Mortgage Bankers Association'ın (MBA) açıkladığı verilere göre, 12 Eylül'de sona eren haftada mortgage başvuruları önceki haftaya kıyasla yüzde 29,7 artış kaydetti. Konut satın almaya yönelik başvurular yüzde 3 yükselirken, yeniden finansman başvuruları yüzde 58 arttı.
30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı geçen hafta yüzde 6,49'dan yüzde 6,39'a geriledi. Aynı dönemde 15 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranı yüzde 5,70'ten yüzde 5,63'e indi.
MBA Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Başekonomisti Mike Fratantoni, zayıflayan iş gücü piyasası göstergesi ve Fed'den faiz indirimi beklentisiyle geçen hafta 30 yıl vadeli mortgage için ortalama faiz oranının Ekim 2024'ten bu yana en düşük seviyeye gerilediğini belirtti. Fratantoni, yeniden finansman başvurularının hacminin önceki haftaya göre yaklaşık yüzde 60 arttığını ifade ederken, ortalama kredi tutarının anketin 35 yıllık tarihinde en yüksek seviyeye çıkmasıyla büyük kredisi olan ev sahiplerinin ilk harekete geçenler olduğunu söyledi.

Mortgage başvuruları geçen hafta yüzde 29,7 arttı; konut satın alma başvuruları %3 yükseldi, yeniden finansman başvuruları yaklaşık %60 arttı. 30 yıl vadeli kredilerin faizi 6,39'a, 15 yıl vadeli kredilerin faizi 5,63'e indi. Fratantoni, zayıflayan iş gücü göstergeleri ve Fed'in faiz indirimi beklentisinin bu düşüşü desteklediğini, büyük kredili ev sahiplerinin de bu dönemde ilk harekete geçtiğini belirtti.

MBA Verileri: Mortgage Başvuruları Geçen Hafta Yüzde 29,7 Artarken Faizler Düşüş Gösterdi

<h2>Sayıştay uyarısı: 2026 bütçesi borçla finanse ediliyor; tasarruf ve yatırım öncelikleri</h2>
Almanya Federal Sayıştayı, hükümetin bütçe politikalarıyla ilgili uyarılarında bulundu. Deutscher Rechnungshof, 2026 yılı için hazırlanan federal bütçe taslağını inceledi ve harcamaların kontrol altına alınması gerektiğini belirtti.
Raporuna göre, 2026 yılında her üç eurodan biri borçla finanse edilecek. “Hükümet harcamaları derhal ve yapısal olarak ele alınmalı. Devletin temel görevleri, mevcut gelirlerle finanse edilebilmelidir.”
Kurum, ekonomik büyüme beklentisine güvenmenin yeterli olmadığını, kalıcı tasarrufların yapılması, sübvansiyonların gözden geçirilmesi ve yatırımlara öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
2026 bütçesi 502,5 milyar euro harcama ve 81,8 milyar euro yeni borçlanma öngörüyor. Federal Meclis'te (Bundestag) bütçe görüşmeleri başladı; perşembe günü onaylanması bekleniyor.

Sayıştay, 2026 bütçesinde harcamaların derhal ve yapısal olarak kontrol edilmesi gerektiğini vurguladı. Rapor, borçlanmanın artmasıyla birlikte kalıcı tasarruflar yapılması, sübvansiyonların gözden geçirilmesi ve yatırımlara öncelik verilmesi gerektiğini belirtti. 2026 bütçesi 502,5 milyar euro harcama ve 81,8 milyar euro yeni borçlanma öngörüyor; bütçe görüşmeleri Bundestag'da sürüyor ve onay bekleniyor.

Sayıştay'dan 2026 bütçesi için uyarı: borçla finanse edilen harcamalar azaltılmalı, tasarruf ve yatırımlara öncelik verilmeli

AB Komisyonundan üst düzey bir yetkili, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in İsrail’e karşı geçen hafta duyurduğu yaptırım teklifinin uygulanmasına ilişkin ayrıntıları paylaştı. Yetkiliye göre Komisyon, kendi yaptırımları olarak kabul edilen twinning adı verilen ve AB üye ülkeleri ile İsrail makamlarını kamu yönetimi, mevzuat, enerji ve iklim politikaları ile istatistik gibi alanlarda teknik uzmanlık paylaşımı için eşleştiren kurumsal işbirliği programlarını hedefliyor.Ayrıca, İsrail’in Abraham Anlaşmaları çerçevesinde bölgesel entegrasyonunu destekleyen projelerin finanse edildiği bölgesel tesisin de askıya alınacağını duyuran yetkili, 2025 yılı için tahsisatın yaklaşık 6 milyon avro olduğunu belirtti. Henüz üye devletlerin onayına sunulmadı. Geçmiş yıllarda 2020-2024 döneminde bu iki alanda toplam 14 milyon avro ayrıldığı, bunun 4,3 milyon avrosunun şu anda sözleşmeye bağlandığı, yaklaşık 9,5 milyon avronun ise henüz sözleşmeye bağlanmadığı ve bunların da dondurulacağı kaydedildi.Yetkili, bu kapsamdaki yaptırımların AB–İsrail Ortaklık Anlaşması’nın sadece ticarete ilişkin kısımlarını ve kısmen hedef alacağını hatırlatarak, bu tür anlaşmalarla serbest ticaret alanı oluşturulduğunu ve malların serbest dolaşımının sağlandığını belirtti. Bununla birlikte yaklaşımın şu olduğunu belirtti: İsrail ile ticareti tamamen askıya almak yerine ticaret tercihlerini askıya almak; bu da gümrük vergileriyle uygulanacak bir koşuldur.AB Komisyonunun teklifinin üye ülkelerin oluştduğu AB Konseyi’nde nitelikli çoğunluğu bulup bulmayacağı konusunda spekülasyon yapmayacağını söyleyen yetkili, teklif kabul edilirse etkisinin İsrail’in AB’ye ihracatının yaklaşık yüzde 37’sini kapsayacağını ifade etti. Tedbirler, bildirimden 30 gün sonra yürürlüğe girecek; bu standart bir uygulamadır.Yetkili, işgal altındaki Filistin topraklarını gasbeten İsrailliler ile onların şiddet içeren eylemlerinden sorumlu tuttuğu iki bakan Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich hakkında halihazırda sunulmuş bir yaptırım önerisi bulunduğunu hatırlatarak, bu konuda da yeni bir ivme olduğunu belirtti.

AB Komisyonu, İsrail’e karşı yaptırımlar kapsamında iki ana finansal programı askıya almayı öngören adımlar açıkladı. Bu adımlar arasında twinning ve bölgesel tesis projeleri ile 2025 için yaklaşık 6 milyon avroluk tahsisatın askıya alınması yer alıyor; toplam 2020-2024 döneminde 14 milyon avro ayrılmıştı ve bunlar dondurulacak. Yaptırımlar ticareti tamamen değil, ticaret tercihlerini etkileyerek uygulanacak; sonuç olarak İsrail’in AB’ye ihracatının yaklaşık yüzde 37’si bu kapsamda etkilenebilir ve 30 gün içinde yürürlüğe girecek. Ayrıca Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich hakkındaki yaptırım önerisine ilişkin yeni bir ivme olduğuna da vurgu yapıldı.

AB İsrail’e karşı yaptırımlar için twinning ve bölgesel tesis finansmanını askıya alıyor

Friedrich Merz, Bundestag bütçe görüşmeleri kapsamında yaptığı konuşmada Almanya’da giderek artan güvensizlik duygusuna işaret ederek, "Özgürlükümüz sadece soyut değil, çok somut şekilde tehdit altında" ifadelerini kullandı.Merz, serbest ticarete ve açık piyasalara karşı çıkan yeni korumacılığın ülkenin ekonomik modelini baskı altında bıraktığını söyleyerek hükümetin özgürlüğü koruyacağını, refahı güvence altına alacağını ve toplumda yeni birliktelik sağlayacağını kaydetti.Ukrayna savaşı konusunda, Rusya'nın başlattığı savaşın AB ve NATO'da hissedildiğini belirten Merz, savaşın hayatımızı somut şekilde etkilediğini ve bu savaşın bitmesini istediğini; savaşın daha uzun sürmesi ihtimaline karşı Ukrayna'nın siyasi egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden taviz verilmemesini istedi ve "Kapitülasyon, Putin'i yalnızca bir sonraki hedefini aramaya cesaretlendirir" diye ekledi; ayrıca Polonya ve Romanya'nın hava sahası ihlallerinin bu durumu somut olarak gösterdiğini ve Rusya'nın Alman toplumunu istikrarsızlaştırmak istediğini savundu; hükümetin buna izin vermeyeceğini, Almanya'nın direnç ve savunma yeteneklerini güçlendireceklerini söyledi.

Friedrich Merz, Bundestag bütçe görüşmeleri kapsamında Almanya’da giderek artan güvensizlik duygusuna işaret etti ve özgürlüğün somut tehditlerle karşı karşıya olduğunu belirtti. Koruma odaklı bir yaklaşımın ekonomik modele baskı yaptığını söyleyerek hükümetin özgürlüğü koruyacağını, refahı güvence altına alacağını ve toplumsal birlikteliği güçlendireceğini ifade etti. Ukrayna savaşının AB ve NATO’da hissedildiğini belirten Merz, savaşın daha uzun sürmesi ihtimaline karşı Ukrayna’nın siyasi egemenliğinden ve toprak bütünlüğünden taviz verilmemesini istedi ve Putin’e karşı caydırıcı bir duruş gerektiğini vurguladı.

Merz: Almanya’da Güvensizlik Artıyor; Özgürlük Somut Tehditlerle Karşı Karşıya

Shamdasani, AA muhabirinin Gazze ile ilgili sorularını yazılı olarak yanıtladı. Shamdasani, "Bu katliam durdurulmalı." ifadesini kullandı.Gazze kentinin güneybatısına ağır toplar atıldığı ve buraya tankların ilerlediği belirtildi. Shamdasani, Gazze kentinin insan eliyle kıtlığa itildiğini vurguladı ve İsrail ordusunun defalarca tanımlanamamış bir "terör altyapısını" hedef aldığını iddia ettiğini ancak buna yönelik kanıt sunamadığını ifade etti.Savaş kuralları gereği, bir saldırı asla çatışmalara doğrudan katılmayan sivilleri hedef alamaz. Shamdasani, "İsrail'i, Gazze kentini kasten yok etmekten vazgeçmeye çağırıyoruz." dedi.İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentini işgal amacıyla kara saldırılarına başladığını açıkladı. Şu anda iki tümenin bu harekâta katıldığı, üçüncüsünün ilerleyen günlerde dahil olacağı ifade edildi.Başbakan Binyamin Netanyahu da yolsuzluk davası duruşmasında Gazze kentine şiddetli saldırılar başlattıklarını bildirdi.

Shamdasani, Gazze'ye yönelik kara saldırılarının durdurulması çağrısı yaptı ve Gazze kentinde ağır silah kullanıldığını aktardı. Gazze kentinin insan eliyle kıtlığa sürüklendiğini belirtti ve iddia edilen "terör altyapısı" hedeflerine ilişkin kanıt sunulamadığını vurguladı; sivillerin korunması gerektiğini söyledi. İsrail ordusu Gazze kentinin kuzeyinde kara harekâtını başlattı; iki tümen görevlendirildi, üçüncü tümenin geleceği bildirildi; Netanyahu ise Gazze'de şiddetin sürdüğünü savundu.

MBA Verileri: Mortgage Başvuruları Geçen Hafta Yüzde 29,7 Artarken Faizler Düşüş Gösterdi

Dünya

Sayıştay'dan 2026 bütçesi için uyarı: borçla finanse edilen harcamalar azaltılmalı, tasarruf ve yatırımlara öncelik verilmeli

AB İsrail’e karşı yaptırımlar için twinning ve bölgesel tesis finansmanını askıya alıyor

Merz: Almanya’da Güvensizlik Artıyor; Özgürlük Somut Tehditlerle Karşı Karşıya

Shamdasani: Gazze'ye yönelik kara saldırıları durdurulmalı; Gazze kentinde ağır silahlar kullanılıyor

İlgili Haberler

TCMB, reeskont ve avans için faiz oranlarını yeniden belirledi

Trump, Karayipler'de Venezuelalı kaçakçı teknesinin imha edildiğini açıkladı; Maduro'dan ağır eleştiri

Gazze'ye Yönelik Saldırılarda Yeni Aşama: Tanklar Giriyor, Hava Saldırıları Artıyor; Esir Yakınları Netanyahu'yu Sorumlu Tutuyor

Maduro: Venezuela, Trump'ın tehditlerine karşı 4,5 milyonluk milis gücünü seferber etti ve savunmada kararlı