Hilal İçin Yürüyoruz: Boğaziçi’nde Kadın Cinayetine Karşı Güvenlik ve Kayyum Tartışması

Hilal İçin...
İSTANBUL — Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü’nde yaşanan trajedi, 15 yaşındaki Hilal Özdemir’in, Ayberk Kurtuluş adlı ve çok sayıda suç kaydı bulunan bir kişi tarafından öldürülmesiyle yeniden gündeme geldi. Ayberk Kurtuluş, kampüse araçla gelerek Hilal Özdemir’i kafede çalıştığı sırada silahla öldürdü ve ardından intihar etti. Olayın ardından bugün saat 18.00’da Boğaziçi öğrencileri, Hilal için yürüyüş düzenledi. Cinayetin yaşandığı noktadan kampüs kapısına kadar yürüyen öğrenciler basın açıklaması yaptı. Aralarında CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun’un da bulunduğu destekçiler vardı. Kampüs çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alınırken, kadınlar şu sloganları attı: “Yaşasın kadın dayanışması”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Kadınlar ölürken polis neredeydi”, “Kadınlara değil, katillere barikat”. Açıklamada şu eleştiriler dile getirildi: Hilal reşit değildi ve bir çocuk işçi olarak çalıştırılıyordu. Kayyumluğun, kampüsün olanaklarını bu tür olaylara karşı denetleyemediği iddia ediliyor. “Bu kadar rahat bir şekilde nasıl kampüse silahla girilebiliyor?” sorusu öne sürülüyor. Failin düğüne geldiğini öne sürerek kampüse girdigi, Hilal ile tartıştıktan sonra akşam yeniden gelip silahla onu öldürdüğü belirtiliyor. Bu süreçte güvenlik önlemlerinin niye yeterli olmadığını soruyoruz. Bu vaka, erkek egemen sistemin her alanda süregelen şiddetinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Cinayeti kimden güç alarak işlediklerini ve koruma kararlarına rağmen tutuklanamadıklarını sorguluyoruz. Hilal, genç bir kız çocuğu olduğu için güvenli olması gereken bir kampüste katledildi. “Hilal neden reşit olmadığı halde bu okulda çalışıyordu?” bu soruyla bugün kayyum yönetiminin ve devletin güvenlik politikalarının eksiklikleri yeniden gündeme geliyor. 6284’ün uygulanması ve İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanması talebi yükseliyor. Ayrıca güvenli kampüsler için aktif bir CİTÖK kurulması talebi de dile getiriliyor. BÜMED (Boğaziçi Üniversitesi Mezunları Derneği) de olayla ilgili bir açıklama yayımladı: Hilal’in hayatını kaybetmesi sadece bir kadın cinayeti değil; çocuk işçiliği ve güvenlik zaaflarının en acı sonuçlarından biridir. Mezunlar, mezunların kampüse girişi yasaklanırken silahlı bir kişinin nasıl içeri girebildiğini sormak ve üniversitelerin hesap vermesini talep etmek durumundadır. “İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulanması ve güvenli kampüsler için adımlar atılması gerekir,” ifadesine yer verildi. Hilal’in anısı önünde saygıyla eğiliyor, ailesine sabır diliyoruz. Bu tür kayıpların tekrarlanmaması için mücadele kararlılıkla sürmelidir: kadın cinayetleri, çocuk işçiliği ve kampüs güvenliği konularında daha somut adımlar atılmalı.
Son Güncelleme:1 Eylül 2025 05:42