Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu CHP'den istifa etti. Kendi sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda, "Sonuç itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapma imkanı kalmadığından ve gördüğüm lüzum üzerine parti üyeliğinden istifa ediyorum." diye yazdı.

Çerçioğlu, açıklamasında CHP'li hesapları takipten çıktığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı takip etmeye başladığını da belirtti: CHP'den kopuş kararını birlikte paylaştığı 3 ilçe başkanıyla birlikte açıkladı ve anti-demokratik uygulamalara vurgu yaptı.

AKP binasına giden Çerçioğlu'nun ilk görüntüleri geldi. AKP Genel Merkezi'nde bugün kutlanan 24. yıl törenine katıldı; salonda AKP'li isimlerle tokalaştı.

Çerçioğlu'nun sosyal medya hamlesi CHP'liler arasında tepkiyle karşılandı. CHP Grup Başkanvekili, Çerçioğlu'nun takip ettiklerinin ekran görüntüsünü paylaşarak, "Utanç verici bir durum! Allah kimseyi bu duruma düşürmesin" mesajını düştü.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/od56ff3c8-1d57-4893-a6f7-7adc6ac9ac4e.webp

Çerçioğlu AKP'de İlk Görüntüler

CHP'den İstifa Eden Özlem Çerçioğlu'nun AKP Genel Merkezi'nden İlk Görüntüleri

Gazze'ye insani yardım götürmeyi amaçlayan Küresel Sumud Filosu, 44 ülkeden binlerce aktivisti bir araya getirdi ve 31 Ağustos'ta yola çıktı. İlerici Enternasyonal için yazdığı makalede Yürütme Komitesi Üyesi ve avukat Melanie Schweizer, hareketin gerekçelerini şu sözlerle özetliyor: hükümetler başarısız oldu, sessizlik vahşeti mümkün kılıyor ve uluslararası hukuku savunmak ile insan onurunu korumak için yola çıktık.

İlerici Enternasyonal'in uluslararası örgüt yapısında örgütlenen bu filo, Gazze'ye ulaştırılacak yardımlarla abluka kırılmasını hedefliyor. 44 ülkeden gelen binlerce aktivistin katılımıyla yürüyüş, 31 Ağustos'ta başladı. Ürün ve tedarikin sorumlu dağılımını ve örgütlenmeyi sağlayan dört büyük taban hareketinin benzersiz bir dayanışma koalisyonu doğurdu: Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze'ye Küresel Yürüyüş, Sumud Konvoyu ve Asya Sumud Nusantara.

IPC raporunun Gazze Şeridi'nde açlığın yeniden yükseldiğini işaret ettiği son uyarılar, kıtlığın hızla yayıldığını gösteriyor. Açlıktan ölenlerin sayısının en az 281'e ulaştığı ve bunların 114'ünün çocuk olduğu belirtiliyor. Binlerce insani yardım tırı sınırda bekletiliyor; İsrail işgal güçleri tarafından engelleniyor. UNRWA, girişine izin verilmesini bekleyen binlerce tırı hazırda tutuyor. Sınırın öte tarafında Gazze'ye giren çok sınırlı gıda için arayış, 1.900'den fazla Filistinli’nin ölümüne yol açtı ve doğumdan yaşam beklentisi bölgede yaklaşık 35 yıl azaldı. İşte bu yüzden Gazze'ye yelken açıyoruz: abluka kırılmalı.

Küresel Sumud Filosu, tarihi bir anı temsil ediyor. Bu, Gazze'ye bugüne kadar ulaşmak için hazırlanan en büyük sivil ve insani filo olarak nitelendiriliyor ve en hızlı şekilde organize edildi. Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze'ye karşı geniş çaplı gemi hareketleri organize eden 2006'dan beri süregelen bir çabanın sonucudur. Bazı girişimler başarılı oldu, bazıları durduruldu; 2010'daki ölümcül saldırı ve on katılımcının kaybı beklenmedik gerilimlere yol açtı. Yine de baskılara aldırış etmeden dayanışma omzunda yürüyüş sürdürülüyor. 2025 Mart'ında Küresel Gazze Yürüyüşü, Kahire’ye 1.000'den fazla katılımcıyı getirerek Refah'a doğru yürümeyi hedefledi.

Ayrıca Sumud Konvoyu, Cezayir, Libya, Fas ve Tunus’tan gelen katılımcıları bir araya getirip Küresel Yürüyüş’e katılmak üzere otobüsler organize etti. Yürüyüş ve konvoy büyük ölçüde engellense de yüzlerce kişi Mısır yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Yine de bu girişimler, dünyanın dört bir yanındaki sivil toplumunun Filistin halkıyla dayanışmaya hazır olduğunu gösterdi.

Gazze'deki durum felaket boyutunda. Ekim 2023’ten bu yana siviller ayrım gözetmeden bombardımana maruz kaldı, zorla yerinden edildi ve kasıtlı olarak aç bırakılıyor. Abluka, iki milyon sivilin temel gıda, ilaç ve diğer ihtiyaçlara ulaşmasını engelliyor; bu durum kıtlık, hastalık ve kitlesel ölümleri tetikliyor.

Schweizer, bu durumu yalnızca bir insani kriz olarak görmekten öte, cezasızlıkla mümkün kılınan kasıtlı bir politika olarak nitelendiriyor. Uluslararası hukuk açıktır; fakat devletler harekete geçmiyor. İsrail’in ablukası, BM organları, insani yardım kuruluşları ve hukuk uzmanları tarafından hukuka aykırı toplu cezalandırma olarak kınanmasına rağmen sürüyor.

Küresel Sumud Filosu bunun halkın devletlere karşı yanıtı olduğunun altını çiziyor: Hükümetler başarısız olduğunda, biz harekete geçiyoruz. Filo, insani nitelikli, barışçıl ve tamamen yasal bir girişimdir. Gıda, ilaç ve temel malzemeler taşır; silah taşımaz. Denizlerde seyrüsefer özgürlüğü ve barışçıl kullanım ilkeleriyle güvence altındadır; UNCLOS’un temel haklarını kullanır ve doğrulukla uygulanır. Katılımcılarımız, Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun Sivillerin korunmasına dair hükümlere uygun olarak hareket ederler; müdahale, kötü muamele veya tutuklama sadece hak ihlali olmaz, aynı zamanda ilgili devletin hukuki sorumluluğunu doğurur.

Derhal, koşulsuz ve kalıcı bir ateşkes talep ediyoruz. Ablukaya son verilmeli, Gazze’ye güvenli ve Engelsiz insani erişim garanti altına alınmalı; savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar için hesap verebilirlik sağlanmalı; özgür bir Filistin ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkı tanınmalıdır.

Kurtuluş, ölçekli bir mücadeleyle gelir. Küresel Sumud Filosu, böyle bir hareketin simgesi, insanlığı harekete geçirme kararlılığının ifadesi ve uygarlık için umut taşıyan bir güç olarak karşımızda duruyor. Biz yola çıkıyoruz çünkü hükümetler başarısız oldu. Biz yola çıkıyoruz çünkü sessizlik vahşeti mümkün kılıyor. Biz yola çıkıyoruz çünkü uluslararası hukuku savunmak ve insan onurunu korumak istiyoruz. Küresel Sumud Filosu barışçıl ve insani bir misyondur; milyonlarca insana umut taşıyarak kayıtsızlığa karşı insanlığın galip geleceğini hatırlatır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/oe0bf20fa-be31-4352-a0f7-23616d84fe16.webp

Küresel Sumud Filosu Yürütme Kurulu Üyesi Schweizer: Sessizlik vahşeti durdurulmazsa yola çıkıyoruz

SOL Parti, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin açıklamasını paylaştı:

"SOL Parti bu kayyum dayatmasına karşı 19 Mart'tan bugüne kadar olduğu gibi, CHP ile dayanışma içinde olacak, tüm toplumsal muhalefetle saray rejimine karşı birleşik bir mücadeleyi örgütlemek için var gücüyle çalışacaktır." 

SOL Parti'nin sosyal medya hesabından yayımlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"CHP İstanbul İl Yönetimi'ne mahkeme kararıyla kayyum atanması, 19 Mart darbesinde yeni bir aşamadır. AKP ve MHP açık ki muhalefeti de yargı yoluyla türlü tehdit ve manipülasyonlarla birlikte, Truva Atlarının ihanetleriyle dizayn ederek seçimlerin göstermelik hale geldiği bir rejim kurma arayışındadır. Bu karar aynı zamanda Meclis'te Komisyon eliyle sürdürülen ve çözüm diye ileri sürülen yeni sürecin de kendi iktidarlarını sürdürmek için bir aldatmacadan başka bir şey olmadığının en büyük kanıtıdır.

Tüm demokratik muhalefeti, ilerici güçleri hiçbir meşruluğu kalmamış tek adam rejiminin iktidar oyunlarının parçası olmaktan uzak durmaya, barışı, laikliği ve özgürlüklerimizi kazanacağımız gerçekten demokratik bir ülke mücadelesinde birleşmeye çağırıyoruz. SOL Parti bu kayyum dayatmasına karşı 19 Mart'tan bugüne kadar olduğu gibi, CHP ile dayanışma içinde olacak, tüm toplumsal muhalefetle saray rejimine karşı birleşik bir mücadeleyi örgütlemek için var gücüyle çalışacaktır. Herkes bilmeli ki yoksulluğa ve açlığa mahkum edilen, en temel insani hakları ellerinden alınan Kürdüyle, Türküyle ezilen emekçi milyonlar AKP ve MHP iktidarına gereken yanıtı mutlaka verecektir."

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o2f1b362e-ec8b-4884-b25c-57e3b195ebc2.webp

CHP İstanbul İl Yönetiminin Tedbiren Görevden Uzaklaştırılması: SOL Parti'den Dayanışma ve Kararlı Mücadele Çağrısı

Ankara Barosu, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve mevcut yönetimin mahkeme kararıyla tedbiren görevden uzaklaştırılmasına ilişkin bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadeler öne çıktı:

Yargının siyasetin baskısı altında parti iradesine müdahale etmesi, hukuk devletini yok etmekte ve demokrasiyi ağır biçimde yaralamaktadır.

Ankara Barosu olarak ilan ediyoruz: Hukuku gasp eden hiçbir kararı, yargıyı araçsallaştıran hiçbir iktidarı meşru saymıyoruz. Savunma makamı, yurttaş iradesinin ve demokrasinin yanındadır.

Baro’nun sosyal medya üzerinden paylaşılan açıklamasında şu bilgiler paylaşılmıştır:

Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresi, İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir; kongrede seçilen üyelerin görevden uzaklaştırıldığı ve İstanbul İl Yönetimine tedbiren geçici kurul atandığı öğrenilmiştir.

Ayrıntılara göre; asliye hukuk mahkemelerinin siyasi parti kongrelerine karar vermeye yetkili olmadığı; Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca kongrelerin ilçe seçim kurulu hakimi gözetiminde yapıldığı ve verilen kararların kesindiği; bu kararlar ise Anayasa’nın 79. maddesi uyarınca Yüksek Seçim Kurulu tarafından kaldırılabileceği belirtilmektedir.

Bu çerçevede asliye hukuk mahkemelerinin verdiği iptal kararları açık bir görev gaspı olarak nitelendirilmekte ve yok hükmünde bulunmaktadır.

Yargının siyasetin baskısı altında parti iradesine müdahale etmesi, hukuk devletini yok etmekte ve demokrasiyi ağır biçimde yaralamaktadır. Ankara Barosu olarak ilan ediyoruz: Hukuku gasp eden hiçbir kararı, yargıyı araçsallaştıran hiçbir iktidarı meşru saymıyoruz. Savunma makamı, yurttaş iradesinin ve demokrasinin yanındadır.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0119baa1-d54e-4579-9be6-472ef1ef724e.webp

Ankara Barosu'dan CHP İstanbul İl Yönetimi için tedbir kararına ilişkin net duruş: Hukuku gasp eden kararlara geçit yok

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'ye yönelik sert sözlerle çıktı. 'CHP havlu atmış, mefluç hale gelmiş, ipe un sermiş, siyasi komaya girmiştir' dedi ve bu ilkel ile ilkesiz siyasi zihniyetin yüzleşmesi gerektiğini vurguladı. Bu tutumun yüzleşmesi gereken yüzyılın en büyük rüşvet ve yolsuzluk davası olarak anılan büyük vurgun ve yağmaya karşı adalet namusuyla hesaplaşması gerektiğini ifade etti. Dileğimiz, yeni adli dönemde yolsuzluk davalarının iddianamelerinin hazırlanarak süratle hüküm altına alınması ve kimin mücrim, kimin masum olduğunun hukuken tefrik edilmesidir. CHP’nin itibarı millet nezdinde karanlık bir tabloya sürüklenmiştir; bu, adaletin ve hukukun yeniden işlemesi gerektiğinin altını çizmektedir.

Bahçeli, yazılı açıklamasında saf ahlakın, saf aklın, samimi mizaçın ve sağlam- sağduyulu iradenin teşekkül ettiği bir siyaset ve düşünce ikliminin dönemin ruhunu oluşturduğunu ifade etti. Bu yaklaşımın sorunları çözme kültürünü işler ve devlet-millet dayanışmasının en üst düzeyde tecelli etmesini sağlayacağını belirtti. Cumhur İttifakı’nın milli ve manevi değerlerin refakatinde ahlaki, tarihi ve milli sorumlulukların izinde olduğunu vurguladı. Türkiye’nin temel sorunlarına kararlılıkla müdahale edildiğini ve kronik sorunların değişen bir konjonktürde dahi geride kalmayacağını, yeni dünyanın Türkiye Yüzyılı olarak tanımlanan bir vizyonla şekillendiğini söyledi.

'Yeni Yüzyıl köklü huzur ve kalıcı barışın timsali olacaktır' diyen Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eşit, hakaniyetli ve onurlu bir beraberlik içinde olduğunu vurguladı. Kürt ve Türk arasındaki birlik ve bütünlüğe zarar vermeye çalışan herhangi bir çabanın engelleneceğini dile getirerek, terörsüz Türkiye hedefinin güçlü milli bir irade ile desteklendiğini belirtti. SDG/YPG konusuna ilişkin olarak, SDG’nin YPG olduğu ve bu çerçevede bağımsız devlet kurma baskısının Türkiye hedefleriyle uyumlu olmadığını net bir dille ifade etti. ABD-İsrail eksenli politikaların bölgesel istikrarı tehdit ettiğini, ülkenin Suriye politikalarının şeffaf ve net olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin Suriyе politikası üzerinden yürütülen tüm süreçlerde ulusal güvenlik ve üniter yapı önceliğinin korunacağını kaydeden Bahçeli, SDG/YPG’nin mutabakatlar karşısında sorumluluklarını yerine getirmesi ve bölgedeki istikrar için gerekli adımların atılması yönündeki çağrısını sürdürdü. Kürt kardeşlerin oyun karşısında farkındalık içinde olduğuna vurgu yapan Bahçeli, birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirtti. Özgür Özel’i hedef alan eleştirilerini sürdürerek, düşman karşısında birlik çağrılarını tekrarladı ve demokrasi yolunda yürüyen her siyasi aktöre sorumluluk hatırlatması yaptı.

CHP’nin gelecek vizyonu ve siyaset anlayışını eleştiren Bahçeli, “CHP’nin sonu karanlık, millet nazarındaki itibarı da sıfırdır” dedi. Yeni dönemde adli süreçlerin hızlanması, adaletin tecellisi ve milli bekamızı koruyacak adımlarla yol alındığını ifade etti. Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı’nın istikbalin kudretli devletini inşa edeceğini ve egemenlik haklarımızı canla başla savunacağını sözlerine ekledi.

https://junkyard.sfo3.cdn.digitaloceanspaces.com/n1/images/o0a6e935e-7588-492e-b2de-872fadcd31b6.webp

CHP'den İstifa Eden Özlem Çerçioğlu'nun AKP Genel Merkezi'nden İlk Görüntüleri

Gündem

Küresel Sumud Filosu Yürütme Kurulu Üyesi Schweizer: Sessizlik vahşeti durdurulmazsa yola çıkıyoruz

CHP İstanbul İl Yönetiminin Tedbiren Görevden Uzaklaştırılması: SOL Parti'den Dayanışma ve Kararlı Mücadele Çağrısı

Ankara Barosu'dan CHP İstanbul İl Yönetimi için tedbir kararına ilişkin net duruş: Hukuku gasp eden kararlara geçit yok

Bahçeli: CHP havlu atmış, mefluç hale gelmiş, ipe un sermiş, siyasi komaya girmiştir

İlgili Haberler

Kayyum Tekin'den CHP için kırmızı çizgiler ve dayanışma mesajı

CHP İstanbul İl Yönetiminin Tedbiren Görevden Uzaklaştırılması ve Emek Partisi’nden Sert Tepki

Galatasaray'ın transfer görüşmelerine başladığı İlkay Gündoğan İstanbul'a geldi

İstanbul'da CHP İstanbul İl Kongresi İptali İçin Birleştirme Talebi: Başsavcılık Yeni Davaa Dosyasını Mahkemeye Gönderdi