Para Politikası Kurulu Özeti: Enflasyonu 5 Hedefine Ulaştıracak Kararlı Yol

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) 24 Temmuz'daki toplantısına ilişkin özet yayımlandı. Özette, Temmuz ayında aylık enflasyonun geçici olarak yükselebileceğine işaret edilirken, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon sürecinin kilit riskleri olmaya devam ettiği vurgulandı.
Kurul kararlarının odak noktası; enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak şekilde, parasal ve finansal koşulları uyumlu bir çerçevede belirlenmesi. Kararlar öngörülebilir, veri odaklı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla alınacak. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bozulma olması durumunda tüm para politikası araçları etkili biçimde kullanılacaktır.
Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruş sürdürülecek; talepte dengelenme, Türk lirasının reel değeri güçlenmesi ve enflasyon beklentilerinde düzelme dezenflasyonu destekleyecektir. Maliye politikasının eşgüdümü de sürece katkı yapacaktır. Kurul, politika faizine ilişkin adımları enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilim ve beklentiler doğrultusunda belirlenecek sıkılığı sağlayacak biçimde belirleyecektir. Büyüklükler, öngörülebilirlik ve dikkatli bir yaklaşımla gözden geçirilecektir.
Küresel görünümde belirsizlikler sürüyor; küresel ticaret politikalarındaki gerginlikler ve büyümedeki sınırlı iyileşme, enerji emtia fiyatlarının jeopolitik gelişmelere bağlı olarak dalgalanmasıyla birleşiyor. Türkiye’nin dış ticaret ortaklarının büyümesi 2025 yılında yüzde 2,0; 2026 yılında yüzde 2,3 olarak öngörülüyor. ABD ve diğer ülkelerin politikaları ile jeopolitik riskler küresel iktisadi faaliyetin ana riskleri olarak öne çıkıyor. Gelişmekte olan ülkelerden portföy girişleri sürmesine rağmen belirsizlikler portföy hareketlerini aşağı yönlü risk altına alıyor. Jeopolitik gelişmeler enerji fiyatlarını ve turizm kanallarını da etkileyebilir.
TCMB’nin brüt uluslararası rezervleri 168,6 milyar dolar seviyesinde. Lira mevduat ve kredi faizlerinde Temmuz dönemi itibariyle önemli gerilemeler kaydedildi: TL mevduat faizleri yaklaşık 175 baz puan düşerken, TL ticari kredi faizleri 381 baz puan, ihtiyaç kredisi faizleri 338 baz puan, konut kredisi faizleri 98 baz puan ve taşıt kredisi faizleri 17 baz puan geriledi. Bireysel kredilerin 4 haftalık büyüme ortalaması yüzde 2,7’ye geriledi; kart bakiyelerindeki azalış bu görünümde etkili oldu.
Makroihtiyati adımlar, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve TL'ye geçişi desteklemek amacıyla sürdürülüyor. Gerçek kişi TL mevduat payına yönelik hedefler artırılırken, TL payı yüzde 60-65 aralığındaki bankalar için de hedefler artırıldı. KKM'ye ilişkin zorunlu karşılık oranı yüzde 33'ten yüzde 40'a yükseltildi; KKM için asgari faiz oranı politika faizinin yüzde 50'sinden yüzde 40'a indirildi. KKM'den TL'ye geçiş hedefi kaldırıldı fakat TL'ye geçişine ilişkin toplam hedefler korunuyor. 1 aydan uzun vadelerde de değişken faizli TL mevduat açılmasına imkan sağlandı; TÜFE, ÜFE ve TLREF'e endeksli mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde yüzde 10 olarak belirlendi. Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı yüzde 4'ten yüzde 2,5'e indirildi.
Haziran itibariyle rezervler 168,6 milyar dolar; 5 yıllık kredi risk primi (CDS) 282 baz puan, lira kur oynaklığı 9,1 yüzde ile 12 ayda 19,8 yüzde olarak geriledi. Önceki PPK toplantı haftasından bu yana yabancı varlıklardan net portföy girişi 3,7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.
Talep ve üretim tarafında Mayıs verileri, Ramazan Bayramı tatilinin uzatılmasının sanayi üretimini geçici olarak baskıladığını gösteriyor. Mayıs'ta sanayi üretimi mevsimsellikten arındırılmış aylık bazda yüzde 3,1 artarken, çeyreklik bazda artış sınırlı kaldı. İmalat sanayi kapasite kullanımı bir önceki çeyreğe göre geriledi. Haziran itibariyle ihracat azaldı, ithalat arttı ve cari açık 12 aylık birikimde yatay düzeyi korudu. Turizm gelirleri ve hizmetler dengesi güçlü seyrediyor. Mayıs-Mayıs arasındaki istihdam göstergeleri hafif olumsuz seyir izlerken, işsizlik yüzde 8,5 olarak kaydedildi.
Haziran’da tüketici enflasyonu aylık yüzde 1,37 artışla yıllık enflasyonu 35,05 seviyesine yükseltti; B endeksi 34,62, C endeksi 35,64 olarak gerçekleşti. Hizmet enflasyonu mallara göre daha yüksek seyrediyor; kira enflasyonu mevsim etkileriyle yükseldi. Enerji kalemleri de baskın rol oynadı. Gıda grubu enflasyonu bir miktar geriledi, ancak mevsimsel etkiler nedeniyle bazı alt kalemler hala baskı altında.
Gelecek 12 ay için enflasyon beklentileri hafifçe düşerken piyasa katılımcıları 2025 sonu için yüzde 29,7; 2026 sonu için yüzde 23,4; 5 yıl sonrası için yüzde 11,2 seviyelerinde bekliyor. Temmuz’da da dezenflasyon süreci devam edecek görüyor.
Temmuz 2024’e ilişkin Öncü veriler, aylık enflasyonun aya özgü unsurlarla geçici olarak yükselmesini işaret ederken, ana eğilimin ılımlı kalması bekleniyor. Enerji fiyatları ılımlı seyretmeye, gıda enflasyonu ise görece dengeli kalmaya devam edebilir. 12 ay sonrası enflasyon beklentileri ve hanehalkı beklentileri iyileşme işaretleri gösteriyor.
Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 46'dan yüzde 43'e indirirken, gece yarısı borç verme faizi yüzde 49'dan yüzde 46', borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5'ten yüzde 41,5'e indirdi. Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruş sürdürülür; talepte dengelenme, TL'nin reel değer kazanması ve enflasyon beklentilerinin düzelmesi dezenflasyonu destekleyecektir. Maliye politikasının eşgüdümü bu sürece katkı sağlar. Kurul, adımları enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilim ve beklentilere göre belirleyecek; büyüklükler öngörülebilir ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir. Krediler ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Kurul'un temel amacı, enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlamaktır.
Son Güncelleme:31 Ağustos 2025 01:20
Ekonomi

Borsa İstanbul'da kayıplar yüzde 5'i aştı; açığa satışta seans sonuna kadar yukarı adım kuralı devrede

Antalya'ya 8 ayda gelen turist sayısı 12 milyona yaklaştı

Yılın 8 ayında otomobil ve hafif ticari araç satışı 817 binin üzerine çıktı
