Azmi Karamahmutoğlu: Öcalan'ın idam kararı Bahçeli tarafından geri çevrildi mi? Meclis'teki umut hakkı ve polis sorunları

Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bağımsız yargının, kamuya açık bir şekilde işlediğini savunan Karamahmutoğlu, Abdullah Öcalan'ın bebek katili ve narco-terör örgütünün kurucu başı olarak görüldüğü süreçte idam cezasına hükmedildiğini iddia etti. Ardından, bu cezadan kurtarılarak cezanın ömür boyu hapse dönüştüğünü öne sürdü. Şöyle konuştu: “Onu idam cezasından Devlet Bahçeli kurtardı. Ve cezası ömür boyu hapse döndü.”
Aynı isimle, Bahçeli’nin şimdi de onu ömür boyu hapisten çıkartıp serbest bıraktırmayı, umut hakkından yararlandırmayı ve Meclis’e taşıtarak konuşmasını sağlamayı hedeflediğini ifade etti.
Karamahmutoğlu, partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin başka başlıkları da paylaştı. 2025-2026 Eğitim Öğretim Yılı’nın ilk gününde velilerin şikayetlerinin arttığını, ücretsiz olması gereken devlet okullarında bağış adı altında kayıt ücreti talep edildiğini belirtti. Hükümetin okulların ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle bu yükün okul yönetimlerinin omuzlarına yıkıldığını vurguladı.
Polis teşkilatının yaşadığı sorunlara da değinen Karamahmutoğlu, polislerin haftalık çalışma saatlerinin ağırlaştığını, eşlerini ve çocuklarını göremedikleri bir yaşam sürdüklerini kaydetti. Ayrıca iş yerlerinde mobbing ve tacizlerle karşılaştıklarını, haksız atamalar nedeniyle ailelerin dağılabildiğini; kiraların yüksek olması nedeniyle maaş ve geçim sorununun arttığını ifade etti. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, polisler için ağzını açıp iyileştirme sözü vermediğini savundu. Bu koşullarda intihar vakalarının artmasının üzücü olduğunu belirterek, Meclis’te polisler için ayrı bir komisyon kurulması çağrısında bulundu. Polislerin grevsiz sendika ile toplu sözleşme ve kendini temsil etme hakkı için adımlar atılmasını istedi.
“Her bir Türk yurttaşı PKK’nın silah bırakmasından memnuniyet duyar” diyen Karamahmutoğlu, terör örgütünün fesih kararını ve TBMM’de kurulan komisyonu eleştirdi. Başından beri pazarlık iddialarını dile getirdiğini hatırlatarak, şimdi komisyonların kurulduğunu ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un bu işin başına getirildiğini söyledi. Komisyonun amacı “rıza üretmek” olarak tanımlanırken, kamuoyunun konuşulacak konulara ilişkin yasağının 10 yıla yayıldığı iddiasını paylaştı.
Öcalan’ın geleceğine dair tartışmalara ilişkin olarak Bakırhan’ın sözlerine de değinen Karamahmutoğlu, 12 metrekarelik bir hücrede tecrit konusunun artık sürdürülebilir olup olmadığını sorgulayan açıklamalara tepki gösterdi. Bakırhan’ın, “12 metrekarelik hücrede tecrit devam ederse Öcalan İmralı’daki bu koşullarda bulunursa bu süreci yürütenlerin samimi olmadığına inanırız” ifadelerini hatırlattı.
Karamahmutoğlu ayrıca, silahlı mücadelede elde edilen kazanımların samimiyet testine tabi tutulmaması gerektiğini söyledi. Bahçeli’nin kullandığı dilin ve yaklaşımın, barış umudunu aşındırmaması gerektiğini vurguladı. Son olarak, Öcalan’ın umut hakkının bir lütuf olmadığını; bu hakka, barış ve sürecin bir parçası olarak bakılması gerektiğini belirtti.
Son Güncelleme:1 Eylül 2025 14:04