Demokrasiye Tecavüzü Şiddetle Kınıyorum: Dervişoğlu Türkiye'deki Gerginliği Değerlendirdi

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Divan Toplantısı'nın ardından gündemi değerlendirirken Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu büyük problemleri işaret etti. 'Türkiye'nin çok büyük problemleri var. Bu problemin büyük bir probleme dönüştürülmesini öncelikle yargılıyorum. Demokrasiye olan tecavüzü, kaynağı kim olursa olsun şiddetle kınıyorum.' dedi ve ekledi: 'Dolayısıyla CHP'nin kendi içindeki bir mesele olmaktan da çıkıyor bugün karşı karşıya bulunduğumuz sorun.'
İzmir'deki karakola yapılan saldırıya ilişkin olarak ise şu görüşleri paylaştı: 'Türkiye bir cinnet ortamına doğru sürükleniyor. Bu toplumsal olaylar, sosyal nizamı tehdit edebilir bir boyuta ulaştırabilecek emareler taşıyor.' Bu durumu son derece tehlikeli bulduğunu belirtti; gazetelerin üçüncü sayfalarındaki polisiye haberlerinde Türkiye'de önceki kültür ve tarih birikimimizle bağdaşmayan bazı olayların görüldüğünü ifade etti.
Divan Toplantısı'nın ardından CHP İstanbul İl Başkanlığı'ndaki gelişmelere de değinen Dervişoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: Türkiye’nin 200 yıla yaklaşan demokrasi birikimi ve 75 yıllık çok partili siyasi hayatımızda eşine az rastlanan günlerden geçiyoruz. İktidarın saray rejimini ayakta tutabilmek için demokratik ve hukuki tüm kuralları aşındırdığı bu yaklaşım, Türk demokrasisinde ağır yaralar açmaktadır. Siyaset yapma hakkı anayasal bir haktır; bu hakkın gasbı da doğal olarak anayasal suçtur.
İktidarın son dönemde attığı adımlar, özellikle CHP ile ilgili yürüttüğü süreçler, toplumsal tansiyonu yükseltmiştir. Böyle bir tansiyonun iktidara ya da siyasetimize faydası yoktur ve zararının boyutları tahmin edilemez olabilir. Tansiyonu düşürmek Türkiye’yi yönetenlerin ya da yönettiğini zannedenlerin görevidir.
Biz İYİ Parti olarak öncelikle iktidarı, ardından toplumun tüm kesimlerini gerginliği azaltacak bir dil ve tutum içinde hareket etmeye çağırıyoruz. Devlet kurumları hukuka bağlı kalmalı ve demokratik haklara saygı göstererek görev yapmalıdır. Demokrasiyi, hakkı ve hukuku savunmak en temel ilkemizdir; bu duruş, tüm tarafları daha dikkatli, sağduyulu ve gerginliği azaltacak adımlar atmaya teşvik eder. Türkiye’nin içine düştüğü bu tansiyon düşürülsün; milletimizin karşı karşıya olduğu sıkıntıları aşmak için siyasi partiler, özellikle iktidar, bu sorumluluğu yerine getirmelidir.
İzmir'de karakola yapılan saldırıya ilişkin olarak Dervişoğlu şu değerlendirmeyi yaptı: 'Güne menfur bir suikastle uyandık; saldırgan bertaraf edildi. Saldırganla bazı örgütlerle ilişkilerine dair ipuçları var, ancak güvenilir bilgi olmadan teferruatlı açıklama yapmak istemiyorum. Ancak bu çok hazin ve tehlikeli bir durum; çocuk yaşta bir saldırgan söz konusu. Türkiye bir cinnet ortamına doğru sürükleniyor; bu tür olaylar sosyal nizamı tehdit ediyor. Bu sebeple toplumsal tansiyona işaret ediyor ve yöneticiler ile ilgili herkesi, doğru dilde buluşmaya çağırıyorum.'
Feti Yıldız'ın İmralı'ya milletvekili heyeti gönderilmesi önerisini değerlendiren Dervişoğlu, bu öneride bulunanların kimlerden oluşacağını Meclis Başkanı'na bırakmaması gerektiğini söyledi: 'Öneride bulunanlar bu göreve talip olmalı; Abdullah Öcalan'ı Meclis kürsüsüne davet edenler Meclis'e götürülmesini istiyorlarsa geçmişlerini ve bugünlerini sorgulamalıdırlar.'
CHP İstanbul İl Başkanlığı süreciyle ilgili olarak Dervişoğlu şöyle konuştu: 'Öncelikle Türkiye’nin çok büyük problemleri var ve bu problemin büyüyerek demokrasiye tecavüz olarak yansımasına herkes karşı çıkmalıdır. Demokrasiye olan tecavüzü kaynağı kim olursa olsun şiddetle kınıyorum. Dolayısıyla CHP’nin iç dinamikleri bugün karşı karşıya bulunduğumuz sorunu da etkiliyor. CHP 100 yılı aşkın bir siyasi partidir; demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak sahip çıkılması gerekir. Her türlü siyasi taassuptan arınarak; hak, hukuk, adalet ve demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz. Kişilerin ifadeleri bu yoldan bizi saptıramaz.'
Son Güncelleme:8 Eylül 2025 13:56