Özbekistan Bağımsızlığının 34. Yılını Kutluyor: Yeni Bir Dönem

Yüzyılların mirasıyla Orta Asya'da kök salan Buhara Emirliği, Kokand ve Hive hanlıklarının izlerini taşıyan Özbekistan, 1991'de bağımsızlık yolunda tarihi bir adım attı. 31 Ağustos 1991'de Özbekistan Yüksek Konseyi Devlet Bağımsızlığı Yasası'nı kabul etti ve 1 Eylül'ü Bağımsızlık Günü olarak kutlama kararı aldı.
Sovyetler Birliği çökerken bağımsızlığını kazanan Özbekistan, pamuk kokan geleneksel tarımdan ekonomik çeşitliliğe yönelmeye başladı. Otomotivden tekstile, gıdadan kimya ve madene kadar birçok sektörde güçlü atılımlar gerçekleştirildi. Pamuk üretiminde geleneksel yönelim değişti; ithaleden ihracata dönüş sağlandı ve tekstilde büyük yatırımlar yapıldı. İlk yıllarda tekstil ürünleri ithal eden ülke olarak adını duyurdu.
Cumhurbaşkanı İslam Kerimov'ın 27 yıl süren yönetimi altında ekonomi daha çok kapalı kaldı. Dış politika Rusya, Çin ve ABD ile mesafeli bir denge izledi; komşu ülkelerle sınır sorunu dahil bazı zorluklar yaşandı.
Kerimov'un Eylül 2016'da hayatını kaybetmesinin ardından cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev, ekonomik reformlar, diplomasideki açıklık politikası ve iyi komşuluk ilişkileriyle yeni bir dönemi başlattı. Göreve geldiği ilk günlerden itibaren dış politikada aktif diplomasi izleyen Mirziyoyev, komşularla gerilimi azaltmaya ve sınır sorunlarını çözmeye odaklandı.
Eski Kerimov döneminde, 2001'de yapılan Türkçe Konuşan Devletler Devlet Başkanları Zirvesi'ne meclis başkanı düzeyinde katılım sağlayan Özbekistan, Mirziyoyev ile birlikte Türk Konseyi'ne yeniden ilgi gösterdi ve 2018 Bişkek'teki toplantıya cumhurbaşkanı düzeyinde katılım gerçekleştirdi. Özbekistan 2019'da Konseye üye oldu ve 2022'de yeniden yapılandırılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Zirvesi'ne ev sahipliği yaptı.
Mirziyoyev döneminde Özbekistan, bölgeyle tüm sınırlarını kapsayan bir ortaklık vizyonuyla komşularla güven ortamını güçlendirdi ve Orta Asya Devlet Başkanları İstişare Konseyi'nin kurulmasına öncülük etti.
Sahip olduğu genç işgücü ve doğal kaynaklar sayesinde son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 6-8 büyüyen Özbekistan'ın GSYH'si bağımsızlık yıllarında 6 kattan fazla artış gösterdi. 1990’da GSYH’si 17,7 milyar dolar olan ülke, 2024’te 115 milyar dolar seviyesine ulaştı ve 2025 yılında 130 milyar dolara çıkması hedefleniyor.
Özbekistan, 364,5 tonla dünyadaki en çok altın rezervine sahip ülkeler arasına girerken 2024’te yaklaşık 120 ton altın üreterek en çok altın çıkaran 10 ülke arasına girdi. Uranyum rezervleri açısından dünyada 11'inci, üretimde ise 7'nci sırada olan ülkede bir yılda yaklaşık 4 ton uranyum elde ediliyor. Dünyanın en çok pamuk üreten ülkelerinden olan Özbekistan’da yıllık ortalama 3 milyon ton ham pamuk üretiliyor; 2020’den itibaren pamuk ihraç edilmiyor ve ham pamuk fabrikalarda işleniyor.
Son yıllarda şeffaflık politikaları, yatırım ortamı ve turizme odaklanma sayesinde Özbekistan, 100’e yakın ülkeye vize kolaylıkları sunuyor. Turizm ve yatırım rakamları önemli ölçüde artarken, 2016’da yaklaşık 4 milyar dolar olan yabancı yatırım 2024’te 34 milyar dolara yükseldi. Turizmde de 2 milyondan fazla ziyaretçi 2024’te 7 milyonu aştı.
Bağımsızlığını 31 Ağustos 1991’de ilan eden Özbekistan ile bağımsızlık kararını 16 Aralık 1991’de tanıyan ilk ülke olan Türkiye arasındaki diplomatik ilişkiler 4 Mart 1992'de tesis edildi. 33. yılı 4 Mart 2025’te kutlandı. Türkiye ilk büyükelçiliğini Taşkent'te açtı; Türkiye’nin Taşkent Büyükelçiliği Nisan 1992’de, Özbekistan’ın Ankara Büyükelçiliği ise Ocak 1993’te faaliyete geçti.
İlişkiler, 2016 sonrası ivmelenen ekonomik ve savunma alanlarındaki iş birliğiyle hız kazandı. Erdoğan’ın Semerkant ziyaretiyle başlayan yeni dönemde Özbekistan’ın Mirziyoyev ile kurduğu yakın dostluk ve siyasi irade, iki ülkeyi stratejik ortaklık seviyesine taşıdı. 2018’de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kuruldu; 2020, 2022 ve 2024’te üst düzey toplantılar Ankara ve Taşkent'te gerçekleştirildi.
İş dünyası için de yeni kapılar aralandı: 2016’da 1,242 milyar dolar olan ticaret hacmi 2020’de 2,1 milyar, 2023’te 3,1 milyar ve 2024’te 3,3 milyar dolara çıktı. Hedefler 5 milyar, hatta 10 milyar dolar seviyelerini işaret ediyor.
Türkiye ile Özbekistan arasındaki ticaret ilişkileri 2016 öncesi en çok paya sahip olan Türkiye’nin payını düşürmüş olsa da 2024 itibarıyla Türkiye yüzde 5 payla Özbekistan’ın dördüncü büyük ticari ortağı konumunda. Türkiye ayrıca Özbekistan’da en çok şirket kuran ülkeler arasında da ilk sıralarda yer aldı.
Mirziyoyev’in göreve gelmesinin ardından Türk iş insanları tarafından uzun yıllar dile getirilen sorunlardan vize konusunda önemli adımlar atıldı. 2017’de Türk vatandaşlarına üç gün içinde vize verilmesini öngören kararnameyi imzalayan Özbek hükümeti, 2018’de Türk vatandaşlarına 30 günlük vize muafiyeti tanıdı. Böylece iki ülke vatandaşları arasında ziyaretler arttı; 2016’da yaklaşık 150 bin olan Özbek vatandaşlarının Türkiye’ye gidişi son yıllarda 500 bine yaklaştı.
İki ülke arasında 2016’ya kadar haftada beş kez yapılan tarifeli uçak seferleri son yıllarda önemli ölçüde arttı. Taşkent-İstanbul hattının ötesinde Ankara, İzmir ve Trabzon ile Semerkant, Buhara, Ürgenç, Namangan ve Fergana gibi şehirler arasında da uçuşlar başladı. Günümüzde Özbekistan ile Türkiye arasında haftada yaklaşık 100 tarifeli uçuş gerçekleştiriliyor.
Eğitim alanındaki iş birlikleri giderek güçleniyor. Yunus Emre Enstitüsü'nün Taşkent'te Alişir Nevai Üniversitesi bünyesinde açılması için protokol imzalandı; ayrıca Taşkent'te Uluslararası Türk Devletleri Üniversitesi'nin kurulması planlandı. Üniversite 2025-2026 eğitim yılında mühendislik, inşaat, lojistik, bilgi teknolojileri, sağlık, ziraat ve gıda gibi bölümlerde eğitim verecek.
Şu anda Özbekistan'da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (ETÜ) Taşkent Şubesi, Buhara'da Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İbn-i Sina Tıp Fakültesi ve İbn-i Sina Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Taşkent'te SBU Hemşirelik Akademisi gibi kurumlar bulunuyor.
Son Güncelleme:1 Eylül 2025 08:51
Dünya

Pensilvanya'daki Kipona Festivali'nde sürücünün aracıyla kalabalığa dalması sonucu 2 kişi yaralandı

İtalya'da Küresel Sumud Filosuna destek yürüyüşü

Fransa'da kamu çalışanlarına Tchap ile güvenli iletişim mecburiyeti: WhatsApp ve Telegram yasaklandı
