Çin'in Zhejiang eyaletinin Hangzhou kentinde bulunan Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, 5G teknolojisini sadece iletişim için değil, sağlık hizmetlerinin her aşamasına entegre eden ileri seviye yöntemlerle sıkı bir şekilde çalışıyor.

1869'da kurulan ve üçüncü basamak tedavi sunan bu üniversite hastanesi, dronla kan taşımak ve beyin-bilgisayar arayüzü (BCI) gibi yenilikçi uygulamalarla dikkat çekiyor. Bu yenilikler, sağlık hizmetlerinin kalitesini ve hastaların yaşam şansını artırmaya odaklanıyor.

Medikal dron sistemi, kanı merkezden doğrudan hastaneye ulaştırırken 5G altyapısının hızını ve güvenliğini kullanıyor. Dronlar, hava koşullarına dayanıklı olarak önceden belirlenen rotayı takip ediyor; taşıyabildikleri yük 5 kilogramı bulabiliyor ve konteyner içindeki kanın istenen sıcaklıkta kalmasını sağlıyor. Bölgedeki kan merkezinden alınan paketler, hastane kampüsüne indiğinde, geleneksel yöntemlere göre transport süresini neredeyse yarıya indirebiliyor. Bu da kritik durumlarda hastaların hayatta kalma şansını artırıyor.

BCI teknolojisi ise bilgisayar, tekerlekli sandalye veya robot gibi cihazlarla beyin arasındaki iletişimi kurarak, hareket kabiliyeti kısıtlı hastaların günlük yaşamlarını belirli bir seviyeye kadar yeniden kazanmasını sağlıyor. Beyindeki elektriksel hareketleri ölçen EEG kayıt cihazı, sinirsel aktiviteyi işleyip komuta dönüştürüyor; bu komutlar daha sonra ilgili cihazlara iletilerek eylemlere dönüştürülüyor. Başa yerleştirilen bu aygıt sayesinde hastalar, robotik bir kol yardımıyla su içme veya el sıkışma gibi günlük aktiviteleri gerçekleştirebiliyor.

Mart 2025’te gerçekleştirilen bir operasyon, omurga kırığından etkilenen 61 yaşındaki bir hastanın spinal implant ile yeniden yürüyebilmesini sağladı. Ameliyat sırasında alt omurgaya 16 temas noktası bulunan omurilik uyarım elektrodatı yerleştirildi ve karnına kablosuz şarj cihazı gibi çalışan birimler konuldu. Ameliyat sonrası motor fonksiyonlar yavaş yavaş geri gelmeye başladı; bacaklarda his geri dönüyor ve idrar kontrolünde ilerleme kaydedildi. Bu gelişmenin, omurga hasarı yaşayan milyonlarca hasta için umut kaynağı olması bekleniyor.

Türkiye'de, KOÇ Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi’nde 26 Temmuz’da ilk kez uygulanan otomatik açılabilir yeni nesil VitaFlow Liberty sistemiyle kapalı cerrahi aort kapak değişimi gerçekleştirildi. Uygulama, açık kalp ameliyatı riski taşıyan yorgun hastalarda güvenli ve hızlı bir seçenek sunuyor. Femoral arterden yapılan girişle gerçekleştirilen bu işlem, hem hasta güvenliği hem de işlem süresi açısından olumlu sonuçlar verdi. Ameliyata katılan Zhejiang Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başkanı Dr. Wang Jian'an, VitaFlow Liberty’nin özellikle ciddi aort darlığı olan hastalar için uygun olduğunu belirtti ve dünyada hassas implantasyon için gereken kontrolü sağlayan tek motorlu iletim sistemi olduğunu vurguladı. Türkiye’den Kardiyoloji alanında önde gelen akademisyenler ile ekip, çalışmaların bu iki ülke arasındaki işbirliğini daha da güçlendireceğine inançlarını ifade etti.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o180c7ba7-c782-4e35-8020-83f379f868f3.webp

“uluslararası tıp işbirliği” ile ilgili sonuçlar

Çin'de 5G ile Sağlık Sistemine Entegre Teknolojik Yöntemlerle Ameliyatlar Genişliyor