyası eksik ihalelerde paralarını alamayan kişilerin konuştuğunu görüyoruz. Hatta bazıları iki kez ifade vermiş. Peki, bu kişileri ikinci kez ifadeye kim çağırıyor?\n\nAhmet Furkan Özten’in dört telefonu olduğu dosyada açıkça görülüyor. Ayrıca bir firma adına teklif verdiğini de öğrendim. Bu firma ve bu kişinin mutlaka geriye dönük araştırılması gerekiyor. Aynı şekilde, Ömercan Emre Altay isimli şahıstan da bahsediliyor; ancak ben kendisini tanımıyorum..."\n\nArdından ise dosyadaki şüpheli sıfatıyla yer alan isimlerin avukatları tarafından Köseler’e doğrudan sorular yöneltildi.\n(Devam edecek)

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6230e858-26c9-48cf-b477-2bc3f2399068.webp

Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in savunmasından: Bu iddianameyi hazırlayanın hiç mi vicdanı yok?

İzmir merkezli soruşturmada, bazı doktorların e-imza bilgilerinin çalınması ve bazılarının kendilerini eczacı olarak tanıtan çete üyelerine Reçetem uygulamasına giriş izni verdiği ortaya çıktı.

Muğla Ortaca Devlet Hastanesi’nde görevli doktor E.U.Ç., bir kişinin yanında şifresini girdiğini ve bunun e-imza sistemine erişmiş olabileceğini söyledi. Kamera kayıtları, bu kişinin çete üyesi Atakan Lüder olduğunu gösterdi.

Ankara Pursaklar ve Burdur Bucak devlet hastanelerinde de benzer yöntemler kullanıldı; bazı hastaların hiç görülmeden yeşil reçeteli ilaçlar yazıldı.

Bazı eczane çalışanları sahte reçeteleri işleme koydu ve depo kotası dolu olmasına rağmen Lyrica satışını sürdürdü. Para transferleri de soruşturma dosyasına girdi.

Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede 1006 kişi müşteki olarak yer aldı. Müştekiler arasında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun olmaması dikkat çekti. 39 kişi ise şüpheli olarak kayda geçti.

Savcılık, şüphelileri iki gruba ayırdı: Birinci grup, eczacı ve eczane çalışanları dışındakiler; ikinci grup ise eczacı ve çalışanları olarak adlandırıldı.

İddianameye göre, 23 şüpheliden oluşan birinci grup, hırsızlık eyleminin mağduru olan doktorların e-imza cihazlarının şifresini öğrenerek bu cihazı çalıyor; ardından üçüncü kişiler adına reçete düzenliyor, reçetelerdeki ilaçları eczanelerden temin ederek üçüncü kişilere satıyor veya doğrudan reçeteleri satıyordu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8bf778fd-b454-44a6-a88c-f039bf16de4a.webp

“iddianame” ile ilgili sonuçlar

Ankara'daki 26 Katlı Apartman Yangını Davası Başlıyor: İlk Duruşma 14 Kasım'da

Tutuklu Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in savunmasından: Bu iddianameyi hazırlayanın hiç mi vicdanı yok?

Doktorların E-İmzaları Çalındı: Reçetem Uygulaması Üzerinden Uyuşturucu Haplar