DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan: Artık Dil, İrade ve Haklarımız İçin Yasal Adımlar Şimdi Zamanı

DEM Parti ...
Şanlıurfa’da düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitinginde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iktidara seslendi: Dilimizi, irademizi ve haklarımızı kabul etmelisiniz; inkar etmekten vazgeçmelisiniz. Bu halk 40 yıllık baskıya, faili meçhul cinayetlere, yoksulluğa ve zulme rağmen pes etmedi; etmeyecek. Vazgeçmesi gerekenler ise Kürt halkının dilini, kimliğini ve yaşamını tanımayanlardır. Artık yasal ve hukuksal düzenlemelerin yapılması gereken bir dönemdeyiz. Kimse Kürt’ün hakkı olan bu düzenlemelerden kaçamaz. Şanlıurfa Demokratik Kurumlar Platformu tarafından düzenlenen miting, Bakırhan’ın katılımıyla gerçekleşti. Konuşmasında gündeme dair değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, zor günlerden geçildiğini belirtirken umut mesajı da verdi: Sayın Öcalan’ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, umutsuzluğu dağıttı; gençlerin, kadınların, Kürtlerin ve ezilenlerin önümüzdeki günlere umutla bakması için büyük sorumluluk aldı. Bizler Şanlıurfalılar, Diyarbakırlılar ve Siirtliler olarak, emekçiler ve ezilenler olarak Sayın Öcalan’ın açtığı demokrasi, barış ve özgürlük yolundan ilerleyerek, Kürtlerin yok sayılmadığı, Alevilerin eşit yurttaş olduğu, kadınların katledilmediği, çevrenin rant için yok sayılmadığı ve gençlerimizin umutlarının büyüdüğü bir Türkiye için daha fazla mücadele etmemiz gerekiyor. Bakırhan, dünyadaki çatışmalara değinerek şu gözlemleri paylaştı: Dünyanın birçok yerinde hak arayanlar silahla, savaşla bastırılmaya çalışılıyor. Orta Doğu kan gölü, Ukrayna ve Yemen savaşları… Bu koşullarda Sayın Öcalan’ın diyalog ve müzakere üzerinden çözüme çağrısı önemli bir çıkış oldu. Savaşı kazanan egemenlerdir; barışın yanında olanlar ise emekçiler ve halklardır. Barış, demokratik toplum için olmazsa olmazdır ve bu süreçte Sayın Öcalan’ın vizyonuna destek olmaya devam edeceğiz. "Demokratik bir Türkiye mücadelesini başarıya ulaştırmak için her birimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor" diyen Bakırhan, barış için yanımızda savaşların olduğu bir ortamda bile konuştuğumuzu belirtti. Barışın tesisinin ancak icraatla mümkün olduğunu vurgulayarak, bugün burada barışa dair umutlarımızı yükselttiğimizi ifade etti. Barış, 86 milyonun geleceğidir; barış ekmeğimizdir, zeytinimizdir ve çocuklarımızın geleceğidir. Bu nedenle barışa sahip çıkacağız ve Sayın Öcalan’ın barış sorumluluğunu paylaşmaya devam edeceğiz. Yeni bir dünyanın doğduğunu söyleyen Bakırhan, bu dünyanın ruhunun barış olduğunu belirtti. Barış en güvenli limandır; toplar, tüfekler ve sınırdaki tel örgüler artık güvenliği sağlayamıyor. Şanlıurfa’daki kalabalık, barışı büyütmenin ve barışı hayata geçirmenin önemini gösterdi. Barış, 86 milyonun geleceğiyle ilgilidir ve yoksulluktan intihar edenleri önlemeye yardım eder. Bu nedenle barışa sahip çıkacağız. İktidara açık çağrımız net: Artık dilimizi, irademizi ve haklarımızı kabul edin. Barış sadece güzel sözlerle değil, icraatla sağlanır. Bu ülkeyi yönetenler, Şanlıurfa’da bu meydanı dolduran halkımızın taleplerine ve iradesine saygı göstermelidir. Komisyon bir an önce Sayın Öcalan’ı ziyaret etmeli ve dinlemelidir. Öcalan Türkiye’nin bütünleşmesini hedefleyen yeni bir sözleşme öneriyor; bu öneri ayrıştırıcı değil, bütünleştirici bir yaşam modelidir. Bu yüzden komisyon barışa uygun adımlar atmalı, tartışmalı ve gerekli düzenlemeleri yapmalıdır. Öcalan, İmralı’daki şartlarda bu süreci yürütüyor olabilir mi sorusu da gündeme geliyor. 12 metrekarelik hücre koşulları devam ederse, bu sürecin samimi olduğuna inanmak zorlaşır. Sayın Öcalan ve düşüncelerinin Urfa halkıyla fiziken ve düşünsel olarak buluşması için acil adımlar atılmalıdır.
Son Güncelleme:1 Eylül 2025 05:19