ABD Başkanı Donald Trump, Putin ile yakın geçmişteki görüşmenin ardından Zelenskiy ve Avrupalı liderleri Beyaz Saray’da ağırladı. Ortak basın toplantısında, Ukrayna ile Rusya arasında barış ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi.

İki lider, bugün de Beyaz Saray’da yeniden bir araya geldi. Trump, “Bugün bir görüşme yapacağız. Her şey yolunda giderse, ABD-Rusya-Ukrayna üçlü bir toplantısı yapacağız ve bu toplantı savaşı sona erdirme şansımızı oldukça yükseltecek.” sözleriyle süreci özetledi.

Savaşın biteceğine olan inancını yineleyen Trump, bunun ne zaman başlayacağını ise net olarak söyleyemedi. Görüşmelerin ardından Putin’i telefonla arayacağını ve süreci birlikte değerlendirip ortak bir yol haritası çıkaracaklarını belirtti.

Bir soru üzerine Zelenskiy’nin “Evet düşünürüm” yanıtı üzerine Trump’ın esprili karşılığı Oval Ofis’te ilgiyle karşılandı: “Seçimlere açığız.” Zelenskiy, “Seçimlere açığız. Güvenlik önlemleri almalı ve biraz hazırlık yapmalıyız; savaş sırasında seçim yapamazsınız, ama biz yapabiliriz” dedi. Trump, “Yani savaş sırasında seçim yapılamaz diyorsunuz. O zaman diyelim, bundan 3,5 yıl sonra biriyle savaş halinde olursak seçim yapılamaz diyorsunuz.” karşılığını verdi.

Görüşmede Zelenskiy’nin siyah ceketi ve gömlek tercih etmesi, kravat takmaması da dikkat çekti; daha önceki toplantıda giydiği askeri üniformaya atıfta bulunan gazeteci Brian Glenn, bu kez “Öncelikle, Başkan Zelenskiy, o takım elbise ile muhteşem görünüyorsunuz” dedi. Trump ise araya girip önceki görüşmeye atıfta bulunarak Zelenskiy’e “(Söz konusu görüşmede) Sana saldıran oydu” dedi. Zelenskiy de gülümseyerek “Hatırlıyorum” yanıtını verdi. Glenn’e yanıt veren Zelenskiy, “Sen Aynı takım elbiseyi giyiyorsun. Ben değiştim, sen değişmedin” diye espri yaptı; odadakiler kahkahaya boğuldu.

Zelenskiy, bu savaşı durdurmamız ve Rusya’yı durdurmamız gerektiğini vurgulayarak, Amerika ve Avrupa’daki ortaklarımızın desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti. “Bu savaşı durdurmamız için elimizden geleni yapacağız ve güçlü bir halk olduğumuzu gösterdiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ofa69ec95-9191-427c-965b-7391f44162eb.webp

Trump ve Zelenskiy: Barış Umudu

Trump ile Zelenskiy Beyaz Saray’da Görüştü: “Rusya ile Barış İhtimali Yüksek”

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yedi yıl aradan sonra Alaska’da bir araya geldi. Görüşme yaklaşık üç saat sürdü; Rusya-Ukrayna krizinin gidişatı üzerinde odaklanan zirvede somut bir barış anlaşması çıkmadı, ancak iki taraf da toplantının yapıcı ve iyi geçtiğini vurguladı.

Alaska’daki Elmendorf Hava Üssü’nde inişin ardından kameraların karşı karşıya geldiği iki liderin samimi tavrı dikkat çekti. Ancak zirve sonrası bazı hareketler tansiyonu yükseltti: ABD’nin bombardıman uçağının geçişi, bu temasın hemen ardından bir “gözdağı” olarak yorumlandı.

Görüşmede öne çıkan anlardan biri, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un üzerinde Kiril alfabesiyle CCCP yazılı tişörtle toplantıya katılmasıydı. Lavrov, toplantı sırasında yaptığı açıklamada, "Burada ABD ile görüşen taraf üçüncü dünya ülkesi Rusya değil, Sovyetler Birliği’dir" dedi ve bu mesajı gündeme taşıdı.

İki liderin Alaska’daki buluşması, uluslararası arenada dikkatle izlenen bir adım oldu; taraflar yapıcı bir atmosferde konuşsalar da, Ukrayna konusundaki barış süreci ilerlemedi.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe9116454-eba9-415e-b250-651653fa5da1.webp

Lavrov’un CCCP Tişörtü Gündemde

Trump ve Putin Alaska'da Buluştu: Lavrov’un Kıyafeti Gündeme Damga Vurdu

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Alaska'da yapılacak zirve öncesi sürpriz bir buluşma gerçekleştirdi.

Uçaktan indiklerinde, taraflar kırmızı halıda birbirlerini selamladı ve yan yana yürüdü. 7 yıl aradan sonra ilk kez görüntülenen bu anlar, basına sıcak kareler olarak servis edildi.

İkilinin buluşma esnasında, havada geçiş yapan ABD'nin B-2 hayalet bombardıman uçağı dikkat çekti. Bu görsel, zirveye yönelik heyecanı artırdı.

Trump ve Putin, 'Alaska 2025' yazılı bir platformun üzerinde hatıra fotoğrafı çekildi.

Görüşmede Ukrayna-Rusya savaşı başta olmak üzere pek çok kritik konu masaya yatırılacak. Tarihi zirvenin ilk gününden gelen kareler, görüşmenin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o4c65f59d-cc93-4466-a5ae-39f4f7e3a70c.webp

Alaska'da 7 Yıl Trump Putin

Alaska'da 7 Yıl Sonra Trump ve Putin

Zelenskiy, ABD merkezli X üzerinden yaptığı açıklamada Kiev'deki bir yerleşim yerinin Rus saldırısında hedef alındığını bildirdi. Saldırıda onlarca kişinin yaralandığını vurguladı; olayda 3 çocuk da dahil olmak üzere 14 kişinin hayatını kaybettiğini, sivillerin korkunç ve kasıtlı bir şekilde öldürüldüğünü ifade etti.

Arama-kurtarma ekipleri enkaz altında kalanların olabileceğini belirterek çalışmaları sürdürdü.

Bu saldırının, haftalardır barış ve diplomasiden yana konuşan tüm dünyaya karşı bir yanıt niteliğinde olduğunu savundu. Rusya’nın müzakere masasına oturmadan balistik silahları tercih ettiğini, savaşı bitirmek yerine ölüm yağdırmaya devam ettiğini belirtti.

Zelenskiy ayrıca uluslararası topluma karşı net bir yanıt çağrısında bulundu; Moskova’ya karşı yeni ve daha sert yaptırımların uygulanması gerekliliğini vurguladı. Belirlenen süreler aşıldı, diplomaside yüzlerce fırsat heba edildi dedi ve Rusya sorumlu tutulmalı ifadesini kullandı.

AB yetkililerinden de dayanışma mesajları geldi. Komisyonun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Marta Kos Kiev'deki AB Delegasyonu binasının Rus hava saldırısında zarar gördüğünü açıkladı; AB personeli ve Ukraynalılarla dayanışma mesajını iletti. Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ise dünya barış arayışındayken Rusya’nın füzelerle yanıt verdiğini belirtti; barış çabalarının engellenmemesi ve Rusya’nın durdurulması çağrısında bulundu.

Von der Leyen Kiev’deki AB Delegasyonu binasının Rus saldırısı sonrası zarar görmesinden duyduğu öfkeyi paylaştı; sivil altyapı ve AB temsilciliğinin zarar görmesiyle ilgili olarak Rusya’ya azami baskı uygulanacağını söyledi ve yaklaşan yaptırım paketlerinin ve dondurulmuş varlıkların kullanımıyla destek için çalışılacağını ifade etti. Avrupa Birliği’nin Ukrayna’yı komşu, dost ve gelecekteki üyesi olarak gördüğünü belirtti ve AB’nin Rusya ile Belarus’a sınırlarını güçlendiren ortak planı kapsamında ziyaretler yapılacağını duyurdu. AB Delegasyonu’nun güvenli olduğuna dair bilgilendirme alındı ve Rusya’yı durdurma çağrısı yinelendi.

Almanya Dışişleri Bakanı ile Estonya’da düzenlenen bir basın toplantısında, Kiev’e yönelik bir kez daha saldırı yapıldığı ve sivillerin öldüğü kaydedildi; AB toplantıları için hazırlıklar ve kararlar konuşuldu. Fransa Cumhurbaşkanı Macron ise Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları sırasında sivillerin ve altyapının zarar görmesini kınadı ve Fransa’nın bu nedenle kararlı olduğunu belirtti. İngiltere Başbakanı Starmer da Kiev’de British Council’a ait binanın zarar gördüğünü doğruladı ve Putin’in sivilleri öldürdüğünü ifade etti; barış için çalışmanın önemine vurgu yaptı.

Zelenskiy, son açıklamasında Kiev’e yönelik saldırılar sonucunda 1 çocuk ve 8 kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin yaralandığını kaydetti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob996d131-db56-4f01-97ca-b8b097f172fa.webp

Rus ordusunun Kiev’e düzenlediği saldırıda 14 kişi öldü, 38 kişi yaralandı

İtalya, Ukrayna'da çok uluslu güce katılımı öngörmüyor

Sabah saatlerinde Roma'daki Chigi Sarayı'nda, Ukrayna'da barış için olası müzakere süreci konusunda, Beyaz Saray'daki son görüşmelerin ardından durum değerlendirmesi amacıyla toplantı düzenlendi. Toplantıya, Başbakan Giorgia Meloni’nin başkanlığında, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Altyapı Bakanı Matteo Salvini ile Savunma Bakanı Guido Crosetto’nun katıldığı aktarıldı. Toplantıda, son haftalarda ortaya çıkan adil bir barış yolunda diyalog fırsatlarının derinlemesine ele alındığı vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: Bu sürecin kilit noktası, ABD, Avrupa ve Batılı ortaklarla birlikte hazırlanacak Ukrayna için güçlü ve güvenilir güvenlik garantilerinden oluşmaktadır. İtalya, Washington Antlaşması'nın 5. maddesinden esinlenen kolektif bir savunma güvenliği mekanizması önerisiyle bu çerçevenin tanımlanmasına katkı sağlamaktadır. Ayrıca, İtalya'nın Ukrayna topraklarında görevlendirilecek muhtemel çok uluslu bir güce katılımının öngörülmediği bir kez daha vurgulandı. Sadece çatışmaların sona ermesinden sonra Ukrayna sınırları dışında izleme ve eğitim faaliyetlerine yönelik bazı seçeneklerin değerlendirilebileceği belirtildi.

İtalya hükümetinden yetkililer, daha önce de farklı zamanlarda yaptıkları açıklamalarla Ukrayna’ya asker göndermeye karşı olduklarını belirtmişti.

Başbakan Meloni, Rus ordusunun başkent Kiev'e düzenlediği hava saldırısına, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformundaki hesabından tepki gösterdi. Meloni, bu gece Kiev'e yönelik yoğun saldırılar kimin barışın yanında olduğunu ve kimin müzakere sürecine inanma niyetinde olmadığını açıkça göstermektedir. Düşüncelerimiz, akıl dışı Rus saldırılarının kurbanı olan masum sivillerin, aralarında çocukların da bulunduğu hayatını kaybedenlerin yakınlarıyla birlikte Ukrayna halkına yöneliktir.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rus ordusunun başkent Kiev'e düzenlediği hava saldırısında 4'ü çocuk 17 kişinin hayatını kaybettiğini, onlarca kişinin yaralandığını bildirmişti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o9f06e1f7-1568-43f7-ab84-bf4191dab825.webp

İtalya Ukrayna'da Çok Uluslu Güce Katılımı Öngörmüyor: Güvenlik Garantilerine Odak

ABD Savunma Güvenlik İşbirliği Ajansı (DSCA) bu satış için yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamaya göre, Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna hükümetine yaklaşık 825 milyon dolarlık Havadan Teslim Mühimmat ve buna eşlik eden ekipmanların olası satışını onayladı. Ukrayna, bu paket kapsamında 3.350 adet Uzun Menzilli Saldırı Mühimmatı (ERAM) füzesi ile bu sistemlerle uyumlu Küresel Konumlandırma Sistemleri ve ilgili donanımları talep etti.

Satışın gerçekleşebilmesi için ABD Kongresi’nin resmi bildirim sürecinin başlatıldığı belirtildi. Ayrıca füze konteynerleri, yedek parçalar, destek ekipmanları, yazılımlar, teknik dokümanlar, eğitim ve lojistik malzemeler de bu çerçeveye dahil.

Açıklamada, bu satışın bölgedeki temel askeri dengeyi değiştirmeyeceği vurgulandı. Buna karşılık, Avrupa'daki siyasi istikrar ve ekonomik ilerlemenin güvencesi olan bir müttefikin güvenliğini artırarak ABD’nin dış politika ve ulusal güvenlik hedeflerini destekleyeceği ifade edildi.

Satışın finansmanı ise Danimarka, Hollanda ve Norveç tarafından sağlanan kaynaklar ile ABD Dış Askeri Finansman (FMF) programı çerçevesinde gerçekleştirilecek. Son adım olarak, satışın tamamlanabilmesi için ABD Kongresi’nin nihai onayı gerekiyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1c4d6f98-40da-4697-a876-ba04af09606b.webp

ABD Ukrayna'ya 825 Milyon Dolarlık Silah Satışını Onayladı: Bölgesel Denge ve Müttefik Güçlendirmesi

AB ve başlıca üye ülkeler, Ukrayna'daki barış çabaları ile savaş sonrası güvenlik garantileri üzerinde çalışırken, ABD ve NATO ile koordinasyonu sürdürürken özerk savunma sanayi girişimlerini güçlendirme çabalarını da bir arada yürütüyor.

Danimarka'nın Dönem Başkanlığı altında düzenlenen Gymnich formatlı gayrıresmi toplantılar iki gün üst üste devam edecek. İlk oturum, Kopenhag'da 'AB'nin Ukrayna'da askeri desteği' başlığıyla başladı.

Sıcak yaz arasını boyunca Ukrayna'daki savaş dinamikleri ve gelecek dönemde verilecek güvenlik garantileri AB için gündemin merkezinde yer alıyor. NATO'nun son dönemde geliştirdiği yeni destek mekanizmaları ile AB'nin savunma üretimini güçlendirme hedefleri toplantının odak noktaları arasında.

Toplantının küresel bağlamı, 18 Ağustos'ta Washington'da gerçekleştirilen ABD-AB-NATO üçlü zirvesinin kararlarına dayanıyor. Taraflar, Ukrayna için NATO’nun 5. maddesine benzer güvenlik garantilerinin oluşması yönünde mutabakata vardı.

Bu güvenlik çerçevesi, Ukrayna'nın savaşı kazanmasının ardından doğabilecek tehditlere karşı ABD'nin de doğrudan dahil olduğu bir caydırıcılık mekanizması kurmayı öngörüyor.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Kopenhag’daki toplantının girişinde, AB’nin güvenlik garantilerinin Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerine yönelik eğitim misyonu ve savunma sanayine destek vereceğini, kararın ise üye ülkeler tarafından alınacağını belirtti.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Kiev'de yaptığı açıklamada, güvenlik garantilerinin Rusya'nın bir daha saldırmaması için Avrupa, ABD ve müttefiklerin birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.

NATO’nun başlattığı 'Öncelikli Ukrayna İhtiyaçları Listesi' (PURL) çerçevesinde, ABD kökenli silah ve mühimmatın doğrudan Ukrayna'ya akışını kolaylaştıran bir mekanizma işletiliyor. Almanya, Hollanda ve Danimarka bu çerçevede yaklaşık 500 milyon dolar tutarında yeni askeri yardım taahhüt etti.

AB kaynaklarına göre bu rakam ilerleyen haftalarda artabilir ve NATO içinde bu yardım planının sürekliliğine dair geniş bir uzlaşı var.

Öte yandan AB, kendi savunma sanayisini bağımsızlaştırmak amacıyla 'Avrupa için Güvenlik Eylemi (SAFE)' girişimini hayata geçiriyor ve ortak üretim ile tedariki destekleyen 150 milyar euro’luk bir kredi havuzu oluşturmayı hedefliyor. Şu ana kadar Fransa, İtalya, İspanya, Belçika, Polonya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Estonya, Finlandiya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Portekiz, Romanya, Slovakya, Yunanistan ve GKRY bu kredi mekanizmasına başvuru yapma niyetlerini bildirdi.

Washington zirvesinin ardından AB liderlerinden hem ABD ile koordineli diplomatik süreçte güç gösterisi hem de güvenlik garantilerine katılım yönünde güçlü irade çıktı.

Kiev yakınlarındaki saldırıda AB ofisinin zarar görmesi Brüksel’in tonunu sertleştirdi; liderler Moskova’ya baskıyı artırma ve Avrupa güvenliğini garanti altına alma yönünde birleşti.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, ABD Başkanı Donald Trump ile bir telefon görüşmesi yaparak mesajlarını iletti.

Brüksel merkezli savunma uzmanı Ionela Maria Ciolan, transatlantik ilişkilerde zirve sonrası iyileşme gördüklerini ancak Avrupa’nın tamamen ABD güvencesine sahip olduğunu düşünmediklerini belirtti. Trump yönetiminin Ukrayna'nın NATO üyeliğine karşı duruşu sürse de Washington'ın Kiev'e 5. madde benzeri güvenlik garantileri üzerinde çalıştığını ifade etti. ABD’nin Ukrayna’ya istihbarat, keşif-gözetleme, komuta-kontrol ve hava desteği sunmayı değerlendirdiğini, bu konularda Amerikan katılımının Avrupa başkentleri için hayati olduğuna vurgu yaptı.

PURL ile SAFE arasında bir çelişki olmadığını vurgulayan Ciolan, PURL’ün bugünün ihtiyaçlarını hızlı karşılamayı hedeflediğini, SAFE’in ise orta vadede Avrupa savunma sanayi kapasitesini güçlendirmeyi amaçladığını belirtti. Ayrıca ABD’nin NATO’ya bağlılığı konusundaki yeniden teyit Brüksel’de olumlu karşılandı ve Grynkewich’in ataması ile yeni büyükelçilerin hızlı onaylanması güven artırıcı adımlar olarak değerlendirildi.

Ciolan, Avrupa’nın artık tamamen ‘terk edilme korkusu’ yaşamadığını, ancak ABD’nin askerlerini tamamen çekmesi, teknoloji düzenlemelerindeki anlaşmazlıklar ve Kiev’de barış sürecine ilişkin görüş ayrılıklarının tamamen ortadan kalkmadığını ifade etti. Rusya’nın 27 Ağustos gecesi Kiev AB temsilciliğine yönelik saldırısı Vienna Convention’ın açık ihlali olarak değerlendirildi. Bu saldırı, Avrupa’da Putin üzerindeki baskıyı artırma fırsatı yaratsa da Moskova’nın barış niyeti olmadığını gösteriyor. Gerçek bir değişim için ABD’nin uygulanacak ağır ekonomik yaptırımlarla söz konusu sonuçları belirlemesi kritik olabilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe6d9388e-e130-4d15-b798-eb35e7d27dbd.webp

Avrupa, Ukrayna için ortak savunma girişimlerini güçlendirme çabasında

Macaristan dışındaki AB ülkeleri, 27 Ağustos'ta Rusya'nın başkent Kiev başta olmak üzere birçok Ukrayna kentinde yürüttüğü saldırılar karşısında ortak bir açıklama yayımladı.

"Ukrayna halkıyla dayanışma içindeyiz, saldırıları en güçlü şekilde kınıyoruz" ifadeleriyle başlayan açıklamada, Kiev'deki AB delegasyon binasının ağır hasar aldığı hatırlatıldı. Açıklamada, "Diplomatların ve diplomatik personelin hayatını tehlikeye atmak, Viyana Sözleşmesi'nin açık ihlalidir" denildi.

Açıklamada ayrıca Kiev'deki British Council binasının da büyük hasar gördüğü ve bir güvenlik görevlisinin yaralandığı kaydedildi.

"Sivillere ve sivil hedeflere yönelik kasıtlı saldırılar savaş suçudur" ifadeleriyle açıklama güçlendirilirken, AB'nin Ukrayna'ya desteğini sürdüreceği ve Rusya'ya yönelik 19'uncu yaptırım paketiyle ilgili çalışmaları hızlandıracağı belirtildi.

Açıklamada ayrıca Ukrayna'nın Mart 2025'ten bu yana koşulsuz ateşkese bağlı kaldığı ve barışa hazır olduğunu defalarca ifade ettiği hatırlatılarak, Rusya'nın buna rağmen saldırılarını yoğunlaştırdığı savunuldu.

"Rusya öldürmeye son vermeli ve barış için gerçek bir irade ortaya koymalıdır." Denilen açıklamada, AB'nin ABD başta olmak üzere uluslararası ortaklarla birlikte kapsamlı, adil ve kalıcı bir barış için çalışmaya devam edeceğinin altı çizildi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o76ecc75f-9dec-4ad0-8a60-49c15ad3e197.webp

AB, Rusya'ya yönelik 19. yaptırım paketi çalışmalarını hızlandırıyor

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Lviv'de yaşanan trajik olayda eski Parlamento Başkanı Andriy Parubiy'nin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Zelenski, X hesabından yaptığı paylaşımda İçişleri Bakanı Ihor Klimenko ile Başsavcı Ruslan Kravçenko'nun olayın ilk ayrıntılarını kendisine aktardığını belirterek, şu mesajı paylaştı: "Andriy Parubiy öldürüldü. Ailesine ve sevdiklerine başsağlığı diliyorum."

Cumhurbaşkanı, katili bulmak için tüm gerekli güç ve imkânların soruşturma ve arama çalışmalarına dahil edildiğini ifade etti.

Lviv'de düzenlenen silahlı saldırıda hayatını kaybeden Parubiy, Ukrayna'nın önde gelen siyasi figürlerinden biriydi. Kariyerinin erken döneminde aşırı sağcı partilerle ilişkilendirilen Parubiy, 2016 ile 2019 yılları arasında Ukrayna Parlamentosu (Rada) Başkanı olarak görev yapmıştı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o87449ecd-53cc-4aac-8d95-085c2fffbe1b.webp

Ukrayna'nın eski Parlamento Başkanı Andriy Parubiy Lviv'de hayatını kaybetti

Ukrayna'da trajik haber: Eski Parlamento Başkanı Andriy Parubiy, Lviv'de kimliği belirsiz bir saldırganın açtığı ateş sonucunda hayatını kaybetti.

Saldırı sırasında Parubiy, olay yerinde öldü; saldırgan ise hâlâ yakalanmadı.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, cinayeti 'özenle planlanmış' olarak nitelendirirken, olayın 'dehşet verici bir cinayet' olduğuna vurgu yaptı.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola da dahil olmak üzere pek çok Avrupalı yetkili, Parubiy'nin ailesine ve Ukrayna halkına başsağlığı dileklerinde bulundu. Metsola, 'Bu korkunç cinayetten derin şekilde şok oldum' dedi. Estonya ve Polonya'dan da yetkililer kurbana saygılarını iletti.

Ukraynalı milletvekili Iryna Gerashchenko, Parubiy'nin öldürülmesini 'terörizm' olarak nitelendirerek, onu 'meslektaş ve arkadaş, güvenilir bir yoldaş' ve 'ilkelere bağlı, düzgün, vatansever, zeki biri' olarak tanımladı.

Eski Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko ise Parubiy'nin 'Lviv'de canavarlar tarafından vurularak öldürüldüğünü' söyledi ve 'Bu suç sadece bir kişiye ateş edilmesi değildir. Bu, orduya atılan bir kurşundur. Bu, dile atılan bir kurşundur. Bu, inanca atılan bir kurşundur. Bu, Ukrayna'nın kalbine atılan bir kurşundur' dedi.

Parubiy kimdir? 54 yaşında hayatını kaybeden Parubiy, 1990'dan beri Ukrayna siyasetinin aktif ismi olarak öne çıktı. Bağımsızlık hareketlerinden parlamenter siyasete uzanan kariyeri, Euromaidan süreci, güvenlik ve savunma görevleri ve parlamento başkanlığı gibi kritik rolleri kapsıyor. 1991'de Ukrayna Sosyal-Millî Partisi'ni kurdu; daha sonra bu partiden ayrılarak 2007'den ölümüne kadar milletvekili olarak görev yaptı.

Parubiy, 2004'teki Turuncu Devrim'e katıldı; yüz binlerce Ukraynalı'nın katıldığı barışçıl protestolar, kamuoyunda ve siyasette geniş tartışmalara yol açtı.

Kasım 2013'te, dönemin Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç'in Avrupa Birliği ile yıllardır hazırlanan ticaret anlaşmasını imzalamayı reddedip Rusya ile yakınlaşmayı tercih etmesi üzerine başlayan Maidan Devrimi'nde öne çıkan isimlerden biri olarak dikkat çekti.

Üç ay süren devrim boyunca Parubiy, Kiev'in merkezindeki bağımsızlık meydanında kurulu dev çadır kentinin başında bulunan liderlerden biriydi.

Daha sonra 2014 yılında Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi'nin sekreteri olarak görev yapan Parubiy, 2019'da Ukrayna'da bazı kamu sektörlerinde Ukraynaca kullanımını zorunlu hale getiren yasayı imzalayarak 'tarihi bir gün' olarak nitelendirdi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/obba597d4-ea73-4079-8e08-47647bff8dea.webp

Parubiy suikastı: Ukrayna yetkilileri ‘özenle planlanmış’ dedi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasındaki Alaska’daki görüşmenin ayrıntılarını Kremlin’in resmi kanalından Uşakov’ın açıklamalarıyla aktarıyoruz.

Uşakov, Moskova ziyaretleri sırasında Witkoff’un üzerinde uzlaşılan konuları geliştirmek için iki liderin Alaska’da vardığı anlaşmanın temelini oluşturduğunu söyledi. Witkoff’un beşinci ve özellikle son ziyareti sırasında elde edilen bulguların, Putin ve Trump arasındaki görüşmenin omurgasını oluşturduğunu ve sonrasında liderlerin nasıl ilerleyecekleri konusunda karar verdiklerini belirtti.

Hem ABD hem Rus tarafının bu çerçevede çalıştığını ifade eden Uşakov, bu temaslar kapsamında diğer liderlerle de temasların sürdüğünü belirtti.

Rusya-Ukrayna müzakerelerinin seviyesinin yükseltilmesine yönelik somut bir teklifin şu aşamada olmadığını vurguladı. Bu fikrin, liderler arasındaki bir telefon görüşmesinde konuşulduğunu ve ardından Alaska’daki toplantıda gündeme getirildiğini aktardı.

Uşakov, Amerikalıların bu konuyu kendi aralarında görüşeceklerini ve sonra kendilerine bazı önerilerde bulunacaklarını ifade etti.

Putin ve Trump arasında, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşme konusunda şu anda bir anlaşma olmadığını da sözlerine ekledi. Şimdilik basında yayınlanan haberlerin bizimle aynı tabloyu yansıtmadığına dikkat çekti; üçlü bir görüşme mi yoksa Putin ile Zelenskiy arasında bir görüşme mi konusu olduğuna dair net bir anlaşmanın şu an olmadığını, bildiğim kadarıyla Putin ve Trump arasında bu konuda bir mutabakat bulunmadığını söyledi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o71751ded-a449-41d4-844f-9785bd31a9d1.webp

“ukrayna” ile ilgili sonuçlar