İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) internet sitesinde yayımladığı açıklamada, doğal gaz çalışması sırasında ana boru hattının zarar görmesinin ardından onarım çalışmalarının başlatıldığını duyurdu.

Bu nedenle Urla ilçesine bağlı Altıntaş, Sıra, Yaka, Yeni ve Yenikent mahallelerinde, bugün 12.40 ile 15 Eylül 15.00 saatleri arasında su kesintisi uygulanacak.

Toplamda yaklaşık 9 gün sürecek olan kesinti nedeniyle bölgede su temininde aksamalar yaşanabilir. Güncel bilgiler için İZSU'nun resmi internet sitesinin takip edilmesi önerilir.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0ddcffb7-757d-45ad-a4f9-20cf559a6df4.webp

İzmir Urla'daki bazı mahallelerde 9 gün su kesintisi uygulanacak

Ankara'da simit fiyatları pazartesi gününden itibaren 20 liradan satılacak. Ankara Pideciler Simitçiler ve Çörekçiler Esnaf Odası Başkanı Savaş Delibaş, artan maliyetler nedeniyle zam kararını doğruladı ve pazartesinden itibaren simidin 20 liradan satılacağını belirtti.

Halk arasında gelen tepkiler, hayat pahalılığıyla birleşen endişeyi gösteriyor. Bir vatandaş, açlık sınırının altında olmadıklarını söyleyip, aslında açlığın içindeymiş gibi hissedildiğini ifade etti; iki çocuk büyüttüğünü, temel ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını ve okul için gerekli kalemlerin bile pahalılaştığını belirtti.

Bir başka vatandaş ise ülkede geçim şartlarının giderek zorlaştığını, kiraların en az 20 bin liraya dayandığını, asgari ücretin yetersiz kaldığını ve simit, su, elektrik gibi temel giderlerin bütçeyi sarsacağını dile getirdi. Simitçilikten bayram tadını çıkaramayanlar için durumun daha da zorlaştığını söyledi; açlık sınırının ötesinde bir yaşam sürüldüğünü vurguladı.

Bir emekli de sabahları artık simit bile alacak durumda olmadığını ifade etti ve umudunu devlet yardımına bağladı. Başkaları ise serbest piyasanın etkisiyle her gün yeni zorluklar yaşadığını ve konut kira fiyatlarının arttığını belirtti; su faturasının da iki bin liraya kadar çıktığını anlattı.

Simit üreticisi ise maliyet baskılarının sürdüğünü dile getirdi. Üretici, unun maliyetinin yüksek olduğuna dikkat çekti; işçi bulmanın güçleştiğini, eski ustalarla çalışmanın zorlu olduğunu ve hayat pahalılığının simidi de vurduğunu söyledi. Buğday ucuz olsa da unun pahalı olduğu dikkat çekti.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o21c46d84-c0ac-463c-b727-750c55162efc.webp

Başkent'te Simit 20 Liraya Çıkıyor: Vatandaşlar Tepkili ve Endişeli

Türk tiyatrosunun usta ismi Ferhan Şensoy’un sanat hayatını mercek altına alan “Ferhangi Bir Yaşam” belgeseli, dün akşam ENKA Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen görkemli prömiyerle izleyiciyle buluştu.

Sanatseverler, Şensoy’un bilinmeyen yönlerini gözler önüne seren bu yapım için Açıkhava’ya akın etti.

ENKA Sanat, Türk tiyatrosunun zengin mirasını gelecek nesillere aktarmak amacıyla yapım sponsorluğunu üstlendiği belgesellere bir yenisini ekliyor. Porte Film’in yapımcılığında hayata geçen proje, Şensoy’un sanat hayatı, tiyatro anlayışı, karakteri, dünya görüşü ve yazar kimliğine odaklanıyor.

Belgeselin yönetmeni Selçuk Metin, senaristi Zeynep Miraç, görüntü yönetmeni Emre Okur, müzikleri Cem Öget ve seslendirmeyi Nihal Yalçın üstlendi.

"İlk defa bir belgeselde bu kadar çok görsel malzeme ile karşılaştım" diyen Metin, ANKA Haber Ajansı’na verdiği ayrıntılı röportajında projenin uzun zamandır hayali olduğunu ve nihayet gerçekleştiğini söyledi. "Ferhan Şensoy’a bir belgesel yapmak benim için en büyük hayallerimden biriydi; bu rüya gerçekleşti. Bu belgeselde bugüne kadar nadir bulunan görselleri bir araya getirdik. Kulis arkaları, turne yolculukları ve yaşanan zorluklar, efsanevi anlatıların ötesine geçerek video kayıtlarıyla izleyiciye ulaşıyor. Şensoy ayrıca çok titiz bir arşivci olduğu için bunlar saklanmış ve korunaklı biçimde kullanılmış. Bu yüzden belgesel, görsel açıdan farklı bir deneyim sunarken anlatım diliyle de aynı toplumsal ve sanatsal bağları sürdürüyorlar." 

Senarist Zeynep Miraç da süreci şu sözlerle özetledi: "Selçuk Metin ile uzun süredir birlikte çalışıyoruz ve Ferhan Şensoy her zaman hayallerimizde olan bir figürdü. Onunla konuşup bu projeyi duyurmuş ve bu hayali gerçekleştirmek için yola çıkmıştık. O da sağlığı elverişli olsaydı, bugün daha farklı bir şekilde hayata geçmiş olurdu. Ancak şimdi, onun adına bu belgeseli hayata geçirmek bizim için büyük bir mutluluk. Ferhan Şensoy hayranı olan birçok kuşaktan insan için hayatını daha ayrıntılı incelemek büyük bir heyecan kaynağı." 

ENKA Sanat Koordinatörü Murat Ovalı ise projeyi şöyle özetledi: "Ferhan Şensoy belgeseli, Porte Film ve Selçuk Metin’in yürüttüğü dördüncü yapımımız. Önce Genco Erkal ile başladık; ardından Caniko’yu ve Işıl Kasapoğlu’nu çektik. Şimdi sıra Ferhan Bey’e geldi. Sağlığı elverdiği sürece çekimler sürdürülüyor ve bugünlere geldik. Çok gururluyuz; inanılmaz bir kalabalık bu hayata tanıklık etmek için burada. Bir sonraki gösterim ayın 8’i pazartesi günü tekrarlanacak ve Şensoy’un sevenleriyle yeniden buluşacaklar.”

Bu belgesel, Ferhan Şensoy’un sahne arkasını, yolculuğunu ve yazarlık kimliğini derinlemesine işleyerek izleyicilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Prömiyerin ardından sanatseverler, Şensoy’un hayatına tanıklık eden bu yapıtı konuşacak ve gelecek gösterimler merakla beklenebilir.


https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o7e53bb7d-f87a-445f-a566-bc84a3837707.webp

Ferhangi Bir Yaşam Belgeseli ENKA Açıkhava’da Prömiyerle İzleyiciyle Buluştu

Uluslararası Af Örgütü, Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayan çocukların karşı karşıya kaldığı hayati tehlikelere dikkat çekmek için küresel bir kampanya başlattı: Çocuklar Yaşasın. Amacı, 2 milyon 380 bin çocuğun yaşam hakkını korumak için dünya kamuoyunu ve devletleri acil hareket geçirmeye çağırmaktır.

Kampanya, hayatını kaybeden Filistinli çocukların anısını yaşatmayı ve hayatta kalanların yalnızca birer rakam olmaktan çıkması gerektiğini vurguluyor. Katılımcılar, www.letchildrenlive.com adresinden kayıt olarak bir Filistinli çocuğun ismini ve yaşını üstleniyor; bu isimleri sokaklarda, topluluklarda ve dijital platformlarda paylaşarak güvenli, özgür ve onurlu bir yaşam için ses çıkarıyorlar.

Af Örgütü, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni referans alarak taleplerini şöyle belirtti: Filistinli çocukların öldürülmesini ve aç bırakılmasını sonlandırmak; Gazze ablukasının kaldırılması ve İsrail’in yasa dışı işgalinin son bulması. Ayrıca çocukların savaş koşulları altında dahi uluslararası insancıl hukuk gereği mutlak koruma altında olduğuna dikkat çekti.

Kampanya, 18 Eylül 2025’te dolacak BM Genel Kurulu’nun İsrail’e işgalini sona erdirmesi için belirlenen süre dolmadan dünya liderlerini harekete geçmeye çağırıyor. Bu tarih öncesinde küresel düzeyde protestolar ve etkinlikler düzenlenerek “Filistinli çocuklar yaşasın” talebi yükseltilecek.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o8ac7bd02-1350-42c7-86e3-3e0e1a813ddc.webp

Çocuklar Yaşasın: Filistinli çocuklar için küresel kampanya

Bir milyonu aşkın eğitim çalışanını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşmesi sürecinde taleplerin kamu işvereni tarafından yeterince dikkate alınmaması nedeniyle yeni eğitim-öğretim yılı maalesef buruk bir başlangıç yapıyor.

Eğitim-Bir-Sen, bu durumu net bir şekilde ortaya koyuyor: Öğretmenlerin işlerinden duydukları memnuniyet ya da memnuniyetsizlik, doğrudan eğitimin niteliğini ve dolayısıyla ülkenin geleceğini etkiliyor. Öğretmenlerin umutsuzluğa kapılmaması ve kaliteli hizmet sunabilmesi için onlara iyi bir eğitim sistemi, iyi bir çalışma ortamı ve yeterli imkanlar sağlanmalıdır. Mevcut koşulların, onları “mutsuz mecburlar” haline getirme riski taşıdığı göz ardı edilmemeli; sorunların çözümü ve beklentilerin karşılanması için kararlı adımlar atılmalıdır.

“Öğretmen atamaları ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılmalıdır” ilkesinden hareketle, enflasyonun alım gücünü aşındırdığı ve sabit gelirlileri zorlaştıran günlerde eğitim çalışanlarının ücret kayıpları telafi edilmeli; enflasyona ezdirilmeyecek iyileştirmeler hayata geçirilmelidir. Eğitimin niteliğini artırmak ve okullar arasındaki eşitsizlikleri gidermek, derslerin boş geçmemesi ve kadrolu öğretmenlerin görev yapması için hayati öneme sahiptir. İhtiyaç olmasına rağmen yeterli atama yapılmamakta ve yeterli aday bulunmasına rağmen bu ihtiyaç karşılanamamaktadır. Bu tablo, “önce eğitim” vizyonuyla çelişmektedir.

Öğretmenler için kalıcı çözümler talep edilmektedir: Öğretmen atamaları, ihtiyacı karşılayacak şekilde yapılmalı ve ücretli/contract öğretmenlik uygulamasının olumsuzlukları son bulmalıdır. Sözleşmeli öğretmenlik, anayasal hakları sınırlamamalı; aile bütünlüğünü bozmayacak şekilde planlanmalı ve mesleğin itibarını zedelememelidir. Tüm sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilmelidir; kalıcı bir düzenleme beklenmeden, sözleşmelilere de kadrolu haklar tanınmalıdır. Bu uygulama tamamen kaldırılmalı ve kadrolu istihdam yerine, insan haklarına ve çalışma ahlakına uygun olan ücretli öğretmenlik yaklaşımı son bulmalıdır.

Okulların yardımcı personel ve ödenek sorunu da önemli bir meseledir: Okulların zorunlu harcamalarını karşılayabilecek doğrudan bir ödeneğe ihtiyaç vardır. İŞKUR’un İşgücü Uygulama Programı ise kalıcı çözümler sunmuyor; bu haliyle okulların personel ihtiyacına yeterince yanıt verememektedir. Her okula münhasır ödenek tahsis edilmeli; yardımcı personel ihtiyacı doğrudan karşılanmalı veya uygun kaynak aktarımı sağlanmalıdır.

Proje okulları konusunda da reform gereklidir: Proje okulları ve bu okullara öğretmen, yönetici atama ve görevlendirme esasları, amaç ve hedef bütünlüğüne uygun olarak, nesnel, eşit, adil ve erişilebilir kriterlere dayalı biçimde yeniden düzenlenmelidir.

Deprem bölgesindeki sorunlar da acil çözümler bekliyor: Bölgedeki eğitim kurumu ihtiyacı karşılanmalı; altyapı ve kapasite güçlendirilmelidir. Bölgedeki mevcut öğretmenler ile yeni atanacakların konutlarına ulaşımı güvence altına alınmalı ve görev sürekliliği sağlanmalıdır.

Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının umut dolu gelişmelerle geçtiği, verilen vaatlerin somut adımlarla karşılandığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı’na, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözümünün aynı zamanda eğitimin sorunlarının da çözümü olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve gerekli adımların hızla atılmasını talep ediyoruz.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2007f658-8aa1-4aab-83c0-75d021820603.webp

İzmir Urla'daki bazı mahallelerde 9 gün su kesintisi uygulanacak

Gündem

Başkent'te Simit 20 Liraya Çıkıyor: Vatandaşlar Tepkili ve Endişeli

Ferhangi Bir Yaşam Belgeseli ENKA Açıkhava’da Prömiyerle İzleyiciyle Buluştu

Çocuklar Yaşasın: Filistinli çocuklar için küresel kampanya

Eğitim-Bir-Sen'den Yeni Eğitim-Öğretim Yılı İçin Net Talepler: Öğretmen Memnuniyeti Ülkenin Geleceğini Şekillendirir

İlgili Haberler

B40 Zirvesi: Z Kuşağı, Yapay Zeka ve Dijital Göçebe Dalgasıyla Şehirler Dönüşüyor

İzmir, B40 Balkan Şehirleri Ağı Zirvesi'ne Ev Sahipliği Yaptı

Kurumaya yüz tutan Tahtalı Barajı tarihinin en kötü Eylül ayını yaşıyor

İzmir'de gece su kesintileri 12 Eylül'e kadar uzatıldı