
CHP, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2 Eylül 2025 tarihli kararını yargı yoluyla değiştirmek için itirazda bulundu. Karar, CHP İstanbul il yönetiminin görevden tedbirli olarak uzaklaştırılmasına ve yerlerine beş kişinin geçici olarak görev yapmasına hükmetmişti.
İtiraz dilekçesinde kararın Anayasa'ya, Siyasi Partiler Kanunu'na ve seçim hukukunun temel ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekildi ve kaldırılması talep edildi.
İtirazda, kongre seçimleriyle ilgili itirazların yalnızca seçim kurulları tarafından yapılabileceğini hatırlatıldı; mahkemenin bu alanda yetkisi olmadığını iddia eden, parti organlarını görevden alarak geçici bir kurul atamasının hukuka aykırı olduğu vurgulandı.
Bu karar Türk yargı tarihinde emsali bulunmayan bir gasptır. Mahkemenin kendisini seçim kurulu yerine koyduğunu ve seçim sonuçlarına müdahale ettiğini ifade edildi. Kongre seçimleri ilçe seçim kurulu gözetiminde yapılmış ve mazbata ile kesinleşmiştir; buna rağmen mahkemenin kararı hukuka aykırıdır.
Soyut iddialarla parti organları tasfiye edildi.
Dilekçede kararın somut delillere dayanmadığı belirtilerek, ülkenin birinci partisinin bir kongresi iptal edildi, ancak hangi somut deliller bu kararları desteklediği ortaya konmamıştır. Ayrıca, irade fesadı iddialarının delillendirilemediği; hiçbir delegenin istemi dışında oy kullandığına ilişkin tespit bulunmamaktadır.
Anayasasızlaştırma sürecinin parçası olarak nitelendirilen kararın, sadece CHP'ye değil demokratik düzene yönelik olduğu vurgulandı. Dilekçede şu kaydedildi: davada karşı karşıya kalınan durum anayasa dışı bir sürecin parçasıdır; seçim yargısından alınamayacak karar adliye mahkemesinden alınmaya çalışılmıştır. Önceki 9 davada reddedilen talepler, 10'uncu dava üzerinden tedbir kararıyla kabul edilmiştir; böylece Anayasa'nın 67. ve 68. maddeleri bypass edilmiştir.
Karar, kimin partiyi yöneteceğine hükmetmektedir. Seçilmiş yöneticiler yerine mahkemece belirlenmiş kişilerin yıllarca partiyi yönetmesi olasılığı doğmuştur; bu durum siyasi partilerin kendi iradesiyle yönetilmesi ilkesine aykırıdır. Eğer bu karar emsal alınırsa, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin dahi adliye mahkemeleri tarafından iptal edilmesi gündeme gelebilir.
2 Eylül 2025 tarihli ihtiyati tedbir kararı, Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı olduğu kadar akla ve mantığa da aykırıdır. Bu karar yok hükmündedir. CHP, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsuru olarak yargı eliyle tasfiye edilemez.
Son Güncelleme:3 Eylül 2025 15:33