Türkiye Beşeri Sermaye Endeksi 2021-2023'te Düşüş Gösterdi; AB Ortalamasının Altında ve Çanakkale İl Bazında Zirve

İller Bazında Beşeri Sermaye Endeksi (BESE) Raporu
Beşeri Sermaye Endeksi (BESE), Dünya Bankası tarafından 0 ile 1 arasında değerlendirilen ve ülkelerin geleceğe dönük beşeri sermayelerini karşılaştırmaya olanak tanıyan bir göstergedir. 2021-2023 dönemine ilişkin il bazında açıklanan sonuçlar, Türkiye'nin beşeri sermayesinin hızla eridiğini ve AB ortalamasının çok altında kaldığını ortaya koyuyor. 2023 sonunda BESE değeri 0,690 olarak kaydedildi; bu, 2022'ye göre yüzde 0,9’luk bir düşüştür. 2021'de 0,693 olan BESE, 2022'de 0,696'a yükselmesine karşın 2023'te deprem ve krizlerin etkisiyle geriledi. Avrupa Birliği üyesi 27 ülkenin ortalaması ise 0,730 olup Türkiye bu değerle kıyaslandığında önemli bir fark yaşıyor.
İllere göre incelendiğinde Çanakkale 0,781 ile en yüksek değere ulaşırken, Antalya 0,761, Erzincan 0,756, Eskişehir 0,755 ve Rize 0,749 gelen değerlerle takip ediyor. En düşük değer ise 0,599 ile Şırnak'ta kaydedildi. 6 Şubat depremlerinin ağır insani ve ekonomik yıkımı, okulların ve hastanelerin sıkıntılı durumuna yol açmış ve altyapının zarar görmesiyle Türkiye genelinde BESE üzerinde belirleyici bir etki yaratmıştır. Depremler sonrası ülkedeki sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi, sahra hastanelerinin kurulması gibi adımlar bu döneme ilişkin bazı göstergelerin iyileşmesini sağlasa da genel tablo karanlık kalmaya devam ediyor.
Alt Bileşenler ve Türkiye
Endeksin alt bileşenlerinde Türkiye tablosu iç açıcı değil. Dünya Bankası'nın 174 ülkeyi karşılaştırdığı küresel BESE verilerinde 2023 sonunda Türkiye 0,690 değerine gerilemiş; hayatta kalma yüzde 0,3 azalarak 0,985'e inerken, eğitim yüzde 0,8 düşüşle 0,725 puana indi. Buna karşılık sağlık yüzde 0,2 artışla 0,966 olarak kaldı. Bu gelişmelerde 6 Şubat depremi sırasında ve sonrasında kurulan sahra hastanelerinin etkisinin olduğu ifade ediliyor.
Gençler ve Çocuklar
Türkiye'deki gençler ve çocuklar için gelecek pek iç açıcı görünmüyor. TÜİK'in Türkiye Çocuk 2025 Araştırması sonuçlarına göre 15 yaş altı her 100 çocuktan 32'si, toplamda 7 milyon 39 bin çocuk, açlık sınırının altında yaşıyor. 15 yaş altı çocukların yaklaşık 6,7 milyonunun et/tavuk/balık gibi protein içeren gıdalara erişimi yok; 7,8 milyon çocuk hiç bisiklete binmiyor veya parklarda oynamıyor; 2,5 milyon çocuk için uygun ayakkabı veya yeni bir kıyafet alma imkanı bulunmuyor. 5,5 milyon çocuğun oyuncağı yok ve yaklaşık 4 milyon çocuk yaşına uygun kitap okuyamıyor; 14 milyon çocuk sanatsal ve kültürel etkinliklerden yoksun. 11 milyon çocuğun tatil hayali yok; toplam nüfusun yüzde 28,4'ü yoksulken çocuk yoksulluğu yüzde 35,3 ile bunun üstünde seyrediyor. OECD ülkeleri karşısında Türkiye, çocuk yoksulluğu açısından Costa Rica'dan sonra en yüksek konumlarda yer alıyor. Beyin göçü nedeniyle her yıl yüz binlerce beşeri sermaye kaybediliyor ve gelecek nesiller için durum giderek tehdit oluşturuyor.
Ekonomi

Fed'in Faiz İndirimi Sonrası Citibank'ın Altın Tahmini Yükseldi, Ons İçin 3800 Dolar Hedefi

Fed'in Faiz İndirimi Sonrası Altın Düşüşü: Mahfi Eğilmez İki Nedeni Açıkladı

TCMB: Temmuz 2025 KVDB stoku 170,9 milyar ABD doları olurken kalan vadeye göre stok 223,3 milyar dolara çıktı
