Görevine bir yıl önce başlayan Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, Türk mutfağına hayran kaldığını söyledi. Yalnızca başkentte değil ziyaret ettiği her şehirde farklı lezzetler deneyen Sorg’un favorisi mezeler oldu.

Sorg, Ankara'daki balık kalitesine de değindi ve bu durumu Atatürk ile ilişkilendirdi. Nefes Gazetesi'nin özel içeriğinde konuşan büyükelçi, YouTube’da Türk mutfağına dair samimi yorumlar da paylaştı.

'En iyi balık Ankara’da mı yenir?' tartışmasına değinen Sorg, Atatürk’ün başkenti İstanbul'dan Ankara’ya taşıdığında memurların balık alışkanlıklarını sürdürmeleri için aynı kalitede balığın Ankara’ya da getirilmesini sağladığını savundu. Böylece bugün Ankara'daki balık kalitesinin İstanbul'la aynı seviyede olduğunu ifade etti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o82fd402d-ccca-4fab-bb51-67bd318505f2.webp

Alman Büyükelçi Sorg: Atatürk’ten Gelen Etkiyle Ankara’daki Balık Kalitesi

Kamakura'nın eski bir polis karakolu binası bugünlerde sürpriz bir işletmeye ev sahipliği yapıyor.

Türk çift Burcu Alkurt ve Aziz Fırat'ın açtığı 'Pide' Fırını, fırının önündeki tabelası olmamasına rağmen yoğun ilgi görüyor. Fırının önünde uzayan kuyruklar, Japonya'da ekşi mayalı ekmeklere ve Türk lezzetlerine olan merakı gözler önüne seriyor.

34 yaşındaki Burcu Alkurt ve 36 yaşındaki eşi Aziz Fırat tarafından yönetilen fırın, kısa sürede Kamakura'nın dikkat çeken mekanlarından biri haline geldi. Fırında ekşi mayalı ekmek çeşitlerinin yanı sıra Japonların sevdiği sütlü tost ekmeği shokupan ve Fransız köy ekmeği pain de campagne de bulunuyor. Alkurt, fırına babasının eve getirdiği geleneksel Türk pidesinden esinlenerek bu ismi verdiğini söyledi. Bu adın kendisi için özel bir anlam taşıdığını belirtti.

Devamında Norveç'te ünlü Ille Bröd fırınında staj yapıp ekşi mayanın farklı tatlarını deneyimledi. Aynı yıl eşi Aziz Fırat'ın Tokyo'da iş bulmasıyla çift Japonya’ya taşındı. Kamakura’ya yerleştikten sonra da fırın açma fikrini hayata geçirdiler.

Ancak süreç kolay olmadı. Uygun unu bulmak için farklı bölgelerden yaklaşık 30 çeşit un denediler. Sonunda Hokkaido'dan gelen ekmek unu, tam buğday ve çavdardan oluşan altı farklı un karışımıyla kendi formüllerini oluşturdular. Zahmetli yolculuk bugün 'Pide'nin sırrı olarak görülüyor.

'Pide' fırını sadece ekşi mayalı ekmekleriyle değil, farklı kültürlerden harmanlanan ürünleriyle de dikkat çekiyor. İskandinav çörekleri kardemummabullar ve kanelbullar, Türk simidi, rosmarinli focaccia, rugbro gibi çeşitler menüde yer alıyor. Hatta simit, Japon müşterilere bal ve mascarpone ile birlikte sunuluyor.

Açılışın ardından sabah saatlerinde fırına gelenler lahmacun için bile sıra oluşturdu. Yoğun ilgi karşısında üretime yetişmek zaman zaman güçleşse de mahalle halkıyla kurdukları samimi ilişki sayesinde kısa sürede sevilen bir mekan haline geldiler.

Burcu Alkurt ve Aziz Fırat’ın samimi tavırları, fırıncılık hayali kuran gençleri de cezbetti. Nagoya’dan gelen bir kadın Alkurt'la birlikte çalışıp deneyim kazandı. Alkurt, onunla konuşurken 'Kendi işinizi yapabilirsiniz, uzun yıllar bir yerde çalışmak zorunda değilsiniz' sözleriyle de cesaret verdi. Bugün tabelasız küçük bir dükkan olarak başlayan bu hikâye, Japonya’da Türk mutfağına olan ilgiyi daha da artırmış durumda.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2d947628-6a4f-4dd2-868d-7389d89af6e5.webp

“türk mutfağı” ile ilgili sonuçlar

Alman Büyükelçi Sorg: Atatürk’ten Gelen Etkiyle Ankara’daki Balık Kalitesi

Japonya’da Türklerin Açtığı Fırın Büyük İlgi Gördü: Resmen Yok Satıyorlar!