Ankara Büyükşehir Belediyesi operasyonu: Geçmiş denetimler, harcamalar ve adalet talebi

Ankara Büyükşehir Belediyesi bu sabah yürütülen operasyona ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada geçmişte yapılan tahkikat ve Sayıştay raporlarına vurgu yapılarak AK Parti dönemindeki harcamalar hatırlatıldı. Melih Gökçek e yönelik soruşturma olmamasına tepki dile getirildi; açıklamada adaletin herkes için eşit şekilde işlemesi gerektiği vurgusu yinelendi. Ayrıca operasyon öncesinde Gökçek in sosyal medya paylaşımlarının olayın siyasi boyutunu ortaya koyduğu belirtilmiştir.
Olayın odak noktası konserlere yönelik harcamalar üzerinden kamu zararına yol açtığı iddialarıyla bazı gözaltılar olarak kamuoyuna yansımıştır. Bu durumla ilgili daha önce 11.11.2014 tarihinde yapılan açıklamada olayın ayrıntıları ile izah edildiği bildirilmiştir. Olay belediyenin Teftiş Kuruluna bildirilmiş, konu ayrıntılı bir şekilde incelenmiş ve yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlük ve kamu zararı olmadığına dair rapor düzenlenmiştir. Daha sonra Mülkiye Müfettişleri konuyu incelemiş, 9 kişi hakkında soruşturma açılmış ve 6 kişi için soruşturma izni verilmiştir. İlgililer ve savcılığın itirazı üzerine 9 kişi hakkında soruşturma izni tekrar verilmiştir. Bu arada savcılığın dosyayı bilirkişiye gönderdiğini öğrenmiş bulunuyoruz.
Normal şartlarda halen Belediye’de görev yapan çalışanlarımız emniyete davet edilerek ifadeleri alınabilirdi. Ancak olayın farklı bir boyuta çekilmek istendiği düşünülmektedir ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon adı altında kamuoyuna yansıtılmıştır. Oysa bahse konu kişiler davet edilseler hepsi de gidip ifade verebilirmiştir.
Sayıştay denetimi ve Kültür Dairesi ile ilgili işlemlerde herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmadığı, kültür dairesi ihalelerinin denetlendiği ve tenkide yol açan bulgu bulunmadığı belirtilmiştir. Ayrıca 2021-2022 yılları arasında Mülkiye Müfettişleri tarafından geriye dönük 10 yıllık teftiş yapılmış ve ihale usulüne ilişkin herhangi bir tenkit veya bulgu bulunmadığı ifade edilmiştir. Konserlerde en büyük masrafların sanatçı ücretlerinden değil sahne kurulumu ve ses sisteminden kaynaklandığı belirtilmiştir; sahnenin kurulumu konser alanının büyüklüğüne göre değişmektedir.
Nitekim teftiş kurulu başkanlığı tarafından yapılan incelemede kamuoyuna yansıyan konserleri değerlendiren kurum, bu çapta iş yapabilen başka firmadan teklif alındığını ve aynı çapta konser için 56 milyon TL bedel bildirildiğini kaydetmiştir. Yapılacak yargılamada muadili konserlerle ilgili özel veya Kültür Bakanlığı’nın Kültür Yolu festivali ve resmi kurumların konser bedellerinin dosyaya gireceği, kamu zararı olup olmadığının netleşeceği ifade edilmiştir.
Harcama boyutlarına gelince AK Parti döneminde 2014-2019 arasında yapılan 80 etkinliğe 33 milyon dolar, 2019’dan itibaren 29 Ekim 2024’e kadar 426 etkinliğe 30 milyon dolar harcanmıştır. Olay kamuoyuna 154 milyon TL kamu zararı olarak yansıtılmıştır. ABB mevcut durum itibarıyla eski döneme ait yaklaşık 100 dosyada ihale fesat ve kamu zararı iddiasıyla Melih Gökçek ve dönemin yetkilileri hakkında şikâyette bulunmuştur. Bunlardan 55 dosyada bilirkişi raporu ile takipsizlik, 11 dosyada bilirkişi raporu olmadan takipsizlik, 11 dosyada ise iddianame düzenlenmiştir; bazı dosyalar derdest durumdadır. Halen 5 dosya bulunmaktadır; bunlardan ikisi Melih Gökçek’in tarafı olduğundan söz konusudur ve 5 dosya 6 yıldır işlem görmemektedir. Bizim beklentimiz soruşturmaların herkese eşit şekilde hızlı bir şekilde yürütülmesidir.
Yakında bir basın toplantısıyla açıklanacak olan bilgiler doğrultusunda bilirkişi raporlarının yazımında bazı kişilerin tekrarlı olarak görev aldığı ve kapatılan dosyalar ile şüphelilerin siyasi kimliklerinin kamuoyuna açıklanacağı ifade edilecektir. 4 bin bilirkişi arasından aynı kişilerin görevlendirilmesi ciddi bir sorun olarak görülmektedir. Örneğin AK Parti İl Başkan Yardımcısına verilen teleferik ihalesinden kaynaklanan yaklaşık 58 milyon dolar zarar söz konusu olup buna ilişkin işlem yapılmamıştır. Yine aynı bilirkişilerden, Melih Gökçek’in imzasının bulunduğu makam onayı olmasına rağmen imzası yok diyerek rapor düzenlendiği ve savcılıkça takipsizlik kararı verildiği belirtilmiştir. 2015 yılında Seymen su ile yapılan sözleşmede hizmet alınmadığı için milyonlarca lira kamu zararı oluşmuştur; ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, dosyada savcı değişiklikleri yaşanmış ve halen iddianame hazırlanmadığı ifade edilmiştir. Bizim beklentimiz, bekletilen dosyalarla ilgili soruşturmaların derhal yapılması ve şahıslar hakkında gözaltı, ev araması ve tutuklama tedbirlerinin uygulanmasıdır.
Operasyondan önceki döneme ilişkin olarak Melih Gökçek in sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımın olayın siyasi boyutunu gösterdiği değerlendirilmektedir. Asıl soruşturulması gereken bu kişinin bu durumu kamuoyuna duyurmasının da kamuoyunun takdirine bırakıldığı belirtilmektedir. Saygılarımızla.
Gündem

DEM Parti Diyarbakır'da 'Barış istiyoruz' imza kampanyasını başlattı

CHP Kurultay İptali Davaları Yetkisizlik Nedeniyle Ankara'ya Gönderildi

CHP MYK Berhan Şimşek’i disipline sevk etti: tedbirli olarak kesin ihraç talebi
