BM İnsan Hakları Konseyi'nin 60'ıncı oturumu, İsviçre’nin Cenevre Ofisi önünde başlayan resmi açılışla başladı. Toplantının açılışında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze'de yaşananlara ilişkin net ve güçlü bir tablo çizdi.

İsrail'in Gazze'deki siviller üzerinde toplu katliamlar yapmasına, ardı ardına gelen acılara ve toplu yıkıma yol açtığına; hayati yardım akışının engellenmesine; sivillerin açlıkla karşı karşıya kalmasına; gazetecilerin öldürülmesine ve savaş suçu üstüne savaş suçu işlenmesine dikkat çekti. Üst düzey İsrailli yetkililerin açıkça soykırım söylemi kullanması ve Filistinlilerin insanlıktan çıkarılması karşısında dehşete kapıldığını belirtti.

Bölgenin barış için haykırdığını vurgulayan Türk, Gazze'nin adeta bir mezarlığa dönüştüğünü belirtti.

Daha fazla militarizasyon, işgal, ilhak ve baskı bu döngüyü yalnızca besler; daha fazla şiddet, misilleme ve terörü çoğaltır. Türkiye, İsrail'in Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından emredilen adımları atması gerektiğini; soykırım eylemlerini önlemesi, soykırımı teşvik edenleri cezalandırması ve Gazze'deki Filistinlilere yeterli yardımın ulaştırılmasını sağlamakla yasal olarak yükümlü olduğunu vurguladı.

Gazze'deki katliamı sona erdirmek için şimdi harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayan Türk, uluslararası toplumun bu sorumluluğu yerine getirmediğini; Gazze halkını yüzüstü bıraktığını ifade etti. Soykırımı önlemek için kararlı adımlar atılmalı; ülkeler silah akışını durdurmalı ve savaş yasalarını ihlal etme riski taşıyan silahların İsrail'e akışını engellemeli.

Ülkelerin ateşkes, esirlerin serbest bırakılması ve keyfi olarak alıkonulanların serbest bırakılması için tüm imkanlarını kullanması; Gazze'ye yeterli insani yardımın ulaştırılması konusunda azami baskı uygulaması gerektiğini söyledi.

Dahası, İsrail'in Gazze'yi askeri olarak ele geçirme planına ve işgal altındaki Batı Şeria'nın hızla ilhak edilmesine karşı kararlı adımlar atılması gerektiğini ekledi ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını desteklemenin önemine işaret etti.

ABD yaptırımlarının, BM Özel Raportörü Francesca Albanese'ye ilişkin kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini de vurguladı. Rusya–Ukrayna savaşı, Sudan'daki çatışmalar ve Myanmar'daki insan hakları felaketi gibi başlıklar da toplantının gündemindeki yerini korudu. Türk, bu krizlerin hız kesmeden izlenmesi ve uluslararası hukukun en temel ilkelerinin korunması gerektiğini dile getirdi.

Son olarak, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde (KDC) hükümet ile doğu bölgelerindeki 23 Mart Hareketi (M23) isyancı grubu arasındaki çatışmaların ağır ihlaller ve suistimallerle sürmekte olduğuna dair çarpıcı kanıtlar bulunduğunu ifade etti ve dünyayı bu konulara odaklanmaya çağırdı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o207479be-0e14-4dfc-ab49-b903d27c441f.webp

“Uluslararası Adalet Divanı” ile ilgili sonuçlar

BM İnsan Hakları Konseyi'nin 60'ıncı Oturumu Cenevre'de başladı