Tarım ve Orman Bakanlığı'nın İzmir'de yürüttüğü kapsamlı denetimler tüketici sağlığını tehdit eden ciddi bir usulsüzlüğü gün yüzüne çıkardı.

İzmir'de depolarda son kullanma tarihi geçmiş, ileri üretim tarihi basılmış, etiketsiz ya da ambalajı bozulmuş ürünler satışa hazırlanmış halde bulundu.

Bakanlık, yaklaşık bin ton süt ürünü ile 907 ton UHT sütü ihtiyati tedbir kapsamında muhafaza altına aldı.

İncelenen kalemler arasında şu ürünler öne çıktı:
- 789 bin 300 adet 1 litrelik UHT süt
- 6 bin 850 kg pastörize laktik tereyağı
- 1 bin 350 kg UHT süt
- 118 bin 320 lt 1 yağlı UHT süt
- 22 bin 31 kg kırıntı süzme peyniri
- 12 bin kg eritme peynir
- 387 bin 742 kg teleme peyniri
- 58 bin 325 kg süt tozu
- 22 bin 875 kg tereyağı
- 49 bin 933 kg labne peyniri

Çalışmalar, yaklaşık olarak yaklaşık bin ton süt ürünü ile 907 ton UHT sütün ihtiyati tedbirlerle korunmaya alındığını gösteriyor. İşletmelerle ilgili yasal süreç başlatıldı.

Bakanlık, “güvenilir gıda, sağlıklı toplum” ilkesiyle denetimlerini kararlılıkla sürdürecek; tüketicilerin sağlığını korumak için tüm ihbar ve şikayetleri titizlikle değerlendiriyoruz.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe44bf487-c9e4-4bb0-8355-b40a051fdf9a.webp

İzmir'de Süt ve Peynir Skandalı

İzmir'de Süt ve Peynirde Büyük Denetim: Yüzlerce Ton Ele Geçirildi

Tarım ve Orman Bakanlığı, uzun süredir yürüttüğü sıkı denetimlerle gıdalardaki taklit ve tağşiş uygulamalarını tespit edip kamuoyuna ifşa etmeye devam ediyor.

Bu süreçte sıkça karşılaşılan ihlaller şu başlıklar altında öne çıkıyor ve halk sağlığı açısından büyük riskler içeriyor:

- Zeytinyağı: “naturel sızma zeytinyağı” adı altında satılan ürünlere düşük kaliteli yağlar veya tohum yağları karıştırıldığı tespit edildi. Bu ciddi ihlal zeytinyağı kategorisinde sık görülen bir sorun.

- Bal: Bal ürünlerinde dışarıdan farklı şeker türleri eklenerek kalite düşürülüyor; tağşiş listelerine defalarca giren bir başka kategori.

- Süt ürünleri: Bursa, İstanbul ve Konya’daki denetimlerde tereyağında yağ oranının düşüklüğü ve peynir-tereyağında bitkisel yağ ve nişasta gibi süt ürünü olmayan katkılar kullanıldığı gözlemlendi. Bu durum süt ürünlerinin tağşişte öne çıkmasına yol açtı.

- Et ürünleri: Çiğ lahmacun harcında kanatlı et kullanımı, sakatat veya domuz eti gibi uygunsuz içerikler tespit edildi; salam ve sucuklarda domuz veya tek tırnaklı hayvan etine rastlandı.

- Baharatlar ve çay: Kekik ve pul biber gibi bazı baharatlarda gıda boyası veya yabancı maddeler bulunabildi; çay ürünlerinde de gıda boyasının tespit edildiği bildirildi.

Bu beş kategori, geçtiğimiz bir yıl içinde taklit ve tağşiş listelerinde en sık görülenler oldu. Her biri gıda güvenliği ve tüketici güvenilirliği açısından özel dikkat gerektiriyor. Denetimlerin sıklaştırılması ve tüketicinin bilinçlenmesi için atılan bu adımlar, ileride daha güvenli alışveriş için bir temel oluşturuyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o9fc9c413-232f-4eed-8e11-74e61b29251b.webp

Tarım Bakanlığı 5 Gıda Zirvesi

Tarım Bakanlığı’nın İfşa Listelerinde Zirveye Çıkan 5 Gıda: Gıdada Taklit ve Tağşişin Zirvesini Yaşayanlar!

Tarım ve Orman Bakanlığı, 14 Ağustos'ta yayımladığı tağşişli gıda listesinde önemli bulguları duyurdu.

Bir sucuk markasında domuz eti tespit edildi; iki peynirde natamisin kullanımı belirlendi.

Kocaeli merkezli bir et firmasının ürettiği BİFET markalı dana sucukta domuz eti bulundu. Aybey Süt Ürünleri Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi’ne ait Asova ve Aybey markalı peynirlerde natamisin kullanımı uygunsuz bulundu. Akar Natural Bal markalı üç balın taklit-tağşiş tespit edildi ve Barla markasıyla üretilen süzme çiçek balı da listede yer aldı.

Natamisin, mantarların ürettiği doğal bir antibiyotik olarak bilinir. Bazı bakteri ve mantarlara karşı etkili olan bu bileşik, gıda koruyucu olarak kullanılıyor ve süt ürünleri, et ve bazı işlenmiş gıdalarda küf ve maya gelişimini önlemek için tercih edilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob7e562d1-4bf1-4b48-8e73-1333365c385e.webp

Sucukta Domuz Eti, Natamisin

Sucukta Domuz Eti Peynirde Natamisin: Tarım ve Orman Bakanlığı Tağşişli Gıda Listesini Güncelledi

Yumurta kırdığınızda sarısına bağlı ipliksi beyaz bir bant görürsünüz. Çoğu kişi bu yapının ne olduğunu bilmez ve bazen onu çıkarmaya çalışır. Oysa chalaza, yumurtanın en önemli koruma mekanizmalarından biridir.

Chalaza nedir? Her yumurtada iki adet chalaza bulunur. Bunlar, yumurtanın sarısını kabuğun iç zarıyla iki uçtan bağlayan spiral bantlardır. Böylece sarı kısım yumurta içinde sabit kalır, çalkalanmaz ve zarar görmez. Bantlar birbirinin zıt yönlerinde bükülerek çözüldüklerinde sarının yer değiştirmesi önlenir. Yumurtayı çalkaladığınızda sarının dışarı yüzmesini engellerler.

Tazelik göstergesi olarak chalaza'nın belirgin olması faydalıdır. Amerikan Yumurta Kurulu’na göre AA ve A sınıfı yumurtalarda chalaza belirgin, B sınıfında ise ya küçüktür ya da tamamen yoktur.

Görünüşü bazen iştah kapatabilir; ama chalaza tamamen yenebilir ve sağlığa zararsızdır. Hatta belirgin bir chalaza, yumurtanın taze olduğunun göstergesidir. Yumurtalar bekledikçe beyazı incelir, chalaza zayıflar ve zamanla neredeyse görünmez hale gelir.

Yumurtanın tazeliği dışında, tavuğun yaşı da chalazanın durumunu etkiler. Genç tavuklar tipik olarak daha elastik ve belirgin chalazalar üretirken, yaşlı tavukların yumurtalarında bu yapı daha zayıf ve belirsiz olabilir. Hayvancılık uzmanı Amy Barkley’e göre genç tavukların yumurta beyazları daha diri olduğundan chalaza daha net görünür.

Ancak pürüzsüz doku isteyen tariflerde, özellikle muhallebi, lemon curd, kremalı tatlılar ve custard gibi hassas tariflerde chalazayı çıkarmak önerilir. Bunun için çırpılmış yumurtayı ince telli bir süzgeçten geçirmek ya da çatalla chalaza’yı ayırmak yeterlidir.

Kelime kökeni de ilginçtir. Chalaza Latinceden gelen bir terimdir ve Yunanca khalaza’dan türemiştir. Bu kelime “dolu tanesi” ya da “küçük topak” anlamına gelir. Aynı kökten gelen chalazion ise göze ilişkin bir kisttir; ikisi aynı kökenden gelse de tamamen farklı yapılardır. Chalaza’yı yemek güvenlidir; chalazion ise tıbbi bir durumdur.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o5cd41e7f-b996-4db4-8dd5-35c27829c6e6.webp

Chalaza: Yumurtanın Koruması

Yumurtaların Üstündeki Bu Beyaz Şey Tam Olarak Ne?

Yıllardır yükselen enflasyon karşısında hükümetten dikkat çekici bir adım geliyor.

Gıda enflasyonunu düşürmek ve temel ihtiyaç ürünlerini daha ulaşılabilir kılmak amacıyla, Türkiye genelinde Cumhur Reyonu adıyla yeni bir model hayata geçiriliyor.

Bu reyonlar, zincir marketlerde belirli ürünleri devletin maliyetiyle sunacak. Vatandaşlar ise bu ürünleri maliyetine yakın fiyatlarla temin edebilecek.

Uygulama 81 ilde aynı fiyat politikasını hedefliyor ve Türkiye genelindeki 55 binden fazla şubeye sahip zincir marketlerin yaklaşık yüzde 10-15’lik bölümünü Cumhur Reyonu köşesi olarak ayıracak.

Projeye göre ürünlerin temini devlete ait depolardan yapılacak; pazar esnafı ve yemek fabrikaları da bu devlet depolarından ürünleri temin edecek. Dağıtım tek merkezden gerçekleştirilecek ve aracı zincir ortadan kalkacak.

Büyükşehirler ve diğer bölgelerde devlet depoları kurulacak. Marketler, pazar esnafı ve yemek fabrikaları bu depolardan ürünleri temin edecek; tüm dağıtım merkezi tek bir noktadan yapılacak.

Fiyatlar, ürünlerin maliyetine yakın seviyelerde olacak; gerekirse devlet sübvansiyonları devreye girerek fiyatlar daha da düşürülecek. Özel marketler rekabet içinde fiyatlarını aşağı çekmek zorunda kalacak.

Böylece dar gelirli vatandaşın gıda güvenliği güçlenecek, yemek fabrikaları ve pazarcılar ucuz ürünlerle halka hizmet sunacak. Devlet, piyasada adeta “altıncı büyük market” rolünü üstlenecek.

Ucuz reyon ürünlerinin maliyetine yakın fiyatlarla satılabilmesi için devlet sübvansiyonları sağlanması ve uygulamanın yaygınlaştırılması gerekiyor. Ayrıca zincir marketlere özel teşvikler sunularak gönüllü uyum arttırılacak. Türkiye genelinde geniş şube ağı bulunan marketlerin projeye dahil edilmesiyle, vatandaşların en çok tükettiği un, şeker, yağ, bakliyat ve temel sebze-meyve gibi 100–150 temel üründe fiyat istikrarı sağlanabilecek. Eczane uygulamasında olduğu gibi ülke çapında tek fiyat politikası uygulanacak. Modelin devreye girmesiyle, Türkiye İstatistik Kurumu sepetinde yüzde 24,97’lik paya sahip gıda grubundaki fiyat artışlarının kontrol altına alınması hedefleniyor. Bu planla, gıda maliyetlerinde daha istikrarlı bir tablo amaçlanıyor.

Kaynak: Yeni Şafak’ın aktardığı bilgilere göre planın ayrıntıları bu şekilde ele alınıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oc7fc36af-9b75-44af-be02-1f41520892de.webp

Cumhur Reyonları Geliyor

Cumhur Reyonlarıyla Fiyat İstikrarı

Tarım ve Orman Bakanlığı krema ve kaymak üretimiyle ilgili yeni bir düzenleme yayımladı.
Resmi Gazete'de yer alan Türk Gıda Kodeksi Krema ve Kaymak Tebliği'ne göre, belirlenen kriterlere uymayan krema benzeri ürünlerin reklam, tanıtım ve sunumunda krema ibaresi kullanılamayacak.

Tebliğ kapsamındaki ürünler inek, koyun, keçi veya manda sütünden elde edilecek.
Fermente veya ekşi krema üretiminde kullanılacak laktik asit bakterileri, ürünün son tüketim tarihine kadar canlı ve aktif durumda olmalı.

Ürünlerde süt yağı dışında hiçbir hayvansal yağ ya da bitkisel yağ bulunamayacak.
Ürünlere süt proteini dışındaki protein ilave edilemeyecek.

Çeşnili işlem görmüş kremalarda taklit ve tağşişe yol açabilecek çeşni maddeleri kullanılmayacak; kaymak ürünlerinde ise doğrudan çeşni maddesi kullanımı yasak olacak.

Etiketlemeye ilişkin yeni kurallar da belirlendi. Tebliğ kapsamı dışında kalan ürünlerin etiketinde, reklam, tanıtım ve sunumunda krema ifadesi yer alamayacak.
İşlem görmüş krema ifadesi gıdanın adı olarak kullanılamayacak.

Krema ve kaymak üretiminde kullanılan süt tek bir türe aitse, türün adı gıdanın adıyla birlikte yer alacak. Bu ürünlerde hayvan türünün görselleri etikette bulunabilir.

Eğer sütler farklı hayvan türlerinden kullanılıyorsa, etiketlerde şu ifade yer alacak: inek, koyun, keçi ve manda sütlerinden veya kremalarından üretilmiştir. Bu ürünlerin etiketlerinde inek, koyun, keçi ve manda görsellerine yer verilmeyecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/obdd62738-f293-4d40-a594-a1eec31af3a1.webp

Kaymak ve Krema Üretiminde Yeni Dönem: O İfadeler Etiketlerde Yer Almayacak

Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Üzümcü, Türkiye'de özellikle yoksul kesimde beslenme eksikliği nedeniyle pek çok sağlık sorunu bulunduğuna dikkat çekti ve okullarda en az bir öğün ücretsiz okul yemeği verilmesini talep etti.

ANKA Haber Ajansı'na yeni eğitim-öğretim yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada, özellikle ortanın altında gelirli ailelerin çocuklarında yetersiz beslenmeden kaynaklı fiziki ve zihinsel sorunlar yaşandığını belirtti.

Okullarda bir öğün yemeğin öğrencilere ücretsiz verilmesi gerektiğini ifade eden Üzümcü, şu sözleri kaydetti:
"Okullarda zil çalacak ama bu arada çocuklarımızın da karnı zil çalıyor. Dünyada birçok ülkede devletler ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki öğrencilere sağlıklı, dengeli en az bir öğün yemeği ücretsiz veriyor. Biz bunu her platformda dile getiriyoruz. Bu uygulamanın olduğu ülkelerde erken yaşta okuldan ayrılmalar, kopmalar engelleniyor, çocukların konsantrasyonu artıyor ve çocuk yaşta evliliklerin sayıları da azalıyor."

"Ülkemizde özellikle yoksul kesimde beslenme eksikliğinden kaynaklı birçok sağlık sorunu yaşanıyor. Gelişim bozukluğu, bodurluk, zeka seviyesinde gerilik gibi birtakım problemler olduğunu biliyoruz ve gözlemliyoruz. Bunların önüne geçmek adına okullarda en azından bir öğün ücretsiz okul yemeği verilmeli. Acilen uygulanması gereken bir konu."

"Okul gıdası uygulaması devam etmeli." Okul kantinlerine de değinen Üzümcü, "Okul gıdası uygulaması devam etmeli. Bu da okul çağındaki çocuklarımızın gelişimi açısından önemli bir uygulama. Çocuklarımızın güvenli gıdaya, dengeli beslenecek gıdalarla buluşturulması konusunda önemli bir adım" dedi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o6e73529f-2ade-41ca-99e8-3cb079816752.webp

“gıda güvenliği” ile ilgili sonuçlar