Samsunspor'un Tarihine Acı Bir Şekilde Geçen Kara Gün: 20 Ocak 1989

Samsunspor...
Samsunspor, yeniden Süper Lig sahnesine dönüyor ve türlü imkansızlıklara rağmen arma aşkını Avrupa'ya kadar taşıdı. Ancak kulübün geçmişi, acının en ağır izleriyle hâlâ hafızalarda titreşiyor. 1988-1989 sezonu, Samsunspor için zorlu bir dönemin habercisiydi. İlk yarıdaki sonuçlar, hedeflerden sapıldığını gösteriyordu; ikinci yarıda ise yeni bir başlangıç için sahaya çıkmaya hazırlanıyorlardı. Bu yolculuğun ilk durağı Malatya'yı taşıyan karla kaplı yollardaki otobüstü. Karla kaplı yollarda Samsunspor kafilesini Malatya deplasmanına götüren otobüs, kaderin karanlık sayfasını yazacaktı. Otobüs şoförü Asım Özkan, teknik direktör Nuri Asan ve futbolcular Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır ve Zoran Tomić, yaşanan elim kazada hayatlarını kaybetti. O gün sadece Samsun değil, tüm Türkiye yasa boğuldu. Samsunspor, artık sahadaki gollerden çok, kaybettiklerinin hatırasıyla anılan bir takım haline gelmişti. 1989 yılının soğuk bir ocak sabahıydı. Hava buz gibi, yollar karla kaplıydı. Olası bir kazayı önlemek için otobüs şoförü Asım Özkan aracı yol kenarında durdurup lastiklere zincir taktı. Futbolcular bu kısa molayı belki de son kez gülüp eğlenerek değerlendirdi: kartopu oynandı, kaygan zeminde çocuklar gibi kayıldı. Ardından yolculuk devam etti. Karlık havada buzlanan yolları güvenli hâle getirmek için tuzlama çalışmaları yapılıyordu. Bir kamyon şoförü, önünde yavaş ilerleyen tuzlama aracını geçmek istedi ve direksiyonu kırıp ters şeride geçti. Ancak ağır tonajlı kamyonun karlı zeminde frenle durması neredeyse imkânsızdı. Karşı şeritte Samsunspor otobüsü vardı. Futbolcular, teknik heyet ve kulüp çalışanları, yeni bir başlangıcın hayalini kuruyordu. O an çarpışma kaçınılmaz hale geldi ve trajedi yaşandı. O an Mete Adanır’ın sesi duyuldu: 'Eyvah… gittik.' Bu söz, Türkiye futbol tarihine kara bir gün olarak geçecek kavşağı açtı. Saatler 09.30’u gösterdiğinde kaza gerçekleşti ve yalnızca Samsun değil, tüm Türkiye yasa boğuldu. Samsunspor’un kırmızı-beyaz renkleri, bu acıyla birlikte siyahı da yanına almıştı. Çarpışmanın ardından otobüsün içinde tarifsiz bir manzara vardı. Yaralılar, hayatını kaybedenler, ölümle burun buruna gelenler… Kazadan sonra ilk yardıma koşanlar Diyarbakır deplasmanına giden Çarşambaspor kafilesiydi; onların hızlı müdahalesi birçok hayatı kurtardı. Sağ kurtulanlardan Hakkı Bayrak, o anı yıllar sonra şu sözlerle anlatacaktı: 'Eğer Çarşambaspor otobüsü gelmeseydi, belki de ölü sayımız çok daha fazla olacaktı.' Bu kazada teknik direktör Nuri Asan da hayatını kaybetti. O, Samsunspor sevdasının simgesi olan bir isimdi. Emin Kar, yıllar sonra şu sözlerle bağını özetledi: 'Samsunspor sevdalısıydı. Dünyanın en iyi takımını çalıştırsa bile ‘Gel sana ihtiyacımız var’ dense gelirdi, bir dakika bile durmazdı.' Nuri Asan’ın adı, kulübün tesislerinde ölümsüzleşti. Kazada yalnız Nuri Asan mı hayatını kaybetti? Hayır; Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır ve otobüs şoförü Asım Özkan da aramızdan ayrıldı. Yugoslav futbolcu Zoran Tomić ise altı ay süren bitkinlikten sonra kendi ülkesinde hayata veda etti. O acı günün ardından Samsunspor, bir daha eskisi gibi hızlı ivmeyi yakalayamadı. Ligin ikinci yarısı oynanamamış, takım hükmen 3-0 mağlup sayılmıştı; fakat özel bir karar ile ligde kalması sağlandı. Ertesi sezon sıfırdan kurulan ekip, toparlanmak için zorlu bir mücadeleye girdi. 90’lı yıllarda yeniden eski havasını yakalamaya çalıştı; ara ara ligde ilk beşe kadar yükseldi, kupada yarı final ve çeyrek final heyecanlarını yaşattı. Şimdi ise Samsunspor, Süper Lig’de İstanbul takımlarına kafa tutan bir güç olarak sahnede. Taraftarına unutulmaz anlar yaşatıyorlar. Ancak akıllardaki büyük soru hep aynı kaldı: Ya o kaza olmasaydı…
Son Güncelleme:21 Ağustos 2025 19:49