4 Eylül 2025 tarihinde başlattığı saha programlarıyla İYİ Parti sahaya çıktı.

Resmi açıklamaya göre yaklaşık 150 kişilik parti heyeti, 21 grup halinde farklı illeri ziyaret ederek, 'Terörsüz Türkiye ambalajıyla pazarlanan sürecin gerçek yüzünü' anlatacak.

Heyet, Parti Başkanlık Divanı Üyeleri, milletvekilleri, Genel İdare Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu üyeleri ile Genel Başkan Başdanışmanları ve danışmanlarından oluşuyor.

Gündemde ekonomi başta olmak üzere ülke genelinde yaşanan diğer sorunlar da yer alacak. Bu kapsamda sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve sendikalar ziyaret edilecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o10b23fe3-2fce-4da2-beab-bc54a33f7a7c.webp

İYİ Parti’nin saha programları başladı: Terörsüz Türkiye ambalajıyla pazarlanan sürecin gerçek yüzü anlatılacak

Somali Kızılay, yerel ve uluslararası ortaklarla birlikte toplumun en temel ihtiyaçlarına odaklanan projeler yürütüyor. 

Özellikle ilk yardım ve sağlık eğitimleri, çatışma ve afetlerden etkilenen topluluklar için hayati önem taşıyor. Bu doğrultuda Somali Kızılay, Türk Kızılay ile güçlerini birleştirerek gençlere ve kurumlara yönelik bir ilk yardım eğitimi programını hayata geçiriyor.

Somali Kızılay İcra Direktörü Muhammed Abdi Warsame ve Eğitmen Ferhiye Abdullahi Hasan, Anadolu Ajansı’na (AA) verdikleri demeçte, Türk Kızılay ile ortak yürütülen bu eğitimin ayrıntılarını paylaştı.

Warsame, “İlk yardım eğitimi ve hastane bakımı programını Türk Kızılay ile yürütüyoruz. Koordinasyon ofisinin yakınındaki bölgeyi seçtik çünkü burada ülkede patlamalar, çatışmalar ve saldırılar en çok yaşanıyor. Üniversitelerden, şirketlerden ve otellerden gelen kurum temsilcilerini eğitiyoruz.” dedi. Bu projenin geçen yıl da gerçekleştirildiğini, bu yıl yeniden düzenlendiğini ve programdan yüzlerce kişinin faydalandığını vurguladı.

Son 34 yıldır Somali’de süregelen çatışma ve afetleri hatırlatan Warsame, “İlerleyen aşamalarda farklı dönemlerden geçen çatışmalar yaşandı; barışçıl bölgelerimiz olsa da kuraklık, ardından sel ve altyapının yok edilmesi her şeyi etkiledi. Somali yalnızca savaşla değil, acil durumlarla da yaşıyor. Bu yüzden Kızılay neredeyse her köyde çalışıyor.” şeklinde değerlendirdi.

Gençlere beceri kazandırmayı hedeflediklerini belirten Warsame, “Gençleri topluma katılmaları ve kendi ayakları üzerinde durmaları için eğitiyoruz. Gençler çoğu zaman ülke dışına gidiyor ya da çatışmalara karışıyor. Biz de onlara destek olmak istedik ve eğitim enstitüsünü kurduk. Türk Kızılay da bu girişimin başlamasında destek veren önemli ortaklardan biri oldu.” diye konuştu.

Merkezde afet yönetimi, insani mühendislik, insani lojistik, temel yaşam desteği ve ilk yardım gibi çeşitli eğitimler veriliyor. Warsame, “İlk yardım, çatışmalar nedeniyle toplum için sağlayabileceğimiz en önemli desteklerden biri. Ambulanslarımız var, hastane bakım ekiplerimiz var ve topluma yayılıp acil durumlara müdahale ediyorlar. Türklerin bu çabaya ortak olması, gençleri eğitmesi ve toplum için ilk yardım kitleri sağlaması çok değerli. Özellikle oteller, okullar ve üniversiteler gibi kalabalık alanlarda bu çok önemli.” ifadelerini paylaştı.

El becerilerine dayalı mesleki eğitim fikrini de hayata geçirmek istediklerini söyleyen Warsame, böylece gençlerin beceri kazanıp piyasada kendilerine iş yaratabileceğini belirtti. “Türk Kızılay delegasyonu, Somali Kızılay olarak bizim ilk resmi ortağımız oldu. Onlara özel olarak teşekkür ediyoruz. Türk devletine ve Türk halkına da Somali Kızılay ve Somali halkına verdikleri tüm destekler için teşekkür ederiz.” dedi.

İlk Yardım Kursunda Eğitmen Ferhiye Abdullahi Hasan ise Türk dizilerinden öğrendiği Türkçesini Yunus Emre Enstitüsü’nde geliştirmeye çalıştığını ifade etti. 

İlk yardım eğitimine 25 kişinin katıldığını belirten Hasan, bugüne kadar düzenledikleri kurslarda 945 kişinin ilk yardım eğitimi aldığını kaydetti. Eğitimini tamamlayanların memnun kaldıklarını aktaran Hasan, öğrencilerin farklı alanlardan ve yaşlarda olduklarını söyledi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o178c9ffd-8b0c-4cfc-9e25-ee3b2c4cb206.webp

Somali Kızılay, Türk Kızılay ile verdiği ilk yardım eğitimleriyle gençlere umut oluyor

İSTANBUL'da yaklaşık 2 milyon 900 bin öğrenci ve 170 bin öğretmen var.
Depreme karşı dayanıklı olmayan 100 okul ihale sürecinde; 12 okul güçlendirme çalışmaları tamamlandı, 61 okulda çalışmalar sürüyor.
İstanbul Valisi Davut Gül, 34 yeni okulun yapımının tamamlandığını açıkladı. Gül, 'Çocuklarımızın güven içinde eğitim görmesi bizim en öncelikli sorumluluğumuz' dedi.

İstanbul, 2025-2026 eğitim-öğretim yılına 23 ilçede 34 yeni okul ile başladı. Bu okullardan 17'si ilkokul, 8'i ortaokul, 16'sı lise, 3'ü anaokulu ve 2'si halk eğitim merkezi olarak planlandı. Gül, 'İstanbul'un her yaş grubundan öğrencisine dokunuyoruz, her kesime hitap eden yatırımları hayata geçiriyoruz' sözleriyle yatırımları değerlendirdi.

İstanbul Proje Koordinasyon Başkanlığı tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında 1999 depreminden önce inşa edilmiş 1.530 okul incelendi. Riskli bulunan 1.336 okuldan 359'u yıkılıp yeniden yapıldı; 816'sı güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirildi. 61 okulda yapım ve güçlendirme çalışmaları sürüyor; 100 okulun ihale süreci halen devam ediyor.

Bir sabah basın toplantısı Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde yapıldı. Vali Gül, 'İstanbul'daki tüm okul binaları güvenli hale getirildi. Çocuklarımızın güven içinde eğitim görmesi bizim en önemli önceliğimiz' ifadelerini kullandı.

'150 yeni okulun inşası sürüyor'
39 ilçede kamu kaynakları ve hayırseverlerin katkılarıyla toplam 150 okulun inşaatı sürüyor. Bu yatırımlar kentin geleceğini güvenle inşa etmek için kritik bir adım olarak görülüyor. İstanbul'da şu anda 2.371 okul tam gün eğitim veriyor; 677 okulda ise ikili eğitim devam ediyor.

Zeytinburnu'ndaki Eğitim Kampüsü tanıtıldı
42 bin metrekarelik Zeytinburnu kampüsünde üç yeni okul açıldı:
- Zeytinburnu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi: 24 derslik, 36 atölye, 1.370 öğrenci kapasitesi
- Şehit Büyükelçi Galip Balkar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi: 24 derslik, 39 atölye, 289 öğrenci
- Zeytinburnu Mehmet İhsan Mermerci Turizm Meslek Lisesi: 24 derslik, 39 atölye, 475 öğrenci kapasitesi, 40 oda ve 118 yataklı uygulama oteli

Vali Gül, bu yatırımların hayata geçirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o400daf38-f583-4a8c-96d6-0d7e0d0eaacf.webp

İstanbul’da depreme dayanıksız 100 okul ihale sürecini bekliyor

İstanbul'da CHP'li belediyelere yönelik operasyonlarda tutuklanan Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler ve beraberindeki 12 tutuklu, 183 gün sonra bugün ilk kez hakim karşısına çıktı.

Jandarma eşliğinde ve kelepçesiz salona getirilen Köseler, alkışlarla karşılandı. Mahkeme başkanı ise avukatları uyararak, 'Burası stadyum değil, kendinize gelin. Bir daha olursa dışarı çıkarırım' dedi.

Başsavcılık, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Köseler'in de aralarında bulunduğu 13 kişinin tutuklanmasıyla sonuçlanan operasyonu başlattı. Gözaltına alınanlar arasında, 'Beykoz Belediyesi Özel Kalem Müdürü Veli Gümüş'ü talimatlandırarak aynı firmalara ihale verdirildiği' iddiası yer alıyordu.

Soruşturmada 26 kişi hakkında değişik suçlamalarla iddianame hazırlandı. Köseler ve 25 kişi için 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi. Hazırlanan iddianame İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İlk duruşma bugün İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nin adliye içindeki Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görüldü. Duruşmayı, tutuklu ve tutuksuz sanıkların yakınları ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, İBB Başkanvekili Nuri Aslan, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek ve çok sayıda avukat takip etti.

Bazı tutuklu sanıklar SEGBİS aracılığıyla bağlandı; Köseler dahil diğerleri ise cezaevinden getirildi. Duruşmada kimlik tespitiyle başlayan süreçte Köseler kürsüye çağrılarak savunmasını yaptı.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o3cd3d838-cb33-4407-8eab-116875ba1813.webp

183 Gün Sonra Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler İlk Kez Hakim Karşısında

Erciyes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Ünlükara'nın danışmanlığını yaptığı Dr. Fatih Sekendur'un hazırladığı doktora tezi, Türkiye'de kuraklığın gidişatını yeni bir bakışla gözler önüne seriyor.

Çalışma, Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspirasyon İndeksi (SPEI) ile Türkiye ölçeğinde kuraklık analizi yapıyor. SPI, 1993 yılında geliştirilmiş olan ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Dünya Meteoroloji Örgütü tarafından kullanılan bir göstergedir. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle sıcaklık ve buharlaşmanın artması, yağış ile referans buharlaşmayı birlikte ele alan Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspiration İndeksi’nin (SPEI) 2010’lu yıllarda daha yaygın şekilde uygulanmasına yol açtı; böylece kuraklık değerlendirmeleri daha kapsayıcı bir çerçeve kazandı.

Tez, 1980-2019 yılları arasında Türkiye'deki illeri kapsıyor. 40 yıllık verilerle, aylık, 6 aylık ve yıllık toplamlar üzerinden kuraklık eğilimleri inceleniyor. "Kuraklığa mı gidiyoruz, yoksa nemliliğe mi?" sorusuna yanıt aranırken elde edilen bulgular şu şekilde özetleniyor: Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerinde kuraklığa doğru bir gidişat olduğunu saptadık; buna karşılık Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde nemliliğe doğru bir eğilim tespit edildi.

Nemlilik eğilimleri görülen bölgelerde yağışlar ile tarımsal üretim ve verimlilik artış gösterebilecekken, kuraklık yaşanan bölgelerde tarımsal üretim ve su kaynaklarında azalma olacağı uyarısı yapılıyor.

Verilere göre Kahramanmaraş, yağış ve buharlaşmada aylık, 6 aylık ve yıllık bazda kuraklığa yöneliyor. Isparta ise tam tersine nemlilik yönünde ilerliyor. Doğu Anadolu'daki illerde genel olarak kuraklığa doğru bir seyir var; özellikle Bingöl ve Malatya dikkat çekiyor ve bu illerde önlemler alınması gerektiği vurgulanıyor. Güneydoğu Anadolu’da su kaynaklarının ülke genelinde önemli bir paya sahip olduğu hatırlatılıyor ve başı çeken iller Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak ve Siirt olarak öne çıkıyor. İç Anadolu'da Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas'ta kuraklık göstergeleri güçlenirken, Aksaray, Nevşehir ve Yozgat'ta durum daha sıkı bir boyut kazanıyor.

Ege Bölgesi'nde nemlilik hakimiyetini korurken Denizli istisnasında yıllık bazda kuraklık eğilimi dikkat çekiyor. Manisa ve İzmir'de de nemlilik yönünde bir gidişat gözleniyor. Karadeniz Bölgesi’nde Rize, Sinop ve Samsun nemliliğe doğru ilerliyor. Ülke ekonomisinin kalbi Marmara Bölgesi’nde de nemlilik baskınlığı görülüyor; özellikle Kırklareli, Edirne, Yalova, Bilecik ve Balıkesir’de nemlilik öne çıkıyor. İstanbul’da belirgin bir değişiklik saptanmazken Çanakkale’de kuraklığa yönelik bir eğilim kaydediliyor.

Bu veriler ışığında Türkiye genelinde il il, bölge bölge ve havza havza su kaynaklarının kuraklık açısından değerlendirilmesi ve tarımın bu bulgular dikkate alınarak planlanması gerektiği mesajı öne çıkıyor.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe6710f33-227e-4f2d-9d20-6f5ce76f978d.webp

İYİ Parti’nin saha programları başladı: Terörsüz Türkiye ambalajıyla pazarlanan sürecin gerçek yüzü anlatılacak

Gündem

Somali Kızılay, Türk Kızılay ile verdiği ilk yardım eğitimleriyle gençlere umut oluyor

İstanbul’da depreme dayanıksız 100 okul ihale sürecini bekliyor

183 Gün Sonra Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler İlk Kez Hakim Karşısında

Türkiye'de 3 bölge kuraklık sinyali veriyor

İlgili Haberler

Anket: ABD’lilerin neredeyse %70’i 'Amerikan Rüyası'na inanmıyor

Bakan Şimşek: İkinci Çeyrek Büyümesi, Uyguladığımız Programın Başarısını Net Gösteriyor

Özbekistan Bağımsızlığının 34. Yılını Kutluyor: Yeni Bir Dönem

TÜİK'e göre ekonomi ikinci çeyrekte yüzde 4,8 büyüdü