Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Temmuz ayına ilişkin verileri paylaştı.

Buna göre, Türkiye'de kredi kartı sayısı 136,7 milyon, banka kartı sayısı 215,5 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 104,5 milyon olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla kredi kartı sayısında yüzde 9, banka kartında yüzde 13, ön ödemeli kartta yüzde 8 artış görüldü.

Toplam kart sayısı Temmuz sonunda 456,7 milyona ulaştı; geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11 artış söz konusu. Temmuz'da gerçekleştirilen toplam kartlı ödeme tutarı ise 2 trilyon 163,6 milyar lira olarak kaydedildi; bu, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 52 artış anlamına geliyor.

Ödemelerin kart türlerine göre dağılımında: kredilere 1 trilyon 844,8 milyar lira, banka kartlarına 306 milyar lira, ön ödemeli kartlara ise 12,8 milyar liradan oluştu. Kredi kartıyla ödemelerde Temmuz'da büyüme yüzde 54, banka kartlarında yüzde 59, ön ödemeli kartlarda ise yüzde 53'lük bir değişim kaydedildi (ön ödemelerde azalma).

Toplam ödeme adeti de Temmuz'da yıl düzeyiyle karşılaştırıldığında yüzde 12 artışla 1,8 milyar oldu. Ödemelerin adet dağılımı ise kredi kartlarında 1 milyar 54,6 milyon, banka kartlarında 697,6 milyon ve ön ödemeli kartlarda 51 milyon olarak gerçekleşti. Kredi kartı ödemelerinde yıllık büyüme yüzde 13, banka kartlarında yüzde 25, ön ödemeli kartlarda ise yüzde 55 düşüş kaydedildi.

İnternetten kartlı ödemeler Temmuz'da yüzde 61 artışla 678,4 milyar liraya çıktı ve toplam içindeki payı yüzde 31 oldu. İnternet üzerinden kartlı ödeme adedi 233 milyonla yüzde 5 artış gösterdi; bu ödemelerin toplam içindeki payı yüzde 13.

Temassız ödemelerde ise sayılar Temmuz'da yüzde 15 artışla 1 milyar 220,9 milyona ulaştı. Temassız ödeme tutarı ise yüzde 61 artarak 704 milyar liraya çıktı. Mağaza içi yapılan kartlı ödemelerin dörtte üçünden fazlası Temmuz'da temassız olarak gerçekleşti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of58b71e2-e027-44c6-bf56-ed50186ae97f.webp

Temmuzda kartlı ödemeler 2 trilyon 163,6 milyar lira oldu

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Hava Tahmin Uzmanı Fevzi Burak Tekin, AA muhabirine hafta sonu yurt genelinde beklenen hava durumuna ilişkin değerlendirmesini paylaştı.

Tekin, hafta sonu sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyredeceğini bildirdi.

Tekin, yarin Adana, Osmaniye, Kahramanmaraş'ın batı kesimi ve Hatay'ın kıyı bölgelerinde yağış beklediğini söyledi.

Pazar günü Kırklareli ve Edirne çevreleri ile Hatay'ın kıyı kesimlerinde, Pazartesi günü Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde ve Salı itibarıyla ise Orta ve Doğu Karadeniz'in kıyı kesimlerinde sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanaklar görülecek.

Hafta sonunda Türkiye’nin 3 büyük kentinde hava az bulutlu ve açık olacak. Ankara'da sıcaklıklar 33-34°C, İstanbul'da 30-33°C ve İzmir'de 33-35°C arasında seyredecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od33bec77-e74d-46ff-9df9-09dceab921df.webp

Hafta Sonu Sıcaklıklar Mevsim Normallerinin Üzerinde

Türkiye Milli Takımı, EuroBasket 2025 A Grubu'ndaki ikinci maçında Riga Arena'da Çekya ile karşılaştı. İlk maçta Letonya'yı 93-73 yenerek gövde gösterisi yapan milliler, bu kez de rakibine geçit vermedi.

Çekya maçın ilk periyodunda dış atışlarla önde kapattı: 27-21. Ancak 12 Dev Adam'ın üç sayı isabetlerindeki sıkıntısı skora yansıdı. İlerleyen dakikalarda ise yüzdelerimizi düzeltmek için çaba gösterdik.

İkinci çeyrekte oyun tamamen değişti. Cedi Osman ve Alperen Şengün ikili oyunu ile rüzgarı milli takımımıza çevirdi; Şehmuz Hazer'in kritik top kapmaları da buna katkı sağladı. 24-10'luk bir periyotla soyunma odasına 45-37 önde girdik.

Üçüncü periyotta Alperen Şengün yine başrolü oynadı: 23 sayı, 12 ribaund ve 9 asistle maçın taşıyıcısı oldu. Kırılma anları bu çeyrekte biraz daha çekişmeli olsa da 27-25’lik skorla üçüncü periyotta öne geçildi ve skor 72-62'ye geldi.

Dördüncü periyotta Çekya üst üste hücumlar bulsa da sayı üretemeyince millilerin uzun rotasyonu verimli kullanıldı ve fark korundu. Son düdükle maç 92-78 Türkiye lehine sonuçlandı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o5f520ac9-a3c4-45d0-a782-36bdf958d875.webp

12 Dev Adam Letonya'nın Ardından Çekya'yı 92-78 Yenmeyi Başardı

Konaklı Kayak Merkezi’nde düzenlenen 27’nci Gökyüzü Gözlem Etkinliği Açılış Töreni’ne katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, Erzurum’da teleskop başına geçerek yıldızları gözlemledi. Kacır, gazetecilere yaptığı açıklamada Gökyüzü Gözlem Etkinliği’nin 27 yıldır TÜBİTAK’ın ev sahipliğinde sürdüğünü belirtti. 

Erzurum’un çok önemli bir gökyüzü gözlem merkezi olduğunu ifade eden Bakan, Doğu Anadolu Gözlemevi’nin burada bulunduğunu ve 4 metre çapında ileri teknolojilere sahip bir teleskopla Çin’den Kanarya Adaları’na kadar uzay gözlemlerinin en ileri düzeyde yapılabildiğini söyledi. “Dolayısıyla biz de hemen Doğu Anadolu Gözlemevi’nin yanında bu Gökyüzü Gözlem Etkinliği’ni gerçekleştiriyoruz. Şu anda Türkiye’nin dört bir from köşesinden gelen binlerce misafirimize ev sahipliği yapıyoruz. Bu yılki etkinliğe 30 binden fazla misafirimiz başvurdu ama fiziki sınırlarımızdan ötürü kura ile bine yakın ziyaretçimizi burada ağırlıyoruz.” diye konuştu.

Kacır, etkinlikte atölye çalışmalarının da yer alacağını belirterek şöyle dedi: “Gökyüzü gözlem etkinlikleri hem gün boyu pek çok atölyenin, eğitimin ve seminerin gerçekleştiği hem de gece boyu yıldızların, galaksilerin teleskoplarla izlendiği bir etkinlik. Türkiye Uzay Ajansı ve TÜBİTAK’ın koordinasyonunda bu etkinliğe ev sahipliği yapan çok sayıda astronomumuz misafirlerimize eğitimler veriyor. Bu coşkuyu, heyecanı önemsiyoruz çünkü Milli Teknoloji Hamlesi’nin, Milli Uzay Programı’nın öncüsü olarak Türk gençlerini, TEKNOFEST kuşağını görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Milli Teknoloji Hamlesi’nin tam bağımsız Türkiye yolculuğunu Türk gençleri geleceğe taşıyorlar ve burada da çok sayıda gençle birlikteyiz.”

Kacır, alanda yıldızları izlediklerini söyleyerek şunları ekledi: “Milyonlarca yıl ötesinden gelen yıldızların ışığını birlikte izledik. Türkiye uzay biliminde, uzay teknolojilerinde mesafe kat ediyor. Çok büyük bir hızla aslında önemli kazanımlar elde ediyor. İMECE yüksek çözünürlüklü görüntüleme uydumuz 2023’te uzaya gönderildi. 2024’te milli haberleşme uydumuz TURKSAT 6A’yı uzaya gönderdik. 2024’te ilk insanlı uzay misyonumuzu Alper Gezeravcı icra etti. 2026, Ay misyonumuz için hazırladığımız milli uzay aracımızı tamamladığımız yıl olacak ve 2027’nin ilk aylarında inşallah Türkiye Ay Yıldızlı bayrağını Ay’a taşıyan bir ülke olacak. Bu uzay aracımızda milli hibrit roket motorumuz da geliştirdiğimiz teknolojiyi değerlendirmiş olacağız. İMECE 2, İMECE 3 projeleri TURKSAT 7A projesi uydu teknolojilerinde yeni adımlar attığımız, daha ileri kazanımlar elde ettiğimiz projeler olacak.”

Türkiye’nin uzay limanı inşa edeceğini vurgulayan Kacır, “Uluslararası işbirliğiyle bir uzay limanı inşa edeceğiz. Bu uzay limanı sayesinde Türkiye, kendi roketleriyle kendi uydularını uzaya gönderen bir ülke olma yolunda çok önemli bir altyapı kazanmış olacak. Bütün bunlar Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlam iradesi sayesinde mümkün oldu. Savunma sanayisindekine benzer şekilde uzay teknolojilerinde de artık Türkiye gerçekten küresel düzeyde bir iddia sahibi. İnşallah bu kazanımlar hem stratejik, hem de ekonomik değer taşıyacak ve Türkiye Yüzyılı’na bizleri çok daha hızlı şekilde eriştirecek. Uzay ekonomisi diyorum çünkü küresel düzeyde yılda 600 milyar doların harcandığı bir alandan bahsediyoruz. Bundan pay alabilmek için bilimde, teknolojide ilerlememiz çok önemli. Bütün bunlar beşeri sermaye, insan kaynağı olmazsa olmaz. Bu anlamda Milli Eğitim Bakanıımıza şükranlarımızı sunuyorum. Hem Türkiye Yüzyılı Maarif modelinde Milli Teknoloji Hamlesinin tüm unsurlarını en güçlü şekilde öğrencilerimizle buluşturdukları hem de bu etkinliklerin her birinde bizlerle birlikte heyecanı paylaştıkları için tüm eğitim camiamıza teşekkür ediyorum.”

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0828900c-bd36-411e-9123-8e17b484c754.webp

Kacır: Ay’a milli uzay aracımızla gideceğiz

Eskişehir’in Beylikova ilçesinde, asayiş uygulaması yapan jandarma ekipleri, AKP Beylikova İlçe Başkanı Hasan Özilgin’in ailesiyle birlikte bulunduğu aracı durdurdu.

Bu müdahaleye tepki gösteren Özilgin, jandarma ekipleriyle sözlü bir tartışmaya girdi. Cumhuriyet’in haberine göre olay sırasında Özilgin, jandarma komutanına 'sen tam bir pisliksin' diye ağır hakaretler savurdu.

Savcılığa suç duyurusu yapıldı. Olayla ilgili olarak, yaklaşık iki ay önce ilçeye atanan Astsubay H. ve diğer personele yönelik sözlü saldırıda bulunduğu iddia edilen AKP’li başkanın ifadeleri de gündeme geldi: 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun, pislik yapıyorsun, pisliksin, artistlik yapıyorsun, gerizekâlı, edepsiz, terbiyesiz'.

Kaynak: Cumhuriyet.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o80cdc55d-8d55-4fce-9958-0e18130eb0dc.webp

Beylikova’da Jandarma Uygulaması Sırasında AKP İlçe Başkanı Hakaret Etti: 'Sen Tam Bir Pisliksin'

Çok konuşulan bir gelişme: Türkiye, 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda adını kesin olarak son 16 turuna yazdırdı!

 Bu, sıcak gelişme haberidir. Kısa süre içinde güncellenecektir. Detaylar için lütfen sayfayı tekrar ziyaret edin.

 Güncel haberlere hemen ulaşmak için AA uygulamasını akıllı cihazlarınıza (iOS, Android, Windows) kurabilir, ayrıca X’te @AACanli hesabını takip edebilirsiniz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3ce834ea-8eaa-49fe-b5e8-283b20512707.webp

Türkiye, 2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda son 16 turuna yükselmeyi garantiledi

ABD Başkanı Donald Trump, savaşın çözümünde ilerleme kaydedilmezse Rusya ve Ukrayna’ya yönelik yaptırımların devreye gireceğini açıkladı.

Sahada Rus güçlerinin Ukrayna derinliklerine doğru ilerleyişi sürerken, Zelenski bu hafta Rusya ile olası bir zirve için Türkiye de dahil çeşitli ülkelerle temas kuracağını belirtti.

Savaş, sahadaki çatışmalar ve diplomatik girişimlerle birlikte kritik bir dönemeçte. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, tango yapmak için iki kişinin gerektiğini ima edercesine Ukrayna’nın savaşı sürdürmesinde Kiev yönetiminin rolüne işaret etti. Bunu engelleyebileceksem çok maliyetli olacak bir tarife sistemi kullanarak yaptırımları uygulamaya başlayacağım dedi ve Moskova’ya yeni yaptırımlar uygulanacağını yineledi.

Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff ise Ukrayna savaşının 2025 sonuna kadar çözüme kavuşmasını umduklarını söyledi. Fox News’e verdiği röportajda bu hafta Ukrayna ve diğer küresel çatışmalarla ilgili toplantılar yapacağını ve yıl bitmeden çözmeyi hedeflediklerini belirtti. Witkoff, Trump yönetiminin tarafları bugüne kadar hiç olmadığı kadar yakınlaştırdığını savundu ve Rus tarafının masaya bir barış önerisi koyduğunu ifade etti. Ayrıca Washington’un Moskova ile her gün temas halinde olduğunu belirtti. Witkoff, Putin ile Zelenski arasında ikili bir görüşmenin de görülebileceğini ve anlaşmanın sonuçlandırılması için Trump’ın masada bulunmasının gerekebileceğini söyledi.

Zelenski: Ukrayna bu hafta Rusya ile olası zirve için Türkiye dahil bazı ülkelerle temas kuracak. Türkiye, Körfez ülkeleri ve Rusya ile görüşmeler için platform sağlayabilecek Avrupa devletleriyle temaslar olacak dedi. Rusya’nın ise gerçek müzakerelerden kaçmaya devam etme niyetini gösteren sinyaller verdiğini savunan Zelenski, yeni adımlar, yeni baskılar ve tarifeler bunların hepsi masada olmalı dedi. Bu konuyu bir gün önce Kiev’de görüştüğü ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg ile de ele aldığını belirtti.

Geçen hafta ABD’nin arabuluculuk çabaları kapsamında Rusya Devlet Başkanı Putin ile yüz yüze görüşme için Türkiye, Avusturya ve İsviçre’nin potansiyel mekânlar olarak öne sürüldüğünü hatırlattı. Türkiye, savaşın ilk haftalarından bu yana Moskova ile Kiev arasında önemli diplomatik temaslara ev sahipliği yaptı. İstanbul’da 16 Mayıs, 2 Haziran ve 23 Temmuz’da düzenlenen üç tur barış görüşmesi, büyük çaplı esir takasları ve olası barış mutabakatlarının taslaklarının değişimiyle sonuçlandı.

Sahada son durum: Ukrayna, Rusya’nın Dnipropetrovsk’un kritik bölgesine girdiğini kabul etti. Ukrayna güçleri, Rus ordusunun Zaporizke ve Novoheorhiivka köylerini ele geçirmeyi başaramadığını söyledi; bölgede yoğun çatışmalar sürüyor. Rusya ise Donetsk bölgesinden daha derine ilerlemeye çalışırken bu bölgeye odaklandığını savundu. Savaş öncesinde Dnipropetrovsk’un nüfusu 3 milyonu aşıyordu ve Donetsk ile Luhansk’tan oluşan Donbas’ın ardından Ukrayna’nın en büyük ağır sanayi merkezi olması bekleniyordu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od7388941-b3b0-4f25-879c-2bde98658c22.webp

Trump’tan Ukrayna ve Rusya’ya yaptırım tehdidi… Diplomatik çabalar sürerken cephede çatışmalar yoğunlaşıyor

TÜİK'in Dış Ticaret İstatistikleri’ne göre, Haziran 2025 itibarıyla genel ticaret sistemi kapsamında ihracat yüzde 7,9 artışla 20 milyar 515 milyon dolar, ithalat yüzde 15,2 artışla 28 milyar 688 milyon dolar olarak kaydedildi. Bu gelişme, haziran ayında dış ticaret açığını bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 38,8 artışla 5 milyar 889 milyon dolardan 8 milyar 173 milyon dolara yükseltti.

Haziran ayında enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ihracat yüzde 8,1 artışla 17 milyar 532 milyon dolardan 18 milyar 955 milyon dolara çıktı. Aynı dönemde enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç ithalat yüzde 16,9 artışla 19 milyar 285 milyon dolardan 22 milyar 544 milyon dolara yükseldi. Enerji ürünleri ve parasal olmayan altın hariç dış ticaret açığı 3 milyar 588 milyon dolar oldu. Dış ticaret hacmi yüzde 12,7 artışla 41 milyar 499 milyon dolara çıktı. Bu dönemde enerji ve altın hariç ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 84,1.

Haziran ayında dış ticaret açığı yüzde 38,8 artarak 5 milyar 889 milyon dolardan 8 milyar 173 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Haziran’da yüzde 76,4 iken, 2025 Haziran’da yüzde 71,5’e geriledi.

Dış ticaret açığı Ocak-Haziran döneminde yüzde 16,3 artarak 42 milyar 504 milyon dolardan, 49 milyar 437 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2024 Ocak-Haziran döneminde yüzde 74,8 iken, 2025 yılının aynı döneminde yüzde 72,7'ye geriledi.

Haziran ayında imalat sanayinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,8 oldu. Ekonomik faaliyetlere göre ihracatta, 2025 Haziran ayında imalat sanayinin payı yüzde 94,8, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 2,9, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,7 oldu. Ocak-Haziran döneminde imalat sanayinin payı yüzde 94,2, tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 3,6, madencilik ve taş ocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,6 idi.

Haziran ayında ara mallarının toplam ithalattaki payı yüzde 67,6 oldu. Geniş ekonomik gruplar sınıflamasına göre ithalatta ara mallarının payı yüzde 67,6, sermaye mallarının payı yüzde 14,6 ve tüketim mallarının payı yüzde 17,6 oldu. İthalatta, 2025 Ocak-Haziran döneminde ara mallarının payı yüzde 69,7, sermaye mallarının payı yüzde 13,9 ve tüketim mallarının payı yüzde 16,3 oldu.

Haziran ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Haziran ayında Almanya’ya yapılan ihracat 1 milyar 728 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 1 milyar 266 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 1 milyar 197 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 70 milyon dolar ile İtalya, 890 milyon dolar ile Fransa takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 30,0’ını oluşturdu.
Ocak-Haziran döneminde ihracatta ilk sırayı Almanya aldı. Almanya’ya yapılan ihracat 10 milyar 915 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 8 milyar 164 milyon dolar ile Birleşik Krallık, 7 milyar 837 milyon dolar ile ABD, 6 milyar 662 milyon dolar ile İtalya ve 5 milyar 636 milyon dolar ile Irak takip etti. İlk 5 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın yüzde 29,8’ini oluşturdu.

İthalatta ilk sırayı Çin aldı. Haziran ayında Çin’den yapılan ithalat 3 milyar 831 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 3 milyar 316 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 2 milyar 698 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 468 milyon dolar ile ABD, 1 milyar 117 milyon dolar ile İsviçre izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 43,3’ünü oluşturdu.
Ocak-Haziran döneminde ithalatta ilk sırayı Çin aldı. Çin’den yapılan ithalat 23 milyar 956 milyon dolar olurken, bu ülkeyi sırasıyla 21 milyar 705 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 14 milyar 642 milyon dolar ile Almanya, 8 milyar 259 milyon dolar ile ABD, 7 milyar 984 milyon dolar ile İtalya izledi. İlk 5 ülkeden yapılan ithalat, toplam ithalatın yüzde 42,3'ünü oluşturdu.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ihracat yüzde 6,1 azaldı. İhracat ve ithalatta bir önceki aya göre değişim şu şekilde: ihracat yüzde 6,1 azaldı, ithalat yüzde 1,8 arttı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise 2025 yılı Haziran’ında ihracat yüzde 3,6 artış, ithalat yüzde 9,6 artış gösterdi.

Yüksek teknolojili ürünlerin imalat sanayi ihracatı içindeki payı Haziran’da yüzde 3,0 oldu. ISIC Rev.4’e göre imalat sanayi ürünlerinin toplam ihracattaki payı yüzde 94,8; Ocak-Haziran’da yüzde 94,2. Yüksek teknoloji ürünlerinin payı Haziran’da yüzde 3,0, Ocak-Haziran’da yüzde 3,5 olarak kaydedildi. Haziran’da imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 83,5; yüksek teknoloji ürünlerinin ithalat içindeki payı yüzde 10,0. Ocak-Haziran’da imalat sanayi ürünlerinin toplam ithalattaki payı yüzde 80,4; yüksek teknoloji ürünlerinin payı yüzde 10,9.

Özel ticaret sistemine göre Haziran 2025 ihracatı 18 milyar 408 milyon dolar, ithalat 26 milyar 117 milyon dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret açığı 7 milyar 710 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70,5. Ocak-Haziran’da özel sistemde dış ticaret açığı 49 milyar 413 milyon dolara yükseldi; ihracat 119 milyar 362 milyon, ithalat 168 milyar 775 milyon; karşılama oranı yüzde 70,7.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0a0a3668-cef4-4910-983a-7a9a2d31c44a.webp

Haziran 2025 Dış Ticaret Raporu: Açık 8,173 Milyar Dolarla Rekor Artışta

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Siber Suçlarla Mücadele kapsamında son 10 günde 198 şüphelinin yakalandığını açıkladı. Operasyonlarda ele geçirilen para ve mal varlığı değeri yaklaşık 189 milyon 87 bin lira olarak kayıtlara geçti.

Yasa dışı bahis ve kumar oynattıkları, 'araç kiralama, kiralık bungalov' temalarını kullanarak dolandırıcılık yaptıkları ve vatandaşların mobil bankacılık hesaplarına erişim sağlayarak haksız kazanç elde ettikleri tespit edilen şüphelilerden 49'unun tutuklandığı, 10 şüpheli hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulandığı bildirildi. Kalanlarının işlemlerinin ise sürdüğü belirtildi.

Operasyonlar 19 il merkezli olarak gerçekleştirildi. Çevrimiçi çocuk müstehcenliği ve tacizi, nitelikli dolandırıcılık ve yasa dışı bahis suçlarına yönelik çalışmalarda; suçtan elde edildiği değerlendirilen yaklaşık 189 milyon 87 bin lira değerinde para ve mal varlığı ele geçirildi.

Şüphelilerin; müstehcen çocuk görüntüsü barındırdıkları, yasa dışı bahis ve kumar sitelerinin reklamını yaptıkları, yasa dışı bahis ve kumar oynattıkları, yasa dışı para nakline aracılık ettikleri ve elde ettikleri geliri akladıkları; araç kiralama, kapora bedeli ve kiralık bungalov temalarını kullanarak vatandaşlarımızı dolandırdıkları ve mobil bankacılık hesaplarına erişim sağlayarak haksız kazanç elde ettikleri tespit edildi.

"Suç ve suçlularla mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz." 

Afyonkarahisar, Balıkesir, Bingöl, Bitlis, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, Karaman, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırşehir, Konya, Mersin, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon merkezli olmak üzere Bursa, Van, Elazığ, Manisa, Kars, Muğla, Denizli, Adana, Yalova, Uşak, Ankara, Ağrı, İzmir, Adıyaman, Diyarbakır, Antalya, Düzce, Iğdır, Kırıkkale, Kocaeli, Ordu'da gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin Savcılıklarımızca soruşturma başlatıldığını belirtti.

Valilerimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı, EGM Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığımızı, İl Emniyet Müdürlerimizi, Polislerimizi ve MASAK çalışanlarımızı tebrik etti. "Kara Vatan'da olduğu gibi Siber Vatan'da da sanal devriyelerimizle suç ve suçlularla mücadelemize kararlılıkla devam ediyoruz."

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob1144fbf-c04e-4b2d-831f-52314e7f42fd.webp

Siber Suçlarla Mücadelede Son 10 Günde 198 Şüpheli Yakalandı, 49'u Tutuklandı

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 5 Ağustos'ta başlayan ve haftalık toplantılarla ilerleyen çalışmasını bu hafta ara vererek sürdürüyor.

Toplantılar, iş dünyası temsilcileri, memur ve işçi sendikaları ile akademisyenlerin görüşlerini dinlemek üzere planlandı.

TBMM'de PKK'nın kendini feshi ve örgütün sembolik olarak silah yakmasının ardından kurulan bu komisyon, sorunun çözümüne ilişkin yol haritasını belirlemek amacıyla çalışmalarını sürdürüyor.

Çalışmalarına 5 Ağustos'ta başlayan komisyon şu ana kadar 7 toplantı gerçekleştirdi. İlk toplantıda çalışma usul ve esasları belirlendi; sonraki toplantılarda MIT Başkanı İbrahim Kalın, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sunum yaptı.

Daha sonra komisyon, şehit ve gazi dernekleri, Diyarbakır Anneleri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Türkiye Barolar Birliği ve baro başkanları ile eski Meclis Başkanlarını dinledi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, önümüzdeki toplantılarda iş dünyası temsilcileri, memur ve işçi sendikaları ile çatışma çözümü alanında dünya çapında çalışmalar yapan akademisyenler ve uzmanların davet edileceğini açıkladı.

Toplantı yoğunluğu ve davetlilerin programları nedeniyle bu hafta toplanılmaması kararlaştırıldı. Bir sonraki toplantıların 10-11 Eylül olarak öngörülmesi bekleniyor.

Kurum ve kuruluşlar ile STK temsilcilerini dinleme süreci tamamlandıktan sonra eylül ayı sonuna doğru, eve dönüş ve infaz yasası gibi konularda yasal düzenlemelerin çerçevesini belirlemek üzere yoğun bir tempoyla çalışması planlanıyor. Bu aşamada komisyon üyelerinden teklifler alınacak.

Komisyona başkanlık eden Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, bu sürecin yukarıdan dayatılan bir yasa olmadan, olgunlaşarak gündeme getirilecek bir yaklaşım olduğunu belirtti. Çerçeve belirlenecek, teklifler sunulacak ve karar Meclis Genel Kurulu tarafından verilecek. Herkes kendi teklifini sunacak; esas olan, yasaların adil ve geniş kamuoyunca kabul görmesidir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o68e60209-a6af-4d0d-b159-e6a12f2b363e.webp

Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Bu Hafta Toplantıda Değil: 10-11 Eylül Bekleniyor

Yarın, Letonya'nın başkenti Riga'da bulunan Arena Riga'da A Milli Basketbol Takımı Estonya ile kozlarını paylaşacak. Karşılaşma, saat 14:45'te başlayacak.

Grupta 3'te 3 yaparak son 16 turuna çıkmayı garantileyen Türkiye, şu anda grubun zirvesinde yer alıyor. Estonya ise 1 galibiyet ve 2 yenilgiyle 4. sırada bulunuyor.

A Grubu'ndaki diğer maçlar da şu saatlerde oynanacak: 18:00'de Portekiz - Letonya karşılaşması; ardından son 16 turuna yükselen ikinci sıradaki Sırbistan, 21:15'te Çekya ile mücadele edecek.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o5d8fa42e-e59b-4b36-b0e9-b51bd1cef1f0.webp

Türkiye Estonya ile Avrupa Şampiyonası'nda 4. Maça Hazır

Türkiye, 5G yolculuğunu resmen başlatıyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 5G ihalesinin 16 Ekim 2025 tarihinde gerçekleştirileceğini ve mobil işletmecilerimizin 1 Nisan 2026 itibarıyla vatandaşlarımıza 5G hizmetini sunmaya başlayacağını açıkladı. Bu yeni dönemde mobil internet hızlarının en az 10 kat artması hedefleniyor.

BTK tarafından hazırlanan 5G ihale ilanı bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. Bakan Uraloğlu, ihalenin 16 Ekim 2025 tarihinde yapılacağını ve 1 Nisan 2026 itibarıyla mobil işletmecilerin 5G hizmeti sunmaya başlayacağını belirtti.

İhale kapsamında toplam 11 farklı frekans paketi işletmecilere tahsis edilecek

İhaleye yalnızca Türkiye’de GSM/IMT-2000/UMTS ve IMT yetkilendirmesi bulunan işletmecilerin katılabileceğini söyleyen Uraloğlu, sürecin mevcut işletmecilerle ilerleyeceğini kaydetti. 700 MHz ve 3.5 GHz bantlarında toplam 400 MHz frekans için 2 milyar 125 milyon dolar asgari değer üzerinden ihaleye çıkılacak ve bu sayede 11 farklı frekans paketi işletmecilere verilmiş olacak. İşletmeciler ayrı ayrı teklif verecek ve kendi stratejilerine göre en uygun ve en çok frekans bandını almak için yarışacaklar. Frekans ücretlerini 3 eşit taksitte ödeyebilecekler. Şartname bedeli ise 1 milyon lira olarak belirlendi.

İhale sonrası mevcut rejim ve yükümlülükler

Mevcut mobil şebeke yetkilendirmelerinin 30 Nisan 2029’da sona ereceğini açıklayan Bakan Uraloğlu, bu tarihten itibarıyla mevcut altyapı ve hizmetlerin yeni ihale kapsamında sunulacak yetkilendirme rejimine tabi olacağını ifade etti. Bu süreçte işletmeciler her yıl elde ettikleri cirolarının yüzde 5’ini BTK’ya ödeyecekler. Yetkilendirme süresi 31 Aralık 2042’ye kadar geçerli olacak.

Teklifler ve ihalenin ayrıntıları

İşletmecilerin tekliflerini 9 Ekim 2025’ten itibaren sunabileceğini belirten Uraloğlu, son başvuru tarihinin 16 Ekim 2025 saat 09:30 olduğunu açıkladı. İhale aynı gün saat 10:30’da BTK Merkez Binası’nda gerçekleştirilecek.

5G’nin Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu için önemi

Bakan Uraloğlu, 5G teknolojisinin Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğunda hayati bir adım olduğunu vurguladı. 2G, 3G ve 4.5G hizmetlerinde başarıyla sürdürülen altyapı çalışmalarının ardından yeni dönemde mobil internet hızlarının en az 10 kat artacağı ve makine tipi haberleşme özellikleriyle üretim süreçlerinde önemli bir dönüşüm yaşanacağı ifade edildi.

Yerli ve millilik hedefleri

5G altyapısında yerlilik ve millilik oranlarının artırılacağını söyleyen Uraloğlu, yüzde 60’a varan yerli ürün kullanımı ve yüzde 30’a varan milli haberleşme ürünü kullanımı zorunluluğu getirileceğini belirtti. Böylece teknoloji ham madde ve ekipman bağımlılığını azaltacak, yerli üretimi teşvik edeceğiz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8203e38e-be93-4328-a447-4da04731401e.webp

Türkiye 5G’ye geçiş: 16 Ekim 2025’te ihale, 1 Nisan 2026’da hizmet başlıyor

Şanlıurfa’da düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iktidara seslendi: Dilimizi, irademizi ve haklarımızı kabul etmelisiniz; inkar etmekten vazgeçmelisiniz. Bu halk 40 yıllık baskıya, faili meçhul cinayetlere, yoksulluğa ve zulme rağmen pes etmedi; etmeyecek. Vazgeçmesi gerekenler ise Kürt halkının dilini, kimliğini ve yaşamını tanımayanlardır. Artık yasal ve hukuksal düzenlemelerin yapılması gereken bir dönemdeyiz. Kimse Kürt’ün hakkı olan bu düzenlemelerden kaçamaz.

Şanlıurfa Demokratik Kurumlar Platformu tarafından düzenlenen miting, Bakırhan’ın katılımıyla gerçekleşti. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, zor günlerden geçildiğini belirtirken umut mesajı da verdi: Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, umutsuzluğu dağıttı; gençlerin, kadınların, Kürtlerin ve ezilenlerin önümüzdeki günlere umutla bakması için büyük sorumluluk aldı. Bizler Şanlıurfalılar, Diyarbakırlılar ve Siirtliler olarak, emekçiler ve ezilenler olarak Sayın Öcalan’ın açtığı demokrasi, barış ve özgürlük yolundan ilerleyerek, Kürtlerin yok sayılmadığı, Alevilerin eşit yurttaş olduğu, kadınların katledilmediği, çevrenin rant için yok sayılmadığı ve gençlerimizin umutlarının büyüdüğü bir Türkiye için daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor.

Bakırhan, dünyadaki çatışmalara değinerek şu gözlemleri paylaştı: Dünyanın birçok yerinde hak arayanlar silahla, savaşla bastırılmaya çalışılıyor. Orta Doğu kan gölü, Ukrayna ve Yemen savaşları… Bu koşullarda Sayın Öcalan’ın diyalog ve müzakere üzerinden çözüme çağrısı önemli bir çıkış oldu. Savaşı kazanan egemenlerdir; barışın yanında olanlar ise emekçiler ve halklardır. Barış, demokratik toplum için olmazsa olmazdır ve bu süreçte Sayın Öcalan’ın vizyonuna destek olmaya devam edeceğiz.

"Demokratik bir Türkiye mücadelesini başarıya ulaştırmak için her birimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor" diyen Bakırhan, barış için yanımızda savaşların olduğu bir ortamda bile konuştuğumuzu belirtti. Barışın tesisinin ancak icraatla mümkün olduğunu vurgulayarak, bugün burada barışa dair umutlarımızı yükselttiğimizi ifade etti. Barış, 86 milyonun geleceğidir; barış ekmeğimizdir, zeytinimizdir ve çocuklarımızın geleceğidir. Bu nedenle barışa sahip çıkacağız ve Sayın Öcalan’ın barış sorumluluğunu paylaşmaya devam edeceğiz.

Yeni bir dünyanın doğduğunu söyleyen Bakırhan, bu dünyanın ruhunun barış olduğunu belirtti. Barış en güvenli limandır; toplar, tüfekler ve sınırdaki tel örgüler artık güvenliği sağlayamıyor. Şanlıurfa’daki kalabalık, barışı büyütmenin ve barışı hayata geçirmenin önemini gösterdi. Barış, 86 milyonun geleceğiyle ilgilidir ve yoksulluktan intihar edenleri önlemeye yardım eder. Bu nedenle barışa sahip çıkacağız.

İktidara açık çağrımız net: Artık dilimizi, irademizi ve haklarımızı kabul edin. Barış sadece güzel sözlerle değil, icraatla sağlanır. Bu ülkeyi yönetenler, Şanlıurfa’da bu meydanı dolduran halkımızın taleplerine ve iradesine saygı göstermelidir.

Komisyon bir an önce Sayın Öcalan’ı ziyaret etmeli ve dinlemelidir. Öcalan Türkiye’nin bütünleşmesini hedefleyen yeni bir sözleşme öneriyor; bu öneri ayrıştırıcı değil, bütünleştirici bir yaşam modelidir. Bu yüzden komisyon barışa uygun adımlar atmalı, tartışmalı ve gerekli düzenlemeleri yapmalıdır.

Öcalan, İmralı’daki şartlarda bu süreci yürütüyor olabilir mi sorusu da gündeme geliyor. 12 metrekarelik hücre koşulları devam ederse, bu sürecin samimi olduğuna inanmak zorlaşır. Sayın Öcalan ve düşüncelerinin Urfa halkıyla fiziken ve düşünsel olarak buluşması için acil adımlar atılmalıdır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ocebaf5b7-7f25-4883-a3eb-b7d04dffb5bc.webp

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Artık Dil, İrade ve Haklarımız İçin Yasal Adımlar Şimdi Zamanı

Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Genel Başkanı, dikkat çekici bir çağrı yaptı: Yaşanabilir bir Türkiye ve yeniden büyük Türkiye hedefi, mefhumların tamamını özgürleştirmek gibi bir yükümlülüğü omuzlarımıza koyuyor. Türkiye’nin zaten özgür olduğu söylenebilir; ama bizim buna katılmadığımızı vurguladık. Eğer bugün Gazze özgür değilse ve Gazze’de insanlık tarihinin en ağır soykırımı sürüyorsa, biz burada özgürlüklerden bahsetemeyiz. Suriye’de hâlâ barış yoksa, Irak’ta belirsizlik sürüyorsa, Rusya‑Ukrayna savaşında da barış sağlanamıyorsa ve Zengezur Koridoru ‘Trump Koridoru’ olarak dönüştürülmüşse, ülkemizde özgürlüklerden söz etmek yanlış olur.

Arıkan, partisinin Karabük İl Başkanlığının düzenlediği Kardeşlik Buluşması’na katıldı. Burada Türkiye’nin sorunlarıyla bölgesel ve küresel gelişmeleri ele alarak görüşlerini paylaştı.

ABD’de İkiz Kuleler’e saldırının ardından Orta Doğu’da yaşanan gelişmelere dikkat çeken Arıkan, Afganistan işgalinin, ardından Irak’ın iki kez işgalinin, Suriye, Lübnan, Tunus ve Mısır’da yaşananların ibret verici olduğunu söyledi. Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin de üzüntüyle izlendiğini ifade etti. Bu süreçler yaşanırken bize düşen görev, köşeye çekilip susmak değildir; Türkiye’de yaşayan 86 milyon insanı hayra çağırmak zorundayız. Erbakan Hoca’nın yaşanabilir Türkiye’yi ve yeniden büyük Türkiye’yi inşa etme hedefini önümüze koyduğu hatırlatıldı.

Gazze özgür değilse Türkiye özgür değildir vurgusunu yineleyen Arıkan, yeniden büyük Türkiye’nin inşasında bunun temel olduğunu belirtti. Gazze’deki gelişmeler için Batı’nın ve uluslararası kamuoyunun adil bir tutum sergilemesini beklemek gerektiğini söyledi. Eğer bu konuda gereken adımlar atılmazsa, özgürlüklerden söz etmek haksızlık olur.

Ülkemizin son dönemde çok büyük bir girdaba sürüklendiğini söyleyen Arıkan, bunun çıkış yolunun şahsiyetli bir dış politika, ahlak ve maneviyat temelli politikalar ve adil bir ekonomik düzen kurmaktan geçtiğini ifade etti. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 700 gündür devam ediyor; kınamalarla geçiştiriliyor ama netice değişmiyor. Netanyahu kahvesini yudumlayıp Türkiye’yi sadece kınamaktan ibaret görmekte. Böyle bir tablo karşısında sessiz kalınamaz.

Gazze için iktidara bir dosya gönderdik; uluslararası insani yardım koridorunun açılması için hukuk çerçevesinde adım önerdik. Ancak hükümet harekete geçmedi; bir yıl bekledik, kıllarını kıpırdatmadılar. Sonunda biz kendi adımıza öneriyi Meclis’e taşıdık. İsrail’in zulmüne karşı Gazze’ye insani yardım koridorunu uluslararası hukuk çerçevesinde kurmayı önerdik. Nihai sonuç Meclis’e gelen kararlara bağlı kaldı; o gün Meclis’e gelen milletvekilleri çoğunlukla bu öneriyi reddetmek için yarıştı. Bu süreçte çözüm üretilmediği müddette kimse bana Türkiye’nin özgür olduğu masalını anlatmasın.

Birçok kişi makam elde etmek için dini göstermelik kullanıyor; milletvekili veya belediye başkanı olmak için namaz kılanlar var, diyen Arıkan, Saadet Partisi olarak bu tür istismara asla izin vermeyeceklerini bildirdi. Mecliste milletin ve inancın özgürlüğü için mücadele edeceklerini söyledi. İktidarın da din ve inanç konularını özgürleştirmesi gerektiğini vurguladı.

TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına değinen Arıkan, Kürt‑Türk meselesi, Alevi‑Suni meselesi hâlâ tartışılırken, hak temelli bir düzen kurulduğunda bu konuların çözülebileceğini savundu. Komisyon çalışıyor; eleştiri­lerini yapıcı tutuyor, yanlış gördüklerini arkadaşları aracılığıyla paylaşıyorlar. Bu sürecin hayırla sonuçlanması için ellerinden gelen gayreti ortaya koyacaklarını sözlerine ekledi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o96aa388f-34b9-4df2-9bf4-e63115577ca6.webp

Saadet Partisi lideri Arıkan: Gazze özgür değilse Türkiye özgür değildir

TÜİK'ten açıklama geldi: Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), 2025 yılının ikinci çeyreğinde yıllık bazda yüzde 4,8 büyüdü.

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH, geçen çeyreğe göre yüzde 1,6 yükseldi.
Takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise, 2025 yılı ikinci çeyreğinde önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,6 artış gösterdi.

GSYH’nin üretim yöntemiyle hesaplanan tahmini cari fiyatlarla değeri 14 trilyon 578 milyar 556 milyon lira oldu; bu dönemde üretim yöntemiyle GSYH tahmini, cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 43,7 artış gösterdi. GSYH'nin ikinci çeyrek değeri cari fiyatlarla ABD doları bazında 377 milyar 622 milyon olarak gerçekleşti.

Bu dönemde sektörler itibarıyla en güçlü artışlar: inşaat sektörünün toplam katma değeri yüzde 10,9 yükseldi; bilgi ve iletişim yüzde 7,1; sanayi yüzde 6,1; ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,6; mesleki, idari ve destek hizmetleri yüzde 5,4; ürün üzerindeki vergiler eksi sübvansiyonlar yüzde 3,0; finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2,6; gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,6; diğer hizmetler yüzde 2,1. Tarım sektörü yüzde 3,5 büyüme kaydedildi. Kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmetler ise yüzde 1,2 geriledi.

Hanehalkı nihai tüketim harcamaları, ikinci çeyrekte zincirlenmiş hacimde yüzde 5,1 arttı. Devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 5,2 azaldı; gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 8,8 yükseldi.

Mal ve hizmet ihracatı zincirlenmiş hacimde yüzde 1,7 artarken, ithalat yüzde 8,8 yükseldi.

İşgücü ödemleri yıllık bazda yüzde 42,0 artış gösterdi. Net işletme artığı/karma gelir ise yüzde 46,3 oranında yükseldi.

İşgücü ödemelerinin gayrisafi katma değer içindeki payı yüzde 38,4 olurken, net işletme artığı/karma gelir payı yüzde 40,2 olarak gerçekleşti. Geçen yılın ikinci çeyreğinde bu paylar sırasıyla yüzde 38,8 ve yüzde 39,5 idi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob7a5e485-b733-4f19-a251-4cbed543a4de.webp

TÜİK'e göre ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü

(İSTANBUL) CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın hakkında 19 Ocak'ta CHP'nin sosyal medya hesabından paylaşılan bir videoyu yeniden paylaşması nedeniyle başlatılan soruşturma, şimdi 100 bin liralık manevi tazminat davasına dönüşmüş durumda.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in de şikayetçi olduğu dilekçeye göre, 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' ve 'terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek' suçlamaları yöneltilmişti. Aydın, 20 Ocak'ta Ankara'dan İstanbul'a getirildi; ifadesi alındı ve savcılık tarafından iddianame düzenlendi. Aydın, bu suçlamayla 2 yıl 2 aydan 5 yıl 4 aya kadar hapis ve siyasi yasak talebiyle yargılanıyor.

Davanın seyrine göre, 'SEYYAR GİYOTİN'in Anatomisi: Akın Gürlek' başlıklı videonun CHP'nin sosyal medya hesabından yeniden paylaşılmasının, daha geniş kitlelere ulaşmasını hedeflediği belirtiliyor. Bu değişken süreçte, Cumhuriyet Başsavcısı Gürlek'in şikayetiyle açılan manevi tazminat davası, davacı sıfatıyla şu gerekçelerle ileri sürülmüş: 'Müvekkil iç dünyasında elem ve üzüntü yaşamış, manen yıpranmıştır. Müvekkilin yaşadığı sıkıntıların bir nebze olsun telafisi amacıyla iş bu manevi davası açılması zorunla hale gelmiştir.'

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o823bdf9a-1c43-473e-8a0f-8caabfcbce9f.webp

İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek, Cem Aydın’a 100 Bin Liralık Manevi Tazminat Davası Açtı

Bir kez daha sahada gösterilen üstünlük açıkça ortada.

2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası A Grubu 4. maçında Türkiye, Estonya'yı 84-64 mağlup ederek namağlup unvanını sürdürdü ve turnuvada 4'te 4 yaptı.

Maçın kilit anları savunmadaki disiplin ve hücumdaki akılcı paylaşım sayesinde geldi. Milli takım, mücadele boyunca baskılı bir savunmayla Estonya'nın ritmini bozdu ve dengeli hücum organizasyonuyla farkı korudu. Özellikle kritik anlarda gelen isabetli üçlükler, maçın seyrini değiştirdi.

Bu haber anında güncellenecektir. Güncel gelişmeler için lütfen sayfamızı tekrar ziyaret edin.

Son dakika gelişmeleri için AA uygulamasını iOS, Android veya Windows cihazlarınıza kurabilir, Twitter'da @AACanli hesabını takip edebilirsiniz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8fb133b3-2bad-4282-b4b4-9e82a48ead80.webp

2025 Avrupa Basketbol Şampiyonası A Grubu: Türkiye Estonya'yı 84-64 yenerek 4'te 4 yaptı

TBMM Başkanlığı’na iletilen dosya, Özgür Özel ve DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın da aralarında bulunduğu toplam 6 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik 11 fezlekeyi kapsıyor.

İçerikte, Cumhurbaşkanlığı tezkereleri kapsamında yasa yapmanın önündeki dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin başvurular şu isimleri içeriyor: CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Tuncay Özkan, TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık ve İYİ Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Mustafa Günban.

Toplam 11 fezlekenin 4’ü Özgür Özel, 2’si Cemal Enginyurt, 2’si Ahmet Şık için hazırlandı; kalan 3 fezlekenin ise diğer ilgili milletvekilleriyle ilişkili olduğu belirtiliyor.

Dosyalar TBMM Başkanlığı tarafından Anayasa ve Adalet Komisyonlarından oluşan Karma Komisyonu’na havale edildi.

CHP Grubu, Özgür Özel hakkında hazırlanan fezlekelerin incelenmesi için Karma Komisyonu’na başvurarak fezlekelerin talep edildiğini bildirdi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob42cc8f9-117b-4d69-b31c-49b975f8a830.webp

TBMM’YE 11 FEZLEKE SUNULDU: ÖZGÜR ÖZEL VE DİĞER MİLLETVEKİLLER İÇİN DOKUNULMAZLIK KALDIRMA TEZKERELERİ

CHP Zonguldak Milletvekili Eylem Ertuğ Ertuğrul, Zafer Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'de düzenlenen resmi törende askeri personele uygulan üst arama uygulamasını Meclis gündemine taşıdı. Yaşar Güler'in yazılı yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na sunduğu soru önergesinde, Ertuğrul şu görüşleri dile getirdi: 'Bu tür uygulamalar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurumsal disiplini ve saygınlığı açısından ciddi sonuçlar doğurabilir.'\n\nÖnergede, törene girişte subay ve astsubayların dört güvenlik noktasından geçirildiği, polis tarafından üst araması yapıldığı ve yalnızca önceden hazırlanan listelerde adı bulunan askerlerin törene alınabildiği belirtildi. Ertuğrul, bu uygulamaların yasal dayanağını ve olağanüstü güvenlik tedbirlerinin gerekçelerini sordu. Ayrıca, aranmalarda yetkili kolluğun Merkez Komutanlığı olduğunu hatırlatarak, polis tarafından yapılan aramaların mevzuata uygunluğunu sorguladı.\n\nResmi törenlerde güvenliğin önemine vurgu yapan milletvekili, hukuki sınırların ihlal edilmemesinin altını çizdi ve şu soruları yöneltti: Güvenlik listeleri hangi yasal düzenlemeye dayanılarak hazırlanmıştır? Polis tarafından yapılan üst araması hangi mevzuata uygundur? Bu uygulamalar geçmiş yıllara göre neden farklılık göstermektedir? TSK personeline yönelik bu uygulamaların kurumsal itibar üzerindeki etkisi nedir? Güvenlik ile protokol dengesi hangi birimlerce koordine edilmiştir?

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8a1c424a-249d-457e-b483-6696b99d9f84.webp

Ertuğrul TBMM gündeminde: Anıtkabir'de askeri personelin üst aramaları sorgulanıyor

Acımız derinleşiyor!

Ülkemizdeki kadın cinayetleri maalesef bu yıl da durmuyor. Her gün yeni haberler, her haber yürekleri daha da yoruyor. Yıkıcı soruların gölgesinde yaşayan kadınlar için adalet ve güven duygusu hayli kırılgan.

Ünlü şarkıcı Hadise de bu acıyı paylaşanlardan biri oldu. Son günlerde artan kadın cinayetlerine karşı sert bir mesajını Instagram hikayeleri üzerinden verdi ve sesiyle topluma ses oldu.

Hadise, sessiz kalmayarak her fırsatta kadınların yanında olduğunu güçlü bir dille belirtti. Onun sözleri, zarar gören her kadına destek veren net bir tavır olarak yankı buldu.

Bu paylaşımında öfkesini ve acısını açıkça dile getirerek herkesi düşünmeye sevk etti. Kadın cinayetlerinin önlenmesi için sadece yasaların değil, toplumun da tek yürek olması gerektiğini hatırlattı.

Dilerseniz hep birlikte Hadise ile aynı duyguya katılıyor ve bugünlerde kadınlar olarak kendimizi ifade etmek zorunda kaldığımız, "Neden olmuş, kaç yaşındaymış, üstünde ne varmış?" gibi soruların geride kaldığı bir gelecek için umut etmeye devam ediyoruz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od9dee05b-5098-448e-82f5-c217da0b3b8e.webp

Acımız Derinleşiyor: Hadise'den Kadın Cinayetlerine Net Tepki ve Kadınlar İçin Destek Mesajı

Geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bir kafede çalışırken öldürülen Hilal Özdemir haberinin yankıları sürerken, Türkiye’de bir trajedi daha yaşandı.

Park halinde duran bir otomobilde, 16 yaşındaki Hiranur Nilgün A. silahla vurularak hayatını kaybetti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Hiranur’un yaşamını yitirdiğini belirledi.

Polis, olayla ilgili üç kişiyi gözaltına aldı. İddiaya göre, araçta bulunanlardan 19 yaşındaki A.Ş., tetiğe basmanın şaka amaçlı olarak boşa düştüğünü savundu. Aynı araçta bulunan N.Ç. ve M.Z. ise gözaltına alındı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma sürüyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o56a2cfec-eb98-4901-a81c-4cbf100453f1.webp

Bir Genç Kız Daha Hayattan Koparıldı: 16 Yaşındaki Hiranur Nilgün A. Silahla Öldürüldü

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, kırmızı bültenle aranan 12 kişi ile ulusal seviyede aranan 2 suçlunun Türkiye'ye iadelerinin sağlandığını açıkladı. Bu operasyonlar Gürcistan, Arnavutluk, Almanya, Senegal ve Yunanistan'da yürütüldü.

Kırmızı Bülten'le aranan 12 kişi ve yakalandığı ülkeler ile suçlar şöyle:

- T.G. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- M.A. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- M.A.D. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- C.Y. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- S.S. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- M.D. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- K.D. — Gürcistan'da — kasten öldürmeye teşebbüs (4 kez)
- E.Ç. — Gürcistan'da — suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulan örgüte üye olmak, yağma, tefecilik, nitelikli yağma, tehdit, basit yaralama
- K.K. — Arnavutluk'ta — bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
- O.G. — Senegal'de — çocuğun cinsel istismarı
- G.Ç. — Almanya'da — yağma
- M.C.Ü. — Almanya'da — yağma, cebir, tehdit veya hileyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve yaralama

Ulusal seviyede aranan 2 kişi ise şu şekilde yakalandı ve iade edildi:

- T.Y. — Arnavutluk'ta — göçmen kaçakçılığı
- M.U. — Yunanistan'da — göçmen kaçakçılığı

İlgili ülkelerin kolluk birimleriyle yürütülen ortak operasyonel işbirliğiyle; bu iadelerin sağlandığı belirtildi. Yurt dışına kaçan ve haklarında arama kararı bulunan şahısların izinin titizlikle sürdürüldüğü ifade edildi; iadelerin kararlı adımlarla devam edeceği kaydedildi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o12299c2a-fa44-4ad4-b7e1-5eda9ba9165d.webp

Ali Yerlikaya: Kırmızı Bültenlerle ve Ulusal Aramalarla 14 Suçlu Türkiye'ye İade Edildi

Küresel ekonominin enflasyonla mücadele süreci devam ederken, yatırımcılar için öne çıkan soru, Fed'in bu ay gevşemeye gidip gitmeyeceği. Bu beklentiler varlık fiyatlamalarını belirliyor ve kıymetli metallerde de hareketliliğe yol açıyor.

Fed'in faiz indirımlarına başlanacağına dair iyimserlik, güvenli limon olarak görülen metalleri destekliyor. Bu arada makroekonomik veri akışı ve yetkililerin açıklamaları dikkatle izleniyor.

Analistler, bu hafta ABD'de açıklanacak istihdam verilerinin, Fed'in faiz indirim patikasına ilişkin daha net sinyaller vereceğini düşünüyor.

Para piyasalarında 17 Eylül'deki Fed toplantısında 25 baz puan indirimine yüzde 90 ihtimalle fiyatlama yapıldığı değerlendiriliyor. Yıl sonuna kadar toplam iki 25bp indiriminin beklenmesi, ikinci indirimin aralık ayında olması yönündeki öngörüyle destekleniyor.

ABD’de hükümetin Fed’e yönelik eleştirileri sürüyor. Hazine Bakanı Scott Bessent, Fed’in bağımsız olması gerektiğini vurgulayarak, birkaç hata yaptığını söyledi. Bessent, piyasaların Trump yönetiminin adımlarından rahatsız olduğuna dair görüşü reddetti.

Tarifeler konusunda Trump, Hindistan’a dair açıklamalarda bulundu. Hindistan’ın petrol ve askeri ürünlerinin çoğunu Rusya’dan aldığına dikkat çekerek, Hindistan’ın tarifeleri sıfıra indirmeyi teklif ettiğini ancak artık geç kaldıklarını ifade etti.

Para politikalarında gevşeme ihtimallerinin artması, güvenli limon olarak görülen altını destekliyor. Ons altın, önceki zirveleri aştı ve bugün yaklaşık 3.508,92 dolar düzeyine kadar çıktı; son sekiz işlem gününde değer kazanan ons, şu an 3.496 dolar seviyesinde işlem görüyor. Gümüş de yükselişini dördüncü güne taşıdı; ons başına 40,82 dolar ile Eylül 2011’den bu yana en yüksek seviyeyi işaret ediyor.

ABD tahvil piyasalarında uzun vadeli kalemler satış baskısı altında seyrediyor; bu sırada 10 yıllık tahvil getirisi yaklaşık 2 baz puan artışla yüzde 4,25 civarında dengelendi. Dolar endeksi, 5 işlem gününün ardından hafif toparlanarak yüzde 0,2 artışla 97,9’da bulunuyor. Brent petrol ise varil başına 68,3 dolar seviyesinde görülüyor; yüzde 0,4 yükseliş mevcut.

New York borsasında dün İşçi Bayramı nedeniyle işlem yapılmazken, ABD endeks vadeli kontratları yeni güne hafif satıcılı başladı.

Avrupa’da geçen gün pozitif bir seyir izlendi; bugün Euro Bölgesi’nin ağustos ayı tüketici enflasyonu yatırımcıların odak noktası olacak. ECB’nin bu yıl yüzde 3 ana politika faizlerinde toplam 100 baz puan indirim yaptığı hatırlatılıyor. Enflasyonla mücadelede ilerleme ve finansman maliyetlerini düşürme amacıyla alınan bu adımların etkileri, imalat PMI verisinde görülen hareketle teyit ediliyor: Euro Bölgesi’nde PMI ağustos ayında 50,7 puanla büyüme sınırını aşmış durumda.

Geçtiğimiz günlerde Avrupa’da başlıca endeksler seansında düşüşler kaydedildi: FTSE 100 İngiltere, -0,10%; FTSE MIB İtalya, -0,51%; CAC 40 Fransa, -0,05%; DAX 40 Almanya, -0,57%. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne karışık bir görünümde başladı.

Asya’da ise Güney Kore hariç genel olarak negatif bir tablo öne çıktı. BoJ Başkan Yardımcısı Ryozo Himino, bugün yaptığı açıklamada Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmaya devam etmesi gerektiğini belirtti. Küresel belirsizlik yüksekliğini korurken Himino, ABD ile yapılan ticaret anlaşmasının bu belirsizliği azaltmaya yardımcı olduğunu ifade etti.

Analistler, bölgeler genelinde veri akışının sakin olduğunu belirtiyor; Çin ve Hong Kong’da kar satışları ve düzeltmeler izleniyor. Kapanışa doğru, Japonya’da Nikkei 225 yüzde 0,2 geriledi, Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 1,1 düşüş kaydetti ve Hong Kong Hang Seng yüzde 0,7 değer kaybetti. Güney Kore Kospi ise yüzde 0,8 yükseldi.

Türkiye tarafında dün satış ağırlıklı seyrin ardından BIST 100 endeksi günü yüzde 0,07 gerileyerek 11.279,95 puanda kapattı. VİOP’ta BIST 30 ekim vadeli kontrat ise seans sonunda yüzde 0,1 yükseldi.

Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 4,8 büyüdü. Bu veri, piyasa beklentilerini aşan bir sonuç olarak kayda geçti. Dolar/TL ise dün yatay bir kapanışla 41,1150’ten çıktı; bugün ise 41,1490 civarında seyrediyor.

Günün geri kalanı için analistler, yurt içindeki veri gündeminin sakin olacağını, yurt dışında ise Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD PMI verilerinin takip edileceğini belirtiyor. Teknik açıdan BIST 100 için 11.200 ve 11.100 puanlık destekler; 11.300 ve 11.400 puanlık dirençler öne çıkıyor.

Bugün piyamalar için takip edilecek veriler şu şekilde:
12.00 Avrupa, ağustos ayı Tüketici Fiyat Endeksi
16.45 ABD, ağustos ayı imalat sanayi PMI
17.00 ABD, ağustos ayı ISM imalat sanayi PMI
17.00 ABD, temmuz ayı inşaat harcamaları

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/ob5fec67c-1f99-4e97-827e-b7da0f9bd8d5.webp

Küresel piyasalar karışık seyrediyor

Türkiye, milli enerji hedefleri doğrultusunda arama ve üretim çalışmalarını envanterine yeni teknolojiler ekleyerek artırıyor. 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre, dışa bağımlılığı azaltmayı ve yerli kaynak kullanımını maksimize etmeyi amaçlayan çalışmalar, Gabar Dağı sahasında önemli bir ivme kazandı. 10 Mayıs 2021’de Şehit Esma Çevik-1 arama kuyusunda 36 API graviteye sahip petrol keşfi gerçekleştirildi; üretim kuyuları açılarak rezerv üretime alındı. 2023 Nisan’ında Şehit Aybüke Yalçın Sahası’nda 41 API gravite değerine ulaşılması, saha üretiminin verimliliğini daha da pekiştirdi.

Türkiye’nin günlük yaklaşık 1 milyon varil petrol tüketimi göz önüne alındığında yapılan keşifler, yerli üretimin payını artırdı ve Gabar kısa sürede ülkenin en verimli sahalarından biri haline geldi. Sahanın yıllık üretiminden elde edilen yaklaşık 2,3 milyar dolarlık ekonomik kazanç, petrol ithalatının azalmasına da katkıda bulundu.

Hydrokarbon arama çalışmalarını yerli imkanlarla yürütmeyi hedefleyen Türkiye, 3’ü yerli toplam 55 sondaj kulesiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Bakanlık duyurusuna göre, yerli ve milli imkanlarla geliştirilen ilk kule “Koca Yusuf TP1500” göreve başlamıştı. Ardından geliştirilen iki yeni yerli kule olan “Seyit Onbaşı” ve “Naim Süleymanoğlu” ise 27 Ağustos 2025’te Şırnak’ta sahalarda sondaja başladı.

Seyit Onbaşı Sondaj Kulesi Şırnak’ın Silopi ilçesinde Atak-3 kuyusunda, Naim Süleymanoğlu Sondaj Kulesi ise Gabar’da Şehit Aybüke Yalçın-71 kuyusunda sondaja devam ediyor. Böylece, Koca Yusuf TP1500’ün ardından bu yıl iki yeni yerli kule daha envantere eklenmiş oldu.

Her iki kule de 5.000 metre sondaj kapasitesine sahip. Kulelerin toplam yüksekliği 43,2 metre, masa yüksekliği 7,6 metre. Üst yapı U-Frame Cantilever olarak tasarlandı; kanca yükü 357 ton. Ayrıca kulelerin kontrol sistemi milli sondaj yazılımı ile çalışıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od3bba7d1-8215-4f15-b51a-b234f4787d1c.webp

Türkiye 55 sondaj kulesiyle hidrokarbon arama çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor

ODMD’nin Ağustos 2025 verileri, Türkiye otomotiv pazarında büyümeyi sürdürdüğünü gösteriyor.

Ocak–Ağustos dönemi:
- Otomobil satışları geçen yılın aynı dönemine göre %8,05 artışla 654 413,
- Hafif ticari araç satışları %4,1 yükselerek 162 932 adet,
- Türkiye genelinde otomobil ve hafif ticari araç toplam satışı %7,24 artışla 817 345’e ulaştı.

Ağustos ayı verileri:
- Pazar, geçen yılın aynı ayına göre %12,78 artışla 101 650 oldu,
- Otomobil satışları %18,7 artışla 82 215,
- Hafif ticari araçlar %6,77 büyüyerek 19 435.

Pazarın yapısal ağırlığı ve tercihleri:
- Pazarın yüzde 81,9’u A, B ve C segment araçlarından oluşuyor. C segmenti otomobiller 366 708 adetle %56 pay alıyor; B segmenti 166 469 adetle %25,4 pay taşıyor.
- Gövde tiplerine göre en çok tercih edilen tip SUV: 410 891 satışla %62,8 pay.
- Sedan: 144 878 satış, %22,1 pay.
- H/B otomobiller: 92 716 satış, %14,2 pay.

Yakıt tipleri:
- Benzinli: 304 618 adet, %46,5 pay,
- Hibrit: 172 366 adet, %26,3 pay,
- Elektrikli: 120 857 adet, %18,5 pay,
- Dizel: 52 253 adet, %8 pay,
- Otogazlı: 4 319 adet, %0,7 pay.

Elektrikli araçlar – güç bazında:
- 160 kilovat altındaki elektrikli otomobiller satışları %106,6 artarak %13,5 paya çıktı,
- 160 kilovat üstü elektrikli otomobiller satışları %285,9 artışla %5 paya sahip oldu.

Motor hacmi (cc) dağılımı:
- 1400 cc altı otomobil satışları %21,9 azalarak %33,2 pay aldı,
- 1400–1600 cc aralığındaki otomobil satışları %21,2 azalarak %21,2 pay alırken,
- 1600–2000 cc aralığındaki otomobil satışları %3 artışla %0,6 pay elde etti,
- 2000 cc üstü otomobil satışları %18,8 yükselerek %0,2 pay elde etti.

Otomatik ve manuel şanzımanlar:
- Otomatik şanzımanlı otomobiller 618 688 ile %94,5 pay,
- Manuel şanzımanlı otomobiller 35 725 ile %5,5 paya ulaştı.

Hafif ticari araç pazarı – gövde tipine göre:
- Van gövde tipi %73,4 pay ve 119 673 satışla en çok tercih edilen,
- Kamyonet gövde tipi %9,9 pay ve 16 133 satışla ikinci sırada yer aldı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o02453316-4c91-4115-9a9a-bb2d7ab21dcb.webp

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı Ocak–Ağustos'ta yüzde 7,24 arttı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, son durumla ilgili açıklamasında üç ilde üç yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığını, ancak iki yangının hâlâ mücadele gerektirdiğini söyledi.

Dün gece başlayan ve bu sabaha kadar devam eden iki noktaya dikkat çekti: Karabük-Eflani hattında başlayıp Araç sınırına sıçrayan yangın ile Kastamonu’nun Araç ilçesinde Akgeçit köyü sınırlarında başlayan ikinci yangın. Bu iki olay yaklaşık 5 kilometre mesafede olsa da şu an iki ayrı yangın olarak sürüyorlar. Bölgelerin yoğun ormanlık olması nedeniyle hava müdahalesinin yanı sıra karadan da etkili müdahale gerekiyor; coğrafya kimi zaman ulaşımı zorlaştırıyor. Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, AFAD ve diğer kurumlar koordineli çalışıyor; vali yardımcıları da destek veriyor. Şu anda her iki yangın için de havadan ve karadan müdahale sürüyor; akşam saatlerinde olumlu haberler alınacağını umuyoruz.

Yumaklı ayrıca 1 Ocak'tan bugüne kadar toplam 5.832 yangına müdahale edildiğini açıkladı: 2.492’i ormanda, 3.340’ı kırsalda. Gerçekleşen bu rakamlar, mücadeleyi ve boyutları açıkça gösteriyor. Bu yıl yaz aylarının başlarında üç dalga halinde yangınlar yaşandı: birinci dalga haziran sonu–temmuz başı, ikinci dalga temmuz sonu, üçüncü dalga ağustos sonu. İklim değişikliği ve küresel ısınmayı bir kez daha hatırlattı; Batı Karadeniz de diğer bölgeler kadar risk altında. Hızlı müdahale, yangınların büyümemesi için kilit rol oynuyor. Ancak her zaman dediğimiz gibi; devletin tüm kurumlarıyla hazır olmak tek başına yeterli değil.

Aziz vatandaşlarımızın ferasetine, sağduyusuna ve hassasiyetlerine güveniyorum. Bundan sonraki süreçte de yangının engellenmesi için el birliğiyle çalışmalıyız. Zarar gören her yerin yeniden yeşillendirilmesi konusundaki kararlılığımız net: kimsenin şüphesi olmasın.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o9d470a89-5567-4998-8e54-d35c990fbd50.webp

Bakan Yumaklı: Üç Yangın Tamamen Kontrol Altında, İki Yangın Hâlâ Sürüyor

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Marc Cools'ın başkanlığındaki bir heyet, 4 ve 5 Eylül 2025 tarihlerinde Türkiye'yi inceleme amacıyla ziyaret edecek.

Ziyaret, Mart ayında Kongre Genel Kurulu'ndaki konuşmasının ardından Türkiye'yi temsil eden Kongre gençlik delegesi Enes Hocaoğulları'nın gözaltına alınması ve tutuklanması gerekçesiyle planlandı.

Heyette Kongre Gençlik Sözcüsü Veronique Bertholle ile İnsan Hakları Daimi Raportör Yardımcısı Peter Drenth'in bulunduğu, Kongre Genel Sekreteri Mathieu Mori'nin de eşlik edeceği belirtiliyor.

Heyetin, Ankara'daki cezaevinde Enes Hocaoğulları'nı ziyaret etmesi ve Adalet Bakan Yardımcısı Hurşit Yıldırım, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse, Ankara Barosu, insan hakları ve gençlik örgütleri ile Kongre'nin Türkiye delegasyonu ile görüşmeler yapması beklenmektedir.

Açıklamada, ziyaret sonrasında Ankara'da bir basın toplantısı düzenleneceği de kaydedildi. ANKA Haber Ajansı'nın edindiği bilgiye göre heyet, Hocaoğulları'nı ziyaret etmek için ilgili makamlara başvuruda bulundu.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/of36fa581-f61c-4333-b0c7-59d5cbfdf904.webp

Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi heyeti Türkiye'ye geliyor

Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ünlükara'nın danışmanlığını yaptığı Dr. Fatih Sekendur'un hazırladığı doktora tezi, Türkiye'de kuraklığın gidişatını yeni bir bakışla gözler önüne seriyor.

Çalışma, Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspirasyon İndeksi (SPEI) ile Türkiye ölçeğinde kuraklık analizi yapıyor. SPI, 1993 yılında geliştirilmiş olan ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından kullanılan bir göstergedir. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle sıcaklık ve buharlaşmanın artması, yağış ile referans buharlaşmayı birlikte ele alan Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspiration İndeksi’nin (SPEI) 2010’lu yıllarda daha yaygın şekilde uygulanmasına yol açtı; böylece kuraklık değerlendirmeleri daha kapsayıcı bir çerçeve kazandı.

Tez, 1980-2019 yılları arasında Türkiye'deki illeri kapsıyor. 40 yıllık verilerle, aylık, 6 aylık ve yıllık toplamlar üzerinden kuraklık eğilimleri inceleniyor. "Kuraklığa mı gidiyoruz, yoksa nemliliğe mi?" sorusuna yanıt aranırken elde edilen bulgular şu şekilde özetleniyor: Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde kuraklığa doğru bir gidişat olduğunu saptadık; buna karşılık Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde nemliliğe doğru bir eğilim tespit edildi.

Nemlilik eğilimleri görülen bölgelerde yağışlar ile tarımsal üretim ve verimlilik artış gösterebilecekken, kuraklık yaşanan bölgelerde tarımsal üretim ve su kaynaklarında azalma olacağı uyarısı yapılıyor.

Verilere göre Kahramanmaraş, yağış ve buharlaşmada aylık, 6 aylık ve yıllık bazda kuraklığa yöneliyor. Isparta ise tam tersine nemlilik yönünde ilerliyor. Doğu Anadolu'daki illerde genel olarak kuraklığa doğru bir seyir var; özellikle Bingöl ve Malatya dikkat çekiyor ve bu illerde önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor. Güneydoğu Anadolu’da su kaynaklarının ülke genelinde önemli bir paya sahip olduğu hatırlatılıyor ve başı çeken iller Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak ve Siirt olarak öne çıkıyor. İç Anadolu'da Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas'ta kuraklık göstergeleri güçlenirken, Aksaray, Nevşehir ve Yozgat'ta durum daha sıkı bir boyut kazanıyor.

Ege Bölgesi'nde nemlilik hakimiyetini korurken Denizli istisnasında yıllık bazda kuraklık eğilimi dikkat çekiyor. Manisa ve İzmir'de de nemlilik yönünde bir gidişat gözleniyor. Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Sinop ve Samsun nemliliğe doğru ilerliyor. Ülke ekonomisinin kalbi Marmara Bölgesi’nde de nemlilik baskınlığı görülüyor; özellikle Kırklareli, Edirne, Yalova, Bilecik ve Balıkesir’de nemlilik öne çıkıyor. İstanbul’da belirgin bir değişiklik saptanmazken Çanakkale’de kuraklığa yönelik bir eğilim kaydediliyor.

Bu veriler ışığında Türkiye genelinde il il, bölge bölge ve havza havza su kaynaklarının kuraklık açısından değerlendirilmesi ve tarımın bu bulgular dikkate alınarak planlanması gerektiği mesajı öne çıkıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe6710f33-227e-4f2d-9d20-6f5ce76f978d.webp

“türkiye” ile ilgili sonuçlar