Corendon Havayolları halka arz yolunda ilerliyor: CEO'dan vizyon ve sektörel tespitler

Corendon Havayolları Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Yıldıray Karaer, AA muhabirine konuştu: Corendon'un hibrit bir hava yolu şirketi olduğunu, charter uçuşları ile satış kanallarından bireysel satışları birlikte yürüttüklerini söyledi. Antalya turizminin kalbi olduğuna dikkat çekti: Antalya Havalimanı’na 2024 yılında 17 milyon yolcu geldi. Bu yıl için de yüzde 1 düşüş ya da artış bekliyoruz; neredeyse geçen yılın ritmiyle ilerliyoruz. Türkiye'nin artık pahalı bir turizm destinasyonu olduğu yönündeki algıya karşı, geçmişte Türkiye'nin ucuz, güzel ve kaliteli hizmetlerle öne çıktığını belirtti. Yurtdışında kiminle konuşursak Türkiye’nin pahalı olduğu yönünde görüşler olduğunu ifade etti. Antalya bölgesi için talepte daralma öngörmüyoruz. Döviz kurunun enflasyonla paralel hareket etmemesinin otelleri zorlattığını söyledi: Otellerde giderlerin yüzde 95'inin TL cinsinden olduğunu vurguladı. Kur artışlarının maliyetleri baskıladığını, asgari ücret ve ürün maliyetleri artarken kurun aynı oranda artmaması nedeniyle zorluklar yaşandığını ifade etti. Havacılık tarafında uçak bakım maliyetlerinde ciddi artışlar olduğunu; motor bakımlarının süresinin uzadığını ve randevu verilemediğini belirtti. Teknik bakım maliyetleri de arttı. Sektörde pilot yetiştirme sorununa dikkat çekti: Kokpit maaşları ile teknisyen ve mühendis ücretlerinin yükseldiğini, bu ücretlerin çoğunlukla avro üzerinden ödendiğini söyledi. Başarılı Türk mühendisler yurtdışına hizmet vermeye başladı. Havalimanı vergilerinin pandemi sonrası önemli ölçüde arttığını belirtti; Amsterdam–Antalya yolcusunun ödediği verginin bugün yaklaşık 95 avro olduğunu ekledi. Karaer, turizmde pazar çeşitliliğinin krizlere karşı kritik önem taşıdığını ifade etti; Türkiye’nin İspanya ve Yunanistan’a göre cazip konumda olduğunu, ürün kalitesinin söz konusu ülkelerdekinin çok daha yukarıda bulunduğunu söyledi. İspanya’daki tesisler turizme daha erken başlamış; biz 90’larda başlarken onlar 60’larda başlamışlar, bu yüzden yatırım yoğunluğu daha az. Yunanistan’daki tesislerin Türkiye’ye göre daha basit konseptler benimsediğini belirtti. Çok şey dahil konseptinin Türkiye’de olduğundan daha üst düzeyde uygulanandığını söyledi. Türkiye’de her şey dahil sistemi abartıldı; 15-20 çeşit peynir ve salata, içki yarışları yaşanıyor; turistin makul bir yemeğini yiyip denize girmek ve rahat bir uyumak istediğini, abartıdan kaçınılması gerektiğini ifade etti. Havacılık tarafında da Airbus ve Boeing'de ciddi sıkıntılar olduğuna değinen Karaer, Airbus’ta 2.500 motor arızası nedeniyle operasyonların aksamadığı, ancak bazı uçuşların etkilenebileceğini; 2030’a kadar müsait uçak bulunmadığını belirtti. Boeing’in Max 8 ve Max 9 sorunlarının da maliyetleri yükselttiğini söyledi; güvenlik riski olmadığını ekledi. Yılda yaklaşık 10 milyon yolcu taşıdıklarını belirtti; Almanya pazarının kapasitesinin yaklaşık yüzde 70’ini oluşturduğunu; payı azaltıp İngiltere ve Polonya’yı artırmak istediğini söyledi. Ürünün veya hizmetin kalitesinin talepleri artıracağını vurguladı. “Biz tur operatörlüğü, otelcilik ve hava yolu sektöründe aktif olarak hizmet üreten bir grubuuz.” Deyip: Arkamızda bir holding veya fon olmadığını belirtti. Yurt dışından yeni yatırımcılara her zaman açık olduklarını söyledi. Eğer yatırım gelmezse regülasyon eksikliklerini tamamlayıp borsaya kote olmayı planladıklarını belirtti; bu belki gelecek sene olmayabilir, fakat üç yıl içinde şirketin hazır hale geleceğini düşündüğünü ekledi. Çünkü bu iş artık 'one man show' ile yürütülemez. Antalya merkezli çalışıyoruz ama küresel arenada mücadele ediyoruz. Hem Almanya hem İngiltere hem Hollanda otoritelerine karşı sorumluluklarımız var; ödemelerde, hizmette ve kalkış performansında ciddi yükümlülüklerimiz bulunuyor.