Colorado’nun Fort Collins şehrinde çekilen tavşan fotoğrafları, kısa sürede gündemi değiştirdi.
Tavşanların yüzündeki çıkıntılar uzaktan bakınca boynuzları andırıyor; bu kareler hızla paylaşıldı.
Görüntüler korku filmi sahnelerini anımsatsa da bilim insanları sakin kalmamızı tavsiye ediyor.
Bu şaşırtıcı görünümün nedeni, tavşanlarda siğil benzeri kabartılar yapan Shope papillomavirüsü (SPV) olarak açıklandı.

Kaynak: Fort Collins’te görülen tavşanlarda tespit edilen Shope papillomavirüsü, yüz üzerinde bu tür çıkıntılara yol açıyor ve çıkıntılar uzadığında dışarıdan bakıldığında boynuz benzeri bir görünüm oluşturabiliyor.
Görüntülerdeki tavşanlar kısa sürede 'Frankenştayn tavşanları', 'iblis tavşanlar' ve 'zombi tavşanlar' gibi lakaplar aldı. Ancak uzmanlar, çoğu durumda bu durumun tavşanlar için ciddi bir tehdit olmadığını vurguluyor.

Yarım yüzyıldan uzun süredir bilinen bu virüs, Kuzey Amerika’nın meşhur jackalope efsanesine ilham kaynağı oldu; efsanede tavşanlar geyik boynuzlarıyla betimleniyor. Bilim açısından ise Shope papillomavirüsü, virüslerle kanser arasındaki bağlantıyı anlamaya katkı sağlamış bir kilit noktadır. Virüs, 1930’larda Rockefeller Üniversitesi’nden Dr. Richard E. Shope’un adıyla anılır.

Yaz mevsiminde pireler ve keneler daha aktif hale gelir; bu da virüsün tavşanlar arasında daha kolay yayılmasına zemin hazırlar. Ancak uzmanlar bunun insanlara ya da evcil hayvanlara geçişine yol açmadığını belirtiyor.

Tavşanlarda görülen kabartılar çoğunlukla zararsızdır ve bağışıklık sistemi güçlü olan hayvanlarda kendiliğinden kaybolur. Ancak göz ya da ağız çevresine çıktıkları durumda beslenmeyi zorlaştırabilir ve hayati risk oluşturabilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o67708b82-8919-422e-aa97-549a83e5afc1.webp

ABD'de Boynuzlu Tavşanlar

ABD'de Boynuzlu Tavşanlar Viral Oldu: Uzmanlar Sakin Olun Dedi

ABD Başkanı Donald Trump, Nobel Barış Ödülü’nü hedeflediğini belirterek dikkat çekici bir vizyon paylaştı. “İyi bir insan olmak ve sonunda cennete girmek istiyorum; bu uğurda savaşları sona erdirmeye çalışıyorum” dedi. Dünyanın farklı bölgelerindeki krizlere değinen Trump, Ermenistan–İran, Hindistan–Kongo ve daha pek çok bölgede barışı sağladığını öne sürdü. Uluslararası alanda bu girişimlerinin hak ettiği takdiri görmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynaklar, Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ile yaptığı görüşmede “altı savaşı bitirdiğini” iddia ettiğini gösteriyor. Ancak kısa süre sonra Fox News’e verdiği röportajda bu sayıyı “yediye” çıkardı; hangi çatışmanın eklendiğini açıklamadı. Trump, barış girişimlerini kişisel bir misyona dönüştürdüğünü belirterek asıl amacının cennete girmek olduğunu dile getirdi ve bu çabalarını dini bir gerekçeyle savundu.

İşte o sevaplar(!) Trump, bu ay Ermenistan ve Azerbaycan liderlerini Washington’da ağırlayarak ortak bir bildiri imzalanmasını sağladı. Ancak metin, tarafları kalıcı barışa yaklaştırmaktan çok ABD ile yeni bir siyasi angajmana işaret ediyor gibi görünüyor. Görüşme sonrası Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiklerini açıkladı.

Anlaşma kapsamında Ermenistan, ABD’ye kendi toprakları üzerinden stratejik bir geçiş koridoru geliştirme hakkı tanıdı. “Trump’ın Barış ve Refah Yolu” olarak adlandırılan bu girişim, Avrupa’yı Azerbaycan ve Orta Asya’ya bağlamayı hedefliyor. Ancak tarafların karşılıklı beklentileri ve şartları nedeniyle sürecin nasıl ilerleyeceği şu an belirsiz.

Haziran’da Kongo Demokratik Cumhuriyeti ile Ruanda, Beyaz Saray’da düzenlenen törende bir barış anlaşmasına imza attı. Katar’ın arabuluculuğuyla yürütülen süreç, ABD Başkanı Trump tarafından “büyük bir zafer” olarak nitelendirildi. Ancak Doğu Kongo’daki M23 isyanı, anlaşma şartlarının ihlal edildiğini iddia ederek geri adım atabileceği uyarısında bulundu. Bölgedeki çatışmalar ise tüm çabalara rağmen sürüyor.

Bu yıl Keşmir’de yaşanan terör saldırılarının ardından Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin düşürülmesinde Trump’ın önemli bir rolü olduğu ifade edildi. Hindistan, Washington’un arabuluculuğunu resmen kabul ederken, Pakistan Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday göstererek desteğini ilan etti.

Haziran’da patlak veren ve 12 gün süren İran–İsrail çatışmalarında ABD, İran’ın nükleer tesislerine yönelik operasyonlar yürüttü. Çatışmalar şiddetlenirken Trump sürpriz bir açıklama yaparak ateşkesi ilan etti ve “İran’ın tüm nükleer kapasitesini yok ettim ve savaşı bitirdim” dedi. Hem Tahran hem de Tel Aviv, Washington’un belirleyici rolünü kabul etti.

Yaz aylarında Tayland ile Kamboçya arasındaki kanlı sınır çatışmaları için ABD devreye girdi. Taraflara baskı uygulayarak ticaret görüşmelerini askıya almakla tehdit eden ABD, sonunda Malezya’da sürdürülen müzakerelerle ateşkes konusunda uzlaşı sağlandığını duyurdu.

Afrika’nın en büyük hidroelektrik yatırımı olarak öne çıkan Hedasi (Rönesans) Barajı, Mısır ile Etiyopya arasında ciddi bir diplomatik krize yol açıyor. Trump’ın devreye girerek başlattığı arabuluculuk girişimleri şu ana kadar somut bir sonuç üretmiş görünmüyor. Etiyopya damarı Eylül 2025’te resmen açmayı hedefliyor; bu durum Mısır ve Sudan’da su akışının azalacağı kaygısını artırıyor ve taraflar projeye karşı sert bir tutum sürdürüyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o138929bc-116e-48ff-97af-e0ec04e2bad7.webp

Trump: 6 Savaşı Durdurdum

Trump: Cennete Gidince 6 Savaşı Durdurduğunu İddia Etti

Sony, Popüler oyun konsolu PlayStation 5’in ABD’deki fiyatını 21 Ağustos’tan itibaren 50 dolar artıracağını duyurdu.

Global Pazarlama Başkan Yardımcısı Isabelle Tomatis, artışın “zorlu ekonomik koşullar” nedeniyle alınan bir karar olduğunu belirtti.

Yeni fiyatlar şu şekilde uygulanacak: Standart PS5 549,99 USD, PS5 Digital Edition 499,99 USD, PS5 Pro 749,99 USD. Aksesuar fiyatlarında değişiklik olmayacak; zam kararının yalnızca ABD pazarını kapsadığı belirtildi.

Fiyat artışının gümrük vergileri ve küresel piyasalardaki dalgalanmalar nedeniyle gerçekleştiği ifade ediliyor. Sektörde yalnızca Sony değil, Nintendo da kısa süre önce Switch modellerinin fiyatlarını artırmıştı.

Uzmanlar, oyun konsollarında “zam döneminin kalıcı hale geldiğini” vurguluyor. BBC’ye konuşan sektör yazarı Christopher Dring, “Artık oyun konsollarının zamanla ucuzladığı dönem sona erdi” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de PlayStation 5’in dijital sürümü şu anda 35-37 bin TL bandında satılıyor. ABD’deki fiyat artışının ardından, ithal olarak Türkiye’ye getirilen modellerin maliyetinin de yükselebileceği ve dolayısıyla fiyatların artabileceği öngörülıyor. Döviz kuru ve gümrük vergilerindeki değişikliklerin de etki yapması muhtemel. Bu durum, konsole almak isteyen tüketicilerin bütçesini daha da zorlayabilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2c9cf7e3-1854-42cd-92e6-468f762517d4.webp

Sony ABD Fiyat Artışı: Türkiye

Sony ABD Fiyat Artışı ve Türkiye Etkisi

ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yedi yıl aradan sonra Alaska’da bir araya geldi. Görüşme yaklaşık üç saat sürdü; Rusya-Ukrayna krizinin gidişatı üzerinde odaklanan zirvede somut bir barış anlaşması çıkmadı, ancak iki taraf da toplantının yapıcı ve iyi geçtiğini vurguladı.

Alaska’daki Elmendorf Hava Üssü’nde inişin ardından kameraların karşı karşıya geldiği iki liderin samimi tavrı dikkat çekti. Ancak zirve sonrası bazı hareketler tansiyonu yükseltti: ABD’nin bombardıman uçağının geçişi, bu temasın hemen ardından bir “gözdağı” olarak yorumlandı.

Görüşmede öne çıkan anlardan biri, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un üzerinde Kiril alfabesiyle CCCP yazılı tişörtle toplantıya katılmasıydı. Lavrov, toplantı sırasında yaptığı açıklamada, "Burada ABD ile görüşen taraf üçüncü dünya ülkesi Rusya değil, Sovyetler Birliği’dir" dedi ve bu mesajı gündeme taşıdı.

İki liderin Alaska’daki buluşması, uluslararası arenada dikkatle izlenen bir adım oldu; taraflar yapıcı bir atmosferde konuşsalar da, Ukrayna konusundaki barış süreci ilerlemedi.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe9116454-eba9-415e-b250-651653fa5da1.webp

Lavrov’un CCCP Tişörtü Gündemde

Trump ve Putin Alaska'da Buluştu: Lavrov’un Kıyafeti Gündeme Damga Vurdu

Washington'dan gelen yeni bir açıklama, dünya çapında milyonlarca insanı yakından ilgilendiren kritik bir gelişmeyi gözler önüne serdi. ABD Dışişleri Bakanlığı, geçerli vizelere sahip 55 milyonu aşkın kişinin adeta sürekli izleme altında olduğunu duyurdu.

Vize sahiplerinin ülkedeki kalış sürelerinden toplumsal güvenliğe kadar geniş bir yelpazede inceleneceği bu süreçte, olası ihlaller tespit edildiğinde vizelerin iptali ya da sınır dışı edilme gibi ciddi sonuçlar doğabilir.

Özellikle öğrencilerin ve protestolara katılan gençlerin durumu, bu tartışmayı daha hassas bir noktaya taşıyor. Bakanlıktan 19 Ağustos'ta yapılan açıklamada, yıl başından bu yana 6 binden fazla öğrencinin vizesinin süre aşımı ve yasa ihlalleri nedeniyle iptal edildiği doğrulanmıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı ile Associated Press'in (AP) yazılı yanıtında, vize sahiplerinin, vize verildikten sonra ortaya çıkan olası bir ihlale işaret eden tüm bilgileri ele alarak 'sürekli incelemeye' tabi tutulduğu belirtildi. Açıklamada, 55 milyonu aşkın vize sahibinin, göçmenlik kurallarını ihlal ettiği tespit edilirse vizelerin iptal edilebileceği ve ABD'de bulunan vize hamillerinin sınır dışı edilebileceği ifade edildi.

Söz konusu ihlallerin, 'vize süresinden uzun süre ABD'de kalmak, suç işlemek, kamu güvenini tehdit etmek, herhangi bir terör faaliyetinde bulunmak ya da bir terörist organizasyona destek vermek' gibi konuları içerdiği kaydedildi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, mayıs ayında Filistin destekçisi protestolara ve gösterilere katılan öğrencilerin vize durumlarını incelediklerini söylemiş ve bunların iptal edileceği mesajı vermişti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3c6c1e2d-95be-482c-b548-3f9a31898886.webp

55 Milyon Vize İnceleniyor

ABD Hükümetinden Vize Kararı: 55 Milyondan Fazla Kişinin ABD Vizesi İptal Edilebilir

Netflix’in yeni gerilim filmi Gece Elbet Çöker kısa sürede dünya çapında ses getirdi.

Platform verileri, pek çok ülkede filmi ilk 10’a yükselenler arasına adını yazdırdı ve ABD ile İngiltere gibi kritik pazarlarda ikinci sıraya tırmandı.

Bu yapım yalnızca izleyicileri etkilemekle kalmadı; eleştirmenler de yılın öne çıkan gerilimlerinden biri olarak gösteriyor. Şimdi gelin ayrıntılara göz atalım.

Hikaye, bir gecede servetini kurtarmaya çalışan bir karakterin etrafında dönüyor. Hızlı ve ritmik anlatım, izleyiciyi sürekli tansiyonun içinde tutuyor.

Vanessa Kirby’nin performansı bir kez daha ustalığını kanıtlıyor; sahnelerin her anında karakterin kırılganlığı ve kararlılığı bir araya geliyor.

Gerilim arayanlar için bu film adeta bir çağrı niteliğinde. Sürprizlerle ve güçlü bir atmosfere sahip olan Gece Elbet Çöker, sizleri de içine çekmeye aday. Bir şans verin; hikaye ve Kirby’nin oyunculuğu sizi büyüleyecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6c6b9da2-08db-40bc-ae53-b952941d93f6.webp

Netflix'in Yeni Gerilim Filmi Zirveyi Zorluyor: 90 Ülkede İlk 10’a Girdi

Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyanskiy, New York'taki BM Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

BMGK'nin Gazze konusundaki duruşunu eleştiren Polyanskiy, "BMGK, (Gazze konusunda) yeterince bir şey yapamıyor ancak bunun nedeni BMGK üyelerinin kararlılık gösterememesi. Bunun nedeni de 1 üyenin duruşu." ifadelerini kullandı.

Gazze'deki durumu "son derece korkutucu" olarak nitelendirerek, "Ortada olağandışı bir şey var. İnsan olarak, diplomat olarak, BMGK üyeleri olarak bunu hoş görmemeliyiz." diye konuştu.

Rusya'nın Gazze'deki durumu değiştirmek için bütün taraflarla görüşmeye hazır olduğunu belirten Polyanskiy, "Ne yazık ki ABD şu ana kadar İsrail'in yanında fazlasıyla durdu, Gazze'deki eylemlerine yönelik yeşil ışık yaktı ve bu kınanacak bir durum." dedi.

- Gazze'de yaşananları "utanç verici" ve "kabul edilemez" olarak nitelledi

Polyanskiy, Rusya'nın Gazze'de yaşananları "soykırım" olarak görüp görmediğine ilişkin bir soruya, "Böyle bir sonuca varmak Rusya'ya bağlı değil, çünkü soykırım hukuki bir terim ve bunu bu şekilde tanıyabilecek hukuki araçlara sahip olanlar tarafından kullanılmalıdır. Ancak yaşananlar kesinlikle kabul edilemez, bu yaşananlara şahitlik eden bizler için kesinlikle utanç verici." yanıtını verdi.

BMGK'de 10 Ağustos'ta Orta Doğu ve Filistin konulu oturum düzenlenmişti.

Konseyin daimi üyelerinden İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya İsrail'in "Gazze'deki askeri operasyonlarını daha da genişletme" kararına karşı çıkarken, ABD ise İsrail'e desteğini sürdürmüştü.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oeee7809c-25f5-49e1-844d-2f2ed88fa8f8.webp

Rusya, BM Güvenlik Konseyi'nde Gazze konusunda adım atılamamasından ABD'yi sorumlu tuttu

Danimarka'da yayın yapan DR, Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen'in kendilerine konuya ilişkin açıklama yaptığını belirtti.
Habere göre Rasmussen, ABD Başkanı Donald Trump ve Beyaz Saray ile bağlantısı olan en az 3 ABD vatandaşının Grönland ile Danimarka arasında anlaşmazlık çıkarmaya çalıştığı iddiaları üzerine ABD'nin Danimarka'daki en üst düzey diplomatik temsilcisi olan maslahatgüzar Stroh’u Dışişleri Bakanlığına çağırdı.
Rasmussen, (Danimarka) Krallığın içişlerine müdahale etme girişimi elbette kabul edilemez, dedi.
Grönland'da da faaliyet gösteren Danimarka Güvenlik ve İstihbarat Servisi de DR'yi Grönland'ın çeşitli etki kampanyalarının hedefi olduğu yönünde bilgilendirdi.
Beyaz Saray'dan konuyla ilgili bir açıklama gelmezken, ABD'nin Kopenhag Büyükelçiliği, ABD hükümetinden bir yetkiliye ait şu açıklamayı iletti: ABD, Grönland halkının kendi geleceğini belirleme hakkına saygı duyuyor; ABD, Grönland vatandaşlarının faaliyetlerini kontrol etmez.
DR, daha önce yayımladığı bir raporda Trump ve Beyaz Saray ile bağlantısı bulunan en az 3 ABD vatandaşının Grönland'da etki kampanyası yürüttüğünü iddia etmiş, Trump'ı destekleyen Grönland vatandaşlarının isimlerini listelediklerini öne sürmüştü.
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, en az 3 ABD vatandaşının Grönland'da etki kampanyası yürüttüğü iddiaları üzerine ABD'nin ülkedeki üst düzey diplomatik temsilcisi olan maslahatgüzar Mark Stroh'u Dışişleri Bakanlığına çağırmasının ardından basına açıklamada bulundu.
Stroh ile görüşmenin gün içerisinde olacağını duyuran Rasmussen, Grönland ile Danimarka arasındaki ilişkilere müdahale kabul edilemez. Konuya ilişkin net bir cevap almak önemli, diye konuştu.
Rasmussen, dış etkenlerin Danimarka ile Grönland arasındaki ilişkilere ilgi duyduğunun farkında olduklarını aktararak, etki kampanyaları yürütüldüğü iddialarını şaşkınlıkla karşılamamak gerektiğini söyledi.
Stroh ile görüşmesinde 3 ABD vatandaşının davranışlarına ilişkin resmi bir müdahalede bulunup bulunulmamasını da ele alacaklarını aktaran Rasmussen, yaşananların gün yüzüne çıkmasından memnuniyet duyduğunu kaydetti.
Danimarka'nın eski Dışişleri Bakanı ve Radikal Parti Başkanı Martin Lidegaard da 3 ABD vatandaşına ilişkin çıkan iddiaları ciddi ve tatsız bulduğunu belirtti.
Söz konusu kişilerin ABD'nin resmi emri altında faaliyet gösterdikleri ihtimalini değerlendiren Lidegaard, İspatlamak zor ancak şüphe duymamak da zor. Bu, ABD yönetimine güvenemeyeceğimiz anlamına gelir; hem ABD ile Danimarka arasındaki ilişkiler, hem de elbette Grönland ile ABD arasındaki ilişkiler açısından ciddi bir durum.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of85d7283-daa8-44b5-9d06-ca6862a56012.webp

Danimarka, Grönland'daki etki kampanyası iddiaları nedeniyle ABD maslahatgüzarını Dışişleri Bakanlığına çağırdı

Washington Post’a göre, ismi açıklanmayan bir savunma bakanlığı yetkilisi, Latin Amerika’da uyuşturucuyla mücadele operasyonlarının parçası olarak bölgeye savaş gemileri konuşlandırıldığını belirtti.

ABD Donanması’nın bu gemileri Orta ve Güney Amerika ülkelerinin yakınlarındaki Karayip Denizi ile Pasifik Okyanusu sularında görevlendireceği aktarıldı.

Gönderilen gemiler arasında üç destroyer, iki havuzlu çıkarma gemisi, bir amfibi hücum gemisi, bir hızlı savaş gemisi ve bir kıyı savaş gemisi (LCS) yer alıyor. USS Gravely, USS Jason Dunham ve USS Sampson adlı destroyerlerin Venezuela kıyısına çok yakın olmadığını savundu yetkililer.

Gemi hareketliliğiyle ilgili bölgeye varıp varmadıklarına ilişkin ayrıntılar paylaşılmadı; ancak mürettebatta uyuşturucu operasyonları kapsamında gözaltı işlemlerini yürütecek yetkililerin de bulunacağı kaydedildi.

ABD Başkanı Donald Trump, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele kararlılığını içeren bir kararname imzalamış ve ordunun daha yoğun kullanılmasını talimatlandırmıştı. CNN’e konuşan iki üst düzey ordu yetkilisi, bu talimatın ardından bölgeye yaklaşık 4 bin deniz piyadesi gönderme kararının alındığını söylemişti.

Trump ayrıca 15 Ağustos’ta Venezuela açıklarına 3 savaş gemisi gönderilmesi emrini vermişti.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro da ABD’nin Venezuela yakınlarındaki Karayip Denizi’ne gemi gönderme kararına sert tepki göstererek, hiç kimsenin Venezuela topraklarına yaklaşmaması gerektiğini dile getirdi.

Öte yandan Maduro, ABD’nin hakkında bilgi verenlere ödül miktarını artırmasının ardından ülkede 4,5 milyonu aşkın milis gücünün seferber edileceğini duyurdu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe5e56a4d-0746-409d-b9f2-96e500da0a2f.webp

ABD, Latin Amerika’da uyuşturucuyla mücadele için 8 savaş gemisi konuşlandırdı: Karayip ve Pasifik’te artan hareketlilik

ABD Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı haftalık veriler, işsizlik piyasasında şu anda hafif bir iyileşmeyi gösterdi.

- İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 23 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 5 bin azalarak 229 bine indi. Piyasa beklentisi 231 bin idi.

- Önceki hafta verisi 235 binden 234 bine revize edildi.

- 4 haftalık hareketli ortalama itibarıyla başvuru sayısı 2 bin 500 artışla 228 bin 500'e çıktı.

- Devam eden başvurular ise 16 Ağustos haftasında 7 bin azalarak 1 milyon 954 bin oldu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o9094d2e1-6e3e-4a53-b880-88e4d9fd7b8d.webp

ABD'de İşsizlik Maaşı Başvuruları Geriledi: Haftalık Veriler Açıklandı

AA muhabirine konuşan güvenilir bir kaynak, ABD donanmasına ait unsurların Karayipler'in güneyine yöneldiğini doğruladı.

Gerginliğin tırmandığı bu dönemde, bu sevkiyatın bölgede tansiyonu daha da yükseltebileceği ifade ediliyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, uyuşturucu kartelleriyle mücadele amacıyla Karayipler bölgesine askeri unsurların gönderilmesini savundu; Maduro'ya gözdağı verilmiş oldu. Leavitt, Latin Amerika kaynaklı uyuşturucu kartelleriyle mücadele için Venezuela yakınlarına kadar yoğun askeri unsurlar göndermenin Amerikan halkının güvenliği için yapıldığını belirtti.

Leavitt ayrıca bölgede birçok ülkenin bu adımı desteklediğini söyledi ve şu ifadeleri kullandı: "Başkan, uyuşturucunun ülkemize akmasını engellemek ve sorumluları adalete teslim etmek için her türlü Amerikan gücünü kullanmaya hazırdır. Buna karşılık Maduro rejimi Venezuela'nın meşru hükümeti değildir, bir uyuşturucu terör kartelidir. Maduro da meşru bir başkan değildir, uyuşturucu kartelinin kaçak başkanıdır." 

ABD Başkanı Donald Trump, Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele iddiasıyla ordunun daha fazla ve etkili kullanılması talimatı vermişti; CNN'e konuşan iki üst düzey ordu yetkilisi, talimatın ardından bölgeye 4 bin deniz piyadesi gönderme kararı alındığını belirtmişti. Trump, 15 Ağustos'ta da Venezuela açıklarına 3 savaş gemisi gönderilmesi emrini vermişti.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise 18 Ağustos'ta ABD'nin olası müdahalesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Denizlerimizi, gökyüzümüzü ve topraklarımızı biz savunuruz, biz özgürleştiririz, biz gözlemleyip devriye gezeriz. Hiçbir imparatorluk Venezuela'nın kutsal topraklarına dokunamaz ve Güney Amerika'nın kutsal topraklarına dokunmamalıdır." ifadelerini kullandı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa61c31e5-d773-46f1-b7d9-20b68f2a5752.webp

ABD'ye Ait Denizaltı ile 7 Savaş Gemisi Karayipler'e Doğru Hareket Ediyor

ABD yönetiminin korumacı politikalarının ekonomiyi olumsuz etkileyebileceği endişeleri sürüyor. Ancak dün açıklanan büyüme verileri bu kaygıları bir nebze olsun hafifletti: ABD ekonomisi bu yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış yüzde 3,3 büyüdü. Geçen ay yayımlanan öncü veride yüzde 3 büyüme öngörülmüştü; ilk çeyrekte ise ekonomi yüzde 0,5 daralmıştı.

Analistler, söz konusu verinin ekonominin güçlü kalmaya devam ettiğini gösterdiğini ve uzun süredir gündemde olan resesyon endişelerinin azalmasına katkı sağladığını belirtti.

Diğer yandan, tarifelerin büyümeye karşı oluşturduğu baskı ve enflasyon riskleri sürüyor. Fed'in para politikasını yönlendirmedeki ana gösterge olan çekirdek PCE, çeyreksel bazda yüzde 2,5 artış gösterdi. Bu gelişme, Fed'in gelecek adımları için ipuçları aranırken yakından izleniyor.

Gün içerisinde ayrıca bu göstergenin aylık ve yıllık verileri de takip edilecek. Fed'in enflasyon odaklı göstergesi olarak dikkate aldığı kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksiyle ilgili sinyaller, muhtemelen Fed'in gelecek kararlarını şekillendirecek.

Para piyasalarında ise Fed’in eylül ayında yaklaşık yüzde 85 ihtimalle faiz indireceği yönünde fiyatlamalar ağır basıyor; yıl içinde bir kez daha indirimin gelebileceği tahminleri de var. Bu beklentileri destekleyen açıklamalar ise sürüyor. Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirim desteğini yineledi ve önümüzdeki 3-6 ay içinde ilave indirimler öngördüğünü söyledi.

Bu zirve hareketleriyle Trump yönetiminin Fed Üyesi Lisa Cook’u görevden alma girişimine yönelik gelişmeler de yakından takip ediliyor. Cook davayla karşılık Washington’da dava açtı. Dava dilekçesinde, girişimin “benzeri görülmemiş ve yasa dışı” olduğunun altı çizildi ve gerçekleşmesi halinde Fed tarihinde bir ilke imza atacağı belirtildi. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt ise Trump’ın Cook’u kovmak için yeterli gerekçeye sahip olduğunu savundu.

Dünki veri ve gelişmelerin etkisiyle ABD 10 yıllık tahvil faizi geriledi; yüzde 4,21’e kadar inen endeks, üçüncü işlem gününe taşıdı. Bugünkü işlemlerde ise yüzde 4,22 seviyesinde seyrediyor. Altın fiyatları da Fed’in indirim ihtimallerini destekler nitelikte hareket etti; ons altın dün yüzde 0,6 artışla yaklaşık 3.417 dolara yükseldi. Şu anda ise yaklaşık yüzde 0,2 kayıpla 3.409 dolardan işlem görüyor. Dolar Endeksi dün yüzde 0,3 düşüşle 97,9 seviyesinde kapanış yaptı; şu dakikalarda ise yüzde 0,1 üzerinde 98,0’da bulunuyor. Brent petrol ise yaklaşık yatay bir seyirle 67,5 dolar civarında hareket ediyor.

Öte yandan ABD’de S&P 500 dün rekor kapanış yaptı. S&P 500, Nvidia’nın 27 Temmuz’a kadar olan döneme ait güçlü finansal sonuçlarını geride bırakmasının ardından Nasdaq’ta yüzde 0,53, Dow Jones’ta ise yüzde 0,16’lık kazançlar kaydedildi. Ancak Nvidia’nın New York borsasındaki hisseleri yaklaşık yüzde 1 geriledi. Nvidia’nın toplam gelirleri yıllık bazda yüzde 56 artışla 46,7 milyar dolara yükselirken, net karı yüzde 59 artarak 26,4 milyar dolara çıktı. Veri merkezi gelirleri de yıllık bazda yüzde 56 artışla 41,1 milyar dolara ulaştı; fakat bu rakam bazı beklentileri karşılamadı.

Avrupa’da karışık bir tablo sürüyor. Fransa ve İngiltere’de siyasi gelişmeler yatırımcıların odağında kalmaya devam ederken Almanya’da DAX yatay seyrediyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırılarının ardından azami baskıyı sürdürme mesajını yineledi. Kiev’deki AB Delegasyonu’na yönelik saldırı sonrasında Avro Bölgesi’nde Ağustos ayı güven endeksi aylık bazda 0,5 puan düşüşle 95,2’ye indi.

Asya’da ise karışık bir seyrin hüküm sürdüğü görüldü. Japonya’da Ağustos TÜFE yıllık yüzde 2,6 artışla bekleneni karşılamış olsa da sanayi üretimi Temmuz’da aylık bazda yüzde 1,6 geriledi ve yıllık olarak yüzde 0,9 küçüldü. İşsizlik ise yüzde 2,3 ile tahminlerin altında gerçekleşti. Çin tarafında zayıf büyüme sinyalleri güçlenirken, hükümetin daha fazla teşvik adımı atması bekleniyor. Bu gelişmelerle Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,3, Güney Kore’de Kospi yüzde 0,2 değer kaybederken Çin’de Şanghay Bileşik ve Hong Kong Hang Seng ise sırasıyla yüzde 0,2 ve yüzde 0,6 kazandı.

Türkiye’de BIST 100, günü 11.368,78 puandan tamamladı. BIST 100’ün üzerinde odaklanılan vadeli kontratlar yatay seyretti. Dolar/TL ise dün 41,04 seviyelerinden kapandı; bugün bankalararası piyasada 41,16 civarında işlem görüyor.

Bugün takip edilecek veriler şöyle:
- 09.00 Almanya Temmuz perakende satışlar
- 10.00 Türkiye Temmuz işsizlik oranı
- 10.00 Türkiye Temmuz Hizmet Üretici Fiyat Endeksi
- 10.55 Almanya Ağustos işsizlik oranı
- 15.00 Almanya Ağustos Tüketici Fiyat Endeksi
- 15.30 ABD Temmuz kişisel gelirler ve harcamalar
- 15.30 ABD Temmuz çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları Fiyat Endeksi
- 15.30 ABD Temmuz toptan eşya stokları
- 17.00 ABD Ağustos Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi

Gündem yoğun, volatilite artabilir. Takipte kalalım.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/odb072956-307a-4a93-aaef-e9d6de168142.webp

Küresel piyasalarda veri gündemi yoğunlaşırken ABD büyümesi umut verici

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ile Filistin Yönetimi yetkililerinin vizelerinin iptal edildiğini duyurması, tartışmaları ateşledi.

Bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, eylül ayında New York'ta yapılacak 80. BM Genel Kurulu öncesinde gelen karara ilişkin AP'ye (Associated Press) ismini vermeden konuştu. Yetkili, vizelerin iptal edildiği kararının başta Filistin Devlet Başkanı Abbas olmak üzere yaklaşık 80 Filistinli yetkiliyi kapsadığını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında, eylül ayında New York'taki 80. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na katılmak üzere ABD'ye gelecek Filistinli yetkililerin vizelerinin iptal edildiği ifade edildi. Açıklamada, "ABD yasalarına uygun olarak Dışişleri Bakanı Marco Rubio, yaklaşan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu öncesinde Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Yönetimi üyelerinin vizelerini reddetti veya iptal etti." ifadesi kullanıldı.

Dışişleri Bakanlığı, Filistin Yönetimini "terörizmi kınamamak, şiddeti kışkırtmak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ile Uluslararası Adalet Divanı (UAD) aracılığıyla İsrail'e karşı «hukuk savaşı» yürütmekle" suçladı.

Filistin Dışişleri Bakanı Siyasi İşler Danışmanı Ahmed ed-Dik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'nin BM Genel Kuruluna katılacak Filistinli yetkililerin vizelerini iptal etmesinden derin şaşkınlık duyduklarını ifade etmişti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ocf30cc96-e362-4a91-9560-6fd9fbc5fc11.webp

ABD'nin vize iptalleri: Abbas da dahil yaklaşık 80 Filistinli yetkiliyi kapsıyor; BM Genel Kurulu öncesi tartışmalar sürüyor

Venezuela, ABD’nin son dönemde ülkeye uyguladığı yaptırımlar ve askeri adımları 'düşmanca eylemler' olarak nitelendirerek Birleşmiş Milletler'de (BM) uluslararası topluma seslendi. Karakas yönetimi, BM'den Karayipler'deki ABD askeri konuşlandırmasının derhal sona erdirilmesini talep etti ve konuyla ilgili müdahale çağrısında bulundu.

BM Daimi Temsilciliği, ABD’nin Venezuela’ya yönelttiği 'maksimum baskı stratejisi'ni, Venezuela'nın barış ve istikrarını hedef alan bir politika olarak gördüğünü ifade etti. Temsilcilik, Washington’un tek taraflı yaptırımlarını, Maduro yönetimine karşı açılan davaları ve Karayipler’e asker gönderilmesini 'rejim değişikliğini meşrulaştırmaya yönelik adımlar' olarak nitelendirdi.

Bildiride, "Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti'nin BM Daimi Temsilciliği, ABD Hükümeti'nin 'maksimum baskı' stratejisi çerçevesinde yürüttüğü bu son düşmanca eylemleri uluslararası toplum nezdinde kınamaktadır" ifadelerine yer verildi.

Venezuela, ABD’nin Maduro’yu 'narco-terörizm' suçlamalarıyla hedef almasının temelsiz olduğunu savundu. BM’ye sunulan bildiride, 2025 yılında 52 tondan fazla uyuşturucunun ele geçirildiğini ve yüzlerce kaçakçılık faaliyeti engellendiğini yineledi. Ayrıca UNODC’nin Venezuela’yı 'yasadışı ekim ve kokain işleme faaliyetlerinden arındırılmış' olarak raporladığını hatırlattı.

Karakas yönetimi, ABD’nin askeri yığınağının Latin Amerika ve Karayipler'in 'Barış Bölgesi' statüsünü tehlikeye attığını belirtti. BM üyesi devletlere çağrıda bulunan Venezuela, güç yoluyla barış anlayışından kaçınılmasını ve uluslararası hukuka bağlı kalınmasını istedi.

Karakas ayrıca Washington’un baskı politikasıyla ilgili bir kronoloji paylaştı: 2015’te Obama döneminin Venezuela’yı 'olağan dışı tehdit' olarak ilanı, Trump dönemindeki petrol sektörüne yönelik yaptırımlar ve darbe girişimlerine kadar uzanan süreç, 2025’te Maduro’nun 'yabancı düşmanı' ilan edilmesi, başına ödül konulması ve bu ay Karayipler’e 4.500 asker ile savaş gemileri göndermesi gibi adımlar bu kronolojinin parçalarını oluşturuyor. Bunlar, rejim değişikliğini meşrulaştırmaya dönük sistematik bir baskı kampanyasının işaretleridir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o28a637d9-90e1-41ae-9f3f-e579bc0a12b0.webp

BM’de Venezuela, ABD’nin 'maksimum baskı' politikasını sert bir şekilde kınadı

Carabobo eyaletinde konuşan Rodriguez, ABD hükümetinin Karayip Denizi’ne savaş gemileri göndererek düşmanca eylemlerde bulunduğunu savundu.
Rodriguez, Washington yönetimine şu çağrıyı yaptı: 'Kendi sorunlarınızı çözün ve kıyılarımızdan uzak durun, Venezuela topraklarından uzak durun. ABD, Güney Amerika ülkesine saldırmaya kalkışırsa, Venezuela onların en büyük kabusu olacaktır.'

ABD’nin Venezuela’nın enerji kaynaklarına el koyma niyetini öne süren Rodriguez, 'Çok net bir şekilde anlamaları gerekiyor; ABD, doğayı sömüren emperyalist ve yayılmacı bir düzenin ürünü olan bir ülkedir. Diğer ülkeleri kendi kolonileri gibi görüyor. Bugün sosyal, ekonomik ve siyasi açıdan korkunç sorunlar yaşıyor.' dedi.

Rodriguez, Washington’un Venezuela yönetiminin 'narko terörist bir devlete dönüştüğü' iddiasını reddederek, 'Simon Bolivar ve Hugo Chavez’in asil halkını uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlamaya kalkışmaları büyük bir sahtekarlık ve ahlaksızlıktır. Bu, tarihin en büyük yalan ve iftiralarından biridir. Venezuela, biliyorsunuz, yalnızca kendi ülkemiz için değil, dünyanın halkları için de barışın ve umudun halkıdır.' diye konuştu.

ABD Başkanı Donald Trump, daha önce imzaladığı kararnameyle Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartelleriyle yerinde mücadele iddiasıyla ordunun daha fazla ve etkin kullanılması talimatını vermişti.
ABD hükümeti, 8 Ağustos'ta Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun tutuklanması veya mahkum edilmesine ilişkin bilgi sağlanması karşılığında daha önce 25 milyon dolar olan ödülü 50 milyon dolara yükselttiğini duyurmuştu.
Maduro’nun on yılı aşkın süredir ABD’ye uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu "Cartel de los Soles" liderliğini yaptığı öne sürülürken, ABD Hazine Bakanlığının 25 Temmuz’da "Cartel de los Soles"i Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist olarak tanımladığı aktarılmıştı.
Trump'ın talimatıyla Karayipler bölgesine Venezuela açıklarına gönderilen bir denizaltı ile 7 savaş gemisinden oluşan deniz grubunun bölgeye ulaşmaya başladığı bildirilmişti.
Maduro, 18 Ağustos'ta ABD'nin olası müdahalesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Denizlerimizi, gökyüzümüzü ve topraklarımızı biz savunuruz, biz özgürleştiririz, biz gözlemleyip devriye gezeriz. Hiçbir imparatorluk, Venezuela'nın kutsal topraklarına dokunamaz ve Güney Amerika'nın kutsal topraklarına dokunmamalıdır." ifadelerini kullandı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oaf864066-bcaa-481a-ae04-760b5c5fba44.webp

Venezuela'dan ABD'ye 'kıyılarımızdan uzak durun' uyarısı

ABD'ye araştırma görevi için giden Dr. Furkan Dölek'ten dört gündür haber alınamıyor. Ailesi ve yakınları endişeli; yetkililerden konuyla ilgili yardım talep ediyor. 

Adana'daki Dölek ailesi, oğullarından gelecek güzel bir haberi umutla bekliyor. 

Çukurova Üniversitesi Fizik Bölümü'nden mezun olan Dölek, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun tam bursuyla yurt dışına gönderildi. İsviçre'de doktorasını tamamlayan Dölek, 2023'te akademik çalışmalarını sürdürmek üzere Virginia Tech Üniversitesi'ne davet edildi. Ayrıca CERN ve Fermilab gibi dünyanın saygın merkezlerinde de görev aldı.

İddialara göre Dölek, görev yaptığı laboratuvarlarda veri uzmanı olarak bazı usulsüzlükler ve güvenlik açıklarını fark etti. Bu durumu ABD Enerji Bakanlığı'na rapor etmesinin ardından yoğun baskı ve mobbing gördüğü, sonrasında ise görevinden uzaklaştırıldığı öne sürülüyor. Dört gün önce gözaltına alındığı iddia edilen Dölek'ten, o günden bu yana haber alınamıyor.

Ailenin iddiasına göre Dölek'in önce vizesi iptal edildi ve hukuki hakları elinden alındı; ardından Virginia Tech'ten çıkış belgesi de verilmedi. Sesini duyurmak için Kanada'ya tek kişilik yürüyüş planı yapan bilim insanı Mohawk bölgesinde gözaltına alındı. Annesi Zuhal Dölek, 'Oğlum hayatından endişe ediyoruz. 1,5 yıl boyunca parasız ve savunmasız mücadele etti. Yaşadığı haksızlıkları dile getirmek için Kanada’ya yürümek isterken Mohawk bölgesinde tutuklandı. Telefonuna ve bilgisayarına el konuldu. Oğlum çok değerli bir bilim insanı,' diyerek yetkililerden yardım talep etti.

Dölek'in sosyal medya paylaşımları, kurumlardaki suistimalleri anlatıyor. 'Kurumlara, elimde bilimden başka bir şey olmadan girdim. Neler gördüm? Sömürülenen araştırmacılar, güvenli olmayan koşullar altında çalışmaya zorlandı. Suistimal örtbas edilirken en savunmasız olanlar korunmasız kaldı' ifadelerini kullanan Dölek, ihbarı sonrası koruma yerine cezalandırıldığı söylemlerini de paylaştı. Yetkililerden resmi açıklama ve ailenin haber alması için hızlı bir çözüm bekleniyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa8911f0c-cbd7-4dd1-ba0e-7c4828223330.webp

ABD'de Görev Yapan Türk Bilim İnsanı Dr. Furkan Dölek'ten 4 Gün Boyunca Haber Alınamıyor

Türkiye, genç bilim insanı Dr. Furkan Dölek’in kaybolmasıyla sarsıldı. ABD'de görev yapan Dölek’ten dört gündür haber alınamıyor. Ailesi, yetkililerden yardım talep ederek oğullarından gelecek iyi haberi bekliyor.

Dölek, Adana’da doğdu; Çukurova Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yüksek lisansını tamamladı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından tam bursla yurt dışına gönderildi. Doktorasını İsviçre’de tamamladıktan sonra 2023 yılında akademik çalışmalarını sürdürmek üzere Virginia Tech Üniversitesi’ne davet edildi.

Uluslararası arenada CERN ve Fermilab gibi önde gelen laboratuvarlarda da görev alan Dölek, veri uzmanı olarak çalıştığı sırada bazı usulsüzlükler ve güvenlik açıklarını tespit ettiği iddia ediliyor ve ABD Enerji Bakanlığı’na bu bulguları ilettiği öne sürülüyor.

Ailesinin iddiasına göre, Dölek’in vizeleri iptal edildi ve Virginia Tech’ten çıkış belgesi verilmedi. Sesini duyurmak için Kanada’ya tek kişilik bir yürüyüş başlatan bilim insanı, dört gün önce Mohawk bölgesinde gözaltına alındı ve bu zamandan beri kendisinden haber alınamıyor.

Adana’daki ailesi, oğullarının güvenliği ve sağlığı konusunda endişeli ve yetkililerden ivedi yardım talep ediyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2486c2b4-ac0c-4661-b3f6-3e888ef790b2.webp

Dr. Furkan Dölek Kimdir? ABD'de Neden Ulaşılamıyor?

ABD'de yaşayan 29 yaşındaki Musa Çetin, New York'ta turistleri gezdirmek amacıyla kullanılan bisiklet taksilerinde çalışıyordu. Gözaltına alındıktan sonra fenalaştı ve hastaneye kaldırıldı. Bellevue Hastanesi'ne getirildiğinde durumunun ağır olduğu belirtilmişti; ancak hayatını kaybetti.

Çetin'in hastane yatağında ayaklarının kelepçeli olduğu görüldü. Ailesi, ölümünün aydınlatılmasını talep ediyor. Yakınlarının iddiasına göre 24 saat kelepçeli tutuldu.

Polis, yoğun bakımda ziyaret eden arkadaşlarının tepki göstermesi üzerine kelepçeyi çıkardı.

Arkadaşları, ölümüne ilişkin adli tıp raporunun işlemlerinin tamamlanıp Türkiye'ye gönderilmesini bekliyor.

New York Belediye Başkanı Eric Adams'ın konuyu Müslüman Toplum İlişkileri Kıdemli Danışmanı Muhammed Amin aracılığıyla ele aldığı belirtildi; Amin, hastane önünde toplanan arkadaşlarına gözaltı süreciyle ilgili açıklamada bulundu. Amin, konunun araştırıldığını ve New York Polis Departmanı'nın açıklama yapacağını söyledi.

Şüpheli ölüme ilişkin yeni bilgiler bekleniyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o868d00c1-0fe9-4981-94e0-31045ee0992a.webp

Şüpheli Ölüm: ABD'de Gözaltındayken Fenalaşan 29 Yaşındaki Türk, Hayatını Kaybetti

ABD'de Fort Morgan Havalimanı’na inmeye çalışan iki küçük uçak havada çarpıştı.

NBC News'ın Morgan Bölgesi Şerif Ofisi'ne dayandırdığı habere göre olay, her iki uçakta da iki kişinin bulunduğu anda gerçekleşti.

Bir kişinin hayatını kaybettiği ve üç kişinin yaralandığı bildirildi.

Kaza sonrası Ulusal Ulaştırma Güvenliği Kurulu (NTSB) kazayla ilgili soruşturmayı başlattı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of3932f7b-98bb-4ad8-a297-4c3baf9e1479.webp

ABD'de İki Küçük Uçak Havada Çarpıştı: 1 Ölü, 3 Yaralı

New York Times'ın güvenilir kaynaklarına göre, ABD yönetimi Gazze ile Filistin diasporasından gelenlere yönelik ziyaretçi vizelerini geniş ölçekte askıya aldığını duyurdu.

18 Ağustos'ta Dışişleri Bakanlığı, Batı Şeria ve Filistin diasporasından gelenlerin göçmen olmayan vize başvurularının durdurulması talimatını tüm büyükelçiliklere iletti. Bu adım, Filistinlilere tıbbi tedavi, eğitim, ziyaret ve iş yolculukları gibi amaçlarla ABD'ye giriş için verilen vizeleri doğrudan etkiliyor.

29 Ağustos'ta yapılan açıklamada, 80. BM Genel Kurulu için New York'ta bulunacak Filistinli yetkililerin vizelerinin iptal edildiği belirtildi. Bakanlık sözcüsünün sözleriyle, 'ABD yasalarına uygun olarak Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Genel Kurul öncesinde Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin Yönetimi üyelerinin vizelerini reddetti veya iptal etti.'

Bu karar Filistin tarafında tepkiyle karşılandı. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı, 16 Ağustos'ta Gazze halkına tüm türlerde ziyaretçi vizelerini vermeyi durdurduğunu duyurdu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa981a819-e2ff-40f2-a82b-aa3487d663fb.webp

New York Times: ABD Filistin pasaportu sahiplerine vizeleri askıya aldı

Maduro'dan dünya çapında uyarı: Karayipler'de konuşlanan sekiz ABD savaş gemisinin toplam 1.200 güdümlü füzeyi Venezuela'yı hedeflediği iddiası uluslararası basına yansıdı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, bu hareketi kesinlikle suç niteliğinde, kanlı bir tehdit olarak nitelendirdi ve dünyanın Venezuela'da rejim değiştirmeyi amaçladığını savundu.

ABD’nin Karayipler’e sevk ettiği nükleer denizaltı ve destroyerlerden oluşan filo karşısında Maduro, uluslararası topluma yönelik uyarılarını sürdürdü. Dünyanın dört bir yanından gazetecilerin katıldığı basın toplantısında Maduro, sekiz ABD savaş gemisinin taşıdığı füzelerin toplamının 1.200 olduğunu yineledi ve tezi şu sözlerle özetledi: abartılı, haksız, ahlaksız ve kesinlikle suç niteliğinde, kanlı bir tehdit.

Maduro, Venezuela'nın işgal edilemeyeceği görüşünü yineledi; ancak harekâtın hedeflerinin rejim değişikliği olduğuna dikkat çekti. Rubio'yu sorumlu tuttu ve Rubio'nun askeri tehdit yoluyla rejim değişikliği istediğini savundu. Maduro ayrıca ABD yönetiminin Kartel de los Soles iddialarını reddetti ve bu çizgiyi sürdürdü.

ABD’nin Venezuela’ya karşı yürüttüğü operasyonun arka planı uzun zamandır tartışılıyor. Trump yönetimi, 2019’daki kartel suçlamasını güncelleyerek bu kez Cartel de los Soles olarak bilinen örgütü hedef gösterdi ve geçen ay bölgeye 7 savaş gemisi ile 4.400 asker sevk edildi. Venezuela ise 4,5 milyon yedeğini askere çağırarak karşılık verdi.

ABD, Maduro’yu hedef alan ödülü iki katına çıkardı: 50 milyon dolar. İçişleri Bakanı için ise 25 milyon dolar vaadi sürüyor. Yetkililer, operasyonun uyuşturucu kaçakçılığını aşan bir darbe hazırlığı olup olmadığını tartışıyor. Axios’a konuşan ABD’li yetkililer, bölgeye konuşlanan güçlerin standart bir uyuşturucuyla mücadele operasyonunun ötesinde olduğuna dikkat çekti.

Gözler şimdi Rubio’nun Meksika ve Ekvador ziyareti için başlayacak programa çevrildi. Rubio’nun planları ve Maduro karşıtlığı, uluslararası politika sahnesinde yeniden odak noktası haline geldi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od37229de-4317-4d38-9a8b-36b0df98762b.webp

“abd” ile ilgili sonuçlar