İnsanoğlu, zor anlarda kelimelerini kaybedebilir.

Taziye için telefon etmek, bir hastanın durumunu sormak; doğru teselli sözlerini bulmak bazen imkânsız hale gelir.

Kelimeler boğazımızda düğümlenir ve bazen tarafı teselli eden, bazen de sanki havaya savrulan absürt cümleler çıkıverir.

X kullanıcıları, ne diyeceklerini bilemedikleri anlarda akıllarından geçen absürt cevapları paylaştı.

Bakalım aralarından size de tanıdık gelen var mı? :)

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o7b39bf8f-f3a4-4b96-a6c9-9ccbf464264c.webp

Absürt Cümlelerle Güldürenler

Kritik Durumlarda Ne Diyeyim Dedikleri Absürt Cümlelerle Güldürenler

Roaching, günümüz ilişkilerinin konuşulmaya değer kavramları arasına girdi. Ghosting, snowmanning derken şimdi roaching gündemde.

Roaching, bir kişinin aynı anda birden çok kişiyle görüşmesini ve bunu karşı tarafa saklamasını anlatır. Yani tek bir partnerle görünürken, arka planda başka insanlarla da iletişimde kalmak söz konusudur. İsminin ilginç bir benzetmeden geldiğini söyleyelim: bir hamamböceği gördüğünüzde çevrede pek çok başka böceğin de olabileceğini düşünmek gibi; tek bir gizli partner varsa, bunun daha fazlası olabileceğini ima eder.

Bu davranış aslında klasik aldatmadan çok, belirsizlikten beslenir. Aldatma için tarafların açıkça “sadece birbirimizle görüşüyoruz” demesi gerekirken, roaching’de taraflardan biri ilişkiyi netleştirmez, sorulara kaçamak cevaplar verir ya da bilgiyi saklar. Bu nedenle etik olarak gri bir alanda durur; saklama hissi karşı tarafa yanlış bir aldatmaca algısına sürükleyebilir.

Uzmanlara göre roaching’in belirgin işaretleri var: sürekli planlar iptal edilir, ilişki tanımlanmaz, son dakika bahanelerle buluşmaya gelinmez veya sık sık ortadan kaybolunur. Bu davranışlar roaching ihtimalini düşündürür.

Korunmanın yolu ise açık iletişimden geçer. İlişkinin başında beklentileri net olarak konuşmak, çiftin birbirinin sınırlarını anlamasını sağlar. Karşı taraf dürüstse sorun yoktur; saklama eğilimi varsa olaylar kısa sürede kendini gösterir. Eğer bu konuda netlik yoksa, doğru adımlar atmak için durup konuşmak gerekir.

Kaynaklar: Kaynak 1, Kaynak 2

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of2f3e912-71ea-48d2-9b1e-7c0e1cb92640.webp

Roaching: Gizli İlişki Trendi

Roaching Nedir? Yeni İlişki Trendinin Gölgesi

Birçoğumuz için evlilik, mutluluk, güven ve yeni bir başlangıç demektir. Ancak bazı insanlar için bu kavram heyecandan çok kaygı doğurur.
Sorumluluk yükü, özgürlüğün azalacağı korkusu ya da geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler, evlilikten kaçınmanın temel nedenleri olabilir. Evet, evlilik korkusu aslında beklenenden daha yaygın ve çoğu kişinin içten içe taşıdığı bir endişedir.

Bu kez X kullanıcıları, evlilikten neden korktuklarını içten içe itiraf etti ve yaşadıklarını samimi bir dille paylaştı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o1e465b4e-50f2-42dd-87b0-431104452859.webp

Evlilik Korkusu İçini Dökenler

Evlilikle İlgili Korkularını İtiraf Edenler

Astrolojiye göre bazı burçlar sözleri süslemek yerine olduğu gibi söyler. Onlar için dürüstlük, diplomasi kurmaktan daha önemlidir. Bu duruş kimi zaman hayranlık uyandırır, kimi zaman ise sert bulunur. Özellikle duygusal anlarda ağızlarından çıkan kelimeler ya karşı tarafı güldürür ya da incitir. Yine de bu burçlar samimiyetleriyle tanınır ve söyledikleri her zaman iz bırakır.

Peki lafını asla sakınmayan burçlar hangileri?

Koç: Mars’ın güçlü etkisiyle hareket eden Koçlar lafı dolandırmayı sevmez. Aklına ne gelirse saniyeler içinde dile getirirler. Dürüst olmak, karşı tarafın duygularını düşünmekten bile önce gelir. Bu durum kimi zaman kırıcı olabilir; ancak Koç’un niyeti çoğu zaman kötülük değildir. Enerjik ve fevri yapıları tartışmaları aniden sertleştirebilir; karşısındakinin hazırlıksız yakalanması ise kaçınılmazdır. Yine de söylediklerinin arkasında durmaları onları samimi kılar.

İkizler: Merkür’ün zekâsıyla parlayan İkizler kelimeleri ustalıkla kullanır. Ancak bu yetenek bazen karşısındakini incitebilecek cümlelere dönüşebilir. Ruh halleri çok hızlı değiştiği için bir an samimi ve esprili konuşurken, diğer an alaycı veya iğneleyici olabilirler. Özellikle kızdıklarında karşısındakini en zayıf noktasından vuracak sözleri seçmeleriyle bilinirler. Yine de onlar için bu sadece iletişimin bir parçasıdır; çoğu zaman niyetleri kırmak değil, anı daha etkili kılmaktır.

Aslan: Güneş’in yönettiği Aslan burcu sahnede olmayı sever ve sözleriyle etkisini gösterir. Normalde neşeli, motive edici ve sevgi dolu olabilirler. Fakat gururlarına dokunulduğunda durum değişir. Onları küçümsemek, görmezden gelmek veya değersiz hissettirmek sert bir cevap almaya neden olur. Bu cevaplar çoğu zaman ağır ve akılda kalıcıdır. Aslan’ın sözleri, kendini savunma şekli kadar karşı tarafa güç göstergesidir.

Akrep: Akrepler genellikle konuşmadan önce karşısındakini dinler. Ancak konuşmaya başladıklarında noktayı vura vura söylerler. Duygularını derinden yaşayan Akrep, kırıldığında ya da ihanete uğradığında kelimelerini adeta silah gibi kullanır. Söyledikleri karşısının en hassas yerinden vurur ve uzun süre etkisini korur. Onların sözleri yalnızca öfke anında değil, ciddi konularda da sert ve keskindir. Akrep’le tartışmak kelimelerle satranç oynamak gibidir; kaybeden çoğu zaman karşı taraftır.

Yay: Yay burçları açık sözlülükleriyle tanınır. Doğruluk, incelikten önce gelir ve bu nedenle heyecanlandıklarında ya da dürüst olmak istediklerinde kelimeler filtrelenmeden çıkar. Karşı taraf bunu kırıcı bulsa da Yay’ın niyeti kötü değildir; önemli olan içlerinden gelenleri gizlememek ve hayatı olduğu gibi paylaşmaktır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o62e564fd-1457-454d-a87a-350006ef2341.webp

Lafını Esirgemeyen 5 Burç

Asla Lafını Esirgemeyen 5 Burç: Bu Burçlarla Asla Düşman Olmayın

Bir kadın, ilk uzun mesafe uçuşunda kocasının davranışları karşısında beklediği sakinliği bulamadığını anlattı. Uçuşun başları sorunsuz geçse de, kocanın kısa bir uyku için 'rahatlama' çabaları durumun akışını değiştirdi.

Olay giderek daha şaşırtıcı hale geldi: Tuvalete giderken ayakkabılarını giymemesi; kadın, temizliğe düşkün olduğunu ve kocasının bu kadar pis olduğunu bilmediğini dile getirerek şaşkınlığını ifade etti: “Ben temizlik hastasıyım, kocamın bu kadar pis olduğunu bilmiyordum.”

İki kişiyle birlikte otellerde de devam eden bir tablo çıktı: Otelde de kocası duş almadan yatağa geçmişti. Kadın, bu durumla nasıl başa çıkacağını sordu.

MailOnline’a konuşan uzman Jane Green, kadının yaşadığı rahatsızlığı anladığını ve zamanla bu olayın ‘komik bir anı’ haline gelebileceğini söyledi. Green, kadına kocasıyla açıkça konuşmasını ve ortak bir çözüm aramaları gerektiğini tavsiye etti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oab4175a1-4c5f-4d3c-a9d4-2372e30fdf60.webp

Uçakta Şok Olayı

"Bu Kadar Pis Olduğunu Bilmiyordum": Kocasının Uçakta Yaptığı Şeyden Dolayı Dehşete Kapılan Kadın

2026’ya yaklaşık beş ay kaldı. Yıl sonu enflasyon tahminleri de yeni yıl yaklaşırken yeniden gündeme geldi.

Ekonomist Mahfi Eğilmez, X'te dikkat çekici bir paylaşım yaptı. Yıl sonu enflasyon tahminleri konusunda iktisatçıların ikiye bölündüğünü belirtti ve tartışmanın üslubunu eleştirdi; ardından kendi tarafını açıkladı.

TCMB Başkanı Fatih Karahan, üçüncü enflasyon raporunu açıklamıştı. 2025 yıl sonu için hedef yüzde 24 olarak sabit kalırken, tahminlerin yüzde 25–29 aralığında olduğu belirtildi. Bu fark, iktisatçılar arasında büyük tartışmalara yol açtı. Eğilmez, iki grup arasındaki farkı şu şekilde özetledi: birinci grup, hedef ve tahmin oranlarının tutarlı olduğunu savunuyor; ikinci grup ise tutarsız olduklarını düşünüyor; ben ikinci grupla aynı görüşteyim.

Üslup konusundaki eleştirisini sürdüren Eğilmez, şu ifadeleri paylaştı: İlk grup, bazı değerli iktisatçı arkadaşlarının diğer gruplara karşı sert ifadeler kullandığını ve konuyu anlamadıklarını ya da popüler olmakla suçlandıklarını vurguluyorlar. Buna karşılık ikinci gruptakiler pek böyle bir üslup kullanmıyorlar. Herkes fikrini özgürce açıklayabilir; karşı görüşleri eleştirmek de özgürdür; fakat üslup belirleyici olmalıdır. Hakarete varan eleştiriler, bilimle uğraşanlara yakışmıyor.

Kimin haklı olduğu elbette önemli. Haksız çıkarsak kabul eder ve görüşümüzü değiştiririz; bilim budur, tez yanlışsa değiştirilmelidir. Aksi halde bu yaklaşım inanç haline dönüşür.

Dolayısıyla en kıdemli olmam, en bilgili olduğum anlamına gelmez. Hepsi değerli; bu arkadaşlarımıza akıl vermek haddim değildir. Ancak uzun yıllar köşe yazarlığı yapmış biri olarak üslup konusunda bazı tavsiyelerde bulunabileceğimi düşünüyorum:

Kimseye hakaret etmeyin; aksi halde popülizme düşmekle suçladığınız kişilerden daha çok popülizme düşebilirsiniz.
Saygınlığınızı zedeleyecek bir üslup kullanmayın.
Kimseyi ya da kurumu savunmak zorunda değilsiniz; kurumlar kendilerini savunsun.
Bizi insan yapan, anlaşamadığımız insanlara karşı sergilediğimiz yaklaşımdır. Anlaştıklarımızla zaten iyiyiz.
Bu yazıyı yanıtlanması gereken bir tartışma olarak görmeyin; sadece sizden daha deneyimli birinin dostça tavsiyesi olarak kabul edin.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ofa6bcc23-32f1-4a3c-bf44-41e14752fc4a.webp

Enflasyon Tartışmasında Üslup

Yıl Sonu Enflasyon Tahminleri İktisatçıları Birbirine Düşürdü: Mahfi Eğilmez Tarafını Açıkladı

Sağlıklı bir iletişim ve mutlu bir birliktelik için dürüstlük en temel kuraldır. İlişki terapistleri ve psikologlar da bu konuda görüşlerini paylaşıyorlar. Şaşırtıcı olabilir; her durumda tam şeffaflık her zaman en iyi yol olmayabilir. Bazı gerçekler, ilişkinizin güvenini zedeleyip sizi birbirinizden uzaklaştırabilir. Yani partnerinizin bilmemesi gerekenler de olabilir!

İşte paylaşmadan önce bir kez daha düşünmeniz gereken 9 madde:

1) Birlikte değişmek istemek, ilişkinin kıymetini değiştirebilir
- Birlikte değişmek güzeldir elbette, ancak onu sürekli değiştirmeye çalışmak aşkınıza ket vurabilir. Stil, iş yapış şekli, duruş, tavır gibi konularda sürekli eleştiriler aranızda kırgınlıklara yol açabilir. Uzmanlar bu tutumun sevgiyi kin haline dönüştürebileceğini ifade ediyor.

2) Geçmişte kalan ilişkinin detayları her zaman eğlenceli değildir
- Geçmişi sürekli konuşmak, romantizm yerine kıskançlığı tetikleyebilir. “Biz onunla çok eğlenirdik” ya da “çok uyumlu idik” gibi söylemler, partnerinizi ilişkinizi yeniden gözden geçirmeye itebilir. Geçmiş geçmişte kaldı; onu sürekli gündeme getirmek gereksiz endişelere yol açabilir.

3) Başkasını çekici bulmak doğal ama paylaşmak zarar verici olabilir
- Başkasını çekici bulmak tamamen doğal bir duygu olabilir. Ancak bu duyguyu partnerinize itiraf etmek, duygusal güveninizi zedeler ve partnerinizin kendisini değersiz hissetmesine yol açabilir.

4) Aile ve yakın çevre konularında aşırı eleştiri Tepkilerle karşılanabilir
- Herkesin ailesi değerlidir ve sizden farklı olabilir. Partnerinizin annesi, kardeşi ya da çocukluk arkadaşları hakkında şikayet etmek, ters tepki doğurabilir. Dengeyi korumak ve ortak bir zemin bulmak en iyisidir.

5) Güvensizlik hissini sürekli dile getirmek bağı zedeler
- “Beni hâlâ seviyor mu?”, “Beni aldatıyor mu?”, “Geçmişi düşündüyor mu?” gibi sorular, kurduğunuz bağı zayıflatır. Bu tür soruları sürekli gündeme getirmek, partnerinizin size olan güvenini ve ilişki güvenliğini sarsabilir.

6) Kişisel eşyalarını kurcalamak güveni kırar
- Telefon, bilgisayar ve tablet gibi özel eşyalarını izinsiz kontrol etmek, güveni zedeler. Her ne kadar kendinizi güvenli hissetmek için yapıyor olsanız da, iki yanlış bir doğru etmez durumuna yol açabilir.

7) Özgürlük, kıskançlık ve spontane yaşam istemek
- Özgürlük özlemi doğal olsa da, bu his karşı tarafa kıskançlık olarak geri dönebilir. Özellikle yalnız hissetmeye veya eski partnerleri özlemeye yol açabilir. Dengeli bir yaklaşım benimsemek gerekir.

8) Olduğu gibi sevmek yerine eleştirmek zararlı olabilir
- Kilo durumu, giyim tarzı, saç ve sakal değişimleri gibi konular normaldir. Hayat değişir ve zamanla yüzümüzdeki çizgiler de artar. Bunu kabul etmek, ilişkinin sağlığı için önemlidir. Eleştirmek yerine destekleyici olmak daha yapıcıdır.

9) Sevildiğini hissettirmek için birlikte olmayı sürdürmek gerekir
- Sevdiklerinizle birlikteyken partnerinizle de keyif almak istersiniz; bu yüzden onu dışlamamak önemlidir. Birlikteyken mutlu olduğunuzu ve ailesiyle arkadaşlarınızın da onunla keyif aldığını bilmesini sağlamak gerekir. Sınırlarınızı koruyun ve partnerinizin kendini güvensiz ya da yalnız hissetmesine izin vermeyin.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc9c5db20-1d60-4758-bd28-ac464b08404f.webp

Aşka Zarar 9 Şey

Aşka Zarar 9 Şey: İlişki Uzmanları Paylaşmaman Gerekenleri Açıkladı

İlişkilerde bazı konuları paylaşmak cazip gelebilir. Ancak psikologlar, bazı sırların güveni zedeleyip ilişkiye zarar verebileceğini hatırlatır.

İşte partnerinizle ilgili, başkalarına asla anlatmamanız gereken 5 kritik sır:

Bu sırların açığa çıkması güven kaybına, yanlış yargılara ve ilişkide telafisi güç mesafelere yol açabilir. Peki siz bu sırları gerçekten saklayabiliyor musunuz?

1) Partnerinizin zayıflıkları ve güvensizlikleri
Herkesin kusurları vardır. Ancak partneriniz size güvenerek açtığı hassas noktaları başkalarıyla paylaşmak, duygusal güvenliği ihlal etmek anlamına gelir. Güven bir kez kırıldığında yeniden inşa etmek çok zor olabilir.

2) İlişkideki kavgalar
Tartışmalardan sonra yakın çevreye dert yanmak cazip gelebilir. Fakat bu, sevdiklerinizin partnerinize karşı önyargı geliştirmesine yol açar. Siz barışsanız bile, onlar tartışmanın olumsuz yönlerini hatırlamaya devam eder.

3) Partnerinizin maddi durumu
Gelir, borç veya harcama alışkanlıkları gibi finansal konular birçok kişi için hassastır. Bu bilgileri paylaşmak, partnerinizin saygı ve güven duygusunu zedeler. Öte yandan, çiftler arasında şeffaflık bu noktada elzemdir.

4) Özel hayat ve yatak odası detayları
İster tutkulu bir an, ister zamanla azalan bir yakınlık olsun; yatak odası sırlarının başkalarıyla paylaşılması, ilişkide ciddi bir güven krizine yol açabilir. Bu alanın özel kalması, duygusal güveni korumanın en önemli adımlarından biridir.

5) Partnerinizin kişisel sırları
Geçmişe, aileye veya kişisel mücadelelere dair paylaşılan sırların başkalarına açılması büyük bir ihanet olabilir. Bu durum, ilişkideki bağlanma güvenini zedeler ve arada mesafe oluşturur.

Sonuç: Sırlarınızı güvenli tutmak, ilişkinizin temelini korur. Duygusal güveni besleyen bir iletişim kurun ve güveni yitirmeden saklı tutulan konuları ayıklayın.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o419e2bb4-0960-446a-bbf9-2ca3eaa0c315.webp

Psikoloji Açıkladı: Partnerinizde Başkalarına Asla Söylememeniz Gereken 5 Kritik Sır

Bir ilişkiye bağlanmak istemeyenler, sözleriyle çoğu zaman niyetlerini dışarı vurmazlar.

İlişki koçu Kimberly Rae, bu durumları ve sıkça duyduğumuz ifadeleri analiz ederek, aradığınız işaretleri gösteriyor ve sizin bir 'yedek seçenek' olduğunuzu fark etmenize yardımcı oluyor.

İşte ayrıntılar...

Kimberly Rae, bu ifadelerin çoğumuzun kulağına tanıdık geleceğini belirtti. Rae özellikle şu sözlerin dikkat çektiğini söylüyor:

“Benimle çıkmak istemezsin.”
“Şu an garip bir dönemden geçiyorum.”
“Ciddi bir şeye hazır değilim.”
“Akışına bırakmayı seviyorum.”
“Kendimi hâlâ keşfetmeye çalışıyorum.”
“Ne istediğimden emin değilim.”
“Sen benim için fazlasıyla iyisin.”

Kimberly Rae, birinin gözünde sadece geçici bir seçenek olduğunuzu belli eden üç işareti paylaştı:

1. Düzensiz iletişim: Mesajlar gelişigüzel zamanlarda geliyor ve çoğunlukla konuşmayı ilk kesen karşı taraf oluyor. Bu durum sizi öncelik değil, bir “boş vakit” alternatifi haline getiriyor.

2. Yüzeysel sohbet: İletişim çoğunlukla onların etrafında dönüyor. Karşı taraf sizi derinlemesine tanımaya çalışmıyor, sorular sormuyor. Bildikleri çoğu şey de sizin kendiliğinizden anlattıklarınız oluyor.

3. Plan yapmamak: Geleceğe dair planlar yerine, genellikle “günün ruh haline göre” hareket ediliyor. Bu nedenle iletişim bir sıcak, bir soğuk geliyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc4928ad8-98fa-494b-a9fa-60fb88f2dcca.webp

Bağlanmak İstemeyenlerin Sık Söylediği Can Sıkıcı İfadeler ve İlişkinin Dengesini Anlama Rehberi

İlk buluşmalar, iki kişinin birbirini tanımaya başladığı, karşılıklı uyumun sınandığı özel anlardır. Genelde küçük sohbetler ve ölçülü paylaşımlar bu sürecin temelini oluşturur. Ancak bazı burçlar için bu sınırlar korumak gerçekten zordur. İşte ilk buluşmada çenesini açıp her şeyi anlatan burçlar...

İkizler burcu: İkizler burcu bireyleri, güçlü iletişim yetenekleri sayesinde sohbetin odağı olmayı kolaylıkla başarır. Yanlarında adeta bitmeyen bir hikâye arşiviyle gelirler: aile içi meselelerden ilginç rüyalara, hatta komşularının alışkanlıklarına kadar pek çok detayı bir çırpıda aktarabilirler. Konunun akışı öylesine hızlı değişir ki, sohbetin başlangıç noktasını kaybetmek işten bile değildir.

Yay burcu: Açıklık ve samimiyet bir yaşam tarzıdır. Bu nedenle ilk buluşmada bile seyahat anılarını, ani kararlarını ya da geçmiş ilişkilerine dair ayrıntıları gönül rahatlığıyla paylaşırlar. Hayatlarını bir bütün olarak ortaya koymaktan çekinmezler; çünkü onlara göre her deneyim, karşısındaki kişi için ilgi çekici bir hikâye niteliğindedir.

Balık burcu: Bireyler duygularını gizlemekten yana değildir. Daha ilk dakikalarda ruh hâllerini, geçmiş kırgınlıklarını ve geleceğe dair beklentilerini paylaşabilirler. Karşısındaki kişiye içten bir bağla yaklaşır, çoğu zaman da derin bir samimiyet kurmaya çalışırlar. Bu yoğun duygusallık, ilk buluşmada etkileyici olduğu kadar şaşırtıcı da olabilir.

Aslan burcu: Paylaşım, çoğu zaman kendini ifade etmenin bir parçasıdır. İlgi çekici yönlerini göstermek amacıyla başarılarını, yaşadıkları zorlukları ve unutulmaz anılarını dile getirmekten hoşlanırlar. Bu durum kimi zaman abartılı görünebilir; ancak Aslan için kendini tanıtmanın en doğal yolu budur.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o09077e4c-8f8f-488f-8a8f-dca2b543ac38.webp

Çenelerini Tutamıyorlar: İlk Buluşmada Her Şeyi Anlatan Burçlar

İlişkinizde her şey yolunda gibi görünse de küçük işaretler, partnerinizin sizden yavaş yavaş uzaklaştığını fısıldıyor olabilir. Bazen sevgi gösteriyormuş gibi görünse de davranışlarındaki değişimler, kalbinin eskisi kadar yanında olmadığını ortaya koyar.

İşte 6 belirtiyle durumu anlamaya çalışalım:

1. Sizinle zaman geçirmemeye başlar

Sevgi dolu bir insan sizinle vakit geçirmeyi öncelik hâline getirir. Ancak birden sürekli meşgul olduğunu söylüyor veya oyalayan sözler dile getiriyorsa, bu aslında uzaklaştığının işareti olabilir. Böyle bir durum fark edildiğinde duyguları açıkça konuşmaktan çekinmeyin. Çünkü gerçekten seven biri, kar yağan günlerde bile sizi görmek için yol alır.

2. Ortak geleceğinizi önceliklendirmez

Tatiller, geziler veya geleceğe dair planlar artık konuşulmuyorsa, ilgisinin azaldığı anlamına gelebilir. Planlardan kaçınmak, geleceğinizi ciddiye almadığını gösterir. Bu durumda nazik ama net bir şekilde hislerinizi dile getirmek önemli.

3. Ulaşılmaz olur

Telefonları geç açmak, mesajlara geç cevap vermek, zamanla giderek daha az ulaşılır hâle gelmek… Bunlar, ilişkiyi doğal olarak sona erdirmeye doğru giden sinyallerdir. Böyle bir durum varsa dürüst olun ve partnerinizle hisleri üzerine konuşun.

4. Küçük şeylerde sinirlenir

Hiç önemli olmayan konularda sürekli tartışma çıkarmaya başlaması, onun ilgisinin azaldığını gösterebilir. Gerçekten seven biri küçük detaylara takılmaz. Partnerinizin eleştirileri arttıysa dikkatle gözlemleyin.

5. Savunmacı davranır

Duygularınız dile getirildiğinde hemen savunmaya geçiyorsa, artık açık iletişim kurmak istemediğinin işaretidir. Partneriniz, davranışlarını fark etmesine rağmen değişmeye kapalıysa, bu ilişkinin gidişatını sorgulamanın zamanı gelmiş demektir.

6. Duygusal olarak uzaklaşır

Yanınızda olmasına rağmen sanki milyonlarca kilometre uzakmış gibi hissettiren bir mesafe… Telefon konuşmaları kısa ve zoraki, planlar “belki”yle doluysa, artık ilişkinin duygusal bağını kaybettiğini söyleyebiliriz. Unutmayın: mesafe, mesafe doğurur ve iletişim neredeyse tamamen yok olur.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o160a4fe0-aced-43c3-850d-b335811e2dc9.webp

Bunlara Dikkat: Partnerinizin Sizden Yavaş Yavaş Uzaklaştığını Gösteren 6 Önemli İşaret

Fransa'da kamu çalışanları, güvenlik nedeniyle mesajlaşma uygulaması tercihini değiştirmek zorunda kaldı.

Le Figaro’nun haberine göre Fransız hükümeti, kamu personeline Telegram ve WhatsApp gibi popüler uygulamaları güvenlik gerekçesiyle resmen yasakladı.

Genelgeye göre, Bakanlıklar Arası Dijital Direktörlük (Dinum) tarafından geliştirilen Tchap uygulaması, kamu personeli arasında güvenli iletişimin esas aracı olacak.

Genelgede, WhatsApp ve Telegram'ın ana güvenlik garantilerini sağlamadığı ifade ediliyor. Bu nedenle tüm kamu personeline – bakanlar dahil – Tchap kullanma zorunluluğu getirildi.

Ayrıntılarla birlikte, kamu personelinin 1 Eylül'e kadar Tchap’ı indirmesi gerektiği belirtildi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o40f6864a-7060-4ff7-9f42-a057ba25d1d6.webp

Fransa'da kamu çalışanlarına Tchap ile güvenli iletişim mecburiyeti: WhatsApp ve Telegram yasaklandı

Her burcun ilişkilerde kendine özgü bir tavrı vardır. Kimi partnerine güven ve huzur verirken, kimisi farkında olmadan “keşke” dedirten davranışlar sergileyebilir. Astrolojiye göre bazı burçlar aşk hayatında daha fazla hayal kırıklığına yol açabiliyor. İşte en çok ‘keşke’ dedirten 5 burç:

- İkizler: Değişken ruh halleri ve kararsız tavırlarıyla bilinen İkizler, ilişkilerde partnerine sık sık ‘Keşke daha net olsaydı’ dedirtebilir. İlgisi hızla değişebilir ve bu durum karşı taraf için yorucu olabilir.

- Yay: Özgürlüğüne düşkün Yaylar, ilişkide fazlasıyla bağımsız davranarak partnerine ‘Keşke biraz daha bağlı olsaydı’ hissini yaşatabilir. Maceracı yapıları uzun vadeli planlarda sorun yaratabilir.

- Akrepler: Tutkulu ve yoğun duygularıyla tanınan Akrepler, ilişkide kıskançlıklar ve kontrolcü tavırlarıyla ‘Keşke biraz daha rahat bıraksaydı’ dedirten burçlardandır. Sevdiklerini sahiplenme eğilimi bazen bunaltıcı olabilir.

- Oğlak: Ciddiyeti ve iş odaklı yapısıyla bilinen Oğlak burçları, ilişkide duygusal yönleri geri planda bırakabilir. Bu da partnerinde ‘Keşke duygularını daha çok belli etseydi’ düşüncesi uyandırabilir.

- Kova: Soğukkanlı ve mesafeli tavırlarıyla bilinen Kovalar, duygularını göstermekte zorlanabilir. Bu durum, partnerine ‘Keşke daha samimi olsaydı’ dedirtebilir. Bağımsızlıklarına olan bağlılıkları ilişkide mesafe yaratabilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o08d22671-df6b-43e1-8dbf-c1a54ef1caba.webp

“iletişim” ile ilgili sonuçlar