Saadet Partisi lideri Arıkan: Gazze özgür değilse Türkiye özgür değildir

Saadet Par...
Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Genel Başkanı, dikkat çekici bir çağrı yaptı: Yaşanabilir bir Türkiye ve yeniden büyük Türkiye hedefi, mefhumların tamamını özgürleştirmek gibi bir yükümlülüğü omuzlarımıza koyuyor. Türkiye’nin zaten özgür olduğu söylenebilir; ama bizim buna katılmadığımızı vurguladık. Eğer bugün Gazze özgür değilse ve Gazze’de insanlık tarihinin en ağır soykırımı sürüyorsa, biz burada özgürlüklerden bahsetemeyiz. Suriye’de hâlâ barış yoksa, Irak’ta belirsizlik sürüyorsa, Rusya‑Ukrayna savaşında da barış sağlanamıyorsa ve Zengezur Koridoru ‘Trump Koridoru’ olarak dönüştürülmüşse, ülkemizde özgürlüklerden söz etmek yanlış olur. Arıkan, partisinin Karabük İl Başkanlığının düzenlediği Kardeşlik Buluşması’na katıldı. Burada Türkiye’nin sorunlarıyla bölgesel ve küresel gelişmeleri ele alarak görüşlerini paylaştı. ABD’de İkiz Kuleler’e saldırının ardından Orta Doğu’da yaşanan gelişmelere dikkat çeken Arıkan, Afganistan işgalinin, ardından Irak’ın iki kez işgalinin, Suriye, Lübnan, Tunus ve Mısır’da yaşananların ibret verici olduğunu söyledi. Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin de üzüntüyle izlendiğini ifade etti. Bu süreçler yaşanırken bize düşen görev, köşeye çekilip susmak değildir; Türkiye’de yaşayan 86 milyon insanı hayra çağırmak zorundayız. Erbakan Hoca’nın yaşanabilir Türkiye’yi ve yeniden büyük Türkiye’yi inşa etme hedefini önümüze koyduğu hatırlatıldı. Gazze özgür değilse Türkiye özgür değildir vurgusunu yineleyen Arıkan, yeniden büyük Türkiye’nin inşasında bunun temel olduğunu belirtti. Gazze’deki gelişmeler için Batı’nın ve uluslararası kamuoyunun adil bir tutum sergilemesini beklemek gerektiğini söyledi. Eğer bu konuda gereken adımlar atılmazsa, özgürlüklerden söz etmek haksızlık olur. Ülkemizin son dönemde çok büyük bir girdaba sürüklendiğini söyleyen Arıkan, bunun çıkış yolunun şahsiyetli bir dış politika, ahlak ve maneviyat temelli politikalar ve adil bir ekonomik düzen kurmaktan geçtiğini ifade etti. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları 700 gündür devam ediyor; kınamalarla geçiştiriliyor ama netice değişmiyor. Netanyahu kahvesini yudumlayıp Türkiye’yi sadece kınamaktan ibaret görmekte. Böyle bir tablo karşısında sessiz kalınamaz. Gazze için iktidara bir dosya gönderdik; uluslararası insani yardım koridorunun açılması için hukuk çerçevesinde adım önerdik. Ancak hükümet harekete geçmedi; bir yıl bekledik, kıllarını kıpırdatmadılar. Sonunda biz kendi adımıza öneriyi Meclis’e taşıdık. İsrail’in zulmüne karşı Gazze’ye insani yardım koridorunu uluslararası hukuk çerçevesinde kurmayı önerdik. Nihai sonuç Meclis’e gelen kararlara bağlı kaldı; o gün Meclis’e gelen milletvekilleri çoğunlukla bu öneriyi reddetmek için yarıştı. Bu süreçte çözüm üretilmediği müddette kimse bana Türkiye’nin özgür olduğu masalını anlatmasın. Birçok kişi makam elde etmek için dini göstermelik kullanıyor; milletvekili veya belediye başkanı olmak için namaz kılanlar var, diyen Arıkan, Saadet Partisi olarak bu tür istismara asla izin vermeyeceklerini bildirdi. Mecliste milletin ve inancın özgürlüğü için mücadele edeceklerini söyledi. İktidarın da din ve inanç konularını özgürleştirmesi gerektiğini vurguladı. TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun çalışmalarına değinen Arıkan, Kürt‑Türk meselesi, Alevi‑Suni meselesi hâlâ tartışılırken, hak temelli bir düzen kurulduğunda bu konuların çözülebileceğini savundu. Komisyon çalışıyor; eleştiri­lerini yapıcı tutuyor, yanlış gördüklerini arkadaşları aracılığıyla paylaşıyorlar. Bu sürecin hayırla sonuçlanması için ellerinden gelen gayreti ortaya koyacaklarını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme:1 Eylül 2025 05:31