Kuraklık ve iklim değişikliği: Gıda güvenliğimiz için acil eylem çağrısı

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü ANKA Haber Ajansı na yaptığı açıklamada kuraklığın ve iklim değişikliğinin en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çekiyor; yeterli yağışın azalması ve buna bağlı olarak görülen aşırı iklim olaylarının artması gıda güvenliğimizi tehdit ediyor. Bu durum, halkımızın sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmesi için yeterli ve dengeli gıdaya sürekli ulaşım anlamına geliyor. Suyun olmadığı yerde yaşam ve vatan da yoktur ifadesiyle su güvenliğinin altını çiziyor. Su yönetimini çok ciddi şekilde ele almak gerekiyor; gelecek için senaryolar üretip iklim dostu tarım uygulamalarını hayata geçirmeliyiz. Bölgelerin iklimine uygun tarım ürünlerinin yetiştirilmesini desteklemek en kritik adımlardan biridir. Örneğin Konya bölgesinde çok su isteyen mısır yerine tahıl üretimine uygunluk bu bölgenin yapısına daha uygun olur; Mısır ise Karadeniz gibi bol yağış alan yerler için daha uygundur. Havza bazlı planlama ile su yönetimini ve gıda üretimini uyumlu hale getirmek hayati öneme sahiptir ve yetkililerin acil adımlar atması gerekir. Nüfus artışı ve şehirleşme su kaynaklarını kısıtladıkça mevcut suları en verimli kullanmak ve kirlenmelerini engellemek bizim görevimizdir. Atık suların arıtılmadan nehir ve göllere karışması bu suları kullanılamaz hale getirir ve hijyenik tehditler doğurur. En acil adımlar arasında kullanılan atık suları ileri arıtmayla doğaya salmak bulunur. Yağmur suyu hasadı ve gri suların arıtılıp kullanılması gibi alternatif su kaynakları yaygınlaştırılmalıdır. Tarım ve sanayi gibi su yoğun sektörlerde tasarruf ve verimlilik için modern sulama yöntemleri damla sulama ve yağmurlama sulama hızla uygulanmalıdır. Yeraltı sularının kontrolsüz kullanımını engellemek için planlı bir yaklaşım benimsenmelidir; ayrıca yağmur suyu hasadı ve gri suların arıtılıp kullanılması da yer almalıdır. Aşırı iklim olayları tarım ürünlerine zarar verebilir. Kuraklığın Türkiye de gıdaya ulaşımı üzerindeki etkisi öncelikle tarımsal verimi düşürür; eskiden yüksek verim alınan tarlalardan bugün verim azalmakta ve bu durum gıda güvenliğini zayıflatmaktadır. Aşırı iklim olayları da tarım ürünlerine zarar vererek bizi dışarıdan gıda ithal etmek zorunda bırakabilir. Zaten pek çok gıda ürününü ithal ettiğimiz bu olgunun daha ciddileşmesi ihtimali yüksektir. Gıda üretiminin ileriye dönük olarak planlanması son derece önemlidir; yetkililerin konuya ciddiyetle yaklaşması ve gerekli çözümleri üretmesi beklenir; ilgili bakanlıklar kurumlar ve uzmanlar bu sorunlara çözüm bulacak bilgi ve birikime sahiptir.