Barış Süreçlerinde Kapsayıcılık ve Silahsızlandırmanın Önemi: Akademisyenlerin Değerlendirmeleri TBMM'de

Barış Süre...

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Başkanlığında Toplantı

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında toplandı. Çatışma-çözümü alanında çalışmaları bulunan akademisyenler dinlendi; Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik ve Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar görüşlerini paylaştı.

Prof. Dr. Ayşe Betül Çelik barışın genelde bir askeri zafer olarak tasvir edildiğini savundu. Barışın iyi tasarımının kazanma düşüncesinden çıkması gerektiğini belirtti ve tek tarafın kazandığı bir barışın zorluklar doğurduğunu vurguladı. Her barış sürecinin mükemmel bir model sunmadığını, süreçlerin çatışmaya göre yenilikler içerdiğini ifade etti ve tarafların güvenlik eksenli yaklaşımların ötesine geçerek çeşitli modellerle sürece dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

Çelik barışın yalnızca güvenlik eksenli olarak okunmasını yanlış buldu; yerelde çalışmanın, sivil aktörlerin ve vatandaşların katılımının uzun vadeli barış için kritik olduğunu söyledi. Silahsızlandırma sürecinin barışın önemli adımlarından biri olduğuna dikkat çekti ve silah bırakmış örgüt üyelerinin topluma entegrasyonu için nakit destek, uzun vadeli işler ve eğitim olanakları sağlanması gerektiğini belirtti. Ayrıca komisyonun çıkaracağı yasanın adının bile önemli olduğunu, ekonomik ve toplumsal katılım sağlanmadıkça istikrarın mümkün olamayacağını ifade etti.

Toplumsal Güven ve Meşruiyet Çelik, barış süreçlerinde toplumsal katılımın meşruiyet kazandırdığını savundu. Barışın çok boyutlu olması gerektiğini, olabildiğince kapsayıcı modellerin geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Silahlı grupların toplum içindeki varlığının sosyoekonomik ve kültürel altyapılarla bağlantılı olarak ele alınması gerektiğini, toplumun güvenliğinin ancak entegrasyon, sosyoekonomik gelişim ve verilen desteklerle güçlendirilebileceğini ifade etti. Bu bağlamda silahsızlandırma sürecinin başarısında topluma yeniden entegrasyonun kilit öneme sahip olduğunu vurguladı.

Çelik ayrıca, komisyonun çıkaracağı yasanın adının da süreç açısından kritik olduğuna işaret etti ve güven artırıcı mekanizmaların, taraflardan birinin güven artırıcı adımlar attığında karşı tarafın da zamanla yanıt vereceğini gösterdiğini belirtti. Taraflar arasındaki güvenin tesis edilmesi için sembolik silahsızlandırma ve örgüt üyelerinin toplumsal hayata entegrasyonu gibi adımların hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Çuhadar Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Çerağ Esra Çuhadar ise tek bir adımla barışa ulaşılamayacağını vurguladı; bu tür süreçlerin sabır ve tüm aktörlerin istikrarlı iradesini gerektirdiğini belirtti. Kolombiya örneği üzerinden örgüt üyelerinin topluma kazandırılmasının ülkeye özgü biçimde düzenlenmesi gerektiğini kaydetti. Toplumsal rıza üretiminin barış sürecinin önemli adımlarından biri olduğuna vurgu yapan Çuhadar, kapsayıcı bir barış sürecinin müzakere masasının ötesine geçtiğini söyledi.

Çuhadar ayrıca komisyonların bağımsız temsilcileri kapsaması, kararların uygulanması ve toplumsal kesimleri bağlayabilecek mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini belirtti. Komisyon üyelerinin seçim sürecinin adil olması ve her tarafın onayını taşıması gerektiğini ifade etti. Görev tanımı ve beklenen sonuçların net olması, çok katmanlı bir barış sürecinin farklı dönemlerde atılması gereken adımların tek bir komisyon tarafından yürütülmemesi gerektiğini vurguladı. Çatışmanın kök nedenlerine odaklanmanın ve bunları çözmenin, kurulan yapılar için hedef olacağını belirtti. Ayrıca başka güven arttırıcı kararlar için de adımların atılabileceğini belirtti.

Toplantı boyunca her iki akademisyen de barışın kalıcı olması için toplumsal katılımın, güven artırıcı mekanizmaların ve kapsayıcı tasarımların gerekliliğini ifade etti.

Son Güncelleme:17 Eylül 2025 16:25