Okullarda uyum eğitimi heyecanı başladı.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2025-2026 eğitim-öğretim yılında okul öncesi ve ilkokula başlayan öğrenciler için uyum çalışmalarını 5 Eylül'e kadar sürdürülüyor.

Rehberlik çalışmaları doğrultusunda hazırlanan uyum haftasında, öğrenciler öğretmenleri ve akranlarıyla vakit geçirerek birbirlerini tanıyor. Tanışma etkinlikleriyle güvenli ve samimi bir okul ortamı kuruluyor.

Bu yıl ilk kez uygulamaya alınan ve uyum sürecine ilişkin içeriklerle materyallerden oluşan 'Okul Öncesi Okula Uyum Materyalleri Platformu' ise okul öncesi öğretmenleri, yöneticileri, rehber öğretmenleri ve aileleri için erişime açıldı.

Bakanlıkça yayımlanan '2025-2026 Eğitim ve Öğretim Yılına İlişkin İş ve İşlemler' genelgesi kapsamında, doğa sevgisi ve çevre bilinci kazandırmak amacıyla uyum haftasında aile, çocuk ve öğretmenlerin birlikte yapacağı yürüyüşler, gözlemler ve fidan dikimi etkinlikleri planlanıyor; ayrıca orman temizliği çalışmaları da kararlaştırıldı.

Ortaokula başlayacak öğrencilerin okul ortamına uyumlarını sağlamak ve bilgilendirme çalışmaları ise 8-12 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Bakanlığa bağlı her derece ve türdeki eğitim kurumlarında görevli yöneticiler ve öğretmenlerin 2025 Eylül dönemi mesleki çalışmaları, 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasında yapılacak. Alanında program değişikliği olan veya olmayan öğretmenlerle Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli (TYMM) kapsamında eğitime katılanlar için planlanan programlar uygulanacak. Eğitim dışındaki günlerde ise il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince planlanan mesleki çalışmalar yürütülecek.

2024-2025 eğitim-öğretim yılı başında alanında program değişikliği olan ve TYMM kapsamında eğitim almayan sınıf öğretmenleriyle, programı yeni hazırlanan dersler olan trafik güvenliği, görsel sanatlar, beden eğitimi ve oyun ile müzik dersleri için özel eğitimler düzenlenecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob943008a-66e3-4bcc-8996-e22d8938e68a.webp

Okullarda Uyum Eğitimi Başladı

Sokrates inancını temel alan bir düşünce var ki yüzyıllardır eğitimimizin merkezinde yer alır: sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez. Bu söz yalnızca bir felsefi aforizma değildir; çocuklarımızın yetiştirilmesindeki en temel amacı işaret eder. Hazır bilgi konforu ile hareket eden bir kuşak mı yetiştiriyoruz yoksa düşünmeye cesaret eden çocuklar mı kazanacak sorusu, 21. yüzyıl becerileriyle birlikte daha da anlamlı hale geliyor.

Sokrates inancını günümüze taşıyan bu düşünce, sorgulamayı öğrenen bir çocuğun belirsizlik karşısında bile kapılarını kapatmayacağını gösterir. Hazır reçeteler yerine neden sorusunun peşinden giderek zihinsel esneklik geliştirir; bu da uzun vadede özgürleşmenin kapılarını aralar.

P4C nin en önemli kazanımlarından biri, çocuğu hazır bilgiyle donatmak yerine düşünmenin dayanıklılığını öğretmektir. Böyle çocuklar gerekli olduğunda kendi cevaplarını üretir, farklı bakış açılarını dinler ve tartışır; çünkü önemli olan neyin doğru olduğu değil, nasıl düşündüğüdür.

Hazır bilginin konforu başlangıçta güvenli bir sınır gibi görünse de, uzun vadede kırılganlığa yol açabilir. Hannah Arendt in düşünmemenin sıradanlığı üzerine yaptığı uyarı bu noktaya dikkat çeker: düşünmeyi alışkanlık haline getirmemiş bireyler karmaşık sorunlar karşısında edilginleşir ve kendi yargılarını kullanma gücünü yitirirler.

Bugün eğitim bilimlerinde sıklıkla söz edilen yaratıcılık, eleştirel düşünme, iş birliği ve iletişim becerileri sadece pedagojik modalar değildir; yeni dünyanın insan profilini oluşturan temel yeterliklerdir. Deleuze ün veren bir bakışla modern dünyada bilgi hızla tüketilirken asıl değerli olanın bilgiyi dönüştürme ve yeniden üretme kapasitesi olduğuna dikkat çeker. Sorgulamayı öğrenmeyen çocuk, sadece hazır bilgiyi tüketir ve bu nedenle değişen dünyaya uyum sağlamakta zorlanır; oysa P4C ile yetişen çocuk, her yeni bilgiyle yeni sorular üretebilme yetisini kazanır.

Düşünmenin etik boyutu da göz ardı edilmemelidir. Kant ın Aydınlanma çağını açan ifadesi, çocuk eğitiminde düşünmenin sorumluluğunu hatırlatır: kendi aklını kullanma cesareti, bireysel özgürlüğün ve demokratik bir toplumun temel taşlarından biridir. Bir çocuk düşünmeye nasıl teşvik edilirse, kendi fikrini ifade ederken başkasının düşüncesini de dinlemeyi ve farklı bakış açılarını anlamayı öğrenir.

Hazır cevaba alışmış bir öğrenci sınavlarda hızlı doğruyu bulabilir; fakat yaşam kendisini belirsiz sorularla karşı karşıya bıraktığında geride kalır. Buna karşın düşünmeye cesaret eden çocuk, yanıtı olmayan soruların peşinden gitmeyi değerli görür; çünkü asıl zenginlik cevabın kendisinde değil, düşünme sürecinde yatar. Nietzsche nin yanıtı olmayan soruların peşinden gitmenin yaşam için yaratıcı bir eylem olduğuna dair hatırlatıcısı burada yol göstericidir.

Yeni eğitim-öğretim yılına girerken odaklanmamız gereken temel soru, çocuklarımızı hangi insanlık tasavvuruyla yetiştirdiğimizdir. Onları hazır cevapların güvenli ama kırılgan dünyasına mı hapsetmek istiyoruz, yoksa düşünmenin sancılı ama özgürleştirici yolculuğuna mı davet etmek gerekiyor? Günümüz dünyası ezberlenen bilgilerin değil, eleştirel, yaratıcı ve çok yönlü düşünmenin dünyasıdır. Risk, çocuklarımızın hata yapmasından veya cevabı bilmemesinden değil; hiç sormamaktan, sorgulamamamdan ve düşünmenin zahmetinden kaçmasından doğmaktadır.

Tarih boyunca insanlığı ileriye taşıyanlar, çoğunluğun kabul ettiği hazır cevapları tekrarlayanlar değildir; alışıldık düşünce kalıplarını kırıp yeni sorular sorabilenler olmuştur. Geleceğin kazanan çocukları, sınavda en hızlı doğruyu bulanlar değil; belirsiz bir problemi cesaretle analiz edebilen, kendi aklını kullanma gücünü hayata geçirebilen ve zihinsel bağımsızlığını koruyabilenlerdir. Bu nedenle eğitim, artık sadece bilgi aktarmanın aracı değildir; özgür düşüncenin ve entelektüel cesaretin inşa edildiği bir alan olmalıdır. Çünkü asıl başarı, doğru cevabı ezberleyen değil; yanıtı olmayan soruların peşinden gitmeyi göze alabilen çocuklarda saklıdır.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of5c70719-76e2-4246-99de-6015e6637eda.webp

Düşünmeye Cesaret Eden Çocuklar mı, Hazır Bilgiye Yatkın Çocuklar mı? Gerçek Hayatta Kim Kazanıyor?

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, AA muhabirine 2025-YKS yerleşme sonuçları ve yükseköğretim sisteminin durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu. Adaylar ve aileler için bu sonuçların hayırlı olmasını diledi.

Sınav sonuçlarına göre tercih yapma hakkı kazanan aday sayısı yaklaşık 2 milyon 310 bin olarak belirtildi. Bunların yaklaşık 1 milyon 412 bini üniversite tercihi yaptı.

Bu yıl özel kontenjanlar hariç olmak üzere lisans programlarında yaklaşık 402 bin, ön lisans programlarında ise yaklaşık 310 bin kontenjan bulundu. Kontenjanların yüzde 25’inin vakıf üniversitelerine ayrıldığı, devlet üniversitelerinde doluluk oranının yüzde 99, vakıf üniversitelerinde ise yaklaşık yüzde 76 olduğu aktarıldı.

Yerleştirme sonuçlarının ardından yaklaşık 53 bin kontenjanın hâlâ boş olduğu belirtildi. Üniversitelere kayıt işlemleri tamamlandıktan sonra ek yerleştirme için boş kalan kontenjanlar ilan edilecek.

Başarı şartı olan programlara değinen Özvar, devlet ve vakıf yükseköğretim kurumlarında tıp, diş hekimliği, eczacılık, hukuk ve mühendislik gibi alanlarda kontenjanların yüzde 99’a yaklaştığını söyledi. Başarı şartı aranmayan diğer programlarda ise kontenjanların büyük ölçüde dolduğunu belirtti.

Önceki yıllarda öğrencilerin fazlaca tercih etmediği temel bilimler alanındaki fizik, kimya, biyoloji ve matematik bölümlerinin bu yıl kontenjanlar itibarıyla dolduğunu ifade eden Özvar, bunun birkaç yıldır sürdürdükleri planlamaların bir sonucu olduğunu belirtti.

Ön lisans programlarında doluluk oranlarının yüksek olduğuna dikkat çeken Özvar, “Hatta kontenjan kalmadı desem yeri var. Bu açıdan 2025 yılı itibarıyla üniversite kontenjanlarımız dolmuş durumda. Vakıf üniversitelerimizde ise bu düzey beklenen kadar yüksek olmadı. Vakıf üniversitesi yöneticileri bu durumu dikkatli biçimde değerlendirecektir.” dedi.

Özvar, şu ifadelerle devam etti: Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yükseköğretimde Türk gençlerinin üniversitelere erişebilmesini sağlayan vizyonu çok önemli. Bu vizyon doğrultusunda üniversitelerimizi gençler için erişilebilir kılmak adına büyük gayret sarf ediyoruz; Türkiye’de yükseköğretim kapasitesinin artışı bu erişilebilirliğin en önemli kilometre taşlarından biridir.

Son 20 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yükseköğretimde yapılan yatırımların, üniversiteleri Türk gençliği için daha erişilebilir hale getirdiğini ifade etmek isterim. Sonuçlar, yükseköğretim sistemimize öğrencilerimizin erişiminin olduğunu gösteriyor.

2025-YKS’de sayısal, eşit ağırlık ve sözel puan türlerinde ilk 1000’e giren adayların en çok hangi bölümleri tercih ettiğine dair özetler aşağıdadır:

- Sayısal puan türünde ilk 1000’e giren adaylar arasında en çok tercih edilen programlar: tıp (343 kişi civarında), bilgisayar mühendisliği (yaklaşık 289 kişi), elektrik-elektronik mühendisliği (yaklaşık 165 kişi).

- Eşit ağırlıkta ilk 1000’e giren adayların en çok tercih ettiği programlar: işletme (yaklaşık 181 kişi), hukuk (yaklaşık 177 kişi), iktisat (yaklaşık 169 kişi).

- Sözel puan türünde ilk 1000’e giren adaylar arasında en çok tercih edilen programlar: tarih (yaklaşık 123 kişi), özel eğitim öğretmenliği (yaklaşık 65 kişi), ilahiyat (yaklaşık 60 kişi).

Özvar ayrıca son iki yılda bazı programların yükseköğretim sisteminin dışına çıkarıldığını ve bunun yerine geleceğin mesleklerine yönelik yeni programlar açıldığını bildirdi. Bu yıl 27 yeni program açıldığı bilgisini paylaştı. Yapay zeka, büyük veri, siber güvenlik, dijital sağlık, yeşil dönüşüm ve tarımda dijitalleşme gibi alanlarda çağın beklentilerine yanıt veren programlar açılmaya devam edeceğini ifade etti.

Gelecek yıllarda da program dönüşümlerinin süreceğini belirten Özvar, istihdam ve iş gücü piyasaları ile ilişkisi kesilmiş programları sistemden çıkarmaya devam edeceklerini söyledi. Ancak tüm programların bir anda değiştirilemeyeceğini; birçok öğretim elemanının bu programlarda görev aldığını ve yeni programların açılabilmesi için yeni hocalar ve uzmanlara ihtiyaç olduğunu belirtti. Üniversitelerin bu dönüşümü sürdürürken eğiticileri ve programları gençler için adapte etmeye devam edeceklerini kaydetti.

Üniversitelerin geçmişte eğitim-öğretim odaklı bir kurum olarak görüldüğünü ancak bugün mezunlarının iş gücü piyasalarındaki imkanlarıyla ölçüldüğünü anlatan Özvar, yükseköğretim sisteminin bu beklentiye cevap verecek şekilde evrileceğini vurguladı.

Ek yerleştirme konusuna ilişkin adaylara tavsiyelerde bulunan Özvar, “Bir programa yerleşip kayıt yaptırmayan adaylar için fırsatlar her zaman gelmez. Bu yüzden aldıkları programlara kayıt yapmaları çok önemli; aksi halde bu fırsat bir sonraki yıllarda karşılarına çıkmayabilir.” dedi. Kayıtlar tamamlandıktan sonra boş kontenjanlar için ek yerleştirme ilanı yapılacağını belirten Özvar, henüz bir programa yerleşememiş adaylara ek yerleştirme sürecini kaçırmamalarını ve tercihlerinde esneklik bulundurmalarını önerdi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o7afa20c9-a2f9-46dd-955b-9528ce2af240.webp

YKS'de İlk 1000'in Tercihleri: Tıp, Mühendislik, İşletme ve Tarih Öne Çıktı

ÖSYM’nin internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre, 7 Eylül’de uygulanacak 2025-KPSS A Grubu Sınavı’nın Genel Yetenek-Genel Kültür oturumu için adayların sınava girecekleri binalar/salonlara atanma işlemleri tamamlandı.

Adaylar, sınava girecekleri yer bilgisini gösteren sınava giriş belgesini ÖSYM’nin https://ais.osym.gov.tr adresinden T.C. kimlik numaraları ve aday şifreleri ile edinebilecekler.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ocd38257b-95b4-459f-acf8-22f3e92abfa9.webp

2025-KPSS Genel Yetenek-Genel Kültür Oturumu İçin Sınav Giriş Belgeleri Erişime Açıldı

2 yıllık eğitimini 4 yıla tamamlamak isteyen adaylar için heyecan verici haber geldi.

ÖSYM, 2025 Dikey Geçiş Sınavı (2025-DGS) kapsamında tercih işlemlerinin başladığını duyurdu.

Başvurular bugün başladı ve 4 Eylül saat 23:59'a kadar sürecek.

Adaylar, tercihlerine T.C. kimlik numarası ve aday şifresiyle ÖSYM’nin resmi sitesi ais.osym.gov.tr üzerinden ulaşabilirler.

Yerleştirme işlemlerinde 2025-DGS Başvuru Kılavuzu’nda yer alan ilke ve kurallar uygulanacaktır. Bu nedenle adayların yerleşime ilişkin genel bilgiler ve tabloları dikkatle incelemesi önemlidir.

Güncel bilgiler ve takvimler için kılavuzu ve ÖSYM duyurularını takip edin.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0c32ef92-ef40-4d5d-b0ad-96aed49feca5.webp

2025 DGS tercih işlemleri başladı: Başvurular 4 Eylül'e kadar

ÖSYM tarafından yürütülen 2025 YKS yerleştirme sonuçları, uzmanlar tarafından dikkatle analiz edildi. Kontenjanların azaltılması ve devlet üniversitelerinin vakıf üniversitelerine kıyasla daha çok tercih edilmesi, sıralamaların yükselmesine yol açtı.

2025-YKS sonuçlarına göre tercih yapma hakkı elde eden 1.412.734 adaydan 677.391’i örgün lisans ve ön lisans programlarına, 100.907’si ise Açıköğretim Fakültesi (AÖF) lisans ve ön lisans programlarına yerleşti.

Lisans programlarında devlet ve vakıf üniversitelerinin toplam kontenjanlarında 30.153 boşluk oluştu. Ön lisans programlarında devlet üniversitelerinde 43, vakıf üniversitelerinde ise 17.281 kontenjan boş kaldı. Böylece toplam boş kontenjan 47.477 olarak kayda geçti.

Sonuçlar açıklandığında bazı öğrenciler, sosyal medyada “gerekli puanı almak ve sıralamayı yakalamak” gibi durumlarda istedikleri bölüme yerleşemediklerini belirterek tepki gösterdi. Uzmanlar, tercih hatalarını ve bazı bölümlerin tamamen dolarken bazılarının boş kalmasının ardındaki nedenleri AA muhabirine değerlendirdi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi Öğretim Görevlisi Süleyman Beledioğlu, kontenjanların azalmasının sıralamaları otomatik olarak yükselttiğini söyledi. Öğrencilerin bu konuyu yeterince bilgilendirilmediğini, çoğunun tercihlerinde öğretmenlerinden çok sosyal medyadan etkilendiğini belirtti. Hukukta kontenjanların düşmesinin sıralamayı düşüreceğini öngördüğünü, tıp alanında ise kontenjanların arttığını ancak mühendislikteki düşüş sonrası tıp sıralamasının yükseldiğini ifade etti. “Bir yılda yaklaşık 190 bin kontenjan azalması, bu yılki yükselişin ana nedeni” dedi.

Beledioğlu ayrıca vakıflarda yıl önceye göre yaklaşık yüzde 100’e yakın kontenjan boşluğu bulunduğunu vurguladı. 2024’te ilk yerleştirmede 23 bin boş kontenjan varken 2025’te bu rakamın 44 bine çıktığını belirtti. Vakıf üniversiteleri için fiyatlandırmanın öğrencilerin tercihlerini önemli ölçüde etkilediğini söyledi. Ek yerleştirmelerde de ana kuralın, tercih edilen bölüme giren son kişinin sıralamasıyla eşit ya da daha üst bir sıralama olması gerektiğini, rastgele başvuru yapılmaması gerektiğini hatırlattı.

Beledioğlu, bu yıl en çok bilişim, dijital dönüşüm ve yapay zeka ile ilgili bölümlerin tercih edildiğini ifade etti. Bu bölümlerin dolduğunu, tek bir öğrenci bile eksik bırakılmadığını dile getirirken, bilgisayar mühendisliği özelinde düşüşün dikkat çekici olduğunu paylaştı. “Bir öğrencinin 30 binlik sıralama ile Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği’ni 17 binlik sıralamayla alması gerçekten sevindirici bir doğrulama” dedi.

Eğitim Danışmanı Nazik Özçelik ise bazı öğrencilerin kontenjan düşüşlerini doğru yorumlayamadığını vurguladı. YÖK’ün geçen yıl ilgili bölümlere girenlerin sıralamasını bu yılki kılavuzda yeni kontenjanlara göre açıklamaması nedeniyle hataya düşüldüğünü belirtti. Öğretmenlik bölümlerinde kontenjan boş kalmasının mezuniyet sonrası iş bulma kaygısıyla ilişkili olduğunu belirtti ve ek yerleştirme süreçlerinin devlet üniversitelerinde ciddi boşluklar yaratmayabileceğini ifade etti. Vakıf üniversitelerinin boş kontenjanlarının artış gösterdiğini ve ekonomik nedenlerle bu kontenjanların dolmaması olasılığını da belirtti.

Sadık Gültekin ise vakıf üniversitelerindeki boş kontenjanların son yıllarda artığını, devlet üniversitelerine yönelim nedeniyle devlet puanlarının yükseldiğini söyledi. Vakıfların kontenjanlarını doldurabilmek için fiyatları güncellemesini ve adayları tekrar çekmesini önerdi. En çok tercih edilen bölümler olan tıp, hukuk ve diş hekimliğinin devlet kapısında dolduğunu; vakıflarda ise boş kaldığını belirtti. Özetle bu yıl iki kişiden birinin üniversiteye yerleştiğini söyleyerek, bunun ÖSYM tarihinde görülen en yüksek kazanma oranlarından biri olduğunu kaydetti.

Haliç Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rahmet Savaş, kontenjanların düşürülmesinin devlet politikasıyla ilişkili olabileceğini düşündüğünü söyledi. Öğrencilerin daha çok mesleki alanlara yöneldiğini ve her zaman üniversite okumak zorunda olmadığını belirtti. Ayrıca tercih danışmanlığının artık hayati bir rol oynadığını ve doğru tercihler için bu sürecin önem kazandığını vurguladı. Üniversite adaylarının sayısının artmasıyla sınavlarda daha yüksek başarılar elde ettiklerini ifade etti.

Sonuç olarak, artan katılım, yükselen puanlar ve daralan kontenjanlar arasındaki dengesizlik nedeniyle öğrenciler istedikleri bölümlere yerleşemeye devam ediyor. Yeni nesil, “ne okumak gerekiyorsa onu okumak” yaklaşımına yönelirken, mezuniyet sonrası planlar için daha uzun süre hazırlık yapmaya istekli görünüyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o5691b5cf-8ff5-480e-8317-9b3ccf6a853f.webp

Eğitim uzmanları YKS yerleştirme sonuçlarını değerlendirdi

YÖK’ün yaptığı açıklamaya göre, TYT’de ve AYT sayısal puan türünde birinci olan Ahmet Eren Özyurtseven, Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü burslu kazandı.

AYT sözel ve eşit ağırlık puan türlerinde birinci olan Muhammed İsmail Kuşat, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne burslu yerleşti.

YDT İngilizce birincisi Mehmet Sarak, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği programına burslu hak kazandı.

YDT Fransızca birincisi Arda Eren Kartal ise Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Programlarına burslu girmeye hak kazandı.

YDT Arapça birincisi Abdulvahap Burro, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümüne yerleşti; YDT Rusça birincisi Ediz Doğan Karakoç ise Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü kazandı.

Geçen yılki YKS birincilerinden 4’ü mühendislik, 2’si iktisat; diğerleri işletme, ekonomi ve tıp bölümlerine yöneldi.

2023’te birincilerin dağılımında 3 tıp, 2 mühendislik; kalanlar hukuk, ekonomi, psikoloji ve ilahiyat olarak öne çıktı. 2022’de 2 mühendislik, 2 tıp, 2 hukuk; diğerleri iktisat, psikoloji ve ilahiyat; 2021’de ise 2 tıp, 2 mühendislik; diğerleri hukuk, siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler, işletme ve psikoloji gibi bölümlere yöneldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, tercih sürecinin ardından 1-5 Eylül tarihlerinde kayıtların yapılacağını belirterek, "Bir programa yerleşen bütün adaylarımızı kayıtlarını yaptırarak üniversite yaşamının sunduğu imkanlardan faydalanmaya davet ediyorum." ifadelerini kullandı.

Üniversite hayatının diplomasının ötesinde gençlere kültürel, sanatsal, sportif ve sosyal anlamda benzersiz ufuklar açtığına işaret eden Özvar, rekabetçi bir süreç sonunda elde edilen bu fırsatın mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Özvar ayrıca, herhangi bir programa yerleşemeyen adayların ek yerleştirme sürecini dikkatle takip etmelerini, bu adayların az sayıdaki boş kontenjan için yeniden tercih yapma şansı olduğunu kaydetti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o063c0ef9-938d-48bb-b012-7cbfc14c4f0c.webp

YKS'de Şampiyonların Tercihi: Mühendislik ve Hukuk Öne Çıktı

Bakan Tekin, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, öğretmenlerimizin iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunu yaz döneminde ikinci kez gerçekleştirme kararı aldıklarını duyurdu.

Başvurular 3-5 Eylül tarihleri arasında MEBBİS üzerinden alınacak; atama işlemleri ise 5 Eylül'de gerçekleştirilecek.

Ataması gerçekleştirilen öğretmenlerin ilişik kesme işlemlerinin de 8 Eylül'de yapılacağını bildiren Tekin, kararın eğitim camiasına hayırlı olmasını diledi.

Konuya ilişkin Bakanlıktan yapılan açıklamada da yaz döneminde ikinci kez yapılacak kadrolu öğretmenlerin iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurularında atama işleminin başvuru son günü olan 5 Eylül'de gerçekleştirileceğinden başvuru ekranının aynı gün saat 13.00'da kapanacağı kaydedildi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc84bdb9d-19dd-4dd1-bdae-0e0d54501f57.webp

MEB'den öğretmenlere ikinci kez iller arası isteğe bağlı yer değiştirme başvurusu imkanı

Sevgili adaylarımız, değerli aileler,

2025 YKS yerleştirme sonuçları açıklandı. ÖSYM'nin resmi kanallarında paylaşılan bilgilere göre sonuçlar belli oldu ve adaylar yerleşim durumlarını öğrenebilecekler.

Sonuçları görüntülemek için ÖSYM'nin ykssonuc.osym.gov.tr adresine başvurabilirsiniz. Adaylar T.C. kimlik numarası ile aday şifresiyle giriş yaparak sonuçlarına ulaşabilirler. Not: Yerleştirme Sonuç Belgesi basılmayacak ve adreslere gönderilmeyecektir.

Bir programa kayıt hakkı kazanan adaylar için kayıt işlemleri 1-5 Eylül 2025 tarihleri arasındaki süreyi kapsar. Elektronik kayıtlar ise 1-3 Eylül'de gerçekleştirilecektir. Adayların, kayıt için yerleşildikleri yükseköğretim programının bağlı bulunduğu üniversitenin duyurularını takip etmeleri faydalı olacaktır. Elektronik kayıt yapan adaylar ise üniversitenin belirlediği belgeler ve tarihler doğrultusunda işlemlerini tamamlayacaktır.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada şu değerlendirmeleri paylaştı:

- Devlet üniversitelerinin toplam kontenjanlarının yüzde 99'u doldu.
- Ön lisans kontenjanlarının tamamı doldu.
- Tıp, Diş Hekimliği, Eczacılık ve Hukuk programlarının tamamı doldu.
- Mühendislik programlarında doluluk oranı yüzde 97'yi aştı.
- Öğretmenlik programlarında doluluk oranı yüzde 95 olarak gerçekleşti.
- 3 lisans, 24 ön lisans olmak üzere bu yıl ilk kez açtığımız 27 programda tek bir kontenjan bile boş kalmadı.

Dijitalleşen Yükseköğretim sisteminde istihdam odaklı dönüşüm hedefleri doğrultusunda hayata geçirdiğimiz yapay zekaya, yeşil dönüşüme, sağlık ve tarımda dijital teknolojilere dayalı programlar adaylarımızın büyük teveccühünü kazandı. Tüm gençlerimizi kutlar, sonuçların hayırlı olmasını dilerim.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o607fec1e-289c-4ec6-9a9b-36f50897c284.webp

2025 YKS Yerleştirme Sonuçları Açıklandı

Milli Eğitim Bakanlığı, özel proje uygulayan okullara yönelik yeni bir kılavuz yayımladı.

Kılavuz, Milli Eğitim Bakanlığı Proje Okulları Yönetmeliği doğrultusunda usul ve esasları ayrıntılı şekilde belirliyor.

Bir eğitim kurumu proje okulu olarak kabul edilebilmesi için Yönetmelik'in 4. maddesinin birinci fıkrasında yer alan en az bir kriteri sağlaması gerekiyor.

Okullar, proje tekliflerini 4 yıl uygulanacak şekilde planlayabiliyor. Genel müdürlüklere bağlı proje okulu teklifleri, illerde ilgili genel müdürlükteki okul sayısının yüzde 10’unu geçmeyecek şekilde il milli eğitim müdürlükleri tarafından belirleniyor.

Sadece okul gelişim projesi uygulayacak okullardan proje okulu teklifi, ilgili milli eğitim müdürlüklerince gerçekleştirilecek ve bu oranın illerin yüzde 1’ini geçmemesi hedefleniyor.

Bu okulların ihtiyaçlarının, yerel ve merkezi imkanlarla desteklenmesi kılavuzda ayrıntılı olarak ele alınıyor.

Kılavuz, okul müdürlüklerinin, ilçe ve il milli eğitim müdürlüklerinin, ilgili genel müdürlüklerin görev ve sorumluluklarını net biçimde tanımlıyor.

Başvuruların kabulünden değerlendirme ölçütlerine, proje izleme formlarından eylem planı örneklerine kadar tüm süreç için ayrıntılı bir takvim kılavuzda yer alıyor.

Takvime göre, 6-10 Ekim 2025 arasında il proje okulu değerlendirme komisyonu ve il proje okulu teklif komisyonu kurulacak.

Projelerde hedeflenen göstergeler, okul iklimi, öğrenme ortamları, akademik başarı, sosyal-kültürel etkinlikler, bilişim-teknoloji, fen ve sosyal bilimler, üretim ve sürdürülebilirlik gibi temalar üzerinden değerlendirilecek. İzleme raporları belirlenen tarihlerde ilgili genel müdürlüklere iletilecek.

Kılavuz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli hedefleri doğrultusunda bütüncül, yenilikçi ve sürdürülebilir eğitim uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o49a3a49f-fa70-409e-ae65-57f50d8c68db.webp

MEB'in Özel Proje Okulları İçin Kılavuzu Yayımlandı: Yol Haritası ve Uygulama Takvimi

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), il milli Eğitim müdürlüklerine bağlı AR-GE birimlerini, eğitim politikaları doğrultusunda ulusal ve uluslararası gelişmeleri dikkate alarak illerdeki eğitim-öğretim faaliyetlerini daha nitelikli ve verimli hale getirmek için çalışmalar yürütüyor.

Bu çerçevede görünürlüğü artırmak amacıyla Strateji Geliştirme Başkanlığı, 81 ilde yürütülen eğitime dayalı projeler ve faaliyetleri kapsayan '81 İl AR-GE Ocak-Haziran 2025 Bülteni'ni yayımladı.

Bültende, AR-GE birimlerinin son dönemde hayata geçirdiği projeler, yenilikçi eğitim uygulamaları, öğretmen ve öğrencilere yönelik çalışmalar ile ulusal ve uluslararası iş birlikleri ayrıntılarıyla yer alıyor.

Bu sayede illerde geliştirilen örnek projeler ve başarılı uygulamalar tüm paydaşlarla paylaşılacak; ayrıca eğitimde yenilikçi yaklaşımların ülke genelinde yaygınlaştırılması hedefleniyor.

AR-GE Bülteni, yılda iki kez yayımlanmaya devam edecek ve sadece bilgi paylaşımı değil, iller arasında deneyim aktarımını güçlendirecek bir platform olma özelliği taşıyarak eğitimde kalite ve verimliliğin artırılmasına katkı sunmayı amaçlıyor.

Bültene ilişkin değerlendirme yapan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin şu açıklamayı yaptı:
"Milli Eğitim Bakanlığı olarak evlatlarımızı geleceğe en iyi şekilde hazırlamanın gayreti içindeyiz. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile akademik bilgiyle donanmış, milli ve manevi değerlere sahip, çağın ihtiyaçlarına uyum sağlayan nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öğretmenlerimizin, yöneticilerimizin, öğrencilerimizin ve velilerimizin ortak emeğiyle hayata geçen her çalışma, daha güzel bir gelecek için büyük bir adımdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe3dd2d0a-6a2b-4759-a6ba-f7c1b9b1812d.webp

MEB, 81 il AR-GE Birimlerinin Faaliyetlerini Yayımladı: 81 İl AR-GE Ocak-Haziran 2025 Bülteni

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) yapılan açıklamaya göre, öğretmenlerden gelen talepler doğrultusunda ve Bakanlık yetkililerinin talimatıyla, “ÖğretmenİZ-Eğitim Neferlerine Minnet Kampanyası” kapsamında Türk Telekom ile yürütülen özel bir iletişim avantajları hayata geçiriliyor.

Bu işbirliği, eğitim camiasına özel paketlerle ulaşılabilir fiyatlar sunuyor.

Öne çıkan paketler şunlar:
- 5 GB'den 50 GB'ye kadar internet paketi
- 500 dakikadan 2.000 dakikaya kadar konuşma süresi
- 1.000 SMS

Tarifeler aylık 180 TL'den başlıyor.

Kampanyadan yararlanan öğretmenler ve Bakanlık personeli, tarife aşımı olmadan kullanabilir. Haklar tükenince ek paketlerle hizmetlerini sürdürebilirler.

Ayrıca tarifeler kapsamında şu avantajlar da yer alıyor:
- Tarifem Yurt Dışında servisi ile 1. bölge ülkelerinde ilk 3 gün ücretsiz kullanım
- WhatsApp üzerinden sınırsız mesajlaşma ve dosya gönderimi
- 12 ay Muud üyeliği
- e-dergi aboneliği
- ArayanıBil servisi

Bir yakınını referans göstererek kampanya avantajlarından onların da faydalanmasını sağlayabilirsiniz.

MEB'in ülkenin geleceğini şekillendiren öğretmenlere duyduğu şükranı ifade etmek amacıyla başlatılan bu kampanya, ilerleyen dönemlerde yeni işbirlikleriyle genişleyerek devam edecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa38fdc54-f554-4799-987f-530bb77a48d0.webp

Öğretmenler İçin Uygun Fiyatlı İletişim Paketleri: ÖğretmenİZ-Eğitim Neferlerine Minnet Kampanyası

ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen açılışla, Yapay Zeka Mühendisliği Tezli Yüksek Lisans Programı hayata geçirildi.

Açılışa Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hande Alemdar ve Yandex Türkiye Genel Müdürü Alexander Popovskiy katıldı.

Rektör Yozgatlıgil, burada yaptığı konuşmada, Türk yükseköğretiminin geleceği açısından çok önemli bir adımın hayata geçirilişine tanıklık etmekten büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

ODTÜ'nün, kuruluşundan bu yana Türkiye'nin kalkınma vizyonunun bilimsel altyapısını inşa eden tasarım merkezi niteliğinde bir üniversite olduğunu vurgulayan Yozgatlıgil, Türkiye'de ODTÜ Teknokent bünyesindeki birçok firma ile yapay zeka ve bilişim alanında yenilikçi projeler geliştirdiklerini anlattı. Projeye ilişkin değerlendirmede bulunarak, 'Bu projeler Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuna doğrudan katkı sağlamakta ve Türkiye'nin yapay zeka stratejisiyle güçlü bir uyum göstermektedir. Uluslararası sıralamalarda yükselen trendimizle bugün dünyanın en iyi 269. üniversitesi konumundayız. Ancak hedefimiz çok daha iddialı. Önümüzdeki dönemde ilk 100 üniversite arasına girmeyi hedefliyoruz.' dedi.

Üniversitenin Kuzey Kıbrıs Kampüsü'nde de Yazılım Mühendisliği ile Siber Güvenlik Mühendisliği programlarının hayata geçirildiğini anımsatan Yozgatlıgil, şunları kaydetti: 'YÖK Başkanımızın vizyoner desteğiyle hayata geçen Bakü'deki Türk-Azerbaycan Üniversitesi ve Özbekistan Taşkent'teki Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümleri aracılığıyla da bu bölgedeki nitelikli insan kaynağını yetiştiriyoruz. Bu adımlar yalnızca ülkemizin değil, bölgemizin geleceği için de stratejik bir yatırım anlamına gelmektedir. Çünkü Türkiye'nin 2053 ve 2071 vizyonları, bilgiye dayalı ekonomide öncü ülkelerden biri olmayı gerektiriyor. Bu vizyonu gerçekleştirmek için bilimde, teknolojide ve özellikle yapay zekada güçlü bir üretim merkezi olmak zorundayız.'

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ise programın açılış konuşmalarında, ODTÜ Mühendislik Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Alemdar ile Yandex Türkiye Genel Müdürü Popovskiy'nin de konuşma yaptığı programda, Yozgatlıgil ile Popovskiy, Yandex Türkiye ile ODTÜ arasında işbirliğine ilişkin protokol imzaladı.

Ayrıca programda, Yozgatlıgil ve Özvar, ODTÜ tarafından Ay'ın güney kutbuna gönderilecek CHERI keşif robotunun ilk prototipini Yılmaz'a takdim etti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o448cb27d-c516-4675-bc0a-f2de9d004a11.webp

ODTÜ'de Yapay Zeka Mühendisliği Tezli Yüksek Lisans Programının Açılışı

ÖSYM'nin resmi duyurusuna göre, 7-14 Ağustos tarihleri arasında alınan tercihlerin ardından 2025-YDUS 1. Dönem yerleştirme işlemleri tamamlandı.

Adaylar, yerleşme sonuçlarına ÖSYM'nin https://sonuc.osym.gov.tr adresinden T.C. kimlik numarası ve aday şifresiyle güvenli olarak erişebilecekler.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe32feeea-1941-4a81-8458-c55162ff9fab.webp

2025-YDUS 1. Dönem yerleştirme sonuçları açıklandı

Bir adımı öne taşıyan ulusal bir ortaklık: YÖK, Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü koordinasyonunda, ODTÜ, İTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi’nin katkılarıyla Veri Analizi Okulu’nu hayata geçiriyor.

Program 1 Ekim itibarıyla hizmet vermeye başlayacak ve eğitimler 24 Nisan 2026’ya kadar sürecek.

Eğitimler açık ve ücretsiz olarak sunulacak. Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinin dünya çapında tanınan akademisyenleri tarafından yürütülen bu program sayesinde yapay zeka eğitimi herkes için erişilebilir olacak.

Veri Analizi Okulu’nun amacı, kamu ve özel sektör arasındaki bilgi akışını hızlandırmak. Veri analizi, istatistik ve yapay zeka alanlarında kuramsal bilgi ile uygulamalı becerileri birleştirerek Türkiye’nin bilimsel üretkenliğine katkı sağlamayı, akademi-kamu-özel sektör arasındaki etkileşimi güçlendirmeyi hedefliyor.

Bu sayede nitelikli insan kaynağı yetişecek ve araştırma ekosistemi güçlenecek. Türkiye’nin küresel rekabet gücü de bu süreçten faydalanacak.

Eğitimler çevrimiçi olarak gerçekleştirilecek ve toplam 6 modülden oluşacak:
- Temel İstatistik
- Panel Veri Analizi
- Psikometri
- Hesaplamalı Sosyal Bilimler
- Dijital Beşeri Bilimler
- Yapay Zeka

Modüller, alanında uzman akademisyenler tarafından hazırlanmış olup teorik altyapıyı uygulamalı analizlerle birleştiren bir müfredata dayanacak.

Katılımcılar yalnızca bilgi edinmekle kalmayıp, bu bilgiyi analitik düşünme, problem çözme ve yenilikçi uygulamalar geliştirme süreçlerinde etkin biçimde kullanabilecekler.

Programa katılım tamamen ücretsizdir ve başvuru için ön koşul yoktur. Farklı disiplinlerden ve mesleki alanlardan gelen herkes başvurabilir.

Başvurabilenler:
- Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri,
- Akademisyenler ve bağımsız araştırmacılar,
- Kamu kurumlarında veriyle çalışan uzmanlar ve analistler,
- Sivil toplum kuruluşları ve özel sektörde görev yapan profesyoneller,
- Veriyle çalışan veya bu alanda kendini geliştirmek isteyenler.

Başvurular Marmara Üniversitesi Nüfus ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nün resmi internet sitesi üzerinden yapılacak. Başvuru formu, kurumsal sosyal medya hesaplarında da paylaşılacaktır ve son başvuru tarihi 7 Eylül’dür.

Değerlendirme sürecinde adayların akademik yeterlilikleri, not ortalamaları, İngilizce okuma-anlama düzeyi ve başvuru formundaki motivasyon beyanı dikkate alınacaktır.

Başvuru sonuçları ise 15 Eylül’de açıklanacak.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3b5e1894-a637-4e01-b25b-a13ff11b8304.webp

YÖK’ün Veri Analizi Okulu: Ücretsiz Yapay Zeka Eğitimi Başlıyor

YÖK ten yapılan yazılı açıklamada 2025 YKS yerleştirme sonuçları paylaşıldı.

Sınava giren 2 milyon 560 bin 649 adaydan 2 milyon 310 bin 599 unun yerleştirme puanı hesaplandı; bunlardan 1 milyon 412 bin 734 aday bu yıl için belirlenen yaklaşık 840 bin kontenjana yerleşmek için tercih yaptı.

Örgün öğretim, açık öğretim ve uzaktan öğretim programlarının tümü dikkate alındığında tercihte bulunan 1 milyon 412 bin 734 adaydan toplam 785 bin 186 sı bir yükseköğrenim kurumuna yerleşmeye hak kazandı.

İlk yerleştirme verilerine göre yurt içindeki devlet ve vakıf üniversitelerindeki örgün ön lisans ve lisans programlarına yerleşme hakkı kazanan aday sayısı 665 bin 54 oldu; 53 bin 338 toplam boş kontenjan bulundu.

Devlet üniversitelerinde örgün yükseköğretim programlarına tahsis edilen toplam 521 bin 24 kontenjanın 515 bin 521 i doldu ve doluluk yüzde 99 a ulaştı; vakıf yükseköğretim kurumlarındaki genel kontenjanların doluluk oranı yüzde 75,8 olarak gerçekleşti.

Devlet üniversitelerinde açık öğretim programları için belirlenen 100 bin 907 ve uzaktan öğretim programları için belirlenen 9 bin 59 kişilik kontenjanların tamamı doldu; vakıf üniversitelerinin uzaktan öğretim programlarına ayrılan 1 224 kontenjanın doluluk oranı yüzde 95,3 olduğu bildirildi.

Başarı sırası barajı olmayan Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Tarih, Coğrafya, Psikoloji, Yönetim Bilişim Sistemleri, İktisat, İşletme ve Ekonomi programlarının devlet üniversitelerindeki genel kontenjanlarının tamamı doldu.

Vakıf üniversitelerinin başarı sırası barajı olan programlarında doluluk oranı yüzde 72, başarı sırası barajı olmayan programlarında doluluk oranı ise yüzde 77 olarak gerçekleşti. Yerleştirme sonuçlarına göre adayların yüzde 20,5 i ilk tercihine yerleşti. İkinci tercihine yerleşenlerin oranı yüzde 12,1, üçüncü tercihine yerleşenlerin oranı ise yüzde 9,3 oldu. Böylece adayların yüzde 42 si ilk üç tercihinden birini kazandı. Dördüncü tercihine yerleşenlerin oranı yüzde 7,5, beşinci tercihine yerleşenlerin oranı ise yüzde 6,5 olarak gerçekleşti. Buna göre adayların yüzde 56 sı ilk beş tercihine yerleşmiş oldu.

Açıklamada konuya ilişkin değerlendirmelerine yer verilen YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar da yükseköğretime erişim talebine kapsayıcı ve etkili bir şekilde cevap vermek adına son yıllarda izledikleri politikaların olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.

Yükseköğretime erişim talebini kamu ve özel sektörün istihdam hedeflerini, mesleki eğitim ile dijital teknolojiler ve yapay zeka başta olmak üzere geleceğin mesleklerini ve stratejik alanlarını dikkate alarak yeni programlar açmaya ve mevcut bazı programları dönüştürmeye devam ettiklerini vurgulayan Özvar, tercih sonuçlarının Türk yükseköğretim sisteminin geleceğine yönelik yenilikçi yaklaşımların ve stratejik hedeflerin karşılık bulduğunu gösterdiğini ifade etti.

Özvar ülkedeki tüm sektörlerin beklentilerini dikkate alarak yeni stratejiler geliştirdiklerini, meslek yüksekokullarının eğitim-öğretim kalitesini yükseltmek için altyapılarını geliştirmek ve staj imkanlarını artırmaya yönelik çalışmalar yürüttüklerini, temel hedefin meslek yüksekokullarını istihdama katılma imkanlarını artırmak suretiyle bir cazibe merkezi haline getirmek olduğunu söyledi. Özvar 2024 ve 2025 tercih dönemlerinde meslek yüksekokullarına büyük teveccütten söz etti ve bu tabloyu YÖK ün süreçleri doğru okuduğunun göstergesi olarak nitelendirdi. Meslek yüksekokullarına yönelik yeni projeler geliştirmeye ve bu okulları güçlendirmeye devam edeceklerini ifade etti.

Özvar sonuçların adaylar, aileleri ve ülke için hayırlı olmasını dileyerek üniversiteye yerleşme hakkı kazanan bütün adayları tebrik etti. Yerleşme hakkı kazanamayan adaylara ise gelecekleri için en uygun planlamayı yapmaları ve bunu gerçekleştirmek adına şimdiden çalışmaya başlamaları tavsiyesinde bulundu. Sınav takviminin başlangıcından bugüne kadar tüm süreçlerin büyük bir başarıyla ve güven ortamında yürütülmesinde emeği geçen kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.

Bu yıl ilk kez açılan 27 programın devlet üniversitelerindeki kontenjanlarının tamamının dolduğunu, YÖK ün geçen yıldan itibaren üzerinde en fazla yoğunlaştığı konuların başında yapay zeka, büyük veri ve bilişim tabanlı yeni programların kurgulanmasının geldiğini ifade eden Özvar şu eklemeyi yaptı: 2024 te ilk defa öğrenci alan 72 yapay zeka ve dijital tabanlı program yüzde 100 doluluk oranına ulaşmıştı. Kapsamlı değerlendirmeler ve çalışmalar neticesinde 2025 yılında bu programların sayısı daha da arttı; 100 üniversiteden fazla yapay zeka, büyük veri, siber güvenlik ve dijital teknolojiler temelli lisans ve ön lisans programları açtık. Geçtiğimiz yıl açılan ve bu yıl sayıları artırılan programların yanında yeşil dönüşüm odaklı enerji verimliliği, karbon yönetimi, doğa koruma ve biyolojik çeşitlilik gibi alanlara yönelik programlar, tarımda dijital teknolojiler, hassas tarım ve tarımsal robotlara yönelik programlar, sağlıkta dijital altyapı, uzaktan sağlık hizmetleri ve tıbbi veri işleme gibi alanlara odaklanan 3 ü lisans ve 24 ü ön lisans 27 yeni program bu yıl ilk kez adayların tercihine sunulmuştu. Hem bugünün hem de geleceğin iş gücü piyasasında kritik bir rol oynayacak bu yeni programların tamamı, 2025 YKS de devlet üniversitelerinde yüzde 100 doluluk oranıyla tercih edildi.

Özvar 2025 YKS sonuçlarına göre tercih yapma hakkına sahip oldukları halde herhangi bir tercih yapmayanların oranının tüm adaylarda yüzde 40, son sınıf öğrencilerinde ise yüzde 50’nin üzerinde olduğunu bildirerek bu durumun son sınıf öğrencileri arasında istedikleri bir programa yerleşebilmek için bir yıl daha hazırlanma eğiliminin güçlendiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ı Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda, proaktif bir vizyonla stratejik alanlardaki küresel değişim ve dönüşümün merkezinde yer alma hedeflerini aynı kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Özvar, bugüne kadar ulaştıkları başarıların ülke ve yükseköğretim sistemi için geleceğe dair güçlü bir umut kaynağı olduğunu belirtti.

YÖK Başkanı Özvar, tercih sürecinin ardından artık üniversitelerde kayıt dönemine girileceğine işaret ederek şu açıklamalarda bulundu: Bir programa yerleşme başarısı gösteren bütün adaylarımızı kayıtlarını yaptırarak üniversite yaşamının sunduğu imkanlardan faydalanmaya davet ediyorum. Üniversite hayatı, fevkalade kıymetli bir diplomayla birlikte gençlerimize kültürel, sanatsal, sportif ve sosyal anlamda benzersiz ufuklar açan bir tecrübe sunmaktadır. Bu nedenle böylesine rekabetçi bir süreç sonunda elde edilen bu fırsat mutlaka değerlendirilmelidir. Ek yerleştirme sürecinde sayıca sınırlı da olsa boş kalan kontenjanlar için yeniden tercih yapma şansları olacaktır. Bu sürecin dikkatle takip edilmesini özellikle öneriyorum.

Öte yandan ÖSYM, 2025 YKS yerleştirme sonuçlarına ilişkin sayısal bilgileri internet sitesinden paylaştı. Lisans ve ön lisans programlarına yerleşme hakkı kazanan aday sayısı toplam 778 bin 298 oldu. Devlet ve vakıf üniversitelerinin lisans programlarında 30 bin 153 boş kontenjan, ön lisans programlarında devlet üniversitelerinde 43, vakıf üniversitelerinde ise 17 bin 281 kontenjan dolmadı. Boş kontenjan toplam 47 bin 477 oldu. KKTC ve diğer ülkelerdeki üniversitelerin lisans programlarında 5 bin 200, ön lisans programlarında 861 olmak üzere 6 bin 61 kontenjan boş kaldı.

ÖSYM nin paylaştığı istatistiklerde okul türlerine göre yerleşen aday sayıları da yer aldı. Düz lise öğrencileri 337 027 adayın 102 480 i yerleşti; Anadolu liseleri 920 684 adayın 323 192 si yerleşti. Fen liselerinden 61 436 adayın 29 080 i yerleşti; özel fen liselerinden 33 277 adayın 16 429 u; yabancı dil ağırlıklı liselerden 3 243 adaydan 1 241 i; özel liselerdeki 12 367 adaydan 4 365 i; yabancı dilde eğitim veren özel liselerden 182 888 adaydan 85 175 i yerleşti. İmam hatip liselerine bakıldığında 207 483 adaydan 132 418 i tercih yaptı. Tercih yapanlardan 75 595 i üniversite öğrencisi olmaya hak kazandı. 36 407 i lisans, 22 905 i ön lisans programlarına yerleşirken 16 283 öğrenci AÖF programlarını kazandı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6a8be077-6942-4a18-aa26-d39f51332170.webp

2025-YKS Yerleştirme Sonuçları Açıklandı: Doluluklar, Tercihler ve Yeni Programlar

Ahmet Eren Özyurtseven, Türkiye YKS birincisi, hayalini kurduğu bilgisayar mühendisliği için adım atıyor.

AA muhabirine konuşan genç, ortaokul yıllarından beri bu hedefi taşıdığını söyledi:

"Bilgisayar mühendisliği benim için bir tutkudur ve bugün hayallerimin gerçeğe dönüştüğünü görmek beni çok mutlu ediyor."

Ailesiyle birlikte iyi bir yerleşim planının sonucunu beklediklerini belirten Özyurtseven, sonuçların da beklenildiği gibi çıktığını ifade etti.

Üniversiteye başladığında farklı firmalarda staj yapıp çalışarak deneyim kazanmayı hedeflediğini belirtti. Kendini bu alanda olabildiğince geliştirmek istiyor çünkü bu alanda ilerlemenin yolunun her zaman açık olduğuna inanıyor. Ayrıca yurt dışında eğitim görüp ülkesi Türkiye'ye döndüğünde anlamlı projeler üretmeyi amaçlıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3c515c73-198f-4653-99e4-4f2c931276da.webp

Türkiye Birincisi Ahmet Eren Özyurtseven'in Bilgisayar Mühendisliği Yolculuğu

Boğaziçi Üniversitesi bu yıl da Türkiye’nin en parlak zihinlerini kendi ilk tercihi olarak görmeyi sürdürdü. YKS tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından üniversite, 34 lisans programından 28'inin Türkiye'de en yüksek taban puanına sahip olmasıyla liderliğini bir kez daha kanıtladı.

İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi'nde yer alan 8 bölüm ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde 6 bölüm, Türkiye genelinde en yüksek puanla öğrenci kabul eden birimler olarak öne çıktı. Yeni kurulmasına rağmen Hukuk Fakültesi ise Türkiye genelinde ikinci sırada yer aldı.

Fen Fakültesi'nde kimya, matematik, moleküler biyoloji ve genetik bölümleri de taban puan sıralamalarında en üst basamaklarda yer aldı.

Boğaziçi, hem bilim hem de kültür alanında öğrencilerine uluslararası standartlarda eğitim sunmayı ve kampüsünün İstanbul'un eşsiz doğasıyla iç içe, dinamik bir sosyal yaşama olanak tanımayı hedefliyor.

Rektör Prof. Dr. Naci İnci, sonuçları değerlendirirken bu başarının kendilerini şaşırtmadığını ifade etti. İnci, üniversitenin güçlü akademik kadrosu, disiplinler arası çalışmalar ve dünya üniversiteleriyle yaptığı iş birlikleriyle öğrencilere küresel ölçekte fırsatlar sunduğunu dile getirdi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0de5ed29-52a3-4876-a032-5fa1fa90f93c.webp

Boğaziçi Üniversitesi bu yıl da en yüksek taban puanla öğrenci kabul ederek liderliğini sürdürdü

ÖSYM'den yapılan duyuruya göre DUS ve STS Diş Hekimliği başvuruları bugün başladı ve 3 Eylül'e kadar sürecek.

Adaylar başvurularını şu kanallardan yapabilir:
- ÖSYM Başvuru Merkezleri
- https://ais.osym.gov.tr
- ÖSYM Aday İşlemleri mobil uygulaması

Sınavla ilgili ayrıntılı bilgiler ise şu kılavuzlarda bulunuyor:
- 2025-DUS 2. Dönem Sınavı Kılavuzu
- 2025-STS Diş Hekimliği 2. Dönem Başvuru Kılavuzu

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od3ddcec9-0132-4d76-9825-c68cdeeaffdd.webp

DUS ve STS Diş Hekimliği Başvuruları Başladı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, sosyal medya paylaşımlarında dolaşan ve \"ÖSYM'nin Afrika, Orta Doğu ve Afganistan'dan gelen 400 bin öğrenciyi sınavsız üniversitelere yerleştirerek Türk öğrencileri mağdur ettiği\" yönündeki iddiaları kesin dille yalanladı.

Türkiye'de uluslararası öğrencilerin YKS ile değil, TR-YÖS ve uluslararası geçerliliği olan sınav sonuçlarıyla yerleştiğini belirten Özvar, bu öğrencilerin YKS kontenjanlarını kesinlikle kullanmadığını ve yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının YKS'ye başvurabildiğini vurguladı.

Üniversitelerde uluslararası öğrenci kontenjan oranlarının program bazında belirlendiğini, genel olarak uluslararası öğrenci payının toplam öğrenci sayısına yaklaşık yüzde 5 civarında olduğunu ifade eden Özvar, şu açıklamalarda bulundu:

"Kontenjanlar üniversitelerin teklifi ve Yükseköğretim Kurulu'nun onayı ile belirlenmektedir. Uluslararası öğrencilerin kabulü, üniversitelerin onayladığı uluslararası sınavlar ile TR-YÖS puanları doğrultusunda gerçekleştirilmektedir."

Türkiye'de öğrenim gören bu öğrenciler, ülkeler arası dostluk köprüleri kurmalarıyla büyük önem taşımaktadır. Bugün 194 ülke düzeyinde Türk üniversitelerinden uluslararası mezunlarımız bulunmaktadır. Bu kimseler, edindikleri bilgi ve beceriyi kendi ülkeleriyle ilişkileri olumlu yönde geliştirecek şekilde geleceğe taşıyorlar.

Kamuoyunun, resmi kurumlar tarafından şeffaf biçimde paylaşılan bilgilere itibar etmesini ve asılsız iddialara karşı dikkatli olmasını rica ederiz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2703ad7d-c482-485c-9a59-48fb0fe34756.webp

YÖK Başkanı Özvar: Uluslararası öğrencilerin sınavsız yerleştiği iddiaları asılsız

Milli Eğitim Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, Şehit ve gazi çocukları ile korunma, bakım veya barınma kararı verilen çocukların başvuru ve yerleştirme işlemleri, ilgili Kanun’un 13. maddesi gereği Bakanlık tarafından hazırlanan modül üzerinden yürütüldü.

Ücretsiz okumak isteyenlerin yüzde 99,5'i tercihlerinden birine yerleşti. İlk tercihe yerleşenler yüzde 80, ilk üç tercihine yerleşenler ise yüzde 97 olarak belirlendi.

Yerleştirilen öğrencilerin ücretsiz kontenjandan yararlanabilmesi için 26 Ağustos-1 Eylül tarihleri arasında ilgili özel okullara kayıtlarını tamamlamaları zorunlu. Kayıt yaptırmayan öğrenciler ücretsiz haklarından feragat etmiş sayılacak.

MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan düzenleme doğrultusunda; şehit ve gazi çocuklarıyla korunma, bakım veya barınma kararı verilen çocuklar özel okullarda servis ücreti hariç olmak üzere yemek, kahvaltı, pansiyon/yatakhane, kitap-kırtasiye, kıyafet, etüt, uluslararası diploma ve sertifika programı ve benzeri hizmetlerden öğrenim süresince ücretsiz yararlanabilecek.

Bakanlık tarafından yapılan yerleştirme sonucunda özel okullarda boş kalan ücretsiz öğrenci kontenjanları 2 Eylül'de e-Okul üzerinden yayımlanacak. Bu kontenjanlara yapılacak ücretsiz yerleştirme işlemleri ise valiliklerce tamamlanacak.

Yerleştirme sonuçları e-Okul üzerinden erişilebiliyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o4f4419a2-6e61-4eee-911a-ec0529902918.webp

Özel okullarda ücretsiz eğitim için öncelikli öğrencilerin yerleştirme sonuçları açıklandı

ÖSYM'nin internet sitesinde yayımlanan duyuruya göre e-TEP'in değerlendirme işlemleri tamamlandı.

Adaylar sınav sonuçlarını ÖSYM'nin sonuç sayfası üzerinden görüntüleyebilecekler. Erişim için gerekli bilgiler:
- T.C. kimliğiniz
- Aday şifreniz

Sonuçları görmek için şu adrese gidin: sonuc.osym.gov.tr

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2dc09cba-2a94-4cf8-924d-66759166dbfe.webp

Elektronik İngilizce Yeterlilik Sınavı Sonuçları Açıklandı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından Yalova Üniversitesi Çınarcık Meslek Yüksekokulu bünyesinde hayata geçirilen Fiber Tekne İmalatı ve Kompozit Kalıp Teknolojileri Programı, 30 öğrenci için istihdam garantili bir eğitim sunuyor. Program, savunma sanayi başta olmak üzere pek çok sektörde ihtiyaç duyulan kalifiye elemanları yetiştirmeyi hedefliyor.

Türkiye’nin savunma, otomotiv, havacılık ve rüzgar enerjisi gibi kilit alanlarında kullanılan malzemelerin üretiminde uzman işgücüne olan talep giderek artıyor. Bu doğrultuda Çınarcık’ta başlayan program, bölgenin sanayi ekosistemini güçlendirme hedefiyle yol alıyor.

Çınarcık Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İzzet İsmail Dur, programın bölgenin üretim kapasitesine katkı sağlamasının yanı sıra Türkiye’nin stratejik sektörlerinde yetkin elemanlar yetiştirmek için tasarlandığını söyledi. Program üç artı bir eğitim modeline dayanıyor: öğrenciler üç dönem eğitim görür, bir dönem ise sadece staj yapar. Staj süresince ücretli çalışma imkanı da bulunuyor. İçerikte fiber tekne ve kompozit kalıp olmak üzere iki ana bölüm yer alıyor.

Çınarcık, Türkiye’nin önde gelen fiber tekne üretim merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Bu durum, ilçedeki sanayi ekosistemini güçlendirmek ve teknolojik düzeyi yükseltmek amacı taşıyor. Ayrıca kompozit teknolojileriyle yapılan yatırımların ilçeye yeni iş imkanları çekmesi hedefleniyor.

Program kapsamında öğrenciler, kalıp tasarımı ve üretimi, vakum infüzyon tekniğiyle üretim, yüzey kaplama ve yapısal onarım gibi modern üretim tekniklerini atölyelerde birebir uygulama imkanı bulacaklar. Savunma sanayisinden uçak teknolojilerine, hava savunmasından rüzgar türbinlerine kadar pek çok alanda kalıp teknolojileri kritik rol oynuyor. Bu çerçevede eksik olan nitelikli eleman sayısının azaltılması, milli gelir ve ihracat açısından olumlu etkiler yaratacak.

İlgili müdür Dur ayrıca, “Program tamamen istihdam garantili ve bölgenin ihtiyacına göre şekillendirildi. Sektörle kurduğumuz yakın iletişim sayesinde kursiyerler istihdam edilecek ve ihracat potansiyelimiz artacak.” diye konuştu. Türkiye’nin bu alanda şu anda ilk ve tek programına sahip olduğu vurgulanıyor.

Programı sahada uygulayan işletmeler de öğrencilerin yetişen kalifiye personel sıkıntısını gidereceğini düşünüyor. 10 yıldır tekne üreten Şehmus Güzelyıldız, programın Çınarcık’ta açılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirirken, kalifiye eleman artışının ihracatı da olumlu yönde etkileyeceğini belirtti. Yıllardır ilçede üretim yapan Alper Koç ise, bölümün açılmasının sektörde kalifiye personel ihtiyacını karşılayacağını ve mezunların hizmet kalitesini ve rekabet gücünü artıracağını ifade etti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe80aa851-c47d-44e8-a794-504d1fb2c9da.webp

Yalova'da İstihdam Garantili Fiber Tekne ve Kompozit Kalıp Teknolojileri Programı ile 30 Öğrenci Yetiştirilecek

Yeni eğitim-öğretim yılı 8 Eylül'de başlıyor.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla yayımlanan ve tüm illere gönderilen 2025-2026 eğitim ve öğretim yılına ilişkin iş ve işlemler genelgesinde, bu yıl kapsamlı hedefler ve uygulamalar belirleniyor.

Bu yılın ana teması Aile Yılı olarak ilan edildi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin erdem-değer-eylem çerçevesinde huzurlu aile ve toplum idealine ulaşmak için aile kurumunun korunması, çocukların aileleriyle geçirdikleri nitelikli zamanın artırılması ve dijital risklere karşı bilinç oluşturulması hedefleniyor.

Bu kapsamda yürütülecek etkinlikler ve projeler, aileyi güçlendirmeye odaklanacak; okul politikaları bu doğrultuda takip edilecek ve hayata geçirilecek.

Doğa sevgisi ve çevre farkındalığını güçlendirmek amacıyla eğitim öğretim yılı boyunca orman yangınlarına karşı farkındalık çalışmaları, fidan dikimi ve orman temizliği gibi faaliyetler öncelikli olarak uygulanacak; ilk hafta farkındalık eğitimi verilecek ve ilk ders Orman Yangınlarına Karşı Yeşil Vatanı Korumak temasını taşıyacak.

EBA, HEMBA ve Velivizyon platformlarında velilerin önemine vurgu yapan dijital içerikler kullanılacak; Aileyle Eğitim Yolculuğum, Maarif Modeli Ebeveyn Okulu ve Aile Okulu Kurs Programlarının yaygınlaştırılması amacıyla okul ile halk eğitimi merkezi müdürlükleri arasında işbirlikleri geliştirilecek; velilerin eğitime aktif katılımı sağlanacak.

12-18 Aralık Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası kapsamında milli bilincin güçlendirilmesine yönelik temalar işlenecek; yerli üretim ve tasarruf bilinci vurgulanacak; kamu kaynaklarının etkin kullanımı ve milli ekonominin güçlenmesi hedeflenecek; yerli sanayi ve teknoloji ürünleri tanıtılacak.

Okullarda gerekli onaylar alınmadan materyal kullanılmayacak; veli maliyeti oluşturacak uygulamalardan kaçınılacak; il genelinde yönlendirme, reklam ve tanıtım organizasyonları yapılmayacak.

Zilsiz okul uygulaması uygun okullarda hayata geçirilecek; zilin zaruri olduğu durumlarda ses seviyesi makul düzeye indirilecek ve zil sesleri Bakanlıkça belirlenecek.

İkinci dönem öğretmenler kurulunda kıyafet konusundaki kararlar velilerce temin edilecek ve bilgiler okulun internet sayfalarında duyurulacak; kontroller titizlikle yapılacak.

Ücretlerle ilgili denetimler sürecek; özel okullarda fahiş fiyat uygulamaları için gerekli işlemler yapılacak; kademe başlangıçları için ücretler belirlenecek.

Talim ve Terbiye Kurulu tarafından kabul edilen haftalık ders çizelgelerindeki değişiklikler 2025-2026 eğitim-öğretim yılından itibaren uygulanacak; 12. sınıf için Hedef Temelli Destek Eğitimi dersinin seçimi 8-12 Eylül arasında yapılacak.

Okullarda işbirlikleri ve protokoller il/ilçe milli eğitim müdürü ve okul müdürü imzası ile düzenlenecek; yetkili makamlardan izinli kurumlarla sınırlı olarak işbirliği yapılacak.

10-16 Kasım Atatürk Haftası nedeniyle uygulamalar bir hafta önce planlanacak; Atatürk ve silah arkadaşlarını anmaya yönelik bilimsel toplantı, sergi, yarışma ve tiyatro gibi etkinlikler gerçekleştirilecek.

Okullarda iklim değişikliği ile mücadelede sürdürülebilirlik eğitimi ve uygulamaları yaygınlaştırılacak; Enerji Dostu Mavi Yeşil Okul Etiketi için farkındalık çalışmaları düzenlenecek.

Ayrıştırıcı uygulamalardan kaçınılarak eğitimde eşitlik sağlanacak; özel şube açılmasına izin verilmeyecek.

İlkokul birinci sınıflar için Okumaya Başlıyorum, Artık Okuyorum, Hikayelerim ve Şiirlerim gibi okuma serileri ile Öğretmen Yazar, Çocuk Çiçek Açar kitabı ücretsiz dağıtılacak.

Öğrencilerin cep telefonu kullanımına ilişkin sınıflarda uygulama devam edecek; öğretmenler de sınıfta telefon kullanmayacak.

Mezuniyet günleri için velilere ve okullara ek yükler getirmemek amacıyla planlar yapılacak; uygun mekanlar il/ilçe milli eğitim müdürlüklerince sağlanacak.

Evde ya da hastanede eğitim hizmetleri, velinin talebi doğrultusunda yüz yüze veya canlı online ders olarak verilebilecek; özel eğitim hizmetleri kurulunun kararı gereği hareket edilecek.

İllere göre Mesleki ve Teknik Eğitim Planları hazırlanacak; izinsiz eğitim ve barınma faaliyeti gösteren kurumlara karşı gerekli işlemler uygulanacak; dönüşüm süreçleri yakından takip edilecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8097b671-52d1-45eb-aaf4-403200fd2ba8.webp

Zilsiz Okulla Yeni Eğitim Yılı Başlıyor: MEB'in 2025-2026 Planı

Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) ile Vakıflar Eserleri Müzesi Sergi Salonu'nda yeni bir eğitim-öğretim dönemi için özel bir proje hayata geçirildi: mağaza konseptli kırtasiye yardımı. 5 Eylül'e kadar sürecek olan uygulama kapsamında öğrenciler, hazırlanan alanda adeta bir mağazadan alışveriş yapar gibi istedikleri kırtasiye malzemelerini seçebilecekler.

Kırtasiye desteği sloganı: 'Kırtasiye desteğiniz bizden, okumak sizden' ile hayata geçiriliyor. VGM Ankara Vakıflar Bölge Müdürü Gökhan Bahçecik gazetecilere yaptığı açıklamada, hayır hizmetlerinden faydalanan özellikle öksüz ve yetim çocuklara yönelik başlattıkları projeyle, ilkokula yeni başlayacak ve ilkokulda öğrenim gören öğrencilere destek verdiklerini söyledi.

Çocukların okula başladıkları ilk günde yüzlerinde bir tebessüm oluşturmak amacıyla kırtasiye desteği sunduklarını belirten Bahçecik, "Tabi bu desteği sunarken kardeşlerimize kendini bir kırtasiye mağazasında hissetmeleri amacıyla belirli zaman aralıkları tanıyoruz. Buraya geliyorlar istedikleri çantayı, suluğu, kalemi, defteri kendileri gönüllerince seçiyorlar." dedi.

Kırtasiye desteğinin yanı sıra yıl boyunca sosyal yardım alan ailelere kuru gıda ve muhtaç maaşı desteği sağladıklarını da aktaran Bahçecik, "Hayır hizmetleri noktasında Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak ailelerimizin yanındayız ve bundan sonra da olmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Bahçecik, bu yıl Ankara Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak 550 öğrencinin kırtasiye desteğinden yararlanacağını, hayırseverlerin katkısıyla bu sayının artabileceğini de söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Vakıflar Genel Müdürü Sinan Aksoy'a teşekkür eden Bahçecik, projeyi daha da büyütmeyi hedeflediklerini kaydetti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of5ba24e0-24d6-4c96-ad4f-c87fdb26190b.webp

Mağaza Konseptli Kırtasiye Yardımıyla Yeni Eğitim Yılı Başlıyor

Kavacık Güney Kampüsünde düzenlenen programa, üniversitenin çeşitli bölümlerine yerleşen 33 öğrenci ile öğretim üyeleri katıldı. Programda, YKS'de ilk onda yer alan 5, ilk yüzde bulunan 28 öğrenci sınava nasıl hazırlandığını aktardı.

İstanbul Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahadır Kürşat Güntürk, kurulduğu günden bu yana eğitimi ve araştırmayı Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden biri olmayı hedefleyerek birbirini destekleyen unsurlar olarak gördüklerini söyledi: 'Bugün geldiğimiz noktada 12 fakülte, yüksekokul, 3 meslek yüksekokulu ve 5 enstitüde 200'ün üzerinde programla eğitim veriyoruz.'

Güntürk, büyümeyi kaliteden ödün vermeden gerçekleştirdiklerini ifade etti: 'Birçok programımız bağımsız kuruluşlar tarafından akredite edilmiş durumda. Geçtiğimiz yıl, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından 5 yıl süreyle Kurumsal Akreditasyon ile ödüllendirildik. Üniversitemiz dünyanın saygın derecelendirme listelerinde yer alıyor. Bundan sonra da sıralamalarda yükselerek dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girmek istiyoruz. Bu doğrultuda çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Öğrencilerimizin her zaman yanında yer alıyoruz. Pek çok öğrencimiz Amerika, Avrupa ve Japonya'da yüksek ihtisaslarını sürdürüyor. Medipol'ün hedeflerinden biri olan bilim insanı yetiştirme hedefini gerçekleştiriyorlar. Tüm öğrencilerimizi kariyer yolculuklarında destekliyor, onların yanında oluyoruz.'

YKS sayısal puan türünde Türkiye ikincisi olan Zeynep Civelek ve 38'inci olan Muhammed Enes Ayver, üniversitenin Uluslararası Tıp Fakültesi'ne yerleşti.

Zeynep Civelek, 'Orada iki rakamını gördüğümde hissettiklerimi tarif etmek çok mümkün değil. Arkadaşımla beraber öğrendiğimde daha da özel hissettik.' dedi.

YKS'ye hazırlanan öğrencilere tavsiyelerde bulunan Civelek, 'Sınava hazırlandığım süreç boyunca, annem ve babamla beraber bilgisayar başında puanımı öğrenip beraber mutlu olduğumuz günü hayal ettik. Çok güzel bir derece elde ettim. Bence herkesin, "Bunun için çalışıyorum" diyebileceği bir hedef belirlemesi lazım. Bu bir sıralama veya bir üniversite olabilir.' ifadelerini kullandı.

Muhammed Enes Ayver ise 'Herkes kendi memleketinden bahsetti ama ben evrensel bir şeyden bahsetmek istiyorum. Şu anda dünyanın çeşitli yerlerinde Ukrayna'da, Filistin'de ve Afrika'da savaşlar sürüyor. Masum insanlar katlediliyor. Üst nesillere bırakılan kötü bir dünya var. Bizler o dünyayı değiştireceğiz.' diye konuştu.

Öte yandan Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi bünyesinde yeni açılan Yapay Zeka Mühendisliği programı da ilk 337'den tercih alan program oldu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob7306eb7-2a5c-4f93-828c-014e9eafe371.webp

YKS'de Derece Yapan 33 Öğrenci İstanbul Medipol Üniversitesi'ne Yerleşti

Üniversite adaylarının günlerdir merakla beklediği tercih sonuçları nihayet açıklandı.

ÖSYM’nin sonuç sayfasına ulaşmak pek de kolay olmadı. Sistem hataları yüzünden birçok öğrenci sonuç ekranına erişemedi.

Peki sonuçları öğrenenlerin tepkileri ne oldu?

X’te birçok aday sonuçlarını paylaştı ve deneyimlerini dile getirdi.

Günlerdir milyonlarca kişinin aklında tek bir soru vardı: Üniversite tercih sonuçları neden açıklanmadı?

Sonunda merakla beklenen sonuçlar belli oldu ve bugün ÖSYM’nin sitesinden erişime açıldı. Ancak her yıl olduğu gibi bu sene de siteye erişimde sıkıntılar yaşandı.

Pek çok öğrenci, siteye giremediğine dair sitemlerini sosyal medya hesaplarından paylaştı.

Bugün yaşananlar, heyecan ile hayal kırıklığını bir arada taşıyor. Sonuçlar açıklandı ama teknik aksaklıklar süreci gölgelendi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc57523d6-d783-4e18-9b92-c456b35ae732.webp

Üniversite Tercih Sonuçları Açıklandı: Tepkiler ve Teknik Zorluklar

Geçen yıl AYT + TYT netiyle fizik bölümünü kazanan Prof. Dr. Behçet Yalın Özkara, bu yıl gündemdeki iddialar eşliğinde YKS macerasını sürdürdü.

Sınav sürecine dair tartışmalar sosyal medyada ve basında yer bulurken, Özkara’nın geçen yıl -0.25 netle fizik bölümünü kazandığı haberleri de hafızalarda kaldı. Ardından gelen soruşturmalar ve kontenjanlarda yapılan değişiklikler, konunun tüm taraflarında dikkat çekti.

Bu dönemde, yapay zekadan aldığı bazı stratejilerin YKS’de gündeme geldiği ve “sallama taktiği” olarak değerlendirildiği ifade edildi. Sonuç olarak, bir vakıf üniversitesinde İngilizce Psikoloji bölümüne yerleştiği iddia edildi.

Özkara, doğruların peşinde olmanın ve adaletin sağlanmasının önemine vurgu yaparak, paranın her kapıyı açmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca sahte diploma ve dil sınavı iddialarıyla ilgili soruşturmaların yeniden gündeme geldiğini ve kendisinin de konuyla ilgili açıklama ve savunma yapmak için adımlar atacağını ifade etti.

Bu süreçte kendisine gösterilen desteğin kıymetini bildiğini söyleyen Özkara, ülkede adil ve şeffaf bir eğitim sistemi için mücadeleyi sürdürmeye kararlı olduğunu belirtti. Gelişmeleri takip edenler, bu tartışmalı süreçte tarafların açıklamalarını merakla bekliyorlar.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o14d8cb6f-5a27-45f6-8f22-ecae2ef6696e.webp

Eğitim ve öğretim haberleri