17 Ağustos Gölcük Depremi'nin Üzerinden 26 Yıl Geçti: Unutmamız Sahiden Mümkün mü?

Türkiye, 1999 yılının 17 Ağustos'una felaketi yaşayarak başladı.
Kocaeli / Gölcük'te meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi'nden Ankara ve İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Gece 03.02'de yaşanan depremde resmi kayıtlara göre 17.480 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Yaşadığımız bu acıyı unutmamız ise mümkün değil. Aklımızda hep tek bir soru var: Neden?
1999 Gölcük Depremi, 17 Ağustos gecesi saat 03.02'de Kocaeli/Gölcük'te meydana geldi. Kandilli Rasathanesi, depremin büyüklüğünü 7.4 olarak açıkladı. Bu deprem, Türkiye tarihinde en büyük kayıplara neden olan deprem olarak tarihe geçti. Tüm Marmara Bölgesi'ni etkileyen deprem, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. 285 bini aşkın evin yıkıldığı depremde resmi kayıtlara göre 17.480 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Ülkemizin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara'da yaşanan bu deprem, gelişmiş bir coğrafyayı etkilediği için büyük bir sıkıntıya neden oldu. Pek çok insan yakınını kaybetti, işini, evini kaybetti. Yaşanan artçı depremler büyük korkulara neden oldu. Hayat, uzun bir süre 'normal' akışına dönmedi.
Yaşananları unutmamız ise mümkün değil. 'Unutmadık' sözü sürekli dilimizde. Elbette hayatını kaybeden vatandaşlarımızı, yaşanan acıları unutacağız. Bu, boynumuzun borcu. Fakat bir insan nasıl olur da 26 yıl önceki acıyı unutmaz? Hatta bu acıyı birinci derecede yaşamadığı halde takvim 17 Ağustos'u gösterdiğinde içi nasıl cız eder?
'Unutamadığımız' ya da 'unutturmadıkları' için. Gölcük Depremi'nin ardından Türkiye, dört bir yanında benzer acıları yaşadı:
12 Kasım 1999 Düzce: 7.2 büyüklüğündeki depremde 763 kişi hayatını kaybetti.
1 Mayıs 2003 Bingöl: 6.4 büyüklüğündeki depremde 176 kişi hayatını kaybetti.
23 Ekim 2011 Van: 7,2 büyüklüğündeki depremde 644 kişi hayatını kaybetti.
24 Ocak 2020 Elazığ: 6.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişi hayatını kaybetti.
20 Ekim 2020 İzmir: 6.6 büyüklüğündeki depremde 116 kişi hayatını kaybetti.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş: 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde 46.104 kişi hayatını kaybetti.
Fakat bu acıların yaşanma sebebi büyük depremlerin olması değil. Eğer öyle olsaydı bugün Türkiye'den değil Japonya'dan, Rusya'dan örnekleri konuşuyor olurduk. Bizlerin içini yakan, hâlâ bir önlem alınmadığını bilmek. Gece yastığa başımızı rahat koyamamak. Yakınlarımızı telefonla arayınca ulaşamamak. Deprem olma ihtimalinden haberdar olduğumuz halde o bölgelerde yaşamak zorunda olmak. Depremin değil, binanın yıkıcı olduğunu bilmek.
Tekrarının yaşanmayacağından emin olduğumuz acıları hatırlamak belki bir nebze kolay olabilir. Fakat bugün geldiğimiz noktada 1999 depremi de diğer depremler de yaşanabilecek diğer felaketlerin bir habercisi. İşte bu nedenle unutmadık, unutmayacağız. Unutamayacağız. 'Unutamayacağımız' kötü anıların yaşanmasına ise daha fazla tahammülümüz yok.
Son Güncelleme:1 Ocak 1970 00:00
Gündem

CHP İstanbul İl Yönetiminin Tedbiren Görevden Uzaklaştırılması: Öztürk'ten Kesinleşirse Mazbatalar Ne Olur?

Kayyum Kararı Sonrası İddialar ve Piyasa Tepkisi: Borsa Sert Düşüş, CDS Yükseldi

Küresel Sumud Filosu Yürütme Kurulu Üyesi Schweizer: Sessizlik vahşeti durdurulmazsa yola çıkıyoruz
