ShiftDelete'in kurucusu ve medya dünyasında adından söz ettiren yayıncı Hakkı Alkan, son günlerde gündemin odak noktalarından biri.

Sosyal medyada hızla yayılan bir video, Alkan ile çalışanı arasındaki tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Her iki taraf da yaşananlar hakkında açıklamalarda bulunurken, konunun ayrıntıları ve sorular da çoğalıyor.

Peki Hakkı Alkan kimdir ve neden konuşuluyor?

Hakkı Alkan, yayıncı ve ShiftDelete'in kurucusu olarak tanınıyor. 2005 yılında ShiftDelete.Net'i kurarak teknolojiye odaklı içerikler üretmeye başladı. Zamanla geniş bir kitleye ulaşan Alkan, kişisel Instagram hesabında yüzbinlerce takipçiye sahip. Şirketi ShiftDelete ise teknolojik konularda ön planda olmaya devam ediyor.

Olayın nabzını yoklayalım: Hakkı Alkan ile bir çalışanı arasındaki tartışmanın güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri sosyal medyada hızla yayıldı. Görüntülerde önce sözlü atışmalar, ardından Alkan'ın çalışanına saksıyı attığı görülüyor. Alkan, bu hareketiyle ilgili olarak “saksıyı değil çiçeğin yapraklarını atmaya çalıştım” dedi ve özür mesajı yayımladı.

Samet Jankovic olayı nedir?

Bu tartışmada adı geçen çalışan Samet Jankovic, yalnızca bu olayla sınırlı kalmadığını, başka olayların da yaşandığını belirterek süreci yargıya taşıyacağını ifade etti.

Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa1238bfc-d30e-4d00-9069-fd409adee632.webp

Hakkı Alkan Kimdir? ShiftDelete'in Kurucusu ve Samet Jankovic Olayı Neden Gündemde

ABD'nin New York kentinde Açık Tenis Turnuvası düzenlendi.

Kamil Majchrzak-Karen Khachanov mücadelesinde, tribünlerde yaşananlar tüm dünyada viral oldu. Galibiyet elde eden Majchrzak, tribündeki hayranlarının eşyalarını imzalarken küçük bir çocuğun da şapkasını imzaladı.

Fakat küçük çocuğun yanında bulunan milyarder CEO, bu şapkayı göz göre göre çaldı! Karşımıza çıkan bu anlar, sosyal medyada hızla yayıldı ve olay kısa sürede viralleşti.

Kaynaklar, önceki anlarda Majchrzak’ın hayranlarına verdiği hediye şapkayı, o çocuğun yanında bulunan Piotr Szczerek adlı Polonyalı milyarder iş insanı CEO’nun alıp kaçtığını gösterdi.

Görüntülerin sosyal medyada viral olmasının ardından Majchrzak, küçük hayranıyla iletişime geçerek onunla bir araya geldi. Hayranına hediye veren ünlü tenisçi, hatıra fotoğrafını da sosyal medya hesabından paylaştı.

Sosyal medyada viral olan videonun ardından hem ünlü CEO'ya hem de şirkete eleştiriler yükseldi. İspanyol medyası, iş insanının sosyal medya hesaplarını askıya aldığını iddia etti.

"Tenis maçındaki son olay, büyük bir infiale neden oldu. Evet, aldım. Evet, hızlıca yaptım. Ama her zaman söylediğim gibi, hayatta önce gelene önce hizmet edilir." ifadeleriyle kendini savunan CEO’nun açıklamaları bazıları tarafından yetersiz bulundu.

Kamuya mal olmuş bir kişiye hakaretin yasal sorumluluk doğurabileceğini hatırlatanlar da vardı. Tüm saldırı ve ithamlar, konunun mahkemeye taşınıp taşınma ihtimaline karşı incelenmeye devam edilecek.

Olay, taraflar arasında süren tartışmaya rağmen, hayranlar ve tenis dünyası için unutulmaz bir an olarak hafızalarda kalacak gibi görünüyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0cc40c92-f685-466e-9b65-edef93115dfe.webp

Ünlü Tenisçinin Minik Hayranı İçin İmzalanan Şapkayı Çalan Milyarder CEO'dan Pişkin Açıklama

28 yıl sonra bile Diana’nın adı dünya gündeminde yankılanmaya devam ediyor. Bu yıl da Paris’teki trajik gece ile geçtiğimiz aylarda ortaya atılan gizli vasiyet iddiaları gündeme geldi. 

Şimdi gelin geçmişin tozlarını silkeleyip o geceyi hatırlayalım. Ardından da 28. yıl dönümünden çok önce ortaya atılan mesajlar iddiasını birlikte inceleyelim.

Diana sadece bir kraliyet üyesi değil; İngiltere için umudun, modernliğin ve insani duyguların simgesiydi. Gülüşü dünyayı etkiledi, mayın tarlalarında yürüyüp savaş karşıtı mesajlar verdi, AIDS hastalarını destekledi, çocuk hastanelerine yaptığı bağışlar yüzlerce hayata dokundu. Fakat 31 Ağustos 1997 gecesi Paris’te bir tünelde ışığı bir anda sönüverdi.

İngiliz halkı onu hâlâ özlemle anıyor; akıllarda hep aynı soru var: Eğer Diana hayatta olsaydı, bugün monarşi nasıl bir yerde olurdu? Kraliçe Elizabeth’in sert protokollerinin ötesinde, Charles’ın hataları ve Camilla’nın gölgesinin ötesinde Diana, halkın gözünde büyüyen bir masal kahramanı oldu.

Charles–Camilla ilişkisi sarayın dengelerini bozarken Diana için bu bir boşanmayı meşrulaştıran acı bir kapanıştı. “Bu evlilikte üç kişiydik” sözleriyle hatırda kalan efsane, Diana’yı unvanından yaşatmaya devam etti. Boşanmanın perdesi kapandıktan sonra paparazziler ve protokol baskısı hiç dinmedi; ama Diana bu yükün altında ezilmek yerine kendi yolunu seçti.

Saray onu susturmaya çalıştıkça, dünya onu modern bir kahraman olarak gördü. Ritz Oteli’nde kaldıkları gün boyunca paparazzileri atlatmaya çalıştılar; Dodi ile evlilik söylentileri, kulislerde konuşulmaya başlanmıştı.

Gece yarısına doğru, çift siyah Mercedes S280’e bindi. Şoför olarak Henri Paul ve korumalar Trevor Rees-Jones eşlik ediyordu; amaç evlerine ulaşmaktı. Hız endişesi yüksek, paparazziler peşlerindeydi; direksiyon hâkimiyeti kayboldu ve tünelin 13. sütununda çarpıştılar. Dodi ve şoför olay yerinde hayatını kaybetti; Diana ağır yaralandı. Tek kurtulan emniyet kemerinin bağlı olanlar oldu. Ambulansla hastaneye kaldırıldığında herkes tek yürek oldu; fakat iç kanama ağırdı. Doktorların saatler süren çabaları sonuçsuz kaldı ve Diana sabaha karşı 04.00 sularında hayatını kaybetti. O sırada çok konuşulan son sözünün “My God, what happened?” olduğu dile getirildi.

Sabah olduğunda İngiltere şoktaydı. Kensington Sarayı önü çiçek denizine dönmüştü; milyonlar sokaklara çıktı. Başbakan Tony Blair, Diana için “Halkın Prensesi” sözleriyle onu resmen halkın kalbine mühürledi. Cenaze Westminster Abbey’de 6 Eylül’de yapıldı; dünya genelinde yaklaşık 2,5 milyar insan bu vedayı ekran başında gözyaşlarıyla izledi. Kraliçe Elizabeth, uzun süre sessiz kaldıktan sonra Diana için “pek çok insanı mutlu eden biri” demek zorunda kaldı. Halktan gelen hayranlık bu şekilde konuşuyordu: Onlar için asıl kraliçe hâlâ Diana’dı.

Geriye kalan tek şey, asansör kamerasına yansıyan bu görüntülerdi. Ve bir gün Kensington Sarayı’ndaki bir temizlikçi, yıllardır açılmamış bir çekmeceden Diana’ya ait el yazısıyla yazılmış gizemli bir vasiyeti buldu. Basında dolaşan iddialara göre vasiyette, kraliyet kulislerinde konuşulan bazı “gerçekler” ve sürpriz detaylar yer alıyordu; ancak bunlar resmi kayıtlarda doğrulanmadı.

İddialara göre vasiyetin başında Diana’nın oğulları Prens William ve Prens Harry’ye özel satırlar bulunuyordu. Onları birbirine emanet eden, “Kim ne derse desin, birbirinizi daima koruyun. Kendinizi nasıl tanıyorsanız öyle davranın.” gibi sözler gösteriliyordu. Ayrıca Harry için özel bir bölümden söz edildiği konuşuluyordu. Vasiyette Afrika’da gizli bir köy ve topraklar bıraktığı, halkın kendisini karşılayacağı bir ayrımın haberi de yer alıyordu; fakat “yalnız git, yanında başkasını alma” uyarısı da unutulmuyordu.

Vasiyetin asıl dikkat çeken kısmı, meşhur üç kişinin adının geçtiği sözler ve bazı eşyalarla ilgili iddialar. İlk olarak Kraliçe Elizabeth’e özel bir satır; “Sadece senin gözlerin için. Lütfen bunu asıl sahibine geri ver ve ona çok üzgün olduğumu söyle.” Bu, Diana’nın kraliçeye yönelttiği son meydan okuma olarak görüldü. İkincisi Camilla’ya dair ağır mesajlar; Charles’ın üçüncü eşinin eline geçmesini istemediğini yazdığı sütlar ve Camilla’ya dair el yazılı 500 “aşk romanı” bıraktığı iddiaları var. Üçüncüsü ise hayatındaki büyük aşk Hasnat Khan’a dair bir bölüm; onun adına Lahor’daki tıp öğrencilerine burs fonu kurulması talebi iddia ediliyor.

Unutmayalım ki bu gizli vasiyet, resmi olarak doğrulanmış bir kaynak değildir. Şu an tamamen magazin söylentileri çerçevesinde dolaşan bir iddia. Ancak tek bir gerçek var: Diana’nın adı, ölümünden 28 yıl sonra bile kraliyeti sarsmaya devam ediyor.

Sizce bu iddialar ne kadar güvenilir? Yorumlarda görüşlerinizi paylaşın.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o60a96f6c-e7de-44ee-a7a4-270aa0e3bec2.webp

Prenses Diana’yı Kaybedeli 28 Yıl Oldu: Paris’teki O Gece, Son Sözleri ve Gizemli Vasiyetin Şok Detayları

Prenses Diana’nın ölümü üzerinden 28 yıl geçti. Paris’teki trajik son gece ve son dönemde gündeme gelen gizli vasiyet iddiası yeniden konuşuluyor.

Şöyle ki: Tarihin tozlu sayfalarını aralayıp, o geceyi hatırladığımızda karşımıza çıkan tablo aynı zamanda modernleşmenin simgesi olan bir kraliçenin hikâyesi.

Diana sadece bir kraliyet üyesi değildi; gülüşü dünyayı etkileyen bir figürdü, mayın tarlalarında savaş karşıtı mesajlar veren, AIDS hastalarının yanında olan ve çocuk hastanelerine destekleriyle yüzlerce hayatı dokunan bir ilham kaynağıydı. Ancak 31 Ağustos 1997 gecesi bir tünelde ışığı sönüverdi.

İngiliz halkı hâlâ onu özlemle anıyor; akıllarda hep aynı soru: 'Diana bugün burada olsa monarşi başka nasıl şekillenirdi?' Kraliçe Elizabeth’in katı protokollerinin ötesinde, Charles’ın hata ve Camilla gölgesinin ötesinde esen bir Diana vardı. Sarayın hesaplarında törpülenmeye çalışıldıkça halkın gözünde büyüyen, bir masal kahramanı hâline gelen Diana...

Charles–Camilla ilişkisi evliliğin yelkenlerini kırdı; Diana için bu bir boşanmayı meşrulaştıran acı bir kapanıştı. "Evli çiftin üçüncü bir kişi vardı" sözleriyle hatırlanan bu bölüm, Diana’nın unvanını sarsamadı; halkın gözünde kalbi kazanmış bir prenses olarak kaldı.

Boşandıktan sonra paparazziler ve protokol baskısı peşini bırakmadı. Herkes bu yükü Kraliçe'nin Diana takıntısıyla ilişkilendiriyordu. Ama Diana durmadı; susturulmaya çalışıldıkça güçlü bir modern kahramana dönüştü.

O gece Ritz Oteli’nde kaldıkları gün boyunca utanç verici bir yayın kovaladı. Dodi’nin bir yüzük almak için Repossi’ye gittiği görüldüğünde kulisler "evlilik mi geliyor?" diye fısıldadı. Gece yarısına doğru, siyah Mercedes S280’e binip yola çıktılar. Aralarında Henri Paul ve korumaları Trevor Rees-Jones vardı; amaç tek yöndeydi: evlerine güvenli şekilde ulaşmak.

Yüksek hız, paparazilerin sürpriz baskısı ve kontrolün kaybolmasıyla Mercedes tünelin 13. sütununa çarptı. Dodi ile sürücü olay yerinde hayatını kaybetti; Diana ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. İç kanama öylesine büyüktü ki sabaha karşı, 04.00 sularında hayatını kaybetti. O sırada fısıldanan son söz "My God, what happened?" oldu.

Sabah olduğunda İngiltere adeta şokta; Kensington Sarayı önleri çiçek denizine dönmüş, milyonlar sokaklara akmıştı. Başbakan Tony Blair Diana’yı “Halkın Prensesi” ilan ederek bu kavuşmayan sevdayı resmen kraliyet halkına mühürledi. 6 Eylül’de Westminster Abbey’de cenaze töreni gerçekleştirildi; dünya çapında yaklaşık 2,5 milyar insan bu vedayı ekran başında gözyaşlarıyla izledi. Kraliçe Elizabeth bile uzun bir sessizlikten sonra Diana’nın "pek çok insanı mutlu eden biri" olduğuna dair mesajını paylaştı; ama halk zaten kararını vermişti: Onların kalbinde asıl kraliçe Diana’ydı.

Geriye kalanlar çoğunlukla bu: İçinde yazılı, el yazısıyla bir vasiyetin bulunduğuna dair iddialar. Kensington Sarayı’ndaki bir temizlikçinin, yıllardır açılmamış bir çekmecede tozlanan bir vasiyeti bulduğu söyleniyor. Bu belge magazin dünyasında sürüp giden bir spekülasyon olarak dolaşıyor; RadarOnline ve Inquisitr gibi siteler bu iddiayı geniş çapta haberleştirdi, ama resmi bir doğrulama henüz yok.

İddiaya göre vasiyette William ve Harry’ye duygusal satırlar, onların yanında büyüyen çocuklar için dersler, ve hatta Afrika’da bıraktığı bir köy ya da burs fonuna dair planlar yer alıyormuş. Aynı zamanda Kraliçe Elizabeth’e özel bir satır ve Camilla’ya karşı sert bir dille yazılmış bölümler de bulunduğu iddia ediliyor. Camilla için "Charles’ın ikinci eşinin eline geçmemesi gerektiğini" belirtirken, belirli kısımların altı çizili olduğu 500 sayfalık bir aşk romanı da ona ithaf edilmiş diye iddia ediliyor. Üçüncü olarak Hasnat Khan için, Lahor’daki kadın tıp öğrencilerine burs yaratacak bir bağış maddesi öne sürülüyor.

Şu noktada asıl gerçek şu ki bu vasiyet hâlâ resmi bir kaynaktan doğrulanmış değil; magazin dünyasında dolaşan bir söylenti olarak kaldı. Ama tek bir gerçek var: Diana’nın adı, ölümünden yıllar sonra bile kralliği sarsmaya yetiyor.

Sizce gerçekte ne oldu? Yorumlarda görüşlerinizi paylaşın.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1863ac1e-deff-4dbb-adce-1dc5bf4133c9.webp

Prenses Diana: Paris’in O Geceyi, Son Sözleri ve Gizemli Vasiyet İddiası

Alman otomobil devi Volkswagen'e Brezilya İş Mahkemesi'nden şaşırtıcı bir karar çıktı.

Brezilya İş Mahkemesi, 1970'ler ile 1980'ler arasında Amazon'daki şirkete ait bir çiftlikte yüzlerce çalışanın ‘köle’ gibi çalıştırıldığı iddialarını kabul etti ve Volkswagen’e 30 milyon dolar toplu manevi tazminat ödemesi yönünde karar verdi.

Dosyalara göre, Para eyaletindeki çiftlikin Volkswagen'in bir yan kuruluşu üzerinden kontrol edildiği belirtildi. 1974-1986 arasındaki dönemde yaklaşık 300 işçinin aşağılayıcı koşullara maruz bırakıldığı iddia edildi. Çalışma koşulları nedeniyle sıtmaya yakalanan işçilere ise hiçbir tıbbi müdahale sunulmadığı ifade edildi.

Mahkeme kararında, söz konusu çiftliğin Volkswagen'e ait olduğu ve koşulların köle emeğinin yasal tanımına uyduğu doğrulandı. Şirketin 30 milyon dolar ödemeye mahkûm edildiği kaydedildi.

Çalışma Savcılığı’nın açıklamasında, "Bu uygulamalar Brezilya'nın yakın tarihindeki en büyük köle emeği sömürüsü vakalarından birini oluşturmaktadır" denildi.

Volkswagen'in Brezilya merkezi ise alınan kararı temyize götüreceklerini açıkladı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/obcd0e407-23e1-449f-aec8-c62ff89cdfc0.webp

Alman Otomobil Devi Volkswagen'e Brezilya İş Mahkemesi'nden Şok Karar: 30 Milyon Dolarlık Kölelik Tazminatı

İngiltere’nin önde gelen araştırma merkezi Imperial College London’dan bilim insanları, Mars’ı yerinde incelemek için bir dizi veri inceledi. Elde edilen bulgular arasında sekiz devasa Mars depremi ve meteor çarpması kayıtları bulundu. Bu sismik veriler, NASA’nın InSight aracı ile elde edildi ve gezegenin içyapısına dair şaşırtıcı ipuçları sundu.

Sismik dalgaların yolculuğu, mantonun içinde benzersiz bir manzara ortaya koydu: yaklaşık 4 kilometreye kadar uzanan dev kaya blokları, gezegenin erken oluşumuna ait izler taşıyor. Bu parçalar, Büyük kozmik çarpışmaların kalıntıları olarak değerlendiriliyor ve Mars’ın genç kabuğunu parçalayarak geniş magma okyanuslarının oluşmasına yol açtı. Zamanla soğuma ve kristalleşme ile farklı bileşimlere sahip kaya parçaları mantoya hapsoldu.

Dünya’da bu tip hidrolojik-tektonik kalıntılar günümüzde nadiren görülebilirken, Mars’ta tek bir sabit kabuk nedeniyle bu izler adeta bir zaman kapsülü olarak günümüze ulaştı. Araştırmacılar, Dünya’nın Güneş Sistemi’nde levha tektoniği ile kabuğu bölünmüş tek gezegen olduğuna dikkat çekti.

Mars’taki bulguların, Venüs ve Merkür’ün iç yapısını anlamak için de önemli bir karşılaştırma fırsatı sunduğu belirtildi. Uzmanlar, “Mars’ın içindeki korunan kadim heterojenlikler, bir gezegenin jeolojik tarihine ve evrimine benzersiz bir pencere açıyor” dedi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oae6ddc4d-87db-43d0-9e2f-f9e464ed3712.webp

Mars’ın İçindeki Sırlar Gün Yüzüne Çıkıyor

Bir kadın çalışan, zam talebinde bulunduktan sonra karşılaştığı olayla adeta sarsıldı. Patronu, zam talebine karşılık ahlaksız bir teklif sunarak onu köşeye sıkıştırmaya çalıştı.

Daily Star’ın köşe yazarı Jane O’Gorman ise bu şok edici olayla ilgili dikkat çekici tavsiyelerde bulundu.

Patron, onunla hiç fiziksel yakınlık yaşamamış olmasına rağmen sık sık “kaçamak tatiller” teklif etmiş. Son olarak ise, kadının özel hayatı üzerinden para teklifinde bulundu; eşiyle birlikte olması karşılığında maddi bir destek ya da ödeme yapılacağını ima etti.

İşveren geçmişte de benzer iddiaları büyütmüş; bazı kişiler bu tür deneyimlerin evliliklere olumlu yansıdığını öne sürüyor. Okuyucu için durum son derece rahatsız edici; çünkü patronun kadının özel hayatına dair pek çok bilgiye sahip olduğu biliniyor: yalnız yaşadığı, bir ev almak için para biriktirdiği ve maaşının düşük olduğu gerçeği, ayrıca uzun süredir zam talebinin reddedildiği biliniyor. Bu yüzden söz konusu teklif, kadına bir “kurtuluş yolu” gibi görünmeye başlamış.

Siz bu tarz bir teklif alsaydınız ne yapardınız?

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od1ac00f8-2ade-4f21-9113-fd79f5d15e7c.webp

Mobbing'in Şok Yüzü: Zam Talebi Sonrası Patronun Ahlaksız Teklifi

Yumurta kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Özellikle protein açısından zengin bir kaynak olan yumurta, kahvaltı rutinlerinde sıkça kendine yer buluyor. Ancak farklı tarifler peşinde koşturanlar, yumurtayı çeşitlendirmek için alternatifler arıyor.

Peki yumurtadaki proteini verebilecek başka besinler var mı? Hangi besinler protein açısından zengin? İşte kahvaltıda tercih edilebilecek, protein deposu besinler!

Merak etmeyin, yalnız değilsiniz. Yumurta hem protein açısından zengin oluşuyla hem de dokuz temel amino asidin tamamını içermesiyle en sık tüketilen besinlerden biri. Ayrıca vitamin ve mineraller açısından da zenginliği cabası!

Yumurta çok çeşitli şekillerde tüketilebilir: haşlaması, kızartması, salatası, tereyağlı sunumlar derken farklı tarifler karşımıza çıkıyor. Ancak her gün yumurta tüketmek isteyenler için alternatif protein kaynakları da mevcut. Özellikle okulların açılmasıyla veliler yumurtaya alternatif protein kaynağı arıyor. Neyse ki yumurtanın yerine geçebilecek ve uzun süre tok tutan farklı kaynaklar bulunuyor.

Lor Peyniri
- Yüksek protein, düşük yağ içerir.
- Tok tutar, kilo kontrolüne yardımcı olur.
- Kemik sağlığını destekler.

Nohut Ezmesi (Humus)
- Bitkisel protein ve lif kaynağıdır.
- Bağırsak sağlığını destekler.
- B12 ve demir açısından zenginleştirilebilir.

Yulaf + Süt (veya Yoğurt)
- Karbonhidrat + protein dengesi sağlar.
- Uzun süre tokluk hissi verir.
- Kalp ve damar sağlığını destekler.

Badem / Fındık / Ceviz
- Bitkisel protein ve sağlıklı yağ kaynağıdır.
- Beyin fonksiyonlarını destekler.
- Enerji verir, sabah yorgunluğunu azaltır.

Hindi Füme veya Tavuk Göğsü
- Yağsız, yüksek proteinli bir seçenektir.
- Kas gelişimini destekler.
- Demir ve çinko açısından zengindir.

Protein açısından zengin bir kahvaltılık tarifi de buraya bırakalım: Humuslu Kahvaltı Tostu
Malzemeler:
2 dilim tam buğday ekmeği
2-3 yemek kaşığı humus
1 dilim avokado
Birkaç yaprak roka veya marul
Üzerine serpmek için susam veya çörek otu
Yapılışı:
Ekmek dilimlerini hafifçe ısıtın.
Her iki ekmeğin üzerine humus sürün.
İnce dilimlenmiş avokadoyu ve yeşillikleri ekleyin.
İsteğe göre üzerine susam serpin.
Kapatarak tost makinesinde hafif bastırın.

Yüksek protein, sağlıklı yağ ve lif kombinasyonu sayesinde uzun süre tokluk sağlar ve güne enerjik başlamanıza yardımcı olur!

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe9d509a4-35e0-4645-8a5c-06d4ff4fec18.webp

Yumurtanın Pabucu Dama Atıldı: İşte Kahvaltıda Tüketilmesi Gereken En Güçlü Protein Kaynağı

Aşk her burçta farklı bir ritimde akar.

Bazıları şefkatli ve anlayışlıdır; bazıları ise duygularını yoğun yaşar ve partnerine rahat vermeyi pek sevmez.

Aşık olduğunda partnerini adeta süründüren dört burç şu şekilde öne çıkar:

Akrep burcu
Aşkı derin ve yoğun yaşar. Sevdiğinde tutkulu olur, zaman zaman kıskançlık ve kontrolcü davranışlar görülebilir. Tam bir bağlılık bekler; bu da bazen partner için ağır gelebilir. Derin duygular çoğu zaman yoğun bir baskı hissine dönüşebilir.

Aslan burcu
Aşkta sahnenin ortasında yer almak ister. Partnerinden sürekli ilgi, takdir ve hayranlık görmek onu mutlu eder. Bu ilgi azaldığında dramatik tavırlarla ilişkiyi yorabilir.

Boğa burcu
Güven ve sadakat onun için olmazsa olmazdır. Ancak güven duygusu aşırı kıskançlık ve inatçılıkla birleşince partneri sıkıştırabilir. Bu burç, sevgisi kadar inadı da yoğundur.

Balık burcu
Aşkta hayaller kurar ve partnerinden de aynı yoğunluğu bekler. Çok romantik ve beklentili oldukları için karşı tarafı sık sık duygusal bir sınamaya çekebilirler.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o4d47b7e0-068a-4cbf-b632-a08efedd5e73.webp

Hiç Acımaları Yok: Aşık Olunca Partnerini Resmen Süründüren 5 Burç

Tiyatro ve televizyon dünyasının usta ismi Anta Toros’tan üzücü haber geldi. 77 yaşında hayatını kaybeden sanatçı, sahnelerde ve ekranlarda unutulmaz karakterlere imza attı.

Asıl adı Antaram Torosyan olan Anta Toros, 12 Ocak 1948'de İstanbul’da doğdu. Ermeni kökenli bir sanatçı olarak 1965 yılında amatör olarak tiyatroya adım attı. Daha sonra Gülriz Sururi – Engin Cezzar Tiyatrosu’nda profesyonel oyunculuk kariyerine başladı ve Dostlar Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu ile Nisa Serezli – Tolga Aşkıner Tiyatrosu gibi topluluklarda sahne aldı.

Sanat hayatını zenginleştirmek için Amerika’da eğitim gördü; Vera Vlasova ve Mitehal Mestor ile çalıştı ve Actors Studio’dan dersler aldı. Hem tiyatro hem de televizyon ekranlarında üretken bir kariyere imza attı.

Anta Toros, 77 yaşında vefat etti. Tiyatro Sanat Vakfı’nın yaptığı açıklama da bu üzücü haberi doğruladı; bir süredir mide kanseriyle mücadele ediyordu.

Özel hayatında, 2010 yılında hayatını kaybeden tiyatrocu eşi Misak Toros ile uzun yıllar evli kaldı. Çiftin İrna Büyüksakayan adında bir kızları bulunuyor. Tiyatrocu Nedim Saban, sosyal medyadan “Çok üzgünüm Antacığım, geriye güzel anılar kaldı” sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.

Kariyeri boyunca pek çok dizi ve filmde rol alan Toros’un öne çıkan yapımları şu şekilde: Adını Feriha Koydum (2011), Çocuklar Duymasın (2011), Acı Hayat (2005–2007), Yarım Elma (2002), Serseri (2003), Adanalı (2009), Büyük Buluşma (2007), Yasemince (2010), Sen Ne Dilersen (2005), Kara Melek (1996), Mahallenin Muhtarları (1992), Mezarcı (2016), Para=Dolar (2002), Köstebek (1999), Bay Kamber (1994), Zirvedekiler (1993) ve Bayan Perşembe (1993).

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oabeaecc9-fae0-4ef7-8eeb-befa30baf565.webp

Anta Toros Kimdir? Kaç Yaşında ve Neden Vefat Etti?

Bulaşık makinenden gelen kötü kokular seni de rahatsız mı ediyor? Genelde nedenler basit olur ve doğru adımlarla kokuyu hemen azaltabilirsin.

Neden kokar?
- Filtrede biriken yemek artıkları, içeride kalan nem ve kapağın uzun süre kapalı kalması kokunun ana sebeplerinden biridir.
- Fazla deterjan, tıkanan hortumlar veya lastik contalardaki kirler de kokuyu artırabilir.
- Büyük parçalar (pilav taneleri, kahve telvesi, limon kabuğu gibi) filtreden sonra makinenin içindeki hortumları ve pervaneleri tıkayabilir; bu birikintiler zamanla kokuyu güçlendirir.

Adım adım çözüm ve önlemler
1) Filtreyi temizle
- Alt kısımdaki filtreyi çıkar, akan suyun altında iyice yıka ve tamamen temizlendiğinden emin ol.
- Kuruladığında yerine geri yerleştir.

2) Büyük parçaları önceden temizle
- Bulaşıkları yerleştirmeden önce tabaklardaki büyük parçaları (pilav, kahve telvesi, artıklar) temizle; makineyi bu parçalarla boğma.

3) Yıkama yükünü doğru yap
- Her yeri tabakla doldurmak yerine aralık bırakarak yerleştir. Böylece su ve deterjan her noktaya ulaşır ve alt raflar da temiz kalır.

4) Deterjan miktarına dikkat et
- Bol köpük yanlıştır. Fazla deterjan borularda ve dar alanlarda birikecek ve zamanla kokuyu artıracaktır.
- Üreticinin önerdiği miktarda kullanmak temizliği de kokuyu da optimum seviyede tutar.

5) Düzenli çalıştırma aralıkları
- Çok sık yemek yapmıyorsan bile haftada bir kısa programla boş çalıştırmak faydalıdır; böylece içerdeki su ve kalıntılar birikmez, küf kokusu oluşmaz.

6) Yıkama sonrası kuruma sağlayın
- Yıkama bittikten sonra kapağı hemen kapatma; içerdeki nem dışarı çıkamazsa bakteri ve koku oluşabilir.
- Kapağı en az yarım saat açık bırakmak iç kısmın iyice kurumasını sağlar. Özellikle gece çalıştırıyorsan sabaha kadar biraz açık bırakman yeterlidir.

7) Contalar ve kapı çevresi temizliği
- Kapı kenarındaki kauçuk contaları haftalık olarak nemli bir bezle sil.
- Kontaklar arasındaki su birikintilerini ve minik yemek parçacıklarını temizlemek hijyen açısından önemlidir.

8) Doğal temizleyicilerle ferahlatın
- Beyaz sirke ve karbonat, kimyasal kullanmadan etkili bir ikilidir.
- Önce makinenin altına bir bardak sirke koyup yüksek sıcaklıkta boş bir yıkama çalıştır.
- Ardından içine biraz karbonat serpip kısa bir program çalıştır. Böylece kötü kokular gider, içerik mis gibi olur.

İstersen kimyasal kullanmadan temizliği burada da bitirebilirsin; ama sirke ve karbonat yöntemi çoğu durumda en etkili ve güvenli çözümdür.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6ab832fc-4b63-42ab-a933-bcf564a9a2d6.webp

Bulaşık Makinesi Neden Koku Yapar ve Nasıl Önlenir?

Günümüzde toplumsal cinsiyet dengesi hâlâ en önemli konulardan bir tanesi. Kadın erkek eşitsizliğini 21. yüzyılda bile aşamadığımız için bazı kırmızı çizgileri bilmeyenler de var. Taciz bazen görünmese de fiziksel, psikolojik ve cinsel sınırları ihlal eder. Peki taciz olarak görülmese de aslında alenen taciz olan şeyler nelerdi? Toplu taşımlarda, kafelerde ve toplum içindeki hemen hemen her yerde sıkça maruz kalınan taciz biçimidir.

İşte 13 örnek:

1) İstenmeyen bir görüşme, ilişki, arkadaşlık veya dostluk için ısrar etmek; bu tacizdir.
2) İstenmeyen kucaklaşma, öpüşme, dokunma ve her türlü fiziksel temas tacizdir.
3) Bedenine yapılmış açık bir saldırı veya ihlal; tacizdir.
4) Sosyal medya yoluyla başka bir hayatı izlemek, üzerinde göz gezdirmek; bu da saldırıdır, tacizdir.
5) Hayır demenin naz veya kapris olarak küçümsenmesi; “hayır” geri dönüştürülemez bir talep değildir; duygusal/psikolojik tacizdir.
6) Başkalarının peşinden ıslık çalmak ve laf atmak; sözlü tacizdir.
7) İstenmeyen cinsel şakalar, teklifler ve içerikler; tacizdir.
8) Siber taciz; online tehditler, taciz mesajları.
9) Bir gece yemeğe çıkarılan birinin “o gece beraber olması gerekir” düşüncesiyle başlayan taciz.
10) Kişi üzerinde kasıtlı olarak yapılan eylemlerin karşılığını beklemek; kimsenin sana borcu yoktur.
11) Duygusal/psikolojik taciz: duygusal manipülasyon ve kontrol.
12) Hayat üzerinde baskı kurarak sevdiklerinden uzaklaştırıp yalnızlaştırmak; duygusal/psikolojik taciz.
13) Toplumsal bağlamda güç kullanıp utandırarak sınırları zorlamak.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od21e7977-4a46-409e-b470-505b9d0f413c.webp

Görünmeyen Tacizler: Kesinlikle Taciz Olan 13 Şey

30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 103. yılı tüm Türkiye'de coşkuyla kutlanacak. İstanbul, Ankara ve İzmir'de ücretsiz konserler, yürüyüşler, tiyatro ve dans gösterileri vatandaşları bir araya getiriyor. Meydanlarda marşlar söylenecek, sanatçılar sahneye çıkacak ve müzeler ziyaretçilere ücretsiz açılacak. İşte üç büyük şehirde 30 Ağustos 2025 etkinlik takvimi...

İstanbul
- Beykoz Çayırı – 21:00: Kubat konseri
- Sultangazi Belediyesi Etkinlik Alanı – 29 Ağustos, 21:00: Oğuzhan Koç konseri
- Sancaktepe Meydan Parkı – 21:00: Gripin konseri
- Bahçelievler Milli Egemenlik Parkı – 20:30: Koliva konseri
- Pendik Sahil Meydanı – 21:00: Resul Dindar konseri
- Bakırköy Cumhuriyet Meydanı – 18:00: Ceylan Ertem, Ozbi ve İBB Bandosu konseri
- Kalamış Atatürk Parkı – 21:00: Athena konseri
Müzeler: İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Miniatürk, Panorama 1453, Şerefiye Sarnıcı ve Yerebatan Sarnıcı 10:00-14:00 saatleri arasında ücretsiz ziyaret edilebilecek.
Gün boyu kortejler, yürüyüşler, dans şovları, atölyeler ve gösteriler yapılacak.

Ankara
- Etimesgut Türk Beyleri Kent Meydanı’nda 28-30 Ağustos tarihleri arasında ücretsiz konserler:
  28 Ağustos: 20:00 HeyBenSena, 21:00 Manifest
  29 Ağustos: 20:00 Can Bonomo
  30 Ağustos: 20:00 Zeynep Bastık
Ayrıca kent genelinde resmi törenler, kortej yürüyüşleri ve halk konserleriyle Zafer Bayramı kutlanacak.

İzmir
- 75. Yıl Parkı – 21:30: Destan konseri
- Bornova Aşık Veysel Amfi Tiyatro – Oğuz Aksaç & Türk Halk Müziği Korosu
- Seferihisar Sığacık Kaleiçi – 21:00: Atatürk Bandosu konseri
- İzmir’de gün boyunca resmi kutlama törenlerinin yanı sıra bando gösterileri, halk oyunları ve çeşitli kültürel etkinlikler yapılacak.
- 29 Ağustos: İllüzyon gösterileri, Klarnet Şenliği, Zeyneb Altuntaş ve Bekir Ünlüataer konserleri
- 30 Ağustos: Çelik ve Mansur Ark konserleri, DJ Hakan Küfündür sahne performansı
Etkinlikler Mokamp alanında düzenlenecek ve gece boyunca müzik ve kutlamalar sürecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o51166199-6967-44d9-ac86-3fa257a6f201.webp

30 Ağustos 2025: İstanbul, Ankara ve İzmir'de Zafer Bayramı Etkinlik Takvimi

Çocuk istismarı toplumların en hassas sorunlarından biri. Ancak faillerin bu suçu işlerken kullandıkları en tehlikeli yöntemlerden biri olan grooming çoğu zaman göz ardı ediliyor. Grooming yalnızca basit bir manipülasyon değil, sistemli bir istismar süreci. Fail önce güven kazanır, sonra çocuğu yavaş yavaş kendi kontrolü altına alır. Mağdurlar çoğu kez yaşadıkları şeyi uzun yıllar boyunca anlamaz; çevreleri de failin güvenilir görünen kimliği yüzünden şüphelenmez. Bu yüzden grooming’i tanımak ve erken fark etmek hayati öneme sahiptir.

Grooming süreci genellikle failin toplumda güvenilir bir rol üstlenmesiyle başlar. Çocuk istismarcıları çoğunlukla yabancı kişiler değildir; öğretmenler, antrenörler, bakıcılar, gönüllüler ya da aile dostları gibi güven duyulan kişiler olabilir. Fail aynı zamanda ailenin güvenini de kazanır ve yardımsever görünür. Bu maskenin ardındaki niyetler çoğu kez fark edilmez.

ABD’de eski bir futbol antrenörü olan Jerry Sandusky’nin vakası, grooming sürecinin planlı olabildiğini gösteren çarpıcı bir örnektir. O, yardım kuruluşu üzerinden çocuklarla yakın temas kurup yıllarca istismarını saklamıştır. Güven kazandıktan sonra fail mağdurla özel bir ilişki kurmaya çalışır. Araştırmalara göre çocuk istismarlarının çoğu mağdurun tanıdığı ve güvendiği biri tarafından gerçekleştirilir.

Fail, çocuğun ilgisini çeken konularla ilgilenir veya hediyeler alarak kendisini daha çekici hale getirir; duygusal eksiklikleri fark edip ona destek olan biri gibi davranır. Mağdura özel olduklarını hissettiren bir bağ kurar ve bu bağ ilerleyen dönemde istismarı sorgulamayı zorlaştırır.

İstismarcılar, mağdurlarını aniden değil yavaşça fiziksel temasa alıştırarak istismarı normalleştirmeye çalışır. Güven sağlandıktan sonra çocukla ayrıcalıklı bir ilişki kurar; hediyeler verebilir, ilgi alanlarına yakınlaşabilir ya da duygusal boşlukları doldurmaya çalışır. Çocuğa özel olduğunu hissettiren bu bağ zamanla sorgulamayı güçleştirir.

Ardından istismarcı sınırları yavaş yavaş aşar. Başta zararsız gibi görünen temaslar, zamanla daha ileri boyutlara taşınır. Başta oyun ya da şakalaşma gibi görünen davranışlar, istismar döngüsünün parçası haline gelir.

Günümüzde grooming online alanlarda da hızla yayılıyor. Sosyal medya, çevrimiçi oyun platformları, mesajlaşma uygulamaları ve canlı yayınlar, faillerin çocuklara ulaşmak için kullandığı alanlar arasında bulunuyor. Fail çoğu zaman yaşıt gibi davranan sahte profillerle güven kazanmaya çalışır; bu durum çocukların farkında olmadan yaklaşmasına zemin hazırlar.

Görünenin masum olduğu durumlar da olabilir; ancak istismar için tehlikeli bir temel oluşturur. Unutmayalım ki grooming, bir çocuğun farkında olmadan istismara sürüklenmesini sağlayan çok tehlikeli bir süreçtir. Ancak yetişkinler olarak bilinçlenir ve çocukların yanında durursak bu taktikleri erkenden tespit edip önleyebiliriz. Toplum olarak farkındalık kazanmak, çocukları korumak ve failleri durdurmak için hepimizin sorumluluk alması gerekir. Çünkü her göz ardı edilen vakada bir çocuğun güveni, sağlığı ve geleceği riske girer. Çocukların güvenliği, yetişkinlerin dikkatli olmasıyla başlar.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o729d3399-31f1-4696-a7d7-2ff80e888a29.webp

Sıkça Duymaya Başladığımız Bir Taciz Yöntemi Olan Grooming Tam Olarak Nedir?

Temizlik her ülkede farklı bir dilde konuşulur. Kimisi evine ayakkabıyla girilmesini yasaklar, kimisi sokağı sabunlu suyla yıkamayı gelenek haline getirir. Bazı yerlerde misafir gelmeden önce ev sterilize edilir; bazı ülkelerde temizlik sadece görünüm değil, enerjiyle de ilgilidir. “Temizlik evrensel değildir” dedirten bu kültürel farklar, dünyanın dört bir yanından farklı alışkanlıklar ortaya koyar. Peki başka ülkelerde insanlar temizlik deyince neyi önemsiyor? Bu yazıda, dünyanın dört bir yanından temizlik alışkanlıklarını derledik. Belki bazıları sana “Bizim gibiymiş!” dedirtir, bazılarıysa “Bunu hiç duymamıştım!” şaşkınlığı yaratır...

Türkiye

Türkiye’de temizlik sadece bir iş değildir; neredeyse bir yaşam biçimi, hatta bir tören gibidir. Misafir geleceği zaman seferberlik ilan edilir. Dip köşe her yer pırıl pırıl yapılır: camlar silinir, perdeler yıkanır, halılar balkonlara çıkarılır. Sabun kokusu hâlâ evin mis gibi imzasıdır. Ayakkabuyla içeri girmek neredeyse tabu; kapıda terlik uzatılır. Mutfak temizlik ürünleri ve bezleri özel amaçlarla kullanılır; her köşe için ayrı bez ve sprey bulunur. “Temizlik imandan gelir” deyimi bu titizliğin özüdür. Temizlik sadece evi değil, ev sahibinin itibarını da parlatır.

Japonya

Japonya’da temizlik sadece fiziksel bir görev değildir; saygı, disiplin ve iç huzurun bir parçasıdır. Eve asla ayakkabıyla girilmez; kapı girişinde genkan denilen özel bir alan, ayakkabılar için ayrılmıştır. Her şey düzenlidir, fazlalık yoktur; çocuklar bile okulda temizlik yaparak sorumluluk öğrenir. Sokaklar temizdir, ama çöp kutusu bulamazsın; herkes kendi çöpünü evine götürür. Bu sadelik ve temizlik, minimalist yaşamla birleşince evler de zihinler de ferah kalır. Japonya’da temizlik hayatın doğal bir parçasıdır.

Fransa

Fransızlar için temizlik aşırı detaya inmez ama düzenlidir. Evler genelde sade bir temizlikle görünüm odaklıdır; steril değildir ama temiz görünür. Evlerde hafif kimyasal içeren ürünler yerine daha sade temizlik ürünleri tercih edilir; güçlü kimyasallardan kaçınırlar. Haftalık rutinler vardır; her gün dip köşe temizliğe gerek yoktur. Misafirler için evin toparlanmış olması yeterlidir.

İtalya

İtalyanlar temizlik konusunda ciddi ama telaşlı değildir; temizliğe keyif katarlar. Temizlik saatlerinde açık camlar ve fonda İtalyan müziği, sahneye ritim katar. Evler genelde seramik zeminlidir ve sık sık silinir. Yemek kültürü temizliğin merkezindedir; mutfak temizliğine özen gösterilir. Yoğun ve yorucu süpürme yerine pratik bir dikey süpürge kullanılır; temizliğin tadını çıkarırlar.

İsveç

İsveçliler temizlik işini sistemli ve sade bir şekilde yapar. Haftalık temizlik saatleri vardır; düzen, temizliği hafifletir. Doğal temizlik ürünleri tercih edilir ve sürdürülebilirlik önemlidir. Ev sade dekore edildiğinden, fazla eşya yoktur ve bu da temizliği kolaylaştırır. Temizlik genelde sessiz, huzurlu bir aktivite olarak görülür.

Hindistan

Hindistan’da temizlik hem fiziksel hem ruhsal bir eylem olarak görülür. Sabahları evin girişine su serpmek, tozu almak ve kötü enerjiyi uzaklaştırmak için yapılır. Tapınak benzeri özel köşeler günlük olarak temizlenir. Evlerde yerler genellikle elle silinir ve bu iş çoğu zaman diz çökerek yapılır. Bazı evlerde geleneksel olarak sol elle temizlik yapılmaz; hijyenin bir parçasıdır bu ayrım. Temizlik, günlük rutinin bir parçasıdır; özel bir gün beklenmez.

Almanya

Almanlar temizlik konusunda oldukça planlı ve dakiktir. Evde her şeyin yeri bellidir ve temizlik saatleri genellikle haftalık olarak belirlenmiştir. Pencereler sık sık havalandırılır, hatta kışın bile! Halılar yerine yer döşemeleri tercih edildiğinden silmek daha kolaydır. Geri dönüşüm konusunda da son derece duyarlıdırlar. Sokak temizliği de bireysel sorumluluk olarak görülür; apartman girişini sırayla temizlemek yaygın bir uygulamadır.

Güney Kore

Güney Kore’de temizlik estetik, hijyen ve teknolojiyle iç içe bir alışkanlıktır. Evlerde çoğunlukla ayakkabı çıkarılır ve özel terliklerle gezilir. Elektrikli süpürgeler, akıllı temizlik robotları ve aromatik temizlik ürünleri sık kullanılır. Banyolar çok sık temizlenir ve her gün havalandırılır. Mutfaklar modern ama sade tutulur; her şey sterilize edilir. Camlar ve aynalar sık sık silinir; parıltı önemli bir detaydır. Temizlik Kore dizilerinde bile dikkat çeker; estetik görünümle bütünleşir.

Meksika

Meksika’da temizlik, evin enerjisini yenilemenin bir yolu olarak görünür. Özellikle Cuma günleri temizlik yapılır; haftasonuna hazırlıktır. Evlerde bol bol kokulu temizlik ürünleri kullanılır; sabun ve çamaşır suyu kokusu klasik bir temizlik işareti gibidir. Yerler paspas yerine elle silinir. Tütsüler veya adaçayı yakılarak kötü enerji kovulur. Misafir gelmeden mutlaka her köşe düzenlenir. Mutfak temizliği ön plandadır; çünkü aile sofraları kültürün kalbidir.

Arnavutluk

Arnavutluk’ta temizlik, misafirperverlikle iç içe geçmiş bir gelenektir. Misafir bekleniyorsa temizlik baştan başa yapılır; yerler silinir, camlar parlatılır ve ev mis gibi sabun kokar. Ayakkabıyla içeri girilmez, genellikle terlik uzatılır. Yaz aylarında halılar yıkanır, perdeler havalandırılır; bahar temizliği bir gelenek gibidir. Temizlik burada hijyenin ötesinde saygı, özen ve misafire verilen değerin bir yansımasıdır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc835bb95-8593-4664-85e7-291e71f25906.webp

Çok Gezen Bilir! Dünyanın Farklı Temizlik Kültürleri

Yeni bir araştırma, ebeveynlerin çocuklarının maddi bağımsızlık kazanmalarını hangi yaşta beklediklerini gösterdi.

5–17 yaş arasındaki çocukları olan ebeveynlerle yapılan 2.000 kişilik anketin sonuçları şöyle:

Kaynak: Independent

Araştırmanın bulguları şöyle:

- Çoğu ebeveyn, çocuklarının kendi ayakları üzerinde durmaya başlaması için belirli bir yaş hedefliyor.
- Çocuklarının 40 yaşına kadar tamamen bağımsız olmayacağını düşünenler %5; %1 ise 50 yaşında hâlâ ebeveynlerinden finansal destek alacağını düşünüyor.

- Çocukların 30 yaşına kadar düzenli birikim yapmaları, borç yönetimi becerisine sahip olmaları ve ev sahibi olmaları gibi ebeveyn beklentileri de ön plana çıkıyor.

- Ebeveynlerin yaklaşık dörtte biri, çocuklarının kendi yaşıtlarına göre daha fazla finansal zorluklarla karşılaşacağını düşünüyor; bu endişe 55 yaş ve üzeri ebeveynlerde %31’e çıkıyor.

- Yaklaşık %78’i, çocuklarına düzenli olarak harçlık veya görev karşılığı para veriyor. Ortalama bir çocuk haftada 2000 ila 3000 lira alıyor.

- Yüzde 65’i kendi banka hesabına sahip ve ebeveynlerin %40’ı hâlâ fiziksel nakit kullanıyor.

- Ebeveynlerin, çocuklarının kendi paralarını yönetmaya başlaması gerektiğini düşündükleri yaş ortalaması 10.

- Ankete katılanların %20’si, parayla ilgili temel bilgilerin 5 yaşından önce öğretilmesi gerektiğini; %27’si ise 5–7 yaş arasında başlanması gerektiğini belirtiyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1e0c78c1-7916-4e33-9a77-af6bfa3b6514.webp

Yapılan Araştırma: Ebeveynler Çocuklarının Maddi Bağımsızlık İçin Hedefledikleri Yaşı Açıkladı

İş hayatının monotonluğu eve geldikten sonra da bizi düşünmeye iter. Akşamlarımızı nasıl değerlendireceğimiz konusunda kafamız karışabilir. Kendimizi koltuğa atıp dinlenmek cazip olsa da, akşamları daha iyi geçirmenin birkaç etkili yolu var.

Peki en iyi akşam rutini hangisi? Uzmanlar, bu alışkanlıkların tek bir formülle sınırlı olmadığını belirtiyor. Ya hep ya hiç yaklaşımı yerine, küçük ama düzenli değişiklikler bile uzun vadede büyük farklar yaratır.

Akşamları hareket etmek, bu dönemin en faydalı adımlarından biri olarak öne çıkıyor. Kardiyo ile direnç antrenmanının birleşiminin erken ölüm riskini %20–30 oranında azaltabildiğini gösteren çalışmalar var. Brighton Üniversitesi’nden Dr. Richard Faragher da kas kütlesini genç yaşta artırmanın önemine dikkat çekiyor: “Yaş ilerledikçe kas inşa etmek zorlaşıyor. Bu yüzden şimdi yatırım yapın.”

Günün hangi saatinde yaptığınızdan çok, ritminize dahil etmeniz önemli. Ancak akşam spor yapacaksanız, uykuya geçişi zorlaştırmamak için antrenmanı uykuya en az 1,5 saat öncesinde bitirmek ideal.

Southern California Üniversitesi’nden Valter Longo’ya göre akşam yemeği ile uyku arasında en az üç saat bulunmalı. Bu, sindirime yardımcı olur ve obezite ile diyabet riskini azaltır. İçerik de kritik: Bitki bazlı, lifli ve proteinden zengin öğünler uyku kalitesini olumlu etkilerken, ağır, geç saatlerde tüketilen ve işlenmiş yiyecekler uyku kalitesini düşürür.

Uzmanlar ayrıca günlük kaloriyi daha çok sabah ve öğlen saatlerine yüklemenin metabolik sağlık açısından faydalı olduğunu belirtiyor. Yani büyük kahvaltı, orta öğle yemeği ve hafif akşam yemeği uzun ömür için etkili bir model.

Uyku Düzeni İçin Ne Yapmalı?

Peki en sağlıklı uyku saati hangisi? Dr. Holman’a göre giyilebilir cihazlar üzerinden yapılan büyük ölçekli çalışmalar, saat 22.00–23.00 aralığında uyuyanların kalp-damar hastalıkları riskinin daha düşük olduğunu gösteriyor. Bunun nedeni biyolojik saata uyum.

Ama esas mesele saatten çok düzen. Her gün 7–9 saat uyumak, uzun vadede çok daha etkili bir fayda sunar. Uyku psikoloğu Dr. Daniella Marchetti de şu yorumu yapıyor: “Ne kadar uyuduğunuzdan bağımsız olarak, her gün aynı saatte uyuyup uyanmak, kendinizi dinç hissetmenin en iyi yoludur.”

Geceyi Nasıl Kapatmalı?

Uyumadan önce bir “gevşeme saati” oluşturmak tavsiye edilir. Günün iş kimliğinden çıkıp daha rahat bir kimlikle geceye geçiş yapın. Işıkları kısmak, ekranları kapatmak, sıcak bir banyo yapmak veya kitap okumak bu geçişe yardımcı olur. Bu küçük ritüeller, günün stresinden arınmanıza ve uykuya hazırlanmanıza destek olur.

Kaçınılması Gerekenler

Özellikle uyku kalitesini bozabilecek alışkanlıklar da var: Öğleden sonra kafein, akşamları alkol, geç saatlerde ağır yemekler ve uzun süre ekran başında kalmak, hem uyku kalitesini hem de genel sağlığı olumsuz etkiler.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o34d11144-7883-4f7f-a679-17c7de65fd89.webp

Uzmanlar Açıkladı: En İyi Akşam Rutini Nasıl Oluşturulur?

Ayrılık her burçta aynı etkiyi bırakmaz.
Bazıları yoluna devam ederken, bazıları varlığıyla ve tavrıyla karşı tarafı adeta pişman eder.
İşte ayrılıktan sonra en çok “keşke” dedirten burçlar...

Akrepler için ayrılık, gururlarını ve kalplerini aynı anda incitir. Kendilerini açmaları zaten zordur, dolayısıyla yaşanan kayıp onlar için ağır bir darbedir.
İçten içe pişman eder, kırgınlıklarını kolay kolay dışa vurmasa da derinlerde taşırlar.

Yengeçler ayrılıkla birlikte adeta evlerinin sessizliğine gömülür. Duygularını kolayca dışa vururlar ama kırgınlıkları içlerinde yankılanır.
Pişmanlıkları, “neden ben değer görmedim?” sorusuna takılıp kalmalarından gelir.

Boğalar sabitlik ve güven ister. Bir ayrılık yaşandığında o güven duygusu yıkıldığı için uzun süre toparlanamazlar.
İçten içe pişman eder; hatta “bunca emek neydi?” diye dönüp dönüp düşünürler.

Başaklar ilişkide yaptıkları her fedakârlığı, ayrılık sonrası bir film şeridi gibi akıllarından geçirir. Eleştirel yapıları, bu süreçte kendilerine dönerek daha da ağır bir hal alır.
Pişmanlıkları ise, “daha iyi olabilirdi” diye kendilerini yıpratmalarından kaynaklanır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0711f687-ef66-4e43-aa13-395fe6e307ed.webp

Ayrıldıktan Sonra Karşı Tarafı Adeta Pişman Eden Burçlar

Japonya’nın Toyoake şehri, gençlerin sağlığını korumak amacıyla akıllı telefon kullanımını sınırlamayı gündeme taşıdı. Belediye, günlük ekran süresinin sadece iş ya da okul dışında 2 saate kadar olması gerektiğini öne süren bir taslak tasarladı. Bu düzenlemenin ceza içermemesi ve yalnızca tavsiye niteliğinde olması, halk arasında tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Tasarın temel amacı, fiziksel ve zihinsel sağlığı korumak; aşırı telefon kullanımının uyku düzensizlikleri, göz yorgunluğu ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlarla ilişkili olduğuna dikkat çekiliyor.

Çocuklar için özel tavsiyeler de var. İlkokul öğrencileri için ekran kullanımı saat 21.00’den sonra, ortaokul ve lise çağındakiler için ise 22.00’den sonra telefon kullanılmaması öneriliyor. Hedef, ekran bağımlılığını azaltmak ve uyku düzenini iyileştirmek.

Tasarı açıklandığında sosyal medyada büyük ilgi gördü. Birçok kullanıcı, günde 2 saat gibi sınırlamanın uygulanabilir olmadığını söyledi; “İki saate ne film bitirir, ne de kitap okurum” yorumları öne çıktı. Bazıları ise telefon kullanımının bireysel bir tercih olduğuna ve belediyenin buna müdahale etmesinin doğru olmadığını savundu.

Tepkiler üzerine Belediye Başkanı Masafumi Koki, bunun tamamen bir rehber niteliğinde olduğunu vurguladı. Yani kimseye ceza uygulanmayacak ve sınır aşılsa dahi yaptırım olmayacak. Koki, telefonların günlük yaşamda vazgeçilmez olduğunun farkında olduklarını ve önerinin yalnızca sağlık açısından dikkat çekmek için hazırlandığını belirtti.

Bu tür sınırlamalar, ülkede daha önce de tartışma yarattı. 2020 yılında Kagawa bölgesinin benzer bir önerisi, hafta içi 1 saat ve tatil günlerinde 90 dakika ile oyun sürelerini sınırlandırmayı hedefliyordu; ayrıca 12-15 yaşlar arasındaki çocuklar için 21.00, 15-18 yaş arası gençler için 22.00 sonrası kullanım önerilmişti.

Resmi verilere göre, Japonya Çocuk ve Aile Ajansı’nın mart ayı raporu, gençlerin hafta içi günde ortalama 5 saatten fazla çevrimiçi zaman geçirdiğini gösteriyor. Eğer Toyoake önerisi kabul edilirse, uygulama ekimde başlayacak.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o00e54943-6c27-475f-b637-875174a3f60e.webp

Japonya'dan İlginç Plan: Telefon Kullanımına 2 Saatlik Sınır Getirilebilir

Bir toplantınız var ve uyumanız lazım; kediniz sabaha karşı gelip sizi uyandırıyor mu? Neden böyle oluyor?

Aslında evcil kediler geceleri aktif olmaya evrimleşmiş olsa da, zamanla insan yaşamına uyum sağlamış durumda.

Genelde sabah erken saatlerde ve akşamüstü hareketli olurlar. Yani tam gecenin ortasında sizi kaldırmaları bazı durumlarda farklı sebeplerden kaynaklanır.

En yaygın neden: açlık. Çoğu kişi uykulu halde kedisini besleyerek bu davranışı istemeden ödüllendirir. Böylece kedi, 'Sahibimi uyandırırsam mama gelir' mantığını öğrenir. Bunu engellemek için kedinizin gün içinde yeterince doyduğundan emin olabilirsiniz. Özellikle yatmadan hemen önce küçük bir öğün ya da atıştırmalık vermek faydalı olur. Ayrıca sabah kalkar kalkmaz mama vermemek, kedinizin uyandırma davranışıyla mama saatini ilişkilendirmesini engeller. Hatta mama saatini bir komutla eşleştirip sadece o sözcüğü duyunca yemek verebilirsiniz.

Yemek, oyun, temizlik gibi alışkanlıklar belli bir düzende olmadığında, kediler strese girip sabaha karşı sizi uyandırmaya başlayabilirler. Mama saatlerini, oyun vakitlerini ve hatta kum kabı temizliğini olabildiğince aynı saatlerde yapabilirsiniz. Bu, kedinin kendini güvende hissetmesini sağlar.

Tatil dönüşü, evde yeni bir misafir ya da mobilyaların yerinin değiştirmesi bile kedinizin rutini bozabilir. Böyle durumlarda sabah uyandırma davranışları yeniden başlayabilir ama düzeni koruduğunuzda zamanla normale döner.

Her ne kadar kediler günün büyük kısmını uyuyarak geçiriyor olsa da, hareket etmeye ve oyun oynamaya da ihtiyaç duyarlar. Eğer gün içinde yeterince enerjilerini atmazlarsa, gecenin bir vakti sizi kaldırıp oyun oynamak isterler. Çeşitli oyuncaklar, tırmalama tahtaları ya da saklanma alanları kedinizin gündüz aktif olmasını sağlar. Siz evdeyken interaktif oyuncaklarla onunla oynamak hem zihinsel hem fiziksel olarak tatmin olmasına yardımcı olur. Özellikle yatmadan 1-2 saat önce oyun seansı yapmak, geceyi daha sakin geçirmesine destek olur. Ancak tam uyumadan önce çok aktif oyunlardan kaçınmak gerekir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1889798a-7da1-470d-86f0-765211c62860.webp

Kediler Neden Bizi Gecenin Köründe Uyandırır?

Gail Lane, Kanada’nın Victoria şehrinde yaşayan 75 yaşında bir kadın, yaklaşık on yıl süren görme kaybının ardından kendi dişinden yapılan bir lens sayesinde yeniden görebilmeyi başardı. Bu sıra dışı işlem, dişten göz ameliyatı olarak adlandırılıyor ve Lane için adeta bir mucize olarak niteleniyor. Şimdi renkleri ve sevdiklerinin yüzlerini fark edebiliyor.

Lane, bu operasyona Kanada’da erişen ilk hasta oldu. Bu tedaviyi Kanada’ya getiren isim Dr. Greg Moloney. Vancouver’daki Mount Saint Joseph Hastanesi’nde Providence Health göz cerrahı olan Moloney, Avustralya’da yedi hastada bu ameliyatı gerçekleştirdikten sonra 2021’de Vancouver’a taşındı. Lane bu yıl Kanada’da üç hastadan ilkiydi; diğer hastaların görme yetisi ise farklı hızlarda geri dönüyor.

İlk aşamada hastaların köpek dişleri çıkarıldı, şekillendirildi, ortalarına delikler açıldı ve plastik lensler yerleştirildi. Dişler, etrafında doku oluşması için üç ay boyunca yanağa dikildi. Mayıs ayında ikinci operasyonla Lane’in hasarlı iris, diş ve üzerinde oluşan dokuyla gözüne yerleştirildi. Plastik lens, ışığın gözün arkasına ulaşmasını sağladı.

Lane’in gördüğü ilk somut şey, partneri Phil’in siyah köpeği Piper’ın kuyruğunun sallanışıydı. Şu anda yüz hatlarını görebiliyor; çenesinin altından çıkan beyaz bıyıklarını fark edebiliyor ve artık gözlerini de görebildiğini belirtiyor. Lane, 64 yaşına kadar tamamen görebiliyordu; ancak nadir görülen bir ilaç reaksiyonu nedeniyle gözlerinde skar oluştu ve görme yetisini kaybetti. On yıl sonra, yeniden görmeye başlaması uzun ve bazen korkutucu bir yol oldu; fakat yaşadığı deneyimi minnetle karşılıyor.

Bu olağanüstü yöntemi Kanada’ya getiren Moloney, bu alanda öncü bir figür olarak öne çıkıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe1310284-1e0e-47d0-ac8c-5d3b1eb92f2d.webp

75 Yaşında Kadın, Dişinden Yapılan Lensle Görmeyi Yeniden Kazandı: Mucize Niteliğinde Bir Göz Ameliyatı

Türkiye'ye ailesiyle tatile gelen 67 yaşındaki İngiliz turist Gill Taylor-Scarth'ın yolculuğu, başlangıçta keyifliydi. Ancak tatilin ortasında fenalaşınca apar topar hastaneye kaldırıldı ve şu anda hayatta kalabilmek için ülkesine dönüp tedaviyi İngiltere'de sürdürmenin yollarını arıyor.

İlk tatil sorunsuz geçti ama Türkiye'deki ikinci tatilinde baş ağrısı, kusma ve dengesizlik gibi belirtiler ortaya çıkınca doktorlar acil müdahale gerektiğini söyledi.

"Annem tatilin ilk günlerinde gayet iyiydi ama birkaç gün içinde çok değişti. Sürekli uyumaya başladı, bol bol su içiyordu. Ardından şiddetli baş ağrıları ve kusma başladı. Otel doktoru hemen hastaneye sevk etti. Burada kimse İngilizce bilmiyor. Doktorlar, ameliyat olması gerektiğini söylüyor ama ya felç kalma riski var ya da hayatını kaybedecek."

"Aile, Gill’in Türkiye’de değil İngiltere’de ameliyat olmasını istiyor."

"Annemin Türkiye'de ölmesini istemiyorum."

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oca624aca-e395-40d4-b5c1-d72b973e43e6.webp

Türkiye'ye Geldikten Sonra Apar Topar Hastaneye Kaldırılan Turistin Tatili Kabusa Döndü

Bir aşk bittiğinde bazı burçlar için yeni bir sayfa kolay açılırken, bazıları geçmişe takılı kalmaktan kurtulamaz. Eski sevgiliyle olan anılar, zihinlerinden kolayca silinmez; bu burçlar hatıraları yeniden yaşar ve kopamamaları uzun sürer. İşte en takıntılı burçlar:

Akrep burcu için aşk ruhun derinliklerine işleyen yoğun bir deneyimdir. Onlar için ilişkiler yüzeysel değil, adeta bütünleşmedir. Bu yüzden ayrılıktan sonra unutmak onlar adına neredeyse imkânsızdır. Takıntılı yapıları, geçmişi sürekli kurcalamalarına yol açar.

Duygusal ve hassas Yengeç, eski sevgilisine dair hatıraları kolay kolay bırakmaz. Onlar için ilişkiler güven ve aidiyet demektir. Bu güven sarsıldığında bile, kalplerindeki özlem duygusu uzun süre devam eder.

Boğa burcu istikrara ve alışkanlıklara sıkı sıkıya bağlıdır. Hayatına aldığı kişiyi kolay kolay bırakmak istemez. Ayrılık sonrası yeni bir düzene alışmaları uzun sürer. Bu yüzden eski sevgililerini unutmak, onlar için sancılı bir süreç olabilir.

Dışarıdan soğukkanlı ve mesafeli görünen Oğlak, aslında ilişkilerinde ciddi bağlar kurar. Ayrılık yaşadıklarında duygularını kolay kolay belli etmeseler de, içten içe unutmakta zorlanırlar. Eski sevgililerini hayatlarının bir dönüm noktası olarak görürler.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1970caa1-ac1d-41bc-8092-179e33c0a834.webp

Eski Sevgililerini Unutamayanlar: En Takıntılı 4 Burç

Sanat dünyası, geçtiğimiz haftadan bu yana adeta gündemi sarsan iddialarla çalkalanıyor.

Fotoğrafçılardan şarkıcılara, yazarlardan oyunculara kadar pek çok ünlü isim hakkında taciz iddiaları konuşuluyor. Mesajlar teker teker gün yüzüne çıkıyor ve bu iddialar karşısında savunmalar da geliyor.

Geçtiğimiz günlerde yazar Kaan Sezyum hakkında da bir iddia gündeme taşındı. Sezyum, bu iddiaları kabul ettiğini açıkladı ve sosyal medya hesabından bir özür mesajı yayımlayarak psikolojik destek aldığını belirtti.

“Öncelikle yaşattıklarımdan ötürü pişmanım ve çok üzgünüm” diyen Sezyum, davranış bozukluklarını gidermek için profesyonel destek almaya başladığını aktardı. Ortamı yanlış okuyup yorumladığını söyleyen yazar, olaylar karşısında sorumluluğunu da kabul etti.

“Geçmişe dönüp olanları değiştiremem, çok üzgünüm” diyen Sezyum, paylaşımını şu sözlerle noktaladı: “Gelecekte böyle korkunç bir deneyimi kimseye yaşatmayacağımın sözünü verebilirim. Beni seven ve sevmeyen herkesten tekrar özür dilerim.”

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o999772ed-30e6-4e0e-bb21-74626bfc4178.webp

İfşayı Kabul Etti: Hakkında İfşa İddiası Çıkan Kaan Sezyum Özür Diledi ve Psikolojik Destek Aldığını Açıkladı

Cesur dili, unutulmaz öyküleri ve hayvan sevgisiyle edebiyatın özgün seslerinden biri olan yazar Aylin Balboa, ülkenin taciz ve ifşa gündeminin sıcak başlıklarına çarpıcı bir bakış getirdi. Balboa'nın sade ama vurucu üslubu, kısa sürede sosyal medyada yankı uyandırdı. İşte detaylar.

Eserlerinde kullandığı yalın ama çarpıcı dil, onu kendi kuşağının öne çıkan yazarlarından biri haline getirdi. Balboa, “Cesur Yeni Hayvanlar”, “Madam Arthur Bey ve Hayatındaki Her Şey”, “Uyuyan Güzel Tabancası” ve son olarak “Kafamda Bir Tuhaflık Var” gibi kitaplarıyla hem okurdan hem de eleştirmenlerden büyük ilgi gördü. Edebiyat dünyasında sadece kalemiyle değil, cesur duruşuyla da fark yaratan Balboa, geçtiğimiz saatlerde ülkenin son günlerde gündemine oturan taciz ve ifşa tartışmalarını kaleme aldı.

"Küçücük yaşından itibaren idare etmeyi öğrenirsin. Aman sinirlenmesinler, aman kızmasınlar. Memelerin azıcık büyüdüğünde, yani omurgan henüz dik durmayı öğrenmemişken daha, hemen kamburlaşmaya başlarsın. Aman tahrik olmasınlar. Hiç ihtimal vermeyeceğin, abi dediğin insanlar sana sarkmaya başladığında yanlış bir mesaj mı verdim diye kendini suçlarsın.  Daha dizleri yaralı minicik bir kızken, oralara hep gelen bir seyyar satıcı seni arabasına bindirip kaçırmaya çalıştığında mesela, elinden zor kurtulsan da bu olanı güvendiğin erkeklere bile anlatamazsın. Gidip onu öldürürlerse hapse girerler çünkü, yine suçlu sen olursun. Dedim ya hep idare edersin. Okuma yazma öğrenmeden önce, daha sen kim olduğunu anlamadan önce anlarsın bütün bunları." 

"Tecavüze uğramadıysak şanslı hissederiz genelde kendimizi. Bütün o maruz kaldıklarımızı ufak tefek “pürüzler” sayıp yaşamaya devam ederiz. Biliriz ki anlatsak da inanmayacak, faili cezalandırmayacak, bizi daha da utanç içinde bırakacak bir sistem vardır karşımızda çünkü." 

Balboa bu içini döktüğü satırları ayrıca bir gönderiyle paylaştı ve şunu ekledi: “Son olarak şunu ekleyeceğim: Bütün erkekler tacizci değildir ama her kadın tacize uğramıştır. Bu dehşetli gerçeği kabul edersek belki hep beraber ilerlemenin bir yolunu buluruz. Yoksa buralar hep orta çağ olarak kalır.” 

Balboa'nın tokat gibi çarpan satırları kısa sürede gündeme oturdu. Başta hemcinsleri olmak üzere sosyal medya kullanıcılarından “İmza, kaşe, mühür” gibi yorumlar gecikmedi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oa9061be0-3b97-4228-a901-75d679b160ea.webp

Aylin Balboa'dan Taciz ve İfşa Gündemine Tokat Gibi Sözler

Medya sektöründe yer alan taciz iddiaları, pek çok kadının sesini yükseltmesine yol açtı. Yaşananlar, okuyanları bile dehşete sürüklüyor.

Bir X kullanıcısı olan Queenofmafo, iş yerinde tacize uğradığını açıkladı. İddiaya göre tacizcinin suçu için değil, sadece 200 TL için işten çıkarıldığı iddia edildi.

İddialar, gönderilen mesajlar üzerinden ifşa edilirken, bazı kişiler olayları anlatmayı tercih ediyor; bazıları ise hâlâ sessizliğini koruyor. Queenofmafo’nun paylaşımı, bu konuyu yeniden gündeme taşıdı ve pek çok çalışan için güvenlik ile hesap verebilirlik ihtiyacını hatırlattı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0950c92f-2322-454c-bf3b-86c91b219431.webp

İş Yerinde Tacize Uğrayan Kadın, Tacizcinin '200 TL' İçin Değil Başka Bir Nedenden İşten Çıkarıldığını Anlattı

ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaşayan bir çift, 16 yaşındaki oğulları Adam Raine'in intiharıyla ilgili olarak OpenAI'ye dava açtı.
Dava, ChatGPT programının intiharı teşvik ettiği iddiasıyla OpenAI'yi suçluyor ve bu konudaki ilk resmi adım olarak kayda geçiyor.
Kaliforniya Yüksek Mahkemesi’ne Salı günü sunulan dilekçe, tazminat talebinin yanı sıra benzer trajedilerin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyor.

Ailenin savunduklarına göre Adam Raine, Nisan’da okul ödevleri için ChatGPT’yi kullanmaya başladı; aynı zamanda müzik ve Japon çizgi romanları gibi ilgi alanlarını keşfediyor ve üniversitede ne okuyacağına dair rehberlik arıyordu. Dilekçede, birkaç ay içinde ChatGPT’nin genç için en yakın sırdaş hâline geldiği belirtiliyor. Adam, anksiyete ve ruhsal sıkıntıları hakkında programa açılmaya başladı.

Aile, Ocak 2025’te ChatGPT ile intihar yöntemlerini tartışmaya başladığını iddia ediyor. Dava, yapay zeka programının belirli yöntemler hakkında 'teknik özellikler' sunduğunu ileri sürüyor. Programın 'tıbbi bir acil durumu fark etmesine rağmen etkileşime devam ettiği' ve intihar hakkında daha fazla bilgi verdiği öne sürülüyor. Dava dosyasına göre, son sohbet kayıtlarında Adam Raine’in hayatına son verme planını yazdığı görülüyor. ChatGPT’nin iddiaya göre şu yanıtı verdiği belirtiliyor: "Gerçekçi olduğun için teşekkürler. Benimle gerçeği gizlemek zorunda değilsin, ne sorduğunu biliyorum ve bundan kaçmayacağım." Aynı gün, dava dilekçesine göre Adam Raine annesi tarafından ölü bulundu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oef910487-7004-4dd8-a14e-2ad6a1329477.webp

Yapay Zekaya Karşı İlk ‘Ölüm’ Davası: OpenAI, Genç Adamın İntiharına Teşvikle Suçlanıyor

Green Card, ABD’de yaşama ve çalışma hakkı veren en çok talep gören programlardan biri. Her yıl milyonlarca kişi bu programa başvuruyor ve süreç heyecanla bekleniyor.

Bu sene için başvuruların Ekim ayında açılması bekleniyor. Net tarihler hâlâ açıklanmadı; ABD yetkilileri genelde Eylül ayında duyuru yapıyor ve başvurular Ekim’in ilk haftasında başlayıp Kasım’ın ilk haftasına kadar sürüyor. Yani başvuru dönemi yaklaşık olarak bir ay kadar sürüyor.

Green Card başvuru tarihleri nasıl ilerler? Genelde Ekim ayında başlar ve net günler Eylül ayında ilan edilir. 2025 için son başvuru tarihinin Kasım’ın ilk haftası olması bekleniyor.

Green Card, ABD tarafından yürütülen bir programdır. Başvuranlar arasından seçilenler, ABD’de yaşama ve çalışma hakkı kazanır. Bu nedenle her yıl milyonlarca kişi bu programa ilgi gösterir.

Green Card Başvuru Ücreti: Başvurular ücretsizdir. DV Lottery üzerinden online olarak yapılır ve başvuru için ücret talep edilmez.

Green Card Başvurusu Nasıl Yapılır? Başvuru bireysel olarak internet üzerinden gerçekleştirilir. Pasaporta sahip olmanız şart değildir; gerekli bilgileri sisteme girip fotoğrafınızı yükleyerek başvurunuzu tamamlayabilirsiniz. Başvuruyu yapanlar, formu hatasız ve eksiksiz doldurmalıdır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8ffc42b5-5ef7-4bbb-aba8-dc84fca3740b.webp

Yaşam tarzı ve günlük hayat