Her Günü Aynı Gün Gibi Yaşayan Kadın: Michelle Philpots’un Hikayesi ve 50 İlk Öpücük’e İlham Veren Yaşam

Her Günü A...
Michelle Philpots her yeni güne, önceki günü hatırlamadan başlıyor. 1994’ten beri yeni anılar oluşturamayan bir yaşam sürüyor. Notlar, fotoğraflar ve eşi Ian’ın desteği ona yol gösteriyor. İki ayrı kazadan sonra beyninde travmalar, epilepsi ve amnezi gelişti. Bu sıra dışı hikaye, Adam Sandler ile Drew Barrymore’un başrollerini paylaştığı 50 İlk Öpücük filmine de ilham oldu. 1993’te işini kaybetti çünkü aynı belgeyi tekrar tekrar fotokopilediğini fark edemiyordu. 1994’te anterograde amnezi tanısı kondu; bu hastalık yeni anılar oluşturmayı neredeyse imkânsız hale getiriyor. Yani Michelle için her gün, bir öncekinden bağımsız şekilde yeniden başlıyor. Bazen konuşurken bile az önce söylenenleri unutabiliyor. Kendisini “Groundhog Day”e benzetiyor: her sabah uyanıp aynı manzarayı görüyor ve her şey yeniden ediyormuş gibi hissediyor. Eşi Ian, 1997 yılında yaptıkları düğümü ona sürekli hatırlatmak zorunda. Albüm fotoğrafları, Post-It notları ve telefondaki hatırlatıcılar, hayatını sürdürmesinde en önemli araçlar. Ancak evden çıktığında, neden çıktığını veya nereye gittiğini sık sık unutuyor. 50 İlk Öpücük’teki Lucy karakterinin aksine, onun hafızası sadece gece uykusuyla değil, gün içinde de sürekli sıfırlanıyor. Çalışma hayatına dönemedi; zaman zaman depresyona düşüyor. Yine de gönüllü olarak engelli bireylere destek veren projelerde yer alıyor. Kendi ifadesiyle eski hayatını geri getirmek mümkün değil, ama kabullenmekten başka çaresi yok. İşin en sabırlısı olan eşi Ian onun yanında olmaya devam ediyor. Ian’ın sözleriyle, fotoğraflar sayesinde evliliklerini hatırlatabiliyorlar; aksi halde Michelle hepsini unutuyor.
Son Güncelleme:23 Ağustos 2025 08:02