Son dönemde sosyal medyada yükselen tepkiler, bazı ünlü isimlerin geçmişteki taciz ve şiddet iddialarını yeniden gündeme taşıdı.

Ozan Güven ve Ahmet Kural gibi isimler, yaşanan tartışmalar ve kamuoyundaki eleştiriler nedeniyle mesajlarla yoğun bir baskı altında kaldı.

Bu gelişmelerin ardından Ozan Güven, 7 Kocalı Hürmüz müzikalindeki rolünden ayrılma kararı aldı. Müjdat Gezen’in yönetmenliğinde Çağla Şıkel ile başrolü paylaşacağı bu yapımda yaşanan değişiklik, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı.

Gündemdeki iddialar sürerken sanat dünyasında da tartışmalar büyümeye devam ediyor.

İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesi, Ozan Güven’i eski sevgilisi Deniz Bulutsuz’a abajurla ve elleriyle darp ettiği gerekçesiyle “silahla kasten yaralama” suçundan 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, hakaret ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ise beraatine karar verdi. Deniz Bulutsuz ise “basit yaralama” suçundan beraat etti. Kararın ardından Deniz Bulutsuz sosyal medya hesabından, “Cezaevine gireceği günü bekliyorum. Kazandım” ifadelerini paylaştı.

Gündemdeki tartışmalar büyümeye devam ederken Güven’e yönelik eleştiriler de artıyor.

Yaşanan tepkiler sonrası Ozan Güven, 7 Kocalı Hürmüz Müzikali kadrosundan ayrıldı. Projede başrol Çağla Şıkel ile paylaşılacaktı.

BASIN AÇIKLAMASI
7 Kocalı Hürmüz Müzikali kadrosunda yer alan sanatçımız Ozan Güven, son günlerde yaşanan tartışmaların projeye ve ekip ruhuna zarar vermemesi adına projeden affını talep etmiştir.

Ozan Güven’e bugüne kadar gösterdiği emek ve katkılar için teşekkür ederiz.

7 Kocalı Hürmüz Müzikali’ni siz değerli seyircilerimizle buluşturmaya devam edeceğiz.

TİYATROTR

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o9a6b0220-74c8-4aa9-8884-cf6db5bbe2a8.webp

Ozan Güven Gündemi Sarsan İfşa ve İddiaların Ardından Müzikal Kadrosundan Çıktı

Meteorolojik veriler Eylül ayı için yağışların çok kötü geleceğini gösteriyor ve bu durum uzmanları alarm durumuna geçiriyor.

Hava Forum'un X hesabından yapılan paylaşımda, ülkenin ciddi bir kuraklık kriziyle karşı karşıya olduğu vurgulandı: “Bu işin şakası yok!”

Türkiye Cumhuriyeti'nin büyük bir kuraklık dönemiyle karşı karşıya olduğu belirtilirken, “Herkes elini taşın altına koymalı, su tasarrufu kampanyasına dahil olmalı. Su kesilince değil, şimdi bir şeyler yapmalıyız…” sözleri öne çıktı.

İklim ve meteoroloji uzmanları, son aylarda mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve yağış eksikliği nedeniyle Eylül dönemiyle birlikte daha da hissedilirleşebileceğine dikkat çekiyor. Özellikle barajlardaki su seviyelerinin hızla düştüğü ifade edilirken, bu gidişat kentlerde tüketim ve tarımsal üretim üzerinde baskıyı artırabilir.

Erken müdahale, kuraklıkla mücadelede daha etkili sonuçlar sağlar. Su kaynaklarının bilinçsiz kullanımı ve iklim dalgalanmaları bir araya gelince, özellikle kurak ilçelerde su kıtlığına kadar giden problemlere yol açabiliyor. Bu nedenle akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları, kamuoyunu erken uyarı sistemlerine ve su tasarrufu önlemlerine dahil olmaya davet ediyor.

Türkiye, giderek derinleşme potansiyeli olan bir kuraklık tehdidiyle karşı karşıya. Eylül yağış beklentilerindeki olumsuz tablo, su kıtlığına giden yolda kritik bir döneme işaret ediyor. Hava Forum’un uyarısı, aslında hepimize düşen sorumluluğun altını kalın harflerle çiziyor: Su kesintileri yaşanmadan önce, toplumsal seferberlik şart.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2903dfdb-a5fe-423f-8ff8-b23ce81a00a3.webp

“kamuoyu” ile ilgili sonuçlar

Ozan Güven Gündemi Sarsan İfşa ve İddiaların Ardından Müzikal Kadrosundan Çıktı

Türkiye’ye Ciddi Kuraklık Uyarısı: Cumhuriyet Tarihinin En Büyük Kuraklık Krizi Geliyor