Konya'da ıslah çalışmalarıyla bölgeye uyumlu hâle getirilen sorgum bitkisi, kısıtlı su altında bile yüksek verim ve besin değeriyle dikkat çekiyor.

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde 2019'dan beri yürütülen ıslah çalışmaları sonucunda, bitkinin tohumu birkaç yıl içinde tescillenip çiftçilere sunulması hedefleniyor.

Enstitünün Çayır, Mera ve Yem Bitkileri Birimi Yüksek Ziraat Mühendisi Erdal Gönülal, AA'ya yaptığı açıklamada sorgumun dünyada mısır ve çeltikten sonra en çok ekilen üçüncü sıcak iklim tahılı olduğunu belirtti.

Büyükbaş hayvancılığın genel silaj kaynağı olarak mısırın kullanıldığına dikkat çeken Gönülal, iklim değişikliğinin etkilerini son yıllarda daha belirgin biçimde gördüklerini söyledi.

Sorgumu, mısra alternatif olarak bölgeye entegre etmeye çalıştıklarını ifade eden Gönülal, “Bu bitkinin pek çok özelliği var. Kuraklık toleransı iyi, birkaç kez biçilebilen, kardeşlenme yapabilen bir bitki. Örneğin mısıra 15 gün su verilmediğinde stres yaşıyor ve büyümeyi durduruyor. Sorgum ise büyümeye devam ediyor.” dedi.

Gönülal, çalışmaların merkezine suyu koyduklarını vurgulayarak, şu sözlerle konuştu: “İklim değişikliği nedeniyle su bizim için kritik bir kriter. Hem mısırlı hem sorgumlu tarifleri aynı şartlarda denedik; normal suyla da, suyu yüzde 50 azalttığımız durumda da karşılaştırdık. Her iki bitkinin de normal şartlarda verimi birbirine yakın oldu; yaklaşık 9 ton civarında.”

“Fakat suyu yüzde 50 düşürdüğümüzde mısır sert bir düşüş gösterip yaklaşık 5 ton’a geriledi; sorgum ise 7 ton civarında kaldı. Bu, susuzluğa karşı mısırdan çok daha iyi bir tepki gösterdiğini ortaya koyuyor.”

Su kıtlığının mısırı üretilemez hâle getirdiğini ifade eden Gönülal, şu değerlendirmeyi yaptı: “Mısırın normal su kullanımı 700 mm; sorgumun ise 470 mm. Suyu yüzde 50 azaltınca verim mısırda yaklaşık yüzde 70 düşerken, sorgumda yalnızca yaklaşık yüzde 20 düşüş yaşanıyor. Sert düşüş oluyor. Besin değerleri de mısıra yakın. Suyun olduğu koşullarda mısır, grubun en iyi bitkisi olabilir; fakat su azaldığında bu özelliğini kaybediyor. Böyle havzalarda sorgum, su darlığı altında hem kalite hem de verim açısından daha yeterli kapasiteye ulaşıyor.”

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe309eac7-5f50-4259-842a-829c921d8ccc.webp

Konya'da Sorgum: Su Tüketimini Azaltan Alternatif Kaba Yem Bitkisi

Meteorolojik veriler Eylül ayı için yağışların çok kötü geleceğini gösteriyor ve bu durum uzmanları alarm durumuna geçiriyor.

Hava Forum'un X hesabından yapılan paylaşımda, ülkenin ciddi bir kuraklık kriziyle karşı karşıya olduğu vurgulandı: “Bu işin şakası yok!”

Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir kuraklık dönemiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, “Herkes elini taşın altına koymalı, su tasarrufu kampanyasına dahil olmalı. Su kesilince değil, şimdi bir şeyler yapmalıyız…” sözleri öne çıktı.

İklim ve meteoroloji uzmanları, son aylarda mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve yağış eksikliği nedeniyle Eylül dönemiyle birlikte daha da hissedilirleşebileceğine dikkat çekiyor. Özellikle barajlardaki su seviyelerinin hızla düştüğü ifade edilirken, bu gidişat kentlerde tüketim ve tarımsal üretim üzerinde baskıyı artırabilir.

Erken müdahale, kuraklıkla mücadelede daha etkili sonuçlar sağlar. Su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı ve iklim dalgalanmaları bir araya gelince, özellikle kurak ilçelerde su kıtlığına kadar giden problemlere yol açabiliyor. Bu nedenle akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları, kamuoyunu erken uyarı sistemlerine ve su tasarrufu önlemlerine dahil olmaya davet ediyor.

Türkiye, giderek derinleşme potansiyeli olan bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Eylül yağış beklentilerindeki olumsuz tablo, su kıtlığına giden yolda kritik bir döneme işaret ediyor. Hava Forum’un uyarısı, aslında hepimize düşen sorumluluğun altını kalın harflerle çiziyor: Su kesintileri yaşanmadan önce, toplumsal seferberlik şart.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2903dfdb-a5fe-423f-8ff8-b23ce81a00a3.webp

Türkiye'de Kuraklık Krizi

Türkiye’ye Ciddi Kuraklık Uyarısı: Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Kuraklık Krizi Geliyor

Türkiye'nin su rezervleri her geçen gün daha kritik bir aşamaya sürüklendi. Kurak geçen kış ayları ve artan sıcaklıklar, barajlardaki doluluk oranlarını dip seviyelere çekti. Uzmanlar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde su kullanım alışkanlıklarımızın gözden geçirilmesi gerektiği konusunda ısrarla uyarılarda bulunuyor.

İşte Türkiye'de barajlarında en az su kalan ve acil önlem alınması gereken 5 şehir:

Başkent Ankara'nın durumu, alarm veren şehirler arasında ilk sırada yer alıyor. Geçtiğimiz yıla göre baraj doluluk oranlarında büyük bir düşüş yaşanıyor. Şehre su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, yüzde 10'un altına kadar geriledi. Bu doluluk oranıyla birlikte, Ankara'nın sadece üç aylık içme suyu rezervi kaldığı belirtiliyor.

Ege'nin incisi İzmir de su sıkıntısıyla boğuşan şehirlerden biri. Gördes Barajı gibi önemli su kaynaklarındaki doluluk oranları neredeyse sıfıra yaklaştı. Şehrin genel baraj doluluk oranı da kritik seviyede, yüzde 5'in altında seyrediyor. Bu oran, İzmir için sadece iki aylık içme suyu kaldığı anlamına geliyor.

Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul da su stresiyle karşı karşıya. Barajlardaki ortalama doluluk oranı, geçtiğimiz yıla göre yaklaşık yüzde 10'luk bir düşüşle yüzde 42 seviyelerine geriledi. Özellikle kentin önemli barajlarından olan Alibey Barajı'nda doluluk oranı yüzde 30'un altına düştü. Artan nüfus ve iklimsel faktörler, şehri su konusunda ciddi risk altında bırakıyor.

Konya Ovası, tarımsal sulama nedeniyle zaten yıllardır yeraltı sularında ciddi bir azalma yaşıyor. Ancak son dönemde yüzey sularındaki barajlar da alarm vermeye başladı. Bölgedeki baraj ve göletlerdeki su seviyeleri, sulu tarımın sürdürülebilirliğini tehdit eden seviyelere geriledi. Aşırı ve kontrolsüz tarımsal sulama, bu duruma en büyük neden olarak gösteriliyor.

Trakya'nın en önemli nehir havzalarından biri olan Edirne'deki su kaynakları da risk altında. Özellikle Meriç ve Tunca nehirlerinin debisindeki azalma, barajları ve yeraltı sularını olumsuz etkiliyor. Bölgede yaşanan kuraklık, sadece içme suyunu değil, aynı zamanda tarımsal üretimi de ciddi şekilde tehdit ediyor.

Bu tablo, Türkiye'nin bir su kriziyle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Bireysel olarak duş sürelerini kısaltmak, muslukları açık bırakmamak ve su tasarruflu cihazlar kullanmak gibi adımlar hayati önem taşıyor. Ancak bu sorunun kalıcı çözümü için, tarımda daha verimli sulama yöntemlerine geçiş ve su yönetim politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerekiyor. Geleceğimiz, bugün suya nasıl sahip çıktığımıza bağlı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oed90af71-5f61-4fb2-b5e2-cbbd696f6131.webp

Susuzluk Alarmı Türkiye

Dikkat! Uzmanlar Uyarıyor: Türkiye’nin Susuzluk Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan 5 Şehri

Yaz mevsiminin kurak geçmesi, İstanbul'un barajlarındaki durumu yeniden gündeme taşıdı.

İstanbul, 16 milyonu aşkın nüfusu için su sağlayan barajlarda geçen yıl kritik eşiğe yaklaşmıştı. Uzmanlar ile ilgili kurumlar, artan su tasarrufu çağrılarını ardı ardına yineliyordu.

İzmir'e su sağlayan barajlar kuruma eşiğine yaklaşınca kentte belli saatlerde su kesintileri uygulanmaya başlandı. 6 Ağustos'tan itibaren gece saatlerinde uygulanan bu tedbirler, baraj rezervlerini korumayı amaçlıyor.

İstanbul için de benzer endişeler artarken, İSKİ verileri ışığında son durum yakından takip ediliyor.

15 Ağustos 2025 tarihi itibarıyla İstanbul barajlarının doluluk oranı yüzde 46.85 olarak ölçüldü. Yaklaşık bir hafta önce doluluklar yüzde 50'lerdeydi; bu düşüş alarm veriyor.

Görsellerle ve ayrıntılı veriler şu şekilde paylaşılıyor:

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o481c6070-8a91-4ad8-8f3e-910d4aa8d30f.webp

“su tasarrufu” ile ilgili sonuçlar

Konya'da Sorgum: Su Tüketimini Azaltan Alternatif Kaba Yem Bitkisi

Türkiye’ye Ciddi Kuraklık Uyarısı: Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Kuraklık Krizi Geliyor

Dikkat! Uzmanlar Uyarıyor: Türkiye’nin Susuzluk Tehlikesiyle Karşı Karşıya Olan 5 Şehri

İSKİ Baraj Doluluk Oranları: İstanbul Barajları Alarm Veriyor