TBB, Atık Su Sorunları Raporu’nun Tamamlandığını ve Belediyelere Gönderildiğini Açıkladı

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB), kıyı kentlerinde büyüyen atık su sorunlarını tüm boyutlarıyla ele almak amacıyla hazırlanan “Atık Su Sorun Alanları ve Gelişim Önerileri Raporu”nu tamamlayıp 81 il belediyesi ile 30 büyükşehir su ve kanalizasyon idaresine ulaştırdı. Rapor, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi, içme suyu ve atık su arıtma tesislerinin kapasite ve işletme sorunları, geri kazanım, altyapı ve finansman konularında temel sorunları ve çözüm önerilerini bir araya getiriyor. TBB, özellikle Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinde kıyı kentlerinde artan atık su sorunlarını ele almak için sahada çalışmalar yürüttü. İzmir, Bursa ve Mersin’de yapılan toplantılara çevre illerden belediyeler, su ve kanalizasyon idareleri, kamu kurumları, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Toplantılarda kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının ortak çalışması, yaz aylarında turistik bölgelerde artan nüfusun altyapıya yükü, kırsal alanlarda kanalizasyon eksikliği, sanayi atıklarının arıtılmadan doğaya bırakılması ve arıtma tesislerinin yüksek enerji maliyetleri gibi kritik konular ele alındı. Çalışmalar sonucunda tamamlanan rapor, belediyeler ve ilgili kurumlara rehberlik etmek üzere; mevcut sorunlar ve çözüm yollarını öne çıkarıyor. Raporda öne çıkan bazı başlıklar şöyle: Turistik ve kentsel bölgelerde adaletsiz fiyat tarifeleri önemli bir sorun olarak vurgulanıyor. Lüks yerleşimlerde köy tarifesi uygulanması, suyun gerçek tüketim miktarına göre fiyatlandırılmasını engelliyor ve kaynakların adil dağıtımını zayıflatıyor. Çözüm olarak su fiyatlandırma politikalarının yeniden yapılandırılması, akıllı sayaç sistemlerinin yaygınlaştırılması ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi öneriliyor. Yağmur suyu ve atık suyun aynı hat üzerinden toplanması altyapıda ciddi sorunlar yaratıyor. Hatların ayrılması, akıllı izleme entegrasyonu ve mühendislik çözümlerine ihtiyaç var. Arıtma tesislerinde kapasite yetersizlikleri ve yüksek yatırım maliyetleri için onay süreçlerinin hızlandırılması, kamu-özel sektör iş birliğiyle finansman modelleri ve Ar-Ge destekleri öneriliyor. Ayrıca tarımsal sulamanın kanalizasyonla karışmasının arıtım verimliliğini düşürdüğü için sulama ve kanalizasyon sistemlerinin net biçimde ayrılması gerektiği belirtiliyor. Modernizasyon için belediyelerin desteklenmesi gerekliliği vurgulanıyor. Bütçe kısıtları altyapı projelerinin önündeki engel olarak dile getiriliyor; uluslararası fonlar, devlet destekleri ve kamu-özel sektör ortaklıkları önem kazanıyor. Kurumlar arası iletişim ve iş birliğinin geliştirilmesi: koordinasyon eksikliği projelerin gerçekleşmesini geciktiriyor; teknik personel yetersizliği de süreci zorlaştırıyor. Çözüm olarak iletişimin artırılması, eğitim programları ve iş birliği mekanizmalarının güçlendirilmesi öneriliyor. Teknolojik yeniliklerin uygulanabilirliği artırılmalı: yeni nesil biyolojik arıtma ve membran biyoreaktör gibi teknolojilerin uygulanabilirliğini artırmak için fizibilite çalışmaları, pilot projeler ve Ar-Ge destekleri kritik öneme sahip. Arıtma çamurları çimento ya da gübre üretiminde kullanılabilir: arıtma çamurlarının çimento üretimi veya gübre olarak kullanılması ile geri kazanım ve çevresel etkilerin azaltılması hedefleniyor. Rapor, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi ile altyapı modernizasyonunu hızlandırmayı; belediyelere pratik çözümler ve uygulanabilir politikalar sunmayı amaçlıyor. Sonuç olarak, raporun nihai hedefi belediyeler ve ilgili kurumlar arasındaki koordinasyonu güçlendirmek ve sahada uygulanabilir çözümlerle atık su sorunlarını hafifletmektir.